Kur'an'ın 479. cüzü

Fussilet suresi 479. sayfa okunuşu ve Meali

  1. 479. sayfa mp3
  2. 479. sayfa png
  3. Okuma sayfa

Kur'an-ı Kerim | Kuran Kerim sayfaları | 479. sayfa türkçe okunuşu ve Meali, ( ) (tamami) arapça Oku ve Diyanet, Dinle ve İndir: Kutsal Kur'an'a dal. Kur'an'ın 479. Sayfa Sayfa Kurani Kerimi Okumak için hazırlanmış bu sayfada.

479. sayfa türkçe okunuşu - arapça oku


Fussilet Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

اِنَّ الَّذ۪ينَ قَالُوا رَبُّنَا اللّٰهُ ثُمَّ اسْتَقَامُوا تَتَنَزَّلُ عَلَيْهِمُ الْمَلٰٓئِكَةُ اَلَّا تَخَافُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَاَبْشِرُوا بِالْجَنَّةِ الَّت۪ي كُنْتُمْ تُوعَدُونَ (30)
İnne-lleżîne kâlû rabbuna(A)llâhu śümme-stekâmû tetenezzelu ‘aleyhimu-lmelâ-iketu ellâ teḣâfû velâ tahzenû ve ebşirû bilcenneti-lletî kuntum tû’adûn(e)
نَحْنُ اَوْلِيَٓاؤُ۬كُمْ فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَفِي الْاٰخِرَةِۚ وَلَكُمْ ف۪يهَا مَا تَشْتَه۪ٓي اَنْفُسُكُمْ وَلَكُمْ ف۪يهَا مَا تَدَّعُونَۜ (31)
Nahnu evliyâukum fî-lhayâti-ddunyâ ve fî-l-âḣira(ti)(s) velekum fîhâ mâ teştehî enfusukum velekum fîhâ mâ tedde’ûn(e)
نُزُلًا مِنْ غَفُورٍ رَح۪يمٍ۟ (32)
Nuzulen min ġafûrin rahîm(in)
وَمَنْ اَحْسَنُ قَوْلًا مِمَّنْ دَعَٓا اِلَى اللّٰهِ وَعَمِلَ صَالِحًا وَقَالَ اِنَّن۪ي مِنَ الْمُسْلِم۪ينَ (33)
Vemen ahsenu kavlen mimmen de’â ila(A)llâhi ve ’amile sâlihan vekâle innenî mine-lmuslimîn(e)
وَلَا تَسْتَوِي الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُۜ اِدْفَعْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُ فَاِذَا الَّذ۪ي بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَاَنَّهُ وَلِيٌّ حَم۪يمٌ (34)
Velâ testevî-lhasenetu velâ-sseyyi-e(tu)(c) idfa’ billetî hiye ahsenu fe-iżâ-lleżî beyneke ve beynehu ‘adâvetun ke-ennehu veliyyun hamîm(un)
وَمَا يُلَقّٰيهَٓا اِلَّا الَّذ۪ينَ صَبَرُواۚ وَمَا يُلَقّٰيهَٓا اِلَّا ذُو حَظٍّ عَظ۪يمٍ (35)
Vemâ yulakkâhâ illâ-lleżîne saberû vemâ yulakkâhâ illâ żû hazzin ‘azîm(in)
وَاِمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِۜ اِنَّهُ هُوَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ (36)
Ve-immâ yenzeġanneke mine-şşeytâni nezġun feste’iż bi(A)llâh(i)(s) innehu huve-ssemî’u-l’alîm(u)
وَمِنْ اٰيَاتِهِ الَّيْلُ وَالنَّهَارُ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُۜ لَا تَسْجُدُوا لِلشَّمْسِ وَلَا لِلْقَمَرِ وَاسْجُدُوا لِلّٰهِ الَّذ۪ي خَلَقَهُنَّ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ ۩ (37)
Vemin âyâtihi-lleylu ve-nnehâru ve-şşemsu velkamer(u)(c) lâ tescudû lişşemsi velâ lilkameri vescudû li(A)llâhi-lleżî ḣalekahunne in kuntum iyyâhu ta’budûn(e)
فَاِنِ اسْتَكْبَرُوا فَالَّذ۪ينَ عِنْدَ رَبِّكَ يُسَبِّحُونَ لَهُ بِالَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَهُمْ لَا يَسْـَٔمُونَ (38)
Fe-ini-stekberû felleżîne ‘inde rabbike yusebbihûne lehu billeyli ve-nnehâri vehum lâ yes-emûn(e)

sayfa 480 arapça Kuran Kerim sayfaları

Sayfa 479 MP3 İndir



Fussilet suresi 479. sayfa Meali - Diyanet


Fussilet Suresi

Bismillahir rahmanir rahim

(30)- "Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da doğrulukta devam edenler, onları, melekler, ölümleri anında: "Korkmayınız, üzülmeyiniz, size söz verilen cennetle sevinin, biz dünya hayatında da, ahirette de size dostuz. Burada, canlarınızın çektiği, umduğunuz şeyler, bağışlayan ve acıyan Allah katından bir ziyafet olarak size sunulur" diyerek inerler.
(31)- "Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da doğrulukta devam edenler, onları, melekler, ölümleri anında: "Korkmayınız, üzülmeyiniz, size söz verilen cennetle sevinin, biz dünya hayatında da, ahirette de size dostuz. Burada, canlarınızın çektiği, umduğunuz şeyler, bağışlayan ve acıyan Allah katından bir ziyafet olarak size sunulur" diyerek inerler.
(32)- "Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da doğrulukta devam edenler, onları, melekler, ölümleri anında: "Korkmayınız, üzülmeyiniz, size söz verilen cennetle sevinin, biz dünya hayatında da, ahirette de size dostuz. Burada, canlarınızın çektiği, umduğunuz şeyler, bağışlayan ve acıyan Allah katından bir ziyafet olarak size sunulur" diyerek inerler.
(33)- "Doğrusu ben, kendini Allah'a verenlerdenim" diyen, yararlı iş işleyen ve Allah'a çağıran kimseden daha güzel sözlü kim vardır?
(34)- İyilik ve fenalık bir değildir. Ey inanan kişi: Sen, fenalığı en güzel şekilde sav; o zaman, seninle arasında düşmanlık bulunan kişinin yakın bir dost gibi olduğunu görürsün.
(35)- Bu, ancak sabredenlere vergidir; bu ancak o büyük hazzı tadanlara vergidir.
(36)- Şeytan seni dürtecek olursa Allah'a sığın; doğrusu O, işitendir, bilendir.
(37)- Gece ile gündüz, güneş ile ay Allah'ın varlığının belgelerindendir. Güneşe ve aya secde etmeyin; eğer Allah'a kulluk etmek istiyorsanız, bunları yaratana secde edin.
(38)- Eğer büyüklük taslarlarsa kendi aleyhlerinedir. Rabbinin katında bulunanlar hiç usanmadan, O'nu gece gündüz tesbih ederler.

Kur'an 479. sayfa türkçe Tefsiri:

Es-Sa'di İbn Kesir El-Kurtubi
İngilizce Endonezce Fransızca
Almanca Hausa İspanyolca

Kur'an Surelerini İndirin ve Dinleyin:

Al-Bakara Aal-i İmran An-Nisa
Al-Ma'ida Yusuf İbrahim
Al-Hicr Al-Kehf Meryem
Al-Hac Al-Kasas Al-Ankabut
As-Secde Ya-Sin Ad-Duhan
Al-Fetih Al-Hucurat Kaf
An-Necm Ar-Rahman Al-Vakıa
Al-Haşr Al-Mülk Al-Hakka
Al-İnşikak Al-A'la Al-Gaşiye

Sunday, November 17, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler