Ankebut suresi 12. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Ankebut suresi 12 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Ankebut suresi - Al-Ankabut aya 12 (The Spider).
  
   

﴿وَقَالَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّبِعُوا سَب۪يلَنَا وَلْنَحْمِلْ خَطَايَاكُمْۜ وَمَا هُمْ بِحَامِل۪ينَ مِنْ خَطَايَاهُمْ مِنْ شَيْءٍۜ اِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ ﴾ [العنكبوت: 12]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Vekâle-lleżîne keferû lilleżîne âmenû-ttebi’û sebîlenâ velnahmil ḣatâyâkum vemâ hum bihâmilîne min ḣatâyâhum min şey-/(in)(s) innehum lekâżibûn(e) [Ankebut: 12]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

İnkar edenler inananlara: "Bizim yolumuza uyun da sizin günahlarınızı biz taşıyalım" derler. Oysa onların günahlarından hiçbirini yüklenecek değillerdir. Doğrusu onlar yalancıdırlar. [Ankebut: 12]


Ankebut Suresi 12. ayet tefsiri

Müşrikler, bir taraftan dinlerinden döndürmek için mü’minlere baskı uygularken, bir taraftan da yine aynı maksatla: “ Siz o dini bırakın, bizim dinimize uyun, vebâliniz bizim boynumuza olsun ” diyerek onlarla alay ediyorlardı. Onların bu sözleri ciddiyetten uzak, tamâmen yalandan ibaretti. Çünkü mahşer günü, hiçbir kişinin bir başkasının günahını yüklenmesi mümkün değildir. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“ Hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenmez ve onunla yargılanmaz. Ağır bir günah yükü altında ezilen kimse, yükünü taşımak için başkasını yardıma çağırsa, bu çağırdığı kimse akrabası bile olsa, onun günahından en küçük bir şey yüklenemez… ” ( Fâtır 35/18 )

Orada herkes kendi günahını yüklenecektir. Fakat bunun içinde hem bizzat kendisinin işlediği günah bulunacak, hem de günah işlemelerine sebep olduğu kimselerin günahları olacaktır. Allah Teâlâ şöyle buyurur.

“ Onlara: «Rabbiniz size ne indiriyor?» diye sorulduğu zaman, «Öncekilerin masallarını!» diye karşılık verirler. Neticede onlar kıyâmet gününde kendi günahlarını tamamen yüklendikleri gibi, bilgisizce saptırdıkları kimselerin bazı günahlarını da yükleneceklerdir. Dikkat edin, sırtlarına ne kötü bir yük alıyorlar! ” ( Nahl 16/24-25 )

Bu hususta Peygamberimiz ( s.a.s. ) de şu izahı yapar:

“ İslâm’da iyi bir çığır açan kimseye, bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey noksanlaşmaz. Her kim de İslâm’da kötü bir çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayrılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey noksanlaşmaz ” ( Müslim, Zekât 69 )

Sûrenin 3 ve 4. âyetlerinde Allah Teâlâ, önceki ümmetleri de imtihâna tâbi tuttuğunu ve kötülük yapanların Allah’ın azabından kaçıp kurtulmalarının mümkün olmadığını beyân buyurmuştu. Buradan itibaren bir kısım peygamberlerin hayatlarından aktarılan kesitlerle bahsedilen imtihân ve sonucuna dair misaller verilir. İlk misal Nûh ( a.s. )’dan:


Ömer Çelik Tefsiri
Ankebut suresi Diyanet

Ankebut'den 12 Ayeti'ni dinle


Ankebut suresi 12 ayeti anlamı - okunuşu

Kâfirler mü’minlere: “Bizim yolumuza uyun, günahlarınızı biz yüklenelim” derler. Halbuki kâfirler, bunların günahlarından hiçbir şey yüklenemezler. Onlar, kesinlikle yalan söylemektedirler.


Mokhtasar tefsiri

Kâfirler, bir tek Allah`a iman edenlere şöyle dediler: “Bizim dinimize ve üzerinde bulunduğumuz inançlara uyun ki, biz de sizin günahlarınızı taşıyalım. Böylece siz olmadan sadece bizler cezalandırılalım.” Oysa onlar diğerlerinin günahlarını yüklenebilecek değiller. Onlar söyledikleri bu sözlerinde sadece yalan söylüyorlar.


Ali Fikri Yavuz

O küfre varanlar (Mekke kâfirleri), iman edenlere şöyle dediler: “- Bizim yolumuza (putlara ibadetten ibaret olan dinimize) uyun da sizin günahlarınızı biz yüklenelim.” Halbuki bunların günahlarından hiç bir şey yüklenici değillerdir onlar. Şübhesiz ki onlar (sözlerinde) yalancıdırlar


İngilizce - Sahih International


And those who disbelieve say to those who believe, "Follow our way, and we will carry your sins." But they will not carry anything of their sins. Indeed, they are liars.

Ankebut suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Kafir olanlar, iman edenlere bizim yolumuza uyun dediler, hatalarınızı biz yükleniriz; halbuki onlar, bunların hatalarından hiç mi hiç, bir şey yüklenemezler, şüphe yok onlar, yalancılardır.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Kafir olanlar iman gətirənlərə dedilər: “Bizim yolumuza (dinimizə) tabe olun. Günahlarınızı öz boynumuza götürərik”. Halbuki onların (iman gətirənlərin) heç bir günahını öz boyunlarına götürməzlər. Onlar, həqiqətən, yalançıdırlar!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Kafirler, iman edenlere: Bizim yolumuza uyun, sizin günahlarınızı biz yüklenelim, derler. Halbuki onların hiçbir günahını yüklenecek değillerdir. Gerçekte onlar, kesinlikle yalan söylemektedirler.

Ankebut suresi (Al-Ankabut) 12 ayeti arapça okunuşu

﴿وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِلَّذِينَ آمَنُوا اتَّبِعُوا سَبِيلَنَا وَلْنَحْمِلْ خَطَايَاكُمْ وَمَا هُم بِحَامِلِينَ مِنْ خَطَايَاهُم مِّن شَيْءٍ ۖ إِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ
[ العنكبوت: 12]

ve kalel lezine keferu lillezine amenüt tebiu sebilena velnahmil hatayaküm vema hüm bihamiline min hatayahüm min şey' innehüm lekazibun

وقال الذين كفروا للذين آمنوا اتبعوا سبيلنا ولنحمل خطاياكم وما هم بحاملين من خطاياهم من شيء إنهم لكاذبون

سورة: العنكبوت - آية: ( 12 )  - جزء: ( 20 )  -  صفحة: ( 397 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Aşağılıktan başları öne eğilmiş, göz ucuyla gizli gizli etrafa bakarken, ateşe sunulduklarını görürsün. İnananlar: "Hüsranda
  2. Allah'la beraber başka bir tanrının bulunduğunu kabul eden alaycılara karşı şüphesiz Biz sana kafiyiz. Yakında
  3. Bu, bir topluluk iyi gidişini değiştirmedikçe Allah'ın da verdiği nimeti değiştirmeyeceğinden ve Allah'ın işiten, bilen
  4. Sonra Allah'ın ayetlerini yalan sayıp, onları alaya alarak kötülük yapanların sonu pek kötü oldu.
  5. Onlardan öncekilere, herhangi bir peygamber gelince: "sihirbazdır" veya "Delidir" derlerdi.
  6. Allah da onları bu yüzden o günün fenalığından korur; onların yüzüne parlaklık ve neşe verir.
  7. Sana dağları sorarlar; de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline
  8. Bunlar, düşman birliklerinin gitmediklerini sanıyorlardı. Bu birlikler tekrar gelmiş olsalardı, kendileri çöllerde bedevilerin yanında bulunup,
  9. Bunlar, iyi davranan kimseler için rahmet ve doğru yol rehberi olan hikmetli Kitap'ın ayetleridir.
  10. Bu, bir de inkarlarından, Meryem'e büyük bir iftirada bulunmalarından ve: "Meryem oğlu İsa Mesih'i, Allah'ın

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ankebut indirin:

Ankebut Suresi mp3 : Ankebut suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ankebut Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Ankebut Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Ankebut Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Ankebut Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Ankebut Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Ankebut Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Ankebut Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Ankebut Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Ankebut Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Ankebut Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Ankebut Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Ankebut Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Ankebut Suresi Al Hosary
Al Hosary
Ankebut Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Ankebut Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Sunday, December 22, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler