Kehf suresi 95. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Kehf suresi 95 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Kehf suresi - Al-Kahf aya 95 (The Cave).
  
   

﴿قَالَ مَا مَكَّنّ۪ي ف۪يهِ رَبّ۪ي خَيْرٌ فَاَع۪ينُون۪ي بِقُوَّةٍ اَجْعَلْ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُمْ رَدْمًاۙ ﴾ [الكهف: 95]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Kâle mâ mekkennî fîhi rabbî ḣayrun fee’înûnî bikuvvetin ec’al beynekum vebeynehum radmâ(n) [Kehf: 95]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

"Rabbimin bana verdikleri sizinkinden daha iyidir. Bana gücünüzle yardım edin de sizinle onların arasına sağlam bir sed yapayım. Bana demir kütleleri getirin" dedi. Bunlar iki dağın arasını doldurunca: "Körükleyin" dedi. Demirler akkor haline gelince; "Bana erimiş bakır getirin de üzerine dökeyim" dedi. [Kehf: 95]


Kehf Suresi 95. ayet tefsiri

O kavim, kendilerini Ye’cûc ve Me’cûc belâsından kurtaracak bir set yapması karşılığında Zülkarneyn’e, istediği takdirde bir çeşit vergi vermeyi bile teklif ettiler. Fakat Zülkarneyn ( a.s. ), Allah Teâlâ’nın kendine lütfettiği mâlî kuvvet ve diğer vasıtaların yeterli derecede olduğunu, dolayısıyla onlardan alacağı vergiye ihtiyacı bulunmadığını bildirdi. Bir mânada, idâreci olarak düşmanların saldırılarından onları korumanın kendisinin bir vazifesi olduğunu, bu sebeple onlardan bu gaye ile fazla bir vergi almasının doğru olmayacağını söyledi. Allah’ın kendine verdiği hazinelerin bunu yaptırmaya yeteceğini, fakat sadece iş gücü olarak kendisine yardım etmelerinin gerekeceğini bildirdi.

Onlardan büyük demir kütleleri getirmelerini istedi. Onlar da getirdiler. Bunları iki dağın veya iki tepenin arasına, tepelerle aynı seviyeye gelinceye kadar doldurdu. Karşılıklı iki uç arasını düzeltince bu demir kütlelerini körüklemelerini söyledi. Körüklediler ve o dev demir yığını tam bir kor ateş haline geldi. Bunların üzerine de erimiş bakır döktü. Böylece son derece sağlam bir set yapılmış oldu. Öyle ki Ye’cûc ve Me’cûc bir daha onu ne aşabildiler, ne de delip geçmeye güç yetirebildiler.  Fakat bu set bu haliyle sonsuza dek sürecek değildir. Allah’ın dilediği kadar sağlam kalacak ve O’nun vaadi geldiğinde paramparça olacaktır. O zaman dünyadaki hiçbir güç onu koruyup, muhafaza edemeyecektir.

“ Allah’ın va‘di ”yle iki şey kastedilmiş olabilir:

    Dünyada insan hayatı devam ederken bu seddin yıkılacağı belli bir zaman,

    Her şeyin yıkılıp yok edileceği kıyamet vakti. Nitekim bu mânaya işareten âyet-i kerîmede: “ Nihayet bir zaman gelecek, Ye’cûc ve Me’cûc’un seddi açılacak, her tepeden yığın yığın akın etmeye başlayacaklar ” ( Enbiyâ 21/96 ) buyrulur. Bir gün gelecek bu âyetin sırrı belirip Ye’cûc ve Me’cûc çıkacak, yeryüzünün düzeni bozulacak, sonra kıyâmet kopacaktır.

Resûlullah ( s.a.s. ) şöyle buyurur:

“ Ye’cûc ve Me’cûc, Zülkarneyn’in yaptığı seddi her gün oyarlar. Tam delecekleri sırada başlarında bulunan reis:

«–Bırakın artık, delme işini yarın yaparsınız» der. Onlar bırakıp gidince Allah seddi daha sağlam bir şekilde eski hâline getirir. Böylece günler geçer, kendilerine takdir edilen müddet dolar ve onların insanlara musâllat olmalarının murâd edildiği vakit gelir. O zaman başlarındaki reis:

«–Haydi dönün! Yarın inşallah seddi deleceksiniz» der -ve ilk defa inşallah tâbirini kullanır-. ”

Allah Resûlü ( s.a.s. ) devamla şöyle buyurdu:

“ O gün dönüp giderler. Ertesi gün geldikleri vakit seddi ne hâlde bırakmışlarsa öyle bulurlar ve o günkü çalışma sonunda delerler. Açılan delikten insanların üzerine boşanırlar. Önlerine çıkan suları içip kuruturlar. İnsanlar onlardan korkup kaçar. Ye’cûc ve Me’cûc göğe bir ok atar. Bu ok kana bulanmış olarak kendilerine geri döner. Bunun üzerine şöyle derler:

«−Yeryüzünde olanları ezim ezim ezdik, gökte olanları da alçaltıp alt ettik...»

Allah onları enselerinden yakalayacak bir kurtçuk gönderir. Bu kurt, onları toptan helâk edip, herbirini parçalanmış hâlde yere serer. Muhammed’in nefsini elinde tutan Zât’a yemin ederim ki, yeryüzünde bütün hayvanlar onların etinden yiyerek canlanır, sütlenir ve semirir. ” ( Tirmizî, Tefsir 18/6; İbn Mâce, Fiten 33/4080 )

Fahr-i Kâinat ( s.a.s. ), yine ümmetini bütün fitnelere karşı, özellikle de Ye’cûc ve Me’cûc belâsına karşı îkâz etmiştir. Zeyneb bint-i Cahş ( r.a. ) şöyle anlatıyor:

“ Resûlullah ( s.a.s. ), bir gün korkulu bir vaziyette odaya girdi. Şöyle diyordu:

«Lâ ilâhe illâllâh, yaklaşan bir belâdan dolayı Arab’ın vay hâline! ” Baş parmağı ile şehâdet parmağını halka yaparak gösterdi ve: “ Bugün Ye’cûc ve Me’cûc’ün seddinden şöyle bir gedik açıldı» dedi. Ben:

«–Ey Allah’ın Rasûlü, yâni içimizde sâlih kimseler olduğu hâlde toptan helâk mi olacağız?» dedim.

«–Evet, fenâlıklar artarsa öyle olur!» buyurdu. ” ( Buhârî, Enbiyâ 7; Müslim, Fiten, 1/2880 )

Hadîs-i şerîfte, “ Yaklaşan bir belâdan dolayı Arab’ın vay hâline! ” buyrularak “ Arab ” isminin zikredilip diğer milletlerin isimlerinin zikredilmemesinin hikmeti, o gün için müslümanların hemen hemen tamâmını Araplar’ın teşkîl etmesi gerçeğidir. Bu bakımdan buradaki ifade, bütün toplulukları içine almaktadır.

Şimdi de hem Ye’cûc ve Me’cûc’un, hem diğer kâfirlerin kıyâmet günündeki hallerinden bir takım manzaralar sunulmaktadır:


Ömer Çelik Tefsiri
Kehf suresi Diyanet

Kehf'den 95 Ayeti'ni dinle


Kehf suresi 95 ayeti anlamı - okunuşu

Zülkarneyn şöyle cevap verdi: “Rabbimin bana bahşettiği nimet ve imkânlar, sizin vereceğiniz vergiye ihtiyaç bırakmayacak kadar çok, yeterli ve benim için daha hayırlıdır. Haydi siz bana bedenî kuvvetiniz ve iş gücünüzle yardım edin de sizinle onlar arasında aşılmaz sağlam bir set yapayım.”


Mokhtasar tefsiri

Zülkarneyn şöyle dedi: "Rabbimin beni rızıklandırdığı mülk ve yöneticilik, bana vereceğiniz maldan daha hayırlıdır. Bana adam ve araçlarınızla yardım edin ki sizinle onlar arasında bir set inşa edeyim."


Ali Fikri Yavuz

Zü’l-Karneyn dedi ki: “- Rabbimin beni içinde bulundurduğu iktidar, (sizin vereceğiniz vergiden) daha hayırlıdır. Haydin, bedenî kuvvetle bana yardım edin de, sizinle onların arasına bir engel yapayım


İngilizce - Sahih International


He said, "That in which my Lord has established me is better [than what you offer], but assist me with strength; I will make between you and them a dam.

Kehf suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Rabbimin bana verdiği devlet ve servet, daha hayırlıdır bana dedi, siz bana emeğinizle yardım edin de aranıza bir sed yapayım.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


O (Zülqərneyn) dedi: “Rəbbimin mənə verdiyi (qüdrət və sərvət sizin mənə verəcəyiniz məbləğdən) daha yaxşıdır. Gəlin öz qüvvənizlə (bənna, fəhlə, dülgər və s.) mənə kömək edin, mən də sizinlə onlar arasında möhkəm bir sədd düzəldim!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Dedi ki: "Rabbimin beni içinde bulundurduğu nimet ve kudret daha hayırlıdır. Siz bana kuvvetinizle destek olun da, sizinle onlar arasına aşılmaz bir engel yapayım."

Kehf suresi (Al-Kahf) 95 ayeti arapça okunuşu

﴿قَالَ مَا مَكَّنِّي فِيهِ رَبِّي خَيْرٌ فَأَعِينُونِي بِقُوَّةٍ أَجْعَلْ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُمْ رَدْمًا﴾
[ الكهف: 95]

kale ma mekkenni fihi rabbi hayrun feeinuni bikuvvetin ecal beyneküm vebeynehüm radma

قال ما مكني فيه ربي خير فأعينوني بقوة أجعل بينكم وبينهم ردما

سورة: الكهف - آية: ( 95 )  - جزء: ( 16 )  -  صفحة: ( 303 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. "Ey cin ve insan topluluğu! Size ayetlerimi anlatan, bugünle karşılaşmanızdan sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?"
  2. O, en büyük ateşe yaslanacaktır.
  3. Ama, cimrilik eden, kendini Allah'tan müstağni sayan, en güzel sözü yalanlayan kimsenin güçlüğe uğramasını kolaylaştırırız.
  4. Şeytanın kardeşleri onları azgınlığa sürüklerler ve bundan hiç geri durmazlar.
  5. Onların ardından da Firavun ve erkanına ayetlerimizle Musa ve Harun'u gönderdik. Ama büyüklük tasladılar ve
  6. "Öyleyse defol oradan, sen artık kovulmuş birisin. Doğrusu hesap gününe kadar lanet sanadır" dedi.
  7. Ama, insanlar kıyamet günü toplatılınca, putları onlara düşman olurlar ve tapınmalarını inkar ederler.
  8. Bu inkarcıların, inananlara kızmaları; onların sadece, göklerin ve yerin hükümranlığı kendisinin bulunan ve övülmeğe layık
  9. Allah'a ve ahiret gününe inanan bir milletin, babaları veya oğulları veya kardeşleri ya da akrabaları
  10. Doğrusu Rabbin onları diriltip bir araya getirecektir. Şüphesiz O Hakim'dir, Herşeyi Bilen'dir.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kehf indirin:

Kehf Suresi mp3 : Kehf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Kehf Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Kehf Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Kehf Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Kehf Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Kehf Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Kehf Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Kehf Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Kehf Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Kehf Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Kehf Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Kehf Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Kehf Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Kehf Suresi Al Hosary
Al Hosary
Kehf Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Kehf Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Wednesday, December 18, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler