Vakıa suresi 10. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَالسَّابِقُونَ السَّابِقُونَۙ ﴾ [الواقعة: 10]
ayet arapça & türkçe okunuşuVe-ssâbikûne-ssâbikûn(e) [Vakıa: 10]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
İyilik işlemekte önde olanlar, karşılıklarını almakta da önde olanlardır. [Vakıa: 10]
Vakıa Suresi 10. ayet tefsiri
Mahşer günü insanlar şu üç zümreye ayrılacaklardır:
Birincisi; ashâb-ı meymene: اَلْمَيْمَنَةُ ( meymene ); sağ kol, sağ taraf yahut meymenet, uğur ve bereket mânalarına gelir. Sağ taraf, meclislerde daha ziyâde saygı ve hürmet mevkii olduğu için, “ ashâb-ı meymene ” hürmet makamında bulunan yüksek şeref sahipleri demektir. Bu gibi kimseler hayırlı ve faydalı kimseler olmaları sebebiyle “ meymenetli ” diye de nitelendirilir. Bu zümreden sûrenin 27, 38, 90, 91. âyetlerinde “ ashâb-ı yemîn ” olarak bahsedilir. Bunlar uğurlu, bahtlı ve iyi kimseler olup, mahşer günü amel defterleri kendilerine sağ taraftan verilecektir.
İkincisi; ashâb-ı meş’eme: اَلْمَشْـَٔمَةُ ( meş’eme ); sol kol, sol taraf yahut meymenetin zıddı olarak şeâmet, uğursuzluk, bereketsizlik demektir. Buna göre “ ashâb-ı meş’eme ” de sol tarafta, alçak yerde bulunan değersiz yahut hem kendilerine hem de yakınlarına uğursuzluğu dokunan kimselerdir. Her iki mânaya da işaret edilmek üzere bu vasıfları iki kez tekrar edilmiştir. Bunlardan sûrenin 41. âyetinde “ ashâb-ı şimâl ”, 51 ve 92. âyetlerde “ yoldan çıkmış yalancılar, inkârcılar ” olarak bahsedilir. Bunlar uğursuz, bedbaht ve kötü kimseler olup, mahşer günü amel defterleri sol taraflarından verilecektir.
Üçüncüsü; اَلسَّابِقُونَ ( sâbikûn ): Yarışı kazanıp ileri geçenler, öncüler, önde olanlar demektir. Bunlar Allah Teâlâ’ya kullukta, iman ve itaatte, sâlih amellerde ve hayır yarışlarında en öne geçenlerdir. Peygamberler, Habib-i Neccâr, Hz. Mûsâ’ya iman eden sihirbazlar, Ashâb-ı Kehf, muhacir ve ensardan sâbikûn-ı evvelin bu zümreye misal teşkil eder.
Şu âyet-i kerîmede bu üç zümre hülâsa edilir:
“ Sonra o kitaba kullarımızdan seçtiklerimizi mirasçı yaptık. Onlardan kimi vardır, kendi kendine zulmeder. Kimi vardır, dengelidir, orta yolu tutar. Kimi de vardır, Allah’ın izniyle her türlü hayırlı işlerde önde koşar. İşte en büyük lutuf budur. ” ( Fâtır 35/32 )
Günah işleyip nefsine zulmedenler “ ashâb-ı meş’eme ”, muktesit olarak vasıflandırılan orta yolu tutmuş itidal sahibi mü’minler “ ashâb-ı meymene ”, Allah’ın izniyle hayırlarda önde gidenler ise “ sâbikûn ” yani en yüksek mânevî sıfatlara ve ahlâkî meziyetlere erişmiş mü’minlerdir.
Şimdi bu üç zümrenin âhiretteki halleri ve yaptıklarına denk bir şekilde ebedî mükafat veya cezadan nasipleri haber veriliyor. Öncelikle mukarrabûn grubunun gönülleri mest edecek, akıllara durgunluk verecek sonsuz güzellikteki halleri ve nail olacakları nimetleri canlı tablolar halinde resmediliyor:Ömer Çelik Tefsiri
Vakıa suresi 10 ayeti anlamı - okunuşu
Üçüncü zümre “sâbikûn”; dünyada hayırlı işlerde öne geçenlerdir ki, onlar âhirette mükâfatda da öne geçeceklerdir.
Mokhtasar tefsiri
Dünyada hayır işleme hususunda yarışanlar, ahirette cennete girme hususunda da en önce olanlardır.
Ali Fikri Yavuz
(Bir de üçüncü sınıf, hayır işlemekte) ileri geçenler, (ahiret de) ileri geçenlerdir, (ilk cennete girenlerdir)
İngilizce - Sahih International
And the forerunners, the forerunners -
Vakıa suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve bir de ileri geçenler ki herkesi geçmişlerdir.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Və öndə olanlar. Onlar (dünyada Allah yolunda, imanda, əməldə, xeyirdə öndə olduqları kimi, axirətdə də) öndədirlər! (Nə xoşbəxtdir onlar!)
Kuran Araştırmaları Vakfı
(Hayırda) önde olanlar, (ecirde de) öndedirler.
Vakıa suresi (Al-Waqiah) 10 ayeti arapça okunuşu
﴿وَالسَّابِقُونَ السَّابِقُونَ﴾
[ الواقعة: 10]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Orada dilediklerini bulurlar. Katımızda fazlası da vardır.
- Allah tarafından, onları kuşatacak bir azaba uğramalarından veya farkına varmadan, kıyamet saatinin ansızın gelmesinden güvende
- Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak
- And olsun ki Musa'ya: "Kullarımı geceleyin yürüt, denizde onlara kuru bir yol aç, batmaktan ve
- Bir gün dağları yürütürüz de yeri dümdüz görürsün. Hiçbirini bırakmaksızın diriltip bir araya toplarız.
- "Rabbimiz! Doğrusu biz Rabbinize inanın diye inanmaya çağıran bir çağırıcıyı işittik de iman ettik. Rabbimiz!
- Bunun üzerine onu yalanlamışlardı. Allah'ın O'na içten bağlı kulları bir yana, bunların hepsi cehenneme götürüleceklerdi.
- İşte iyileri böylece mükafatlandırırız.
- Ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik.
- İşte ahirette onlara ateşten başka bir şey yoktur. İşledikleri şeyler orada boşa gitmiştir. Zaten yapmakta
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Vakıa indirin:
Vakıa Suresi mp3 : Vakıa suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler