Buruc suresi 15. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿ذُو الْعَرْشِ الْمَج۪يدُۙ ﴾ [البروج: 15]
ayet arapça & türkçe okunuşuŻû-l’arşi-lmecîd(i) [Buruc: 15]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Yüce arşın sahibi, çok seven, bağışlayan O'dur. [Buruc: 15]
Buruc Suresi 15. ayet tefsiri
12. âyetteki اَلْبَطْشُ ( batş ) kelimesi, merhamet etmeden, en ufak bir acıma hissi duymadan kıskıvrak, şiddetle ve sert bir şekilde yakalamak anlamındadır. Böyle iken bir de “ şiddet ” vasfıyla nitelenmesi, o yakalamanın dehşetini iyice artırmaktadır. Bundan maksat, Allah Teâlâ’nın azgın zalimleri yakalayıp hesaba çekmeye ve hadlerini bildirmeye ne ölçüde kudret sahibi olduğunu vurgulamaktır. Burada bu lafzın seçilmesi, kâfirlerin hiçbir acıma hissi duymadan mü’minleri kıskıvrak yakalayıp ateşlerde yakmalarıyla uygunluk arzetmektedir. Allah da onlara kıyamet günü aynı şekilde muamele edecek ve cehennemde yakacaktır. Ceza, amelin cinsinden olacaktır. Çünkü sonsuz kuvet ve hikmet sahibi Allah, varlıkları yoktan yaratan, bunların varlıklarını tekrar eden ve canlıları ölümden sonra diriltecek olandır. O, insanları yoktan var eder, sonra onları yok eder, sonra kıyamet gününde amellerinin karşılığını vermek üzere yeniden diriltir. Kâfir ve zâlimlere mühlet tanıması da bundan ötürüdür. Yoksa ihmalinden değildir. “ Allah, imhal eder ama ihmal etmez ” nüktesi bunu belirtir.
Allah’ın amansız yakalayışı, onuncu ayette ifade edilen kâfirlerin işledikleri cürümlere münasip olduğu gibi, “ Ğafûr ” ve “ Vedûd ” vasıfları da onbirinci ayette zikredilen mü’minlerin halleriyle uyuşmaktadır. Allah Ğafûrdur; mü’min kullarının günahlarını bağışlayandır, örtendir. O Vedûddur; çok seven ve çok sevilendir. Dünya hayatında seven, sevgilisinin her istediğini yaptığı ve ona türlü türlü hediyeler verdiği gibi, Allah da dostlarına şanına yaraşır şekilde daha güzeliyle ikram eder.
Allah’ın kuluna muhabbeti, dünyayı, onun hayatını idame ettirecek imkânlarla donatması, her türlü varlığı hizmetine amade kılması ve kedisine de bu imkânlardan istifade edebilecek akıl, idrak ve kabiliyet vermesidir. Ayrıca, sünnetullahın gereği olarak dünya hayatında bir kısım bela, musibet ve sıkıntılarla karşılaşmasına rağmen, kalbine yerleştirdiği ülvî ve mânevî duyguları coşturarak ve Rabbiyle beraber olma şuuruna erdirerek esrarengiz zevklerle dolu derin bir hayat yaşatmasıdır. Nitekim farz ve nafile ibâdetlere devamla kulun Allah’ın yakınlığını ve muhabbetini kazanacağını, Allah bir kulunu sevdiğinde ise onun gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, yürüyen ayağı olacağını açıklayan hadis-i kudside ( Buhârî, Rikâk 38 ), Allah ile kulu arasındaki muhabbetin izlerini bulmak mümkündür. Kulun Allah’a muhabbeti ise bütün benliği ile O’na yönelmesi, O’na kavuşmayı istemesi, sahip olduğu derin saygı duygularıyla emirlerine titizlikle riayet etmesi ve peygamberinin yolunda gitmesidir. Kulların Allah’a en sevimlisi, karşılık beklemeden kulluk edendir. Zira gerçek muhabbet, karşılık beklenmeden duyulan hâlis bir muhabbet ve katıksız bir aşktır.
Bağışlayıcı, seven ve sevilen yüce Allah, her şeyin sahibi olduğu gibi arşın da sahibi ve malikidir. Büyük küçük bütün yaratıklar üzerinde etkili bir saltanat sahibidir. Cenâb-ı Hak Mecîd’dir; uludur, zâtı şerefli, fiilleri güzel, ihsanı boldur. O, kemal ifade eden bütün isim ve sıfatları kendinde toplamıştır. O, dilediğini yapar, iradesi hiç şaşmaz. Bu sebeple hem tehdit hem de müjdesini yerine getireceğinde asla şüphe yoktur.
Rivayet olunduğuna göre Hz. Ebubekir ( r.a. ), ölüm hastalığına tutulduğu sırada bir grup dostu onu ziyarete gelir ve:
“ – Hastalığınız hayli ciddi, müsaade ederseniz bir doktor çağıralım ” derler. Ebubekr:
“ – Doktor geldi, beni gördü ” der. Ziyaretçiler:
“ – Peki ne tavsiye etti, sana ne söyledi? ” dediklerinde O:
“ – Doktor bana اِنِّى فَعَّالٌ لِمَا اُرِيدُ «Ben dilediğimi yaparım» dedi ” diyerek tebessüm eder. Böylece ecelinin yaklaştığını anlarlar. Zira o, doktorla Allah’ı kastetmiştir. Ondan sonra fazla zaman geçmeden vefat eder.
İnsanlık tarihi boyunca zulüm ve işkence yapanların âkibetini görebilmen için:
Ömer Çelik Tefsiri
Buruc suresi 15 ayeti anlamı - okunuşu
Arşın gerçek sahibi, şanı pek yüce olan,
Mokhtasar tefsiri
Yüce arşın sahibidir.
Ali Fikri Yavuz
Arşın sahibidir, Mecîd’dir = zâtında ve sıfatında pek büyüktür
İngilizce - Sahih International
Honorable Owner of the Throne,
Buruc suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Şerefli arşın sahibi.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Ərşin sahibi də, şanlı-şərəfli olan da Odur!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Şerefli Arş'ın sahibidir.
Buruc suresi (Al-Burooj) 15 ayeti arapça okunuşu
﴿ذُو الْعَرْشِ الْمَجِيدُ﴾
[ البروج: 15]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Nimet ve refaha karşı nankörlük eden nice şehri yok etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra pek
- "Birbirinize düşman olarak inin, siz yeryüzünde bir müddet için yerleşip geçineceksiniz."
- O Rabbine içinden yalvarmıştı.
- İblis: "Senin kudretine and olsun ki, onlardan, sana içten bağlı olan kulların bir yana, hepsini
- Taneler, bitkiler, ağaçları sarmaş dolaş bahçeler yetiştirmek için, yoğunlaşmış bulutlardan bol yağmur yağdırdık.
- Onları uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar.
- Sana bir Kitap indirildi. Onunla insanları uyarman ve inananlara öğüt vermen için kalbine bir darlık
- Allah sizi yaratmıştır, sonra öldürecektir, içinizden bir kısmı da ömrünün en fena zamanına ulaştırılır ki,
- Ey inananlar! Peygamber'in evlerine, yemeğe çağırılmaksızın vakitli vakitsiz girmeyin; fakat davet edilseniz girin ve yemeği
- "And olsun ki, senin kızlarınla bir işimiz olmadığını biliyorsun; doğrusu, ne istediğimizin farkındasın" dediler.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Buruc indirin:
Buruc Suresi mp3 : Buruc suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler