Buruc suresi 14. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Buruc suresi 14 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Buruc suresi - Al-Burooj aya 14 (The Constellations).
  
   

﴿وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُۙ ﴾ [البروج: 14]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Ve huve-lġafûru-lvedûd(u) [Buruc: 14]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Yüce arşın sahibi, çok seven, bağışlayan O'dur. [Buruc: 14]


Buruc Suresi 14. ayet tefsiri

12. âyetteki اَلْبَطْشُ ( batş ) kelimesi, merhamet etmeden, en ufak bir acıma hissi duymadan kıskıvrak, şiddetle ve sert bir şekilde yakalamak anlamındadır. Böyle iken bir de “ şiddet ” vasfıyla nitelenmesi, o yakalamanın dehşetini iyice artırmaktadır. Bundan maksat, Allah Teâlâ’nın azgın zalimleri yakalayıp hesaba çekmeye ve hadlerini bildirmeye ne ölçüde kudret sahibi olduğunu vurgulamaktır. Burada bu lafzın seçilmesi, kâfirlerin hiçbir acıma hissi duymadan mü’minleri kıskıvrak yakalayıp ateşlerde yakmalarıyla uygunluk arzetmektedir. Allah da onlara kıyamet günü aynı şekilde muamele edecek ve cehennemde yakacaktır. Ceza, amelin cinsinden olacaktır. Çünkü sonsuz kuvet ve hikmet sahibi Allah, varlıkları yoktan yaratan, bunların varlıklarını tekrar eden ve canlıları ölümden sonra diriltecek olandır. O, insanları yoktan var eder, sonra onları yok eder, sonra kıyamet gününde amellerinin karşılığını vermek üzere yeniden diriltir. Kâfir ve zâlimlere mühlet tanıması da bundan ötürüdür. Yoksa ihmalinden değildir. “ Allah, imhal eder ama ihmal etmez ” nüktesi bunu belirtir.

Allah’ın amansız yakalayışı, onuncu ayette ifade edilen kâfirlerin işledikleri cürümlere münasip olduğu gibi, “ Ğafûr ” ve “ Vedûd ” vasıfları da onbirinci ayette zikredilen mü’minlerin halleriyle uyuşmaktadır. Allah Ğafûrdur; mü’min kullarının günahlarını bağışlayandır, örtendir. O Vedûddur; çok seven ve çok sevilendir. Dünya hayatında seven, sevgilisinin her istediğini yaptığı ve ona türlü türlü hediyeler verdiği gibi, Allah da dostlarına şanına yaraşır şekilde daha güzeliyle ikram eder.

Allah’ın kuluna muhabbeti, dünyayı, onun hayatını idame ettirecek imkânlarla donatması, her türlü varlığı hizmetine amade kılması ve kedisine de bu imkânlardan istifade edebilecek akıl, idrak ve kabiliyet vermesidir. Ayrıca, sünnetullahın gereği olarak dünya hayatında bir kısım bela, musibet ve sıkıntılarla karşılaşmasına rağmen, kalbine yerleştirdiği ülvî ve mânevî duyguları coşturarak ve Rabbiyle beraber olma şuuruna erdirerek esrarengiz zevklerle dolu derin bir hayat yaşatmasıdır. Nitekim farz ve nafile ibâdetlere devamla kulun Allah’ın yakınlığını ve muhabbetini kazanacağını, Allah bir kulunu sevdiğinde ise onun gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, yürüyen ayağı olacağını açıklayan hadis-i kudside ( Buhârî, Rikâk 38 ), Allah ile kulu arasındaki muhabbetin izlerini bulmak mümkündür. Kulun Allah’a muhabbeti ise bütün benliği ile O’na yönelmesi, O’na kavuşmayı istemesi, sahip olduğu derin saygı duygularıyla emirlerine titizlikle riayet etmesi ve peygamberinin yolunda gitmesidir. Kulların Allah’a en sevimlisi, karşılık beklemeden kulluk edendir. Zira gerçek muhabbet, karşılık beklenmeden duyulan hâlis bir muhabbet ve katıksız bir aşktır.

Bağışlayıcı, seven ve sevilen yüce Allah, her şeyin sahibi olduğu gibi arşın da sahibi ve malikidir. Büyük küçük bütün yaratıklar üzerinde etkili bir saltanat sahibidir. Cenâb-ı Hak Mecîd’dir; uludur, zâtı şerefli, fiilleri güzel, ihsanı boldur. O, kemal ifade eden bütün isim ve sıfatları kendinde toplamıştır. O, dilediğini yapar, iradesi hiç şaşmaz. Bu sebeple hem tehdit hem de müjdesini yerine getireceğinde asla şüphe yoktur.

Rivayet olunduğuna göre Hz. Ebubekir ( r.a. ), ölüm hastalığına tutulduğu sırada bir grup dostu onu ziyarete gelir ve:

“ – Hastalığınız hayli ciddi, müsaade ederseniz bir doktor çağıralım ” derler. Ebubekr:

“ – Doktor geldi, beni gördü ” der. Ziyaretçiler:

“ – Peki ne tavsiye etti, sana ne söyledi? ” dediklerinde O:

“ – Doktor bana اِنِّى فَعَّالٌ لِمَا اُرِيدُ «Ben dilediğimi yaparım» dedi ” diyerek tebessüm eder. Böylece ecelinin yaklaştığını anlarlar. Zira o, doktorla Allah’ı kastetmiştir. Ondan sonra fazla zaman geçmeden vefat eder.

İnsanlık tarihi boyunca zulüm ve işkence yapanların âkibetini görebilmen için:


Ömer Çelik Tefsiri
Buruc suresi Diyanet

Buruc'den 14 Ayeti'ni dinle


Buruc suresi 14 ayeti anlamı - okunuşu

Yalnız O’dur günahları çokça bağışlayan, kullarını çok seven ve sevilen.


Mokhtasar tefsiri

Elbette O, kullarından tövbe edenlerin günahlarını bağışlar ve takva sahibi veli kullarını sever.


Ali Fikri Yavuz

Bununla beraber O, Gafûr’dur = tevbe edenleri bağışlayandır. Vedûd’dur = itaatkârları sevendir


İngilizce - Sahih International


And He is the Forgiving, the Affectionate,

Buruc suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Ve odur suçları örten ve çokçok seven.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Bəndələrini) çox bağışlayan, çox sevən də Odur.


Kuran Araştırmaları Vakfı


O, çok bağışlayan ve çok sevendir.

Buruc suresi (Al-Burooj) 14 ayeti arapça okunuşu

﴿وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ﴾
[ البروج: 14]

ve hüvel gafurul vedud

وهو الغفور الودود

سورة: البروج - آية: ( 14 )  - جزء: ( 30 )  -  صفحة: ( 590 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Sabah erken: "Ürünlerinizi devşirecekseniz erken çıkın" diye birbirlerine seslendiler.
  2. Dikkat edin; göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır. O, içinde bulunduğunuz durumu da, kendisine döndürüleceğiniz günü
  3. "Değneğini at!" Musa, değneğinin yılan gibi hareketler yaptığını görünce, arkasına bakmadan dönüp kaçtı. "Ey Musa!
  4. Hükümdar kadınlara: "Yusuf'un olmak istediğiniz zaman durumunuz neydi?" dedi. Kadınlar, "Haşa! Onun bir fenalığını görmedik"
  5. Malları ve çocukları seni hayrete düşürmesin; Allah bunlarla onlara dünyada azabetmek ve canlarının inkarcı olarak
  6. Peygamberlerden azim sahibi olanların sabrettiği gibi sen de sabret; inkarcılar için acele etme; onlar, kendilerine
  7. İnsan, kabirlerde bulunanların çıkarılacağı ve kalblerde olanların ortaya konulacağı bir zamanın geleceğini bilmez mi?
  8. De ki: "Ben, yalnız her şeyin sahibi olan ve bu kutlu kılınmış şehrin Rabbine kulluk
  9. Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde
  10. And olsun ki Musa'ya Kitap verdik; Sakın sen ona kavuşacağından şüphe etme. Musa'ya verdiğimizi İsrailoğullarına

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Buruc indirin:

Buruc Suresi mp3 : Buruc suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Buruc Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Buruc Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Buruc Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Buruc Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Buruc Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Buruc Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Buruc Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Buruc Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Buruc Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Buruc Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Buruc Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Buruc Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Buruc Suresi Al Hosary
Al Hosary
Buruc Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Buruc Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Wednesday, August 14, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler