Kasas suresi 16. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Kasas suresi 16 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Kasas suresi - Al-Qasas aya 16 (The Stories).
  
   

﴿قَالَ رَبِّ اِنّ۪ي ظَلَمْتُ نَفْس۪ي فَاغْفِرْ ل۪ي فَغَفَرَ لَهُۜ اِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّح۪يمُ ﴾ [القصص: 16]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Kâle rabbi innî zalemtu nefsî faġfir lî feġafera leh(u)(c) innehu huve-lġafûru-rrahîm(u) [Kasas: 16]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Musa: "Rabbim! Doğrusu kendime yazık ettim, beni bağışla" dedi. Allah da onu bağışladı. O, şüphesiz bağışlayandır, merhamet edendir. [Kasas: 16]


Kasas Suresi 16. ayet tefsiri

Mûsâ Firavun sarayında büyüyüp yiğitlik çağına erişti. Bedenen ve zihnen iyice olgunlaştı; güç ve kuvvet kazandı. Allah Teâlâ kendisine peygamberlik öncesinde “ hüküm ve hikmet ” verdi. Bu sâyede iyiyi kötüden ayırabileceği, mes’eleleri gerektiği gibi anlayıp değerlendirebileceği, doğru ve yerinde karar verebileceği bir kabiliyet elde etmiş oldu. Bir de ona “ ilim ” verdi. Bu sayede de artık o, ne yapması gerektiğini bilecek ve işlerini o istikâmette yapmaya çalışacaktı. Mûsâ, fıtratı iyilik yapmak üzere yaratılmış, peygamber namzedi bir güzel insandı. Cenâb-ı Hak onu, yavaş yavaş hem o büyük vazifeye hazırlıyor, hem de ona mükâfatlarda bulunuyordu. Bu sırada meydana gelen beklenmedik bir olay, âdetâ bundan sonra meydana gelecek hâdiseler için “ pini çekip dinamidi ateşleme ” mesâbesinde idi.

Mûsâ’nın, kendinden yardım isteyen İsrâilî’nin imdâdına yetişip onu kurtarmak için salladığı tek yumruk, kavganın diğer ucunda yer alan kıptînin düşüp ölmesine yetmişti. Halbuki Mûsâ’nın öyle bir niyeti yoktu. Fakat Allah Teâlâ, İsrâiloğulları’nı Firavun’un zulmünden kurtarmak için takdir buyurduğu küllî planı safha safha uyguluyordu. Buna göre Mûsâ’nın Mısır’dan çıkması için son derece mücbir bir sebebin olması lazımdı. İşte normal şartlarda tek yumrukla sağlıklı bir adamın ölme ihtimali oldukça düşükken, o kıptinin Mûsâ’nın bir vuruşuyla ruhunu teslim etmesi, bu ilâhî planın bir uzantısı idi.

Peygamberler, insanüstü bir güce sahip olmadıklarını anlamak ve beşer olmanın acziyetini tatmak için zaman zaman zelle işlemişlerdir. Fakat böyle bir zelle söz konusu olduğu zaman, hatada ısrar etmeyip veya cahil kimselerin yaptığı gibi kendilerini haklı çıkarmaya çalışmayıp, bunun şeytandan kaynaklanan bir durum olduğunu fark ederek derhal Rablerine yönelmiş ve O’na tevbe etmişlerdir. Nitekim Hz. Âdem, eşi Havva ile birlikte cennette yasak ağaca yaklaşma zellesini işleyince hemen:

“ Rabbimiz! Biz kendi kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen hiç şüphesiz ebedî kaybedenlerden oluruz. ” ( A‘râf  7/23 ) demişlerdi.

Hz. Nûh da, kendi ailesinden olduğunu, halbuki ailesinin kurtulacağına dair ilâhî vaadin bulunduğunu söylemek sûretiyle oğlunun boğulmasının hikmetini soracak gibi oldu. Allah Teâlâ’nın “ O, senin ailenden değil ” ikazıyla uyanan Nûh ( a.s. ) hemen:

“ Rabbim! Doğrusu ben, hakkında bilgim olmayan bir şeyi senden istemekten yine sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve bana merhamet etmezsen elbette ziyana uğrayanlardan olurum ” dedi. ( Hûd 11/47 )

Yine Yûnus ( a.s. ), kavmini verilen süreden üç gün önce terk etmek suretiyle işlediği zelle yüzünden okyanusta balığın karnına girdi. Orada karanlıklar içinde derhal:

“ Senden başka ilâh yoktur. Sen her türlü kusurdan, eşi-ortağı olmaktan pak ve uzaksın. Şüphesiz ben kendine yazık edenlerden oldum ” ( Enbiyâ’ 21/87 ) diye yalvardı.

Bütün bunlar, mü’minlerin küçük olsun büyük olsun günahlar karşısında nasıl duyarlı bir kalp ve hassas bir ruh ile hareket etmeleri lazım geldiğine ve süratle Allah’tan bağışlanma istemenin lüzûmuna işarettir.

Allah Teâlâ, Mûsâ’nın duasını kabul etti, zellesini bağışladı, gönlündeki gam ve kederi giderdi. ( bk. Tâhâ 20/40 ) Çünkü O, gerçekten çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bir Rabdir. Buna karşılık Mûsâ da: “ Rabbim! Bana lütfettiğin bunca nimetler hakkı için bir daha suçlulara aslâ arka çıkmayacağım ” ( Kasas 28/17 ) diye söz verdi. O, bu sözüyle, ister fert ister topluluk olsun, dünyada zulmeden, suç işleyip hainlik eden hiç kimseye yardımcı olmamayı kastediyordu. Böylece Mûsâ o günlerde Firavun ve idâresiyle olan ilişkilerini kesmeyi ahdetmişti. Zira onlar zâlimdi ve ülkede zulme dayanan bir sistemi hâkim kılmışlardı. Artık Mûsâ gibi takvâ sahibi bir insanın böyle zorba bir sistem içinde vazife yapmaya, onun güç ve itibarının yükselmesine alet olmaya daha fazla devam edemeyeceği ortaya çıkmıştı. Mûsâ’nın bu sözünden anlaşıldığına göre, bir mümin, ister bir fert, ister bir zümre, isterse iktidardaki bir düzen olsun zâlime yardım etmekten tamamen kaçınmalıdır.

Resûlullah ( s.a.s. ) şöyle buyurur:

“ Kıyamet gününde bir münadi: «Nerede za­limler, nerede zalimlere benzeyenler ve zalimlere yardımcı olanlar, hatta on­lara mürekkep hokkası uzatan yahut onların bir kalemini yontan dahi olsa nerede?» diye seslenir. Bunların hepsi demirden bir tabutun içine topluca tıkışırlar ve bu tabutla birlikte cehenneme atılırlar. ” ( Deylemî, Firdevs, I, 255 )

“ Allah Teâlâ, uğradığı bir zu­lüm sebebiyle yardımcı olmak üzere bir mazlum ile yürüyen kimsenin ayakları­nı,  ayakların kaydığı kıyamet gününde sırat üzerinde sabit kılar. Her kim de bir zalim ile birlikte zulmünde ona yardımcı olmak üzere yürüyecek olursa, Yüce Allah ayakların kaydığı o günde sıratın üzerinde onun ayaklarını kaydırır. ” ( Kudâî, Müsnedü’ş-Şihâb, I, 315 )

Bakalım, son derece tehlikeli bir sürecin başladığı sırada Mûsâ ne yaptı:


Ömer Çelik Tefsiri
Kasas suresi Diyanet

Kasas'den 16 Ayeti'ni dinle


Kasas suresi 16 ayeti anlamı - okunuşu

Hemen Rabbine yönelip: “Rabbim! Ben kendime yazık ettim. Ne olur, beni bağışla” diye yalvardı. Rabbi de onu bağışladı. Çünkü O, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.


Mokhtasar tefsiri

Musa -aleyhisselam- Rabbine dua edip, ondan sadır olan suçu itiraf ederek şöyle dedi: "Rabbim! Şüphesiz ben bu Kıpti’yi öldürerek kendime zulmettim. Benim günahımı bağışla!” Bunun üzerine Allah Teâlâ Musa -aleyhisselam-’ı bağışladığını beyan etti. Şüphesiz O, kullarından tövbe edeni bağışlar ve onlara merhamet eder.


Ali Fikri Yavuz

(Mûsa yaptığına pişman olarak Allah’dan afv diledi ve şöyle) dedi: “- Ey Rabbim! Doğrusu ben nefsime (onu öldürmekle) yazık ettim. Artık günahımı bağışla.” Bunun üzerine Allah da onu bağışladı. Çünkü O, Gafûr’dur= çok bağışlayıcıdır, Rahîm’dir= çok merhametlidir


İngilizce - Sahih International


He said, "My Lord, indeed I have wronged myself, so forgive me," and He forgave him. Indeed, He is the Forgiving, the Merciful.

Kasas suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Rabbim dedi, ben kendime zulmettim, sen yarlıga beni ve mabudu, onu yarlıgadı; şüphe yok ki o, suçları örter, rahimdir.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Musa) dedi: “Ey Rəbbim! Şübhəsiz ki, mən (bu qibtini vurub öldürməklə) özüm-özümə zülm etdim. Buna görə məni bağışla!” (Allah Musanı) bağışladı. Həqiqətən, O, (bəndələrini) bağışlayandır, rəhm edəndir!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Musa: Rabbim! Doğrusu kendime zulmettim (başıma iş açtım). Beni bağışla dedi, Allah da onu bağışladı. Çünkü, çok bağışlayıcı, çok esirgeyici olan ancak O'dur.

Kasas suresi (Al-Qasas) 16 ayeti arapça okunuşu

﴿قَالَ رَبِّ إِنِّي ظَلَمْتُ نَفْسِي فَاغْفِرْ لِي فَغَفَرَ لَهُ ۚ إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
[ القصص: 16]

kale rabbi inni zalemtü nefsi fagfir li fegafera leh innehu hüvel gafurur rahim

قال رب إني ظلمت نفسي فاغفر لي فغفر له إنه هو الغفور الرحيم

سورة: القصص - آية: ( 16 )  - جزء: ( 20 )  -  صفحة: ( 387 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
  2. Allah sizi rastgele yeminlerinizden dolayı değil, fakat kalblerinizin kasdettiği yeminlerden dolayı sorumlu tutar. Allah bağışlayandır,
  3. Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın
  4. İnanıp yararlı iş işleyenlerin ecirleri ise tastamam verilecektir. Allah zalimleri sevmez.
  5. Sonunda güneşin battığı yere ulaşınca onu, kara balçıklı bir suda batıyor gördü. Orada bir millete
  6. Putperestler: "Öncekilerde olduğu gibi bizde de bir kitap olsaydı, Allah'ın O'na içten bağlanan kulları olurduk"
  7. "Yedi göğün de Rabbi, yüce arşın da Rabbi kimdir?" de.
  8. Yusuf'un yanına geldiklerinde, o, anasını babasını bağrına bastı, "Allah'ın dileğince, güven içinde Mısır'da yerleşin" dedi.
  9. Gök yarıldığı zaman,
  10. Dağlar pamuk gibi atıldığı zaman,

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kasas indirin:

Kasas Suresi mp3 : Kasas suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Kasas Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Kasas Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Kasas Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Kasas Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Kasas Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Kasas Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Kasas Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Kasas Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Kasas Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Kasas Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Kasas Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Kasas Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Kasas Suresi Al Hosary
Al Hosary
Kasas Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Kasas Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, July 16, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler