Müminun suresi 103. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَمَنْ خَفَّتْ مَوَاز۪ينُهُ فَاُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ خَسِرُٓوا اَنْفُسَهُمْ ف۪ي جَهَنَّمَ خَالِدُونَۚ ﴾ [المؤمنون: 103]
ayet arapça & türkçe okunuşuVemen ḣaffet mevâzînuhu feulâ-ike-lleżîne ḣasirû enfusehum fî cehenneme ḣâlidûn(e) [Müminun: 103]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Tartıları hafif gelenler, işte onlar, kendilerine yazık edendir, cehennemde temellidirler. [Müminun: 103]
Müminun Suresi 103. ayet tefsiri
İsrâfil ( a.s. ) birinci kez sura üfleyince herkes ölecek ve kıyamet kopacak; ikinci kez üflediğinde ise herkes dirilip mahşer yerine toplanacaktır. İşte burada insanlar kendi derdine düşecek; dünyada olduğu gibi nesebin, akrabalığın, soyun ve sopun hiçbir faydası olmayacaktır. Hatta insan, belki kendinden bir hak talep ederler korkusuyla en yakınlarından bile kaçacaktır. Allah Teâlâ buyurur:
“ O gün insan kaçar kardeşinden, annesinden, babasından, karısından ve oğullarından! O gün onlardan her birinin başından aşkın bir işi, kendine yetecek bir derdi ve belâsı vardır. ” ( Abese 80/34-37 )
Hatta kaçmak bir tarafa, günahkâr insan kendini azaptan kurtarabilmek için en yakınlarını fidye vermek isteyecektir. Bu durum, âyet-i kerîmelerde şöyle haber verilir:
“ Öyle ki, o günün dehşetinden dost dostun hâlini sormaz. Oysa onlar birbirlerine de gösterilirler. Fakat inkârcı suçlu ister ki, mümkün olsa da o günün azabından kurtulmak için fidye olarak verse oğullarını! Eşini, kardeşini! Kendisine kol kanat geren bütün sülâlesini! Yeryüzünde kim varsa hepsini! Bunları verse de, sonra kurtarsa kendisini! ” ( Meâric 70/10-14 )
Bu çetin günde ve böyle bir hengâmede kimse kimsenin ne hâlini, ne de nesebini sormaya mecal bulabilecektir. Çünkü herkes kendi derdiyle meşguldür. Sonra ameller tartılacak; sevapları fazla gelenler kurtulacak; sevapları hafif gelenler ise kendilerine yazık etmiş olarak cehenneme girecek ve ebedî hüsrâna uğrayacaklardır.
Burada onların cehennemdeki hallerinden korkunç ve iğrenç bir manzara arzedilir. Ateşin yakmasıyla yüzlerinin, dudaklarının ve dişlerinin alacağı durum resmedilir. اَلْكَلُوحُ ( kelûh ), iki dudağın büzüşüp dişlerden uzaklaşması mânasına gelir. اَلْكَالِحُ ( kâlih ) ise derisi soyulmuş, dişleri ve çene kemikleri açığa çıkmış yüz demektir. Nitekim Allah Resûlü ( s.a.s. ) şöyle buyurur:
“ Ateş onu yakacak ve üst dudağı başının ortasına varıncaya kadar geri çekilecek, alt dudağı ise göbeğine değinceye kadar gevşeyecektir. ” ( Tirmizî, Cehennem 5 )
O gün kâfirlerin ve zâlimlerin pişmanlıkları arttıkça artacak, bunları ilâhî azarlar takip edecektir:
Ömer Çelik Tefsiri
Müminun suresi 103 ayeti anlamı - okunuşu
Buna karşılık kimin de iyilikleri tartıda hafif gelirse, işte onlar kendilerine yazık edenlerdir. Onlar cehennemde ebedî kalacaklardır.
Mokhtasar tefsiri
Kimlerin de kötülükleri iyiliklerine (sevaplarına)/üstün gelmesi ile tartıları hafif gelirse; işte kendilerine zarar verecek şeyleri yapıp iman etmek ve salih amel işlemek gibi fayda verecek şeyleri terk ederek kendi nefislerine yazık edenler bunlardır. Bunlar, cehennemde ebedî olarak kalacaklar ve oradan çıkamayacaklardır.
Ali Fikri Yavuz
Kimin de tartıları hafif gelirse, işte kendilerini hüsrana düşürenler bunlardır; cehennemde de ebedî olarak kalacaklar
İngilizce - Sahih International
But those whose scales are light - those are the ones who have lost their souls, [being] in Hell, abiding eternally.
Müminun suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ve kimin iyilikleri hafif gelirse gerçekten de o çeşit kişilerdir kendilerini ziyana sokanlar, cehennemde ebedidir onlar.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Tərəziləri yüngül gələnlər (dünyada çoxlu günah qazananlar) isə özlərinə ziyan edənlərdir. Onlar Cəhənnəmdə əbədi qalarlar.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Kimlerin de tartıları hafif gelirse, artık bunlar da kendilerine yazık etmişlerdir; (çünkü onlar) ebedi cehennemdedirler.
Müminun suresi (Al-Muminun) 103 ayeti arapça okunuşu
﴿وَمَنْ خَفَّتْ مَوَازِينُهُ فَأُولَٰئِكَ الَّذِينَ خَسِرُوا أَنفُسَهُمْ فِي جَهَنَّمَ خَالِدُونَ﴾
[ المؤمنون: 103]
ومن خفت موازينه فأولئك الذين خسروا أنفسهم في جهنم خالدون
سورة: المؤمنون - آية: ( 103 ) - جزء: ( 18 ) - صفحة: ( 348 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- O, göklerin ve yerin Allah'ı, içinizi dışınızı bilir, kazandıklarınızı da bilir.
- Aralarından bir topluluk: "Allah'ın yok edeceği veya şiddetli azaba uğratacağı bir millete niçin öğüt veriyorsunuz?"
- Allah kendi katından bir güven işareti olarak sizi hafif bir uykuya daldırmıştı. Sizi arıtmak, sizden
- Allah'a tevbe eden, kullukta bulunan, O'nu öven, O'nun uğrunda gezen, rüku ve secde eden, uygun
- Ey İsrailoğulları! Sizleri düşmanınızdan kurtardık, Tur'un sağ yanını size vadettik ve üzerinize kudret helvasıyla bıldırcın
- Seslerini Peygamberin yanında kısan kimseler, Allah'ın gönüllerini takva ile sınadığı kimselerdir. Onlara mağfiret ve büyük
- Dünya hayatına dair konuşması senin hoşuna giden, pek azılı düşman iken, kalbinde olana Allah'ı şahid
- Halkı zalim olan nice kasabaları kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka milletler varettik.
- Birine ölüm gelip de: "Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar ertelesen de, sadaka versem, iyilerden
- "Doğrusu o takdirde apaçık bir sapıklık içinde olurum."
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Müminun indirin:
Müminun Suresi mp3 : Müminun suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler