Araf suresi 162. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَبَدَّلَ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا مِنْهُمْ قَوْلًا غَيْرَ الَّذ۪ي ق۪يلَ لَهُمْ فَاَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِجْزًا مِنَ السَّمَٓاءِ بِمَا كَانُوا يَظْلِمُونَ۟ ﴾ [الأعراف: 162]
ayet arapça & türkçe okunuşuFebeddele-lleżîne zalemû minhum kavlen ġayra-lleżî kîle lehum feerselnâ ‘aleyhim riczen mine-ssemâ-i bimâ kânû yazlimûn(e) [Araf: 162]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onların zulmedenleri, kendilerine söylenen sözü başkasiyle değiştirdiler. Biz de, o zalimlere, zulümlerinden ötürü gökten azab indirdik. [Araf: 162]
Araf Suresi 162. ayet tefsiri
Bahsedilen şehir Kudüs veya Erîha’dır. İsrâiloğulları’ndan oraya girip yerleşmeleri, orada istedikleri nimetlerden yiyip içmeleri, bağışlanma dilemeleri ve şehrin kapısından da başlarını eğerek tevâzu içinde girmeleri istenir. Böyle yaptıkları takdirde büyük mükâfatlara nâil olacakları müjdelenir. Fakat onlar bu konuda da haksız davranma yolunu tercih ederler ve gökten üzerlerine inen büyük bir azaba uğrarlar. ( bk. Bakara 2/58-59 )
İsrâiloğulları’nın “ Ya Rabbi! Affet, günahlarımızı bağışla! ” mânasında الحطة ( hıtta ) değil de bir harf ilâvesiyle arpa dânesi mânasında اَلْحِنْطَةُ ( hınta ) demeleri ve bu yüzden azaba uğramalarında şöyle bir nükte yer almaktadır: “ Onlar, söylemeleri istenen kelimeye bir harf ekleyerek «hıtta» yerine alayvâri bir şekilde «hınta» dediler ve bahsedilen azaba uğradılar. Bu hâdise, dini mevzularda bir ilavede bulunmanın ve bidat çıkarmanın gerçekten ne kadar tehlikeli ve zararlı bir durum olduğunu göstermektedir. Ayrıca söz amelden her bakımdan noksan ve geridedir. Şu halde sözü değiştirmek böyle bir azabı gerektirdiğine göre, fiil ve ameli değiştirmenin ne kadar daha büyük bir cezayı gerektirdiğini düşünmek lazımdır. ( Kuşeyrî, Letâifü’l-işârât, I, 363 )
Şimdi anlatılacak olan “Ashâb-ı Sebt ” kıssası, Allah’ın buyruklarına karşı gelmenin dünyada bile nasıl acı sonuçlara sebep olduğunu çok ibretli sahneler halinde gözler önüne serer:
Ömer Çelik Tefsiri
Araf suresi 162 ayeti anlamı - okunuşu
Fakat onlardan zulmedenler, kendilerine söylenen sözü değiştirip başka bir şekle koydular. Biz de, zulmü âdet hâline getirmelerinden dolayı üzerlerine gökten korkunç bir azap indirdik.
Mokhtasar tefsiri
Onlardan zalim olanlar, emredildikleri sözü kendilerine söylenenden başkasıyla değiştirerek, bağışlanmayı talep etmeleri emredilmişken bu kelimeyi değiştirerek (harfleri bakımından yakın olan) bir saç teli dediler. Yapmaları emredilen fiili değiştirdiler ve şehre, Allah`a itaat ederek ve başlarını eğerek girmek yerine kıçlarının üzerine sürünerek girdiler. Biz de zulümlerinden ötürü üzerlerine gökten azap gönderdik.
Ali Fikri Yavuz
Nihayet içlerinden o zulmedenler (edecekleri duayı eğlenceye alarak) sözü değiştirdiler, kendilerine söylenenden başka şekle koydular (Hıtta’yi Hınta= Bizi bağışla’yı buğday mânası haline soktular.) Zulmü âdet edinmeleri sebebiyle, biz de üstlerine, gökten murdar bir azâp indirdik
İngilizce - Sahih International
But those who wronged among them changed [the words] to a statement other than that which had been said to them. So We sent upon them a punishment from the sky for the wrong that they were doing.
Araf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Fakat onlardan zulmedenler, sözü kendilerine söylendiğinden bambaşka bir tarza döküp değiştirdiler, biz de ettikleri zulüm yüzünden onlara gökyüzünden kötü, pis bir azab indirdik.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Lakin (İsrail oğullarından Allahın əmrlərini yerinə yetirməməklə) özlərinə zülm edənlər onlara deyilən sözü dəyişdirib başqa şəklə saldılar. Etdikləri haqsızlığa görə Biz də onlara göydən əzab göndərdik.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Fakat onlardan zalim olanlar, sözü, kendilerine söylenenden başkasıyla değiştirdiler. Biz de zulmetmelerinden ötürü üzerlerine gökten bir azap gönderdik.
Araf suresi (Al-Araf) 162 ayeti arapça okunuşu
﴿فَبَدَّلَ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْهُمْ قَوْلًا غَيْرَ الَّذِي قِيلَ لَهُمْ فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِجْزًا مِّنَ السَّمَاءِ بِمَا كَانُوا يَظْلِمُونَ﴾
[ الأعراف: 162]
فبدل الذين ظلموا منهم قولا غير الذي قيل لهم فأرسلنا عليهم رجزا من السماء بما كانوا يظلمون
سورة: الأعراف - آية: ( 162 ) - جزء: ( 9 ) - صفحة: ( 171 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Bilin ki, dünya hayatı oyun, oyalanma, süslenme, aranızda övünme ve daha çok mal ve çocuk
- Firavun: "Öyleyse önceki nesillerin durumu ne oluyor?" dedi.
- "Rabbim! Beni, anamı, babamı, evime inanmış olarak gireni, inanan erkek ve kadınları bağışla; zalimlerin de
- İşte onlar, temelli kalacakları Firdevs cennetine varis olanlardır.
- Ondan, erkek, dişi iki cins yaratmıştı.
- Gerçeği getiren ve onu doğrulayanlar, işte onlar, Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanlardır.
- Akşam üstü ağlayarak babalarına geldiklerinde: "Ey babamız! İnan olsun biz yarış yapıyorduk; Yusuf'u eşyamızın yanına
- Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi
- Rabbin Musa'ya: "Haksızlık eden millete, Firavun'un milletine git" diye nida etmişti. "Haksızlıktan sakınmazlar mı?"
- Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Araf indirin:
Araf Suresi mp3 : Araf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler