Ali İmran suresi 16. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Ali İmran suresi 16 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Ali İmran suresi - Al Imran aya 16 (The Family of Imraan).
  
   

﴿اَلَّذ۪ينَ يَقُولُونَ رَبَّنَٓا اِنَّنَٓا اٰمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ النَّارِۚ ﴾ [آل عمران: 16]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Elleżîne yekûlûne rabbenâ innenâ âmennâ faġfir lenâ żunûbenâ vekinâ ‘ażâbe-nnâr(i) [Ali İmran: 16]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Onlar ki, "Rabbimiz! Biz şüphesiz inandık, bunun için günahlarımızı bize bağışla ve bizi ateşin azabından koru" diyen, sabreden, doğru olan, gönülden kulluk eden, hayra sarfeden ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenlerdir. [Ali İmran: 16]


Ali İmran Suresi 16. ayet tefsiri

Âhiret hayatı, dünya hayatından daha değerlidir. Dünya bir oyun ve eğlence olduğu halde esas hayat âhiret hayatıdır. O, ebedîdir, sonu gelmeyecek bir hayattır. Dolayısıyla Allah Teâlâ’nın müttakî kullarına hazırladığı cennet nimetleri de dünya nimetleriyle kıyas edilmeyecek derecede kıymetli ve güzeldir. Orada hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın duymadığı, hiçbir dilin tatmadığı ve hiçbir aklın düşünemediği muhteşem güzellikte nimetler vardır. Aklını kullanabilen insanlar, fânîlere, gel-geç sevdâlara değil, aslında bu nimetlere gönül bağlamalıdır. Burada bu nimetlerin üçünden haber verilir:

    Altlarından ırmaklar çağıldayan bağlar, bahçeler,

    Maddeten ve mânen tertemiz eşler,

    Yüce Allah’ın rızâsı: Cennette ulaşılabilecek ve insan ruhunun en çok haz alacağı makam, Cenâb-ı Hakk’ın hoşnutluğu olacaktır.

Rivayete göre Allah Teâlâ cennet ehline:

“ – Râzı oldunuz mu? Hoşnut musunuz? ” buyuracak, onlar da:

“ – Ey Rabbimiz, nasıl râzı olmayız ki! Bize başka kullarından hiç birine vermediğin nimeti verdin ” diyecekler. Bunun üzerine Allah Teâlâ buyuracak ki:

“ – Size bundan da büyüğünü vereceğim. ”

“ – Bundan daha üstün ne olabilir ya Rabbî ” diyecekler. İşte o zaman Allah Teâlâ:

“ – Sizden râzı olacağım ve artık size sonsuza kadar hiç gazap etmeyeceğim ” buyuracak. ( Buhâri, Rikâk 51; Müslim, Cennet 9 )

Gönlü Allah korkusuyla dopdolu olup O’na karşı gelmekten sakınan ve dünyada takvâ üzere bir hayat süren mü’minler işte bu nimetler içinde ebedî kalacaklardır. Ancak, devam eden âyetlerde, bahsedilen takvâ seviyesine erişebilmek için yapılması lazım gelen ameller ve kazanılması gereken mühim ahlâkî vasıflar sayılmaktadır. Hülasa olarak bunlar:

    Gerçekten iman etmek ve günahların affı ve cehennem azabından kurtuluş için Allah’a yalvarmak,

    İbâdetleri ifâya, haramlardan kaçmaya, dünya hayatının musîbetlerine ve hoşumuza gitmeyen şeylere sabretmek,

    Sâdık yani özünde, sözünde ve işinde doğru, samimi ve dürüst davranmak,

    Gönüllü itaat etmek; boyun büküp Allah’a ihlasla ve huşû içinde kulluk yapmak,

    Allah’ın verdiği mallardan ve her türlü rızıktan gece gündüz, gizli açık O’nun yolunda harcamak,

    Seherlerde kırık bir gönülle gözyaşı içinde istiğfar etmek, samimi bir kalple Yüce Allah’tan bağışlanmasını dilemek.

Bütün vakitlerde istiğfarla meşguliyet faydalı olmakla birlikte, günün diğer vakitlerine göre müstesnâ bir feyiz ve berekete sahip olan “ seher vakitleri ” özellikle zikredilmiştir. Bu vakitlerde yapılan duaların mutlaka kabul edileceğine dair Allah Resûlü’nün müjdesi vardır. Efendimiz ( s.a.s. ) şöyle buyurur:

“ Her gece Rabbimiz, gecenin son üçte biri kalınca rahmet ve mağfiretiyle en yakın göğe iner ve: «Bana dua eden yok mu kabul edeyim, benden bir şey isteyen yok mu ona vereyim, benden bağışlanma dileyen yok mu onu bağışlayayım» buyurur. ” ( Buhârî, Teheccüd 14; Müslim, Müsâfirîn 168 )

“ Gecede bir saat vardır ki, Allah’tan dünya veya âhiretle ilgili  bir iyilik isteyen bir müslüman o saate rastlarsa, Allah istediği şeyi ona mutlakâ verir. Bu saat her gecede vardır. ” ( Müslim, Müsâfirîn 166 )

İşte kulları önce takvâya, sonra cennete, oradan da Rabbimizin sevgisine ve hoşnutluğuna ulaştıracak ameller bunlardır.

Kur’an’ın haber verdiği bu müjdeler ve ikazlar, emir ve yasaklar, mesnedi olmayan boş bir söz, kuru bir iddia, gerçekliği şüpheli, kendini bilmezlerin karşı çıkmasıyla zayıf düşüp ortadan kalkacak, insanı aldatan hayal ürünü şeyler değildir. Tam aksine aslı, şâhidi ve delili olan sağlam ve sarsılmaz gerçeklerdir. Çünkü:


Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi Diyanet

Ali İmran'den 16 Ayeti'ni dinle


Ali İmran suresi 16 ayeti anlamı - okunuşu

O takvâ sahipleri: “Rabbimiz! Şüphesiz biz iman ettik; ne olur günahlarımızı bağışla ve ateşin azâbından bizi koru!” derler.


Mokhtasar tefsiri

Cennet ehli dualarında Rablerine şöyle yalvarırlar: "Rabbimiz! Biz, sana kesin olarak iman ettik. Resullerine indirdiklerine iman ettik. Senin şeriatine (dinine) tabi olduk. Bizim işlediğimiz günahları bağışla ve bizi ateşin azabından koru!"


Ali Fikri Yavuz

O takva sahipleri yalvararak: “- Ey Rabbimiz, biz iman ve itaat ettik, bizim günahlarımızı bağışla ve bizi cehennem azabından koru derler


İngilizce - Sahih International


Those who say, "Our Lord, indeed we have believed, so forgive us our sins and protect us from the punishment of the Fire,"

Ali İmran suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Onlar öyle kişilerdir ki Rabbimiz derler, inandık, suçlarımızı yarlıga ve bizi koru ateşin azabından.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


O bəndələr ki: “Ey Rəbbimiz, biz həqiqətən (Sənə) iman gətirmişik, günahlarımızı bağışlayıb bizi cəhənnəm əzabından qoru!” – deyirlər.


Kuran Araştırmaları Vakfı


(Bu nimetler) "Ey Rabbimiz! İman ettik; bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru!" diyen;

Ali İmran suresi (Al Imran) 16 ayeti arapça okunuşu

﴿الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا إِنَّنَا آمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ﴾
[ آل عمران: 16]

ellezine yekulune rabbena innena amenna fagfir lena zünubena vekina azaben nar

الذين يقولون ربنا إننا آمنا فاغفر لنا ذنوبنا وقنا عذاب النار

سورة: آل عمران - آية: ( 16 )  - جزء: ( 3 )  -  صفحة: ( 52 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Güç yetirilemeyen en büyük baskın geldiği zaman, o gün, insan ne uğurda çalıştığını anlar.
  2. Eğer savaşa çıkmak isteselerdi bir hazırlık yaparlardı. Ama Allah davranışlarını beğenmedi de onları alıkoydu. "Acizlerle
  3. Allah bir gün onların hepsini diriltip toplar, sonra meleklere: "Bunlar mı size tapıyordu?" der.
  4. Cehennemlikler cennetliklere, "Bize biraz su veya Allah'ın size verdiği rızıktan gönderin" diye seslenirler, onlar da,
  5. Yeryüzü Rabbinin nuruyla aydınlanır, kitap açılır, peygamberler ve şahidler getirilir ve onlara haksızlık yapılmadan, aralarında
  6. Onları korktukları zaman bir görsen; artık kurtuluş yoktur, cehenneme yakın bir yerde yakalanmışlardır. O zaman,
  7. O, göğü yükseltmiştir; tartıyı koymuştur.
  8. Süleyman: "Doğrusu ben bu iyi malları, Rabbimi anmayı sağladıkları için severim" demişti. Koşup, toz perdesi
  9. İnsanlara darlık geldikten sonra onlara bolluğu taddırdığımızda, hemen ayetlerimize dil uzatmağa kalkışırlar; onlara de ki:
  10. Gökler neredeyse üstlerinden çatlayacak. Melekler Rablerini överek tesbih eder ve yeryüzünde bulunanlar için O'ndan bağışlanma

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:

Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ali İmran Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Ali İmran Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Ali İmran Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Ali İmran Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Ali İmran Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Ali İmran Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Ali İmran Suresi Ammar Al-Mulla
Ammar Al-Mulla
Ali İmran Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Ali İmran Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Ali İmran Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Ali İmran Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Ali İmran Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Ali İmran Suresi Al Hosary
Al Hosary
Ali İmran Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Ali İmran Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, April 15, 2025

Bizim için dua et, teşekkürler