Araf suresi 199. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ ﴾ [الأعراف: 199]
ayet arapça & türkçe okunuşuḢużi-l’afve ve/mur bil’urfi vea’rid ‘ani-lcâhilîn(e) [Araf: 199]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Sen af yolunu tut, bağışla, uygun olanı emret, bilgisizlere aldırış etme. [Araf: 199]
Araf Suresi 199. ayet tefsiri
Üç mühim husustan meydana gelen bu âyeti kerîme, emir ve yasaklara dair dinin bütün esaslarını hülâsa eder:
› Af ve kolaylık yolunu tut: Öncelikle affedici ol. İnsanların eksiklerine ve kusurlarına bakma. Kusurları bağışla, suçluları ve özür dileyenleri affet. Katılık ve sertlikten uzak dur. Beşerî münâsebetlerde hep müsâmaha ve kolaylık yolunu tut. Önce sen, sana kolay gelecek şeyleri yap, insanlara da kolaylıkla yapabilecekleri şeyleri söyle. Onlara zor gelecek ve sıkıntı verecek şeyleri isteme. Şiddet ve zorluk taraftarı olma. İnsanlardan vergi alacağın zaman da, onlara zorluk ve sıkıntı vermeyecek şekilde hayatî ihtiyaçlarından fazla olan mallardan vergi al.
› İyiliği emret: Burada “ iyilik ” olarak tercüme ettiğimiz اَلْعُرْفُ ( örf ), “ Allah’ın kitabına, Peygamber ( s.a.s. )’in sünnetine ve akl-i selîm sahibi kimselerin değerlendirmesine göre yapılması gerekli, yapılması yapılmamasından daha iyi, varlığı yokluğundan hayırlı, güzel ve faydalı bütün işler ”dir. Buna göre “ örf ”, sadece yapılması farz olan işleri değil, aynı zamanda mendup olan, dinin hüküm ve hedeflerine ters düşmemek şartıyla aklı selimin ve kamu vicdanının hayırlı ve yararlı görüp âdet haline getirdiği her türlü dinî ve dünyevî konulardaki iyilik ve güzellikleri de ihtiva eder.
› Câhillerden yüz çevir: Kendini ve Rabbini bilmez cahillerin ahmakça sözlerine, akılsızca işlerine aynı ile karşılık vermeye kalkışma. Onlarla oturup kalkma, onlarla münazara ve münakaşadan sakın. Yanlışlarını düzeltmek ve kendilerine doğruları öğretmek üzere beraber olduğunda onlara karşı hilimle muamele et. Sana yaptıkları kötülükleri görmezlikten gel. Çünkü bazı cahiller, onlarla alakadar olduğun esnada akılsızca davranmaya, sana eziyet etmeye, gülmeye ve alay etmeye kalkışabilirler. Bunlara karşı dikkatli ol.
Hadis-i kudside şöyle buyrulur: “ Faziletlerin en yükseği, seninle ilişkisini keseni arayıp sorman, seni mahrum bırakana ihsanda bulunman, sana zulmedeni affetmendir. ” ( Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 438 )
Bu ilâhî talimatlara harfiyen uyan Allah Resûlü ( s.a.s. ), kötü söz söylemez, çirkin iş yapmaz, çarşı pazarda bağırmaz ve kötülüğe kötülükle karşılık vermez, affeder ve bağışlardı. ( bk. Tirmizî, Birr 69; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 174, 328 )
İslâm’ın bu güzelliklerini yaşamada başarılı olmanın yolu, şeytanın vesvese ve tahriklerine karşı uyanık bulunup ayaklarımızın Allah’a taatte sabit olmasıdır:
Ömer Çelik Tefsiri
Araf suresi 199 ayeti anlamı - okunuşu
Rasûlüm! Sen yine de af yolunu tut, iyiliği emret ve câhillerden yüz çevir.
Mokhtasar tefsiri
Ey Resul! İnsanların gönül rızası ile kolaylarına gelerek verdikleri mal ve sundukları güzel ahlakı onlardan kabul et. Mizaçlarının katlanamayacağı şeylerle onları sorumlu tutma. Çünkü bu onların hoşuna gitmez. Onlara hep güzel söz ve güzel fiili emret ve cahil olanlardan yüz çevir. Cahillikleri sebebiyle onlara karşılık verme. Onlardan kim sana eziyet ederse, sen ona eziyet etme. Onlardan kim seni mahrum bırakırsa, sen onu mahrum bırakma.
Ali Fikri Yavuz
Sen bağışlama yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir
İngilizce - Sahih International
Take what is given freely, enjoin what is good, and turn away from the ignorant.
Araf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Özrü kabul edip suçları bağışla, iyiliği emret ve bilgisizlerden yüz çevir.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Sən bağışlama yolunu tut, yaxşı işlər görməyi əmr et və cahillərdən üz döndər!
Kuran Araştırmaları Vakfı
(Resulüm!) Sen afyolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.
Araf suresi (Al-Araf) 199 ayeti arapça okunuşu
﴿خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَأَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِلِينَ﴾
[ الأعراف: 199]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş.
- Doğrusu bu Kitap, sadece arınmış olanların dokunabileceği, saklı bir Kitap'da mevcutken Alemlerin Rabbi tarafından indirilmiş
- Beğenmediklerini Allah'a malederler. Dilleri, güzel şeylerin kendilerine ait olduğunu yalan yere söyler durur. Cehennemin onların
- Ama hak kendilerinden tarafa ise, itaatle koşa koşa gelirler.
- Şöyle derler: "Rabbimiz! Bizi bedbahtlığımız yenmişti; sapık bir millet olmuştuk."
- Kesin olarak inananlara, yeryüzünde ve kendi içinizde Allah'ın varlığına nice deliller vardır; görmez misiniz?
- Bu arada Firavun şehirlere, "Doğrusu bunlar bizi öfkelendiren döküntü azınlıklardır; hepimiz tedbirli olmalıyız" diyen münadiler
- "Maazallah! Biz, malımızı kimde bulmuşsak ancak onu alıkoruz, yoksa haksızlık etmiş oluruz" dedi.
- Musa süreyi doldurunca, ailesiyle birlikte yola çıktı. Tur tarafından bir ateş gördü. Ailesine: "Durunuz, ben
- Denizler kaynaştığı zaman,
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Araf indirin:
Araf Suresi mp3 : Araf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler