Hadid suresi 27. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Hadid suresi 27 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Hadid suresi - Al-Hadid aya 27 (The Iron).
  
   

﴿ثُمَّ قَفَّيْنَا عَلٰٓى اٰثَارِهِمْ بِرُسُلِنَا وَقَفَّيْنَا بِع۪يسَى ابْنِ مَرْيَمَ وَاٰتَيْنَاهُ الْاِنْج۪يلَ وَجَعَلْنَا ف۪ي قُلُوبِ الَّذ۪ينَ اتَّبَعُوهُ رَأْفَةً وَرَحْمَةًۜ وَرَهْبَانِيَّةًۨ ابْتَدَعُوهَا مَا كَتَبْنَاهَا عَلَيْهِمْ اِلَّا ابْتِغَٓاءَ رِضْوَانِ اللّٰهِ فَمَا رَعَوْهَا حَقَّ رِعَايَتِهَاۚ فَاٰتَيْنَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مِنْهُمْ اَجْرَهُمْۚ وَكَث۪يرٌ مِنْهُمْ فَاسِقُونَ ﴾ [الحديد: 27]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Śumme kaffeynâ ‘alâ âśârihim birusulinâ ve kaffeynâ bi-’îsâ-bni meryeme ve âteynâhu-l-incîle ve ce’alnâ fî kulûbi-lleżîne-ttebe’ûhu ra/feten ve rahmeten ve rahbâniyyeten(i)btede’ûhâ mâ ketebnâhâ ‘aleyhim illâ-btiġâe ridvâni(A)llâhi femâ ra’avhâ hakka ri’âyetihâ(s) feâteynâ-lleżîne âmenû minhum ecrahum(s) ve keśîrun minhum fâsikûn(e) [Hadid: 27]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Onların izleri üzerinden peygamberlerimizi ard arda gönderdik; Meryem oğlu İsa'yı da ardlarından gönderdik ve ona İncil'i verdik; ona uyanların gönüllerine şefkat ve merhamet duyguları koyduk; üzerlerine bizim gerekli kılmadığımız fakat kendilerinin güya Allah'ın rızasını kazanmak için ortaya attıkları ruhbaniyete bile gereği gibi riayet etmediler; içlerinde inanmış olan kimselere ecirlerini verdik; ama çoğu yoldan çıkmışlardır. [Hadid: 27]


Hadid Suresi 27. ayet tefsiri

Hz. İsa’nın izinden gidenlerin mümeyyiz vasıfları şefkatli ve merhametli olmalarıdır. “ Şefkat ”, incelik ve yumuşaklıkla kötülükleri savmaktır. “ Rahmet ” ise yapılan güzel davranışlarla iyiliği ve sevgiyi kazanmaktır. Cenâb-ı Hak bir lutuf olarak onların kalplerine bunu yerleştirdiğini haber vermektedir. Ruhbanlığa gelince, bu Allah Teâlâ’nın onlara farz kıldığı bir şey değildi. Bunu kendileri ihdas etmişlerdi. Bilindiği gibi “ ruhbanlık ”, Hristiyanların ortaya çıkardığı bir yaşayış tarzıdır. Meşrû dünya zevklerini terk edip evlenmeyerek bütün ömrünü manastırda geçirmektir. Sıkı bir riyâzat hayatıdır. Rivayete göre Hz. İsa’dan sonra ona inananlar zâlim ve despot idareciler tarafından yok edilmeye çalışılmış, yapılan savaşlarda büyük kayıplar vermişlerdi. Hayatta kalanlar, kendilerinin ölmesi durumunda dine davet edecek kimsenin kalmayacağı düşüncesiyle savaş yapmayıp sadece ibâdetle meşgul olmaya başlamışlardı. Böylece fitnelerden uzak durup dinlerini ihlâs ve samimiyetle yaşamaya çalışan bu insanlar, dünyanın bütün zevklerinden, fazla yiyip içmekten ve evlenmekten vazgeçmişler; kendilerini dağlar, mağaralar ve hücrelerde ibâdete vermişlerdi. Fakat bir çoğu buna riâyet edemediler. Hatta Hz. İsa’nın dinini terk ederek hükümdarların dinine girdiler, teslis inancını ortaya attılar. Resûlullah ( s.a.s. ) gelince onu inkâr ettiler ve benzeri sapıklıklara düştüler.

İslâm dini, ruhbanlığı bütünüyle yasaklamamakla birlikte fazlaca teşvik de etmez. Çünkü onun evrensel ideali, insanın fıtratına yerleştirilen maddî ve manevî bütün kabiliyetlerin meşrû ölçüler içinde geliştirilmesi ve insanda olan tüm duyguların yine meşrû yollarla tatmin edilmesidir. Allah Resûlü ( s.a.s. )’ın kavlî beyânları ve fiilî tatbikatı bu konuda en güzel olanı öğretmekte, bize itidal çerçevesinde bir İslâmî hayat anlayışı vermektedir. Nitekim Resûlullah ( s.a.s. ): “ Her peygamberin bir ruhbanlığı vardır. Bu ümmetin ruhbanlığı da Yüce Allah yolunda cihaddır. ” buyurur ( Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 266 )

Resûlullah ( s.a.s. ) Efendimiz, kendisine öğüt vermesini isteyen birine şunları söyledi:

“ Sana Allah’tan korkmanı tavsiye ederim; çünkü her şeyin başı Allah korkusudur. Sana cihadı tavsiye ederim; çünkü İslâm’ın ruhbanlığı cihaddır. Sana Allah’ı zikretmeni ve Kur’an okumanı tavsiye ederim; çünkü bu senin Allah’ın rahmetini kazanmana ve insanlar arasında hayırla anılmana vesiledir. ” ( Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 82 )

İşte şimdi, bütün peygamberlerin insanlığa getirdikleri, fakat daha sonra özünden saptırılıp tanınmaz hale getirilen o saf tevhid inancını yeniden canlandırıp bütün berraklığıyla insanlığa sunan son peygamber Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.s. )’i gönderdik. O hâlde:
Ömer Çelik Tefsiri
Hadid suresi Diyanet

Hadid'den 27 Ayeti'ni dinle


Hadid suresi 27 ayeti anlamı - okunuşu

Sonra onların ardından peş peşe peygamberlerimizi gön­derdik. Arkalarından da Meryem oğlu İsa’yı gönderdik ve ona İncil’i verdik. Onun izinden gidenlerin kalplerine şefkat ve merhamet yerleştirdik. Uydurdukları ruhbanlığa gelince, biz kendilerine onu farz kılmamıştık. Sadece Allah’ın rızâsını kazanmak için bunu kendileri icad ettiler; ne var ki ona da gereği gibi riâyet etmediler. İçlerinde hak­kiyle iman etmiş olanlara elbette mükâfatlarını veririz. Fakat onların pek çoğu büsbütün yoldan çıkmış kimselerdir.


Mokhtasar tefsiri

Sonra rasullerimizi birbiri ardınca kavimlerine gönderdik. Meryem oğlu İsa’yı da arkalarından gönderdik. Ona İncil’i verdik. Ona iman edip tabi olanların kalplerine şefkat ve merhamet duygusu yerleştirdik. Onlar birbirlerini seven ve merhamet eden kimselerdi. Ancak dinlerinde aşırıya gidip, Yüce Allah`ın helal kıldığı evlenmeyi ve bazı lezzetleri terk ederek bidatler uydurdular. Biz onlardan bunu talep etmedik. Ancak onlar dinde bidatler uydurarak kendi nefislerine bunu zorunlu kıldılar. Fakat biz onlardan Allah`ın rızasına tabi olmalarını istedik, ancak bunu yapmadılar. Onlardan iman edenlere ecirlerini verdik. Onlardan çoğu Allah`ın resulü Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-`in kendilerine getirdiğini yalanlayarak Yüce Allah`a itaat etmeyi terk ettiler.


Ali Fikri Yavuz

Sonra (Nûh ile İbrahîm’in) arkalarından peygamberlerimizi ard arda gönderdik. Bir de arkalarından Meryem’in oğlu İsa’yı yolladık; ve ona İncil’i verdik. Kendisine bağlı kalanların kalblerine ince bir duygu ve bir merhamet ihsan ettik. Bir de (insanların fitnesinden kaçıb sırf ibadete koyulmaktan ibaret olan) Ruhbaniyyet ki, bunu onlar icad ettiler; biz onu, üzerlerine farz kılmamıştık. Ancak Allah rızasını aramak için (bu icadı) yaptılar. Sonra da ona gereği üzre riayet etmediler, (Ruhbaniyyete teslisi, ittihadı ve küfrü ilâve etmek suretiyle hakkını gözetmediler, onu zayi ettiler). Biz de içlerinden iman etmiş olanlara mükâfatlarını verdik. Çokları ise yoldan çıkmış fâsıklardır, (kâfirlerdir)


İngilizce - Sahih International


Then We sent following their footsteps Our messengers and followed [them] with Jesus, the son of Mary, and gave him the Gospel. And We placed in the hearts of those who followed him compassion and mercy and monasticism, which they innovated; We did not prescribe it for them except [that they did so] seeking the approval of Allah. But they did not observe it with due observance. So We gave the ones who believed among them their reward, but many of them are defiantly disobedient.

Hadid suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Sonra izlerinden peygamberler gönderdik ve onların izince de Meryem oğlu İsa'yı yolladık ve ona İncil'i verdik ve ona uyanların gönüllerinde fazla bir yumuşaklık ve merhamet yarattık; ve rahipliği, onlara biz farzetmediysek de onlar ancak Allah rızasını kazanmak için icat ettiler, derken onun hakkına da gereği gibi riayet edemediler, derken onlardan inananlara, mükafatlarını verdik ve onların çoğuysa buyruktan çıkmış olanlardır.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Sonra onların ardınca (Musa, İlyas, Davud, Süleyman, Yunis və başqa) peyğəmbərlərimizi yolladıq. (Onlardan sonra) Məryəm oğlu İsanı göndərib ona İncil verdik. Onun ardınca gedənlərin qəlblərində bir-birinə şəfqət, mərhəmət oyatdıq. Onlar özlərindən rahiblik (tərki-dünyalıq) icad etdilər. Biz onu (rahibliyi) onlara vacib buyurmamışdıq. Onlar bunu Allah rizasını qazanmaq üçün etdilər, lakin ona layiqincə əməl (riayət) etmədilər (İncili təhrif edib İsanı Allah bildilər, Muhəmməd əleyhissəlamın peyğəmbərliyini dandılar). Biz onlardan iman gətirənlərin mükafatlarını verdik. Onların çoxu isə (Allaha asi olan) fasiqlərdir.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Sonra bunların izinden ardarda peygamberlerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsa'yı da arkalarından gönderdik, ona İncil'i verdik; ona uyanların kalplerine şefkat ve merhamet vermiştik. Uydurdukları ruhbanlığa gelince, onu biz yazmadık. Fakat kendileri Allah rızasını kazanmak için yaptılar. Ama buna da gereği gibi uymadılar. Biz de onlardan iman edenlere mükafatlarını verdik. İçlerinden çoğu da yoldan çıkmışlardır.

Hadid suresi (Al-Hadid) 27 ayeti arapça okunuşu

﴿ثُمَّ قَفَّيْنَا عَلَىٰ آثَارِهِم بِرُسُلِنَا وَقَفَّيْنَا بِعِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ وَآتَيْنَاهُ الْإِنجِيلَ وَجَعَلْنَا فِي قُلُوبِ الَّذِينَ اتَّبَعُوهُ رَأْفَةً وَرَحْمَةً وَرَهْبَانِيَّةً ابْتَدَعُوهَا مَا كَتَبْنَاهَا عَلَيْهِمْ إِلَّا ابْتِغَاءَ رِضْوَانِ اللَّهِ فَمَا رَعَوْهَا حَقَّ رِعَايَتِهَا ۖ فَآتَيْنَا الَّذِينَ آمَنُوا مِنْهُمْ أَجْرَهُمْ ۖ وَكَثِيرٌ مِّنْهُمْ فَاسِقُونَ
[ الحديد: 27]

sümme kaffeyna ala asarihim birusülina vekaffeyna biise bni meryeme veateynahül 'incile vecealna fi kulubil lezinet tebeuhü ra'fetev verahmeh verahbaniyyeten btedeuha ma ketebnaha aleyhim ille btigae ridvanil lahi fema raavha hakka riayetiha feateynel lezine amenu minhüm ecrahüm vekesirum minhüm fasikun

ثم قفينا على آثارهم برسلنا وقفينا بعيسى ابن مريم وآتيناه الإنجيل وجعلنا في قلوب الذين اتبعوه رأفة ورحمة ورهبانية ابتدعوها ما كتبناها عليهم إلا ابتغاء رضوان الله فما رعوها حق رعايتها فآتينا الذين آمنوا منهم أجرهم وكثير منهم فاسقون

سورة: الحديد - آية: ( 27 )  - جزء: ( 27 )  -  صفحة: ( 541 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır. Şüphesiz Allah müstağnidir, övülmeğe layıktır.
  2. Orada ondokuz bekçi vardır.
  3. Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır.
  4. Oysa onu daha önce inkar etmişler, uzak bir yer olan dünyadan görünmeyene dil uzatmışlardı.
  5. Kardeşleri Lut, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
  6. "Rabbimiz! Doğrusu biz Rabbinize inanın diye inanmaya çağıran bir çağırıcıyı işittik de iman ettik. Rabbimiz!
  7. "Daha önce kardeşini size emanet ettiğim gibi, şimdi onu emanet eder miyim? Ama Allah en
  8. Onlara acıyarak alçak gönüllülük kanatlarını ger ve: "Rabbim! Küçükken beni yetiştirdikleri gibi sen de onlara
  9. Kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size vermiştir. Allah'ın nimetini sayacak olsanız bitiremezsiniz. Doğrusu insan pek zalim
  10. De ki: "Beni kimse Allah'a karşı savunamaz ve ben O'ndan başka bir sığınak bulamam."

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Hadid indirin:

Hadid Suresi mp3 : Hadid suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Hadid Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Hadid Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Hadid Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Hadid Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Hadid Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Hadid Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Hadid Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Hadid Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Hadid Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Hadid Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Hadid Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Hadid Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Hadid Suresi Al Hosary
Al Hosary
Hadid Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Hadid Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, September 17, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler