Nisa suresi 118. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿لَعَنَهُ اللّٰهُۢ وَقَالَ لَاَتَّخِذَنَّ مِنْ عِبَادِكَ نَص۪يبًا مَفْرُوضًاۙ ﴾ [النساء: 118]
ayet arapça & türkçe okunuşuLe’anehu(A)llâhu vekâle leetteḣiżenne min ‘ibâdike nasîben mefrûdâ(n) [Nisa: 118]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onlar Allah'ı bırakıp tanrıçalara taparlar ve: "Elbette senin kullarından belli bir takımı alıp onları saptıracağım, onlara kuruntu kurduracağım, develerin kulaklarını yarmalarını emredeceğim, Allah'ın yarattığını değiştirmelerini emredeceğim" diyen, Allah'ın lanet ettiği azgın şeytana taparlar. Allah'ı bırakıp şeytanı dost edinen şüphesiz açıktan açığa kayba uğramıştır. [Nisa: 118]
Nisa Suresi 118. ayet tefsiri
Emrine isyân etmesi sebebiyle Allah Teâlâ şeytanı lânetlemiş, azametine yaraşır bir kahır ve gazap ile onu huzurundan kovmuş, rahmetinden uzaklaştırmıştır. Buna mukâbil şeytan, yemin ederek kıyamete kadar insanları Allah yolundan saptırmak üzere harekete geçmiştir. Onlardan belli bir pay almaya azmetmiş ve ihlâsa erenler hariç herkesi aldatacağını söylemiştir. ( bk. Sād 38/83 ) Gerçekten de insanlık tarihi boyunca görülen manzara şeytanın bu iddiasını tahakkuk ettirdiğini göstermeye kâfidir. Nitekim şu âyet-i kerîme işin hazîn neticesini şöyle haber vermektedir:
“ Gerçekten de İblîs’in insanlar hakkındaki zan ve temennîsi doğru çıktı. Çünkü bir kısım mü’minler dışında herkes ona uyup gitti. ” ( Sebe’ 34/20 )
Şeytanın elde etmek istediği payla alakalı olarak Allah Resûlü ( s.a.s. ) şöyle buyurur:
“ Allah Teâlâ kıyamet günü:
«- Ey Âdem! Cehenneme gidecek kâfileyi gönder» buyuracak, Âdem:
«- Cehennem kâfilesi de nedir?» diyecek, bunun üzerine Cenâb-ı Hak:
«- Her bin kişiden dokuz yüz doksan dokuz kişi» buyuracaktır. ” ( Müslim, İman 379 )
Şeytan akıl, irade ve imanı zayıf olan kimseleri doğru yoldan saptırmaya çalışır. Onları gerçekleşmesi mümkün olmayan dipsiz emeller, boş ümitler ve temennîlerle oyalar, uğraştırır durur. Her insanı yaşı, bilgisi, mevkisi, ihtiyaçları, arzu ve isteklerine göre ümitlere boğar. Özellikle günahta ısrar etmelerini sağlamak üzere ömürlerinin uzun olacağını, iyilik yapacak daha çok zaman bulabileceklerini, ileride tevbe edip Allah’a dönebileceklerini söyler ve bu düşünceyi onların zihinlerine yerleştirmeye çabalar. Onları daima Allah’ın razı olmayacağı yanlış işlere yönlendirir. Buna âyet-i kerîmede iki muşahhas misal verilmektedir:
Birincisi; putlara adanan veya belli vasıfları taşıyan hayvanların kulaklarını yarmak, gözlerini çıkarmak. Bu misal, din ve akıl dışı bütün yanlış anlayış ve hurafelerin şeytanın bir aldatmacası olduğuna işaret etmektedir.
İkincisi; Allah’ın yaratışını ve yarattıklarını değiştirmek. Bu misal de fıtrata ve selim tabiata uymayan sapmalara işaret etmektedir. Örnek olarak şu hususlara temas etmek mümkündür:
› İnsanların faydalanması için yaratılan güneş, yıldız, ay, taş ve ateş gibi yaratıkları putlaştırmak.
› Helâle haram, harama helâl, iyiye kötü, kötüye iyi demek; hayır yerine şer işlemek, imar edilmesi gerekeni yıkıp, yıkılması gerekeni imar etmek.
› Yaratılış kanunu zıddına işler yapmak; kadını erkek, erkeği kadın yapmaya çalışmak; kadın yerine erkek, erkek yerine kadın çalıştırmak.
› Erkekleri iğdiş edip hadım ağası yapmak; uzuvları yaratılış görevlerinin dışında kullanmak; nikâh yerine zina etmek, temizi bırakıp pisliklere koşmak.
› Bıyıkları sakalları yolmak, yüzleri boyamak, kılıklarını değiştirmek; kulak, burun kesip göz çıkarmak.
› Menfaati bırakıp zararı seçmek, ciddilikleri atıp eğlenceye heves etmek, doğruluğu budalalık, eğriliği hüner saymak.
› Ruhların yaratılışındaki selamet ve saflıklarını bozmak; hidâyet yolunu ve Allah’a kulluğu terk etmek; yaratılanı yaratıcı yerine koymak, tevhitten uzaklaşıp bâtıl dinler ve fikirler arkasında koşmak ve şeytanın peşinden gitmek.
İşte dünya hayatında insanlara apaçık düşman olan, akıllarını şaşırtan, kalplerine nüfuz ederek onları hak ve hayırdan uzaklaştıran melun bir kuvvet vardır ki, o şeytandır. Dolayısıyla Allah’ı bırakıp da şeytanı dost ve amir edinenler, Allah’ın emrini dinlemeyip şeytana itaat edenler, artık çok açık ve büyük bir ziyan içindedirler. Zira şeytan onlara devamlı boş vaatlerde bulunur, nefsânî arzularını kamçılar, ağızlarının suyunu akıtır. Fakat o melunun vesveseleri ve telkin ettiği kuruntular apaçık aldanıştan başka bir şey değildir. Bütün bu ikazlara rağmen şeytanın izini takip edenler, eğer tevbe edip bundan vazgeçmez iseler, yürüdükleri yolun tabii bir neticesi olarak cehenneme varacak ve oradan asla bir çıkış kapısı bulamayacaklardır.
İman edip sâlih ameller işleyenlere gelince:
Ömer Çelik Tefsiri
Nisa suresi 118 ayeti anlamı - okunuşu
Allah o şeytana lânet etmişti. O da bunun üzerine şöyle demişti: “Yemin olsun ki senin kullarından bana uyup neticede bana ait olacak bir pay edineceğim.”
Mokhtasar tefsiri
Bu sebeple Allah onu rahmetinden kovmuş/uzaklaştırmıştır. Bu şeytan da Rabbine yemin ederek şöyle demiştir: "Yemin olsun ki senin kullarından haktan saptıracağım belli bir kesim elde edeceğim."
Ali Fikri Yavuz
Allah o iblis’i (şeytanı) rahmetinden kovdu. O da dedi ki: “- Muhakkak kullarından bir muayyen pay edineceğim, onları sapıklığa çağıracağım
İngilizce - Sahih International
Whom Allah has cursed. For he had said, "I will surely take from among Your servants a specific portion.
Nisa suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Allah'sa ona lanet etmişti, o da demişti ki: Andolsun ki kullarından bir kısmını, ayartacağım da.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Allah ona (Şeytana) lə’nət etdi (rəhmətindən kənar edib dərgahından qovdu). O isə dedi: “Əlbəttə, mən Sənin bəndələrindən müəyyən bir qismini ələ alacağam”.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Allah onu (şeytanı) lanetlemiş; o da: "Yemin ederim ki, kullarından belli bir pay edineceğim" demiştir.
Nisa suresi (An-Nisa) 118 ayeti arapça okunuşu
﴿لَّعَنَهُ اللَّهُ ۘ وَقَالَ لَأَتَّخِذَنَّ مِنْ عِبَادِكَ نَصِيبًا مَّفْرُوضًا﴾
[ النساء: 118]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- And olsun ki, Biz, düşünen kimseler için oradan apaçık bir belgeyi geride bırakmışızdır.
- Biz onların gönüllerinde olan kini çıkardık, artık onlar sedirler üzerinde karşılıklı oturan kardeşlerdir.
- Çevresinde bulunanlara namaz kılmalarını, zekat vermelerini emrederdi. Rabbinin katında hoşnutluğa ermişti.
- Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle; bu, can yakan bir
- Allah'ın rızkı dilediğine yaydığını ve kısıp bir ölçüye göre verdiğini bilmezler mi? Doğrusu bunda, inanan
- Allah'a karşı yalan uyduran veya ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Zalimler bunun için saadete ulaşamazlar.
- İbrahim ardından geleceklere bu sözü, devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı. Artık belki doğru yola
- Göklerde olanlar ve yerde bulunanlar Allah'ı tesbih ederler. Hükümranlık O'nundur, Övülmek O'na mahsustur. O herşeye
- İman eden sihirbazlar: "Zararı yok, biz şüphesiz Rabbimize doneceğiz; inananların ilki olmamızdan ötürü, Rabbimizin kusurlarımızı
- Suçlulara böyle yaparız.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Nisa indirin:
Nisa Suresi mp3 : Nisa suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler