Hud suresi 117. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَمَا كَانَ رَبُّكَ لِيُهْلِكَ الْقُرٰى بِظُلْمٍ وَاَهْلُهَا مُصْلِحُونَ ﴾ [هود: 117]
ayet arapça & türkçe okunuşuVemâ kâne rabbuke liyuhlike-lkurâ bizulmin veehluhâ muslihûn(e) [Hud: 117]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Rabbin, kasabaların halkı ıslah olmuşken, haksız yere onları yok etmez. [Hud: 117]
Hud Suresi 117. ayet tefsiri
116. âyette geçen اَلْبَقِيَّةُ ( bakıyye ) kelimesi, esasında “ kalıntı ” anlamına gelirse de burada “ fazilet, akıl ve hayır ” mânasındadır. “ Bakıyye sahipleri ” de dindar, faziletli, akıllı ve hayırlı kimselerdir. Bunlar iman, ilim, ibâdet ve ahlâk gibi Allah yanında kalıcı olan değerlere önem veren ve onlara ulaşmayı gaye edinen gerçek akıl ve idrak sahibi bahtiyarlardır. İnsan, genelde, kazandığı şeylerin en güzelini ve en üstününü geriye bırakmak istediğinden, “ bakıyye ” kelimesi cömertlik ve fazilet mânasında darb-ı mesel olmuştur.
Burada, daha önce helak olan kavimlerin helaklerine sebep olan iki husus üzerinde durulmaktadır:
Aralarında fesat ve bozgunculuğa mâni olacak yeter sayıda faziletli bir cemaatin bulunmayışı,
Dünyalık bakımdan durumu iyi olan kimselerin zevk u safâ düşkünlüğü ve halkın azgınlaşmasına sebep olmaları.
Dolayısıyla burada, toplumların içerisinde faziletli insanların çoğalmasının ve bunların kötülükleri engellemeye çalışmasının lüzûmuna işaret edilmektedir. Eğer böyle faziletli gruplar olmaz, toplumun halini ıslaha çalışmaz ve insanlar da nefsânî arzularının peşine düşüp azgınlaşırlarsa ilâhî kahır tecellilerine maruz kalır, helak olup giderler. Nitekim Kur’an’da kıssaları anlatılan önceki nesiller bunun apaçık misalleridir. Yoksa Allah Teâlâ, hiçbir toplumu hak etmedikleri halde zulüm ile helak etmez. Çünkü Cenâb-ı Hak her türlü zulümden pak ve uzaktır. Kulların başına gelenler, ancak kendi yaptıklarının affedilmeyen kısımlarından gelir.
Nitekim Resûlullah ( s.a.s. )’e: “ İçimizde sâlihler varken yine de helak edilir miyiz? ” diye sorulduğunda: “ Evet, eğer kötülükler çoğalırsa ” cevabını vermiştir. ( Buhârî, Fiten 4, 28; Müslim, Fiten 1-2 )
Efendimiz bir diğer hadis-i şerifte de şöyle buyurur: “ Allah Teâlâ, bir grubun davranışı yüzünden çoğunluğa azap etmez. Ancak gözlerinin önünde kötülükleri gördükleri ve onları engellemeye güçleri olduğu halde engellemedikleri zaman hem çoğunluğa hem de o azınlığa azab eder. Aralarında iyiliği emreden ve kötülüğü yasaklayan doğru kimseler bulunmayan ve herkesin bozgunculukta birleştiği ya da iyilik emredildiğinde yerine getirmeyen ve kötülük yasaklandığında yasağa uymayan her kavim helak olacaktır. ” ( Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 192; Heysemî, Mecma‘u’z-zevâid, VII, 267-268 )
Bütün güç ve kuvvet Yüce Allah’ın kudret elindedir; her türlü emir ve yetki de O’na aittir:
Ömer Çelik Tefsiri
Hud suresi 117 ayeti anlamı - okunuşu
Yoksa senin Rabbin, halkı hem kendi nefislerini hem de toplumu ıslahla meşgul bulunan ve hakka hukuka riâyet eden memleketleri haksız yere helâk etmez.
Mokhtasar tefsiri
-Ey Peygamber!- Rabbin, halkı yeryüzünde ıslah edici kimseler olan şehirleri helak edecek değildir. O, ancak o şehir halkı küfür, zulüm ve günahlar ile bozgunculuk yaparsa helak eder.
Ali Fikri Yavuz
Memleketlerin halkı, zulümden berî bulundukları halde, Rabbin, asla o memleketleri zulümle helâk etmez
İngilizce - Sahih International
And your Lord would not have destroyed the cities unjustly while their people were reformers.
Hud suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Rabbin, ahalisi, birbirini ıslah edip duran şehirleri zulümle helak etmez.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Məmləkətlərin əhalisi əməlisaleh olduğu ikən Rəbbin onları haqsız yerə məhv etməz!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Halkı iyi olduğu halde Rabbin, haksızlıkla memleketleri helak etmez.
Hud suresi (Hud) 117 ayeti arapça okunuşu
﴿وَمَا كَانَ رَبُّكَ لِيُهْلِكَ الْقُرَىٰ بِظُلْمٍ وَأَهْلُهَا مُصْلِحُونَ﴾
[ هود: 117]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Eğer bütün insanlar tek ümmet olma durumuna gelmeyecek olsaydı, Rahman olan Allah'ı inkar edenlerin evlerinin
- "Yoksa sen Yusuf musun?" dediler. "Ben Yusuf'um, bu da kardeşim. Allah bize iyilikte bulundu; doğrusu
- "Allah'a inananları yolundan alıkoyup ve o yolun eğriliğini dileyerek tehdit edip her yolda pusu kurup
- Kendini kınarken onu bir balık yutmuştu.
- "Ey milletim! Onları kovarsam, Allah'a karşı beni kim savunur? Düşünmez misiniz?"
- "Oğlana gelince; onun ana babası inanmış kimselerdi. Çocuğun onları azdırmasından ve inkara sürüklemesinden korkmuştuk.
- Aralarından bir uyarıcının gelmesine şaşmışlardı. İnkarcılar: "Bu, pek yalancı bir sihirbazdır; tanrıları tek bir tanrı
- "Doğrusu ben Senin onları bağışlaman için kendilerini her çağırışımda, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler, direndiler,
- "Keşke size yetecek bir kuvvetim olsa veya sağlam bir yere sığınsam" dedi.
- Allah, ayetleri birbirine benzeyen ve yer yer tekrar eden Kitap'ı sözlerin en güzeli olarak indirmiştir.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Hud indirin:
Hud Suresi mp3 : Hud suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler