Nisa suresi 110. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Nisa suresi 110 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Nisa suresi - An-Nisa aya 110 (The Women).
  
   

﴿وَمَنْ يَعْمَلْ سُٓوءًا اَوْ يَظْلِمْ نَفْسَهُ ثُمَّ يَسْتَغْفِرِ اللّٰهَ يَجِدِ اللّٰهَ غَفُورًا رَح۪يمًا ﴾ [النساء: 110]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Vemen ya’mel sû-en ev yazlim nefsehu śümme yestaġfiri(A)llâhe yecidi(A)llâhe ġafûran rahîmâ(n) [Nisa: 110]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Kim kötülük işler veya kendine yazık eder de sonra Allah'tan bağışlanma dilerse, Allah'ı mağfiret ve merhamet sahibi olarak bulur. [Nisa: 110]


Nisa Suresi 110. ayet tefsiri

Kur’an, son nefese kadar tevbe kapısını açık tutar. İnsana hatasından dönüp halini ıslaha fırsat verir. Dolayısıyla hırsızlık etmek ve iftira atmak suretiyle başkasına kötülük yapan veya şirk ve benzeri gibi herhangi bir günahı işleyerek kendine zulmeden kul, tevbe edip Allah’tan mağfiret talep ettiği zaman, bağışlanma ihtimali vardır. Çünkü günahları bağışlayacak olan sadece Allah’tır. Allah ise çok bağışlayıcı ve çok merhametlidir. Resûl-i Ekrem ( s.a.s. ): “ Her hangi bir kul eğer bir günah iş­ler, sonra abdest alır iki rekat namaz kılar ve Allah’tan bağışlanma dilerse, mut­laka Allah onu bağışlar ” buyurmuş, sonra da: “ Kim bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah’tan bağışlanma dilerse, şüphesiz Allah’ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici olarak bulur ” ( Nisâ 4/110 ) âyetini okumuştur. ( Tirmizî, Salât 181; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 9 )

Günah, kesinlikle onu işleyen kişinin aleyhinedir. Çünkü günah, fıtratı bozar. Onun kiri, kişinin berrak kalp aynasında hemen ortaya çıkar; onu gerçeği görüp dinlemeye karşı kör ve sağır eder. Âyet-i kerîmede: “ Hayır, gerçek hiç de öyle değil! Aslında onların işledikleri günahlar, kalplerini bütün bütün paslandırmıştır ” ( Mutaffifîn 83/14 ) buyrularak bu hususa işaret edilir. Bu sebeple her günah, kişinin bizzat nefsine, insanlık cevherine yaptığı bir hâinlik olup, onun zararını görecek ve cezasını çekecek olan da yine kendisidir.

Yapılan bir kötülüğü veya günahı, bunlarla hiçbir ilgisi bulunmayan suçsuz birinin üzerine atmak ise daha büyük bir günahtır. Bunu yapan kişi hem iftira etmiş hem de apaçık bir günah işlemiş olur. Günahlar bir yük ve ağırlık olduğundan, buna işaret edilmek üzere âyette özellikle “ yüklenmek ” fiili kullanılmıştır. Nitekim bir başka âyette: “ Gerçek şu ki onlar kendi günahlarını yüklenecekler, kendi günahlarıyla beraber saptırdıkları insanlara ait nice günahları da yükleneceklerdir… ” ( Ankebût 29/13 ) buyrulur.

Âyette geçen اَلْخَط۪يئَةُ ( hatîe ) kelimesine küçük günah; اَلْإثْمُ ( ism ) kelimesine büyük günah; birincisine “ yapanla sınırlı kalan küçük günah ”, ikincisine ise “ zulüm ve öldürme gibi başkasına tecavüz eden günah ”; birincisine “ gerek isteyerek olsun, gerek bilmeden olsun, yapılması uygun olmayan ”, ikincisine ise “ isteyerek yapılan günah ” gibi mânalar verilmiştir.

Başkasına, yapmadığı bir kötülüğü iftira etmek, ağır ve büyük bir günah olduğu gibi, kendi günahını başkasına yüklemeye çalışmak, o günaha bu ağır ve büyük günahı ilave etmektir. Yani günahın katlanarak daha ağır ve büyük hale gelmesidir. Böyle bir duruma düşen kulun yapacağı şey pişman olmak, tövbe etmek, hakkı sahibine teslim etmek, adâlete başvurmak, Allah’a yö­nelmek ve O’ndan bağışlanmayı dilemektir.

Peygamber Efendimiz ( s.a.s. ) bir gün ashâbına: “ Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz? ” diye sordu. Onlar, “ Allah ve Rasulü da­ha iyi bilir ”, dediklerinde şöyle buyurdu: “ Kardeşin hakkında duyduğunda hoşuna gitmeyecek şekilde konuşmandır. ” Bu kez Efendimiz’e, “ Şayet söylediğim kardeşimde bulunuyorsa bunun hakkında ne dersin? ” diye soruldu. O da şöyle buyurdu: “ Eğer dediğin onda varsa onun gıybetini yapmış olursun. Eğer dediğin on­da yoksa, ona iftirada bulunmuş olursun. ” ( Müslim, Birr 70 )

Bütün bu hatırlatmalardan sonra Cenâb-ı Hak, Peygamberimiz ( s.a.s. )’e olan özel ihsanlarını ve mü’minlerin uymaları gereken yolu şöyle beyân ediyor:


Ömer Çelik Tefsiri
Nisa suresi Diyanet

Nisa'den 110 Ayeti'ni dinle


Nisa suresi 110 ayeti anlamı - okunuşu

Kim bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah’tan bağışlanma dilerse, şüphesiz Allah’ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici olarak bulur.


Mokhtasar tefsiri

Kim kötü bir iş yapar veya bir günah işleyerek kendine zulmeder de sonrasında günahından dönmüş pişman bir halde onu itiraf ederek Allah`tan bağışlanma dilerse, ebediyete kadar yüce Allah’ı günahları çokça bağışlayan ve ona karşı çokça merhamet eden olarak bulacaktır.


Ali Fikri Yavuz

Kim bir fenâlık yapar yahut nefsine zulmeder de Allah’dan mağfiret dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı, çok merhametli bulur


İngilizce - Sahih International


And whoever does a wrong or wrongs himself but then seeks forgiveness of Allah will find Allah Forgiving and Merciful.

Nisa suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Kim bir kötülük eder, yahut nefsine karşı zulümde bulunur da sonra Allah'tan yarlıganmak dilerse Allah'ı, suçları örtücü ve rahim olarak bulur.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Hər kəs pis iş gördükdən və ya özünə zülm etdikdən sonra Allahdan bağışlanmağını dilərsə, Allahın bağışlayan, mərhəmətli olduğunu görər.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah'tan mağfiret dilerse, Allah'ı çok yarlığayıcı ve esirgeyici bulacaktır.

Nisa suresi (An-Nisa) 110 ayeti arapça okunuşu

﴿وَمَن يَعْمَلْ سُوءًا أَوْ يَظْلِمْ نَفْسَهُ ثُمَّ يَسْتَغْفِرِ اللَّهَ يَجِدِ اللَّهَ غَفُورًا رَّحِيمًا﴾
[ النساء: 110]

vemey yamel suen ev yazlim nefsehu sümme yestagfiril lahe yecidil lahe gafurar rahima

ومن يعمل سوءا أو يظلم نفسه ثم يستغفر الله يجد الله غفورا رحيما

سورة: النساء - آية: ( 110 )  - جزء: ( 5 )  -  صفحة: ( 96 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Heva ve hevesini tanrı edinen, bilgisi olduğu halde Allah'ın şaşırttığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünü
  2. Lut milleti de peygamberleri yalanladı.
  3. Sura bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o
  4. Ona Tur'un sağ yanından seslenmiş ve konuşmak için onu yaklaştırmıştık.
  5. Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler kılan Allah'a mahsustur. Yaratmada
  6. Nuh: "Rabbim! Beni yalanlamalarına karşılık bana yardım et" dedi.
  7. Namazlarına riayet ederler.
  8. Doğrusu onlar katımızda seçkin, iyi kimselerdendirler.
  9. Size geldiklerinde "İnandık" derler, oysa yanınıza inkarcı olarak girmiş ve yine inkarcı olarak çıkmışlardır. Gizlemekte
  10. And olsun ki, Semud milletine kardeşleri Salih'i "Allah'a kulluk ediniz" desin diye gönderdik. Hemen birbiriyle

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Nisa indirin:

Nisa Suresi mp3 : Nisa suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Nisa Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Nisa Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Nisa Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Nisa Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Nisa Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Nisa Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Nisa Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Nisa Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Nisa Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Nisa Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Nisa Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Nisa Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Nisa Suresi Al Hosary
Al Hosary
Nisa Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Nisa Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Sunday, December 22, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler