Ali İmran suresi 29. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿قُلْ اِنْ تُخْفُوا مَا ف۪ي صُدُورِكُمْ اَوْ تُبْدُوهُ يَعْلَمْهُ اللّٰهُۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ ﴾ [آل عمران: 29]
ayet arapça & türkçe okunuşuKul in tuḣfû mâ fî sudûrikum ev tubdûhu ya’lemhu(A)llâh(u)(k) veya’lemu mâ fî-ssemâvâti vemâ fî-l-ard(i)(k) va(A)llâhu ‘alâ kulli şey-in kadîr(un) [Ali İmran: 29]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
De ki: "İçinizde olanı gizleseniz de açıklasanız da Allah onu bilir. Göklerde olanları da, yerde olanları da bilir. Allah her şeye Kadir'dir". [Ali İmran: 29]
Ali İmran Suresi 29. ayet tefsiri
Göklerde ve yerde olanları bilen Allah, elbette kullarının kalplerinden geçenleri de bilir. Dolayısıyla, ister gizli tutun ister açığa vurun, kalplerinizde kâfirlere karşı oluşan dostluk meylini Allah mutlaka bilmektedir. Ayrıca o kâfirlerle dostluk kurmanızı yasaklamasına rağmen, yine de siz bundan vazgeçmezseniz, Cenâb-ı Hakk’ın sizi cezalandırmaya da gücü yeter. Hâsılı Allah’ın muttali olmadığı ve cezalandırmaya gücünün yetmediği hiçbir kötülük ve isyan bulunmadığına göre O’nun emrine aykırı davranmaktan sakınmak gerekir. Çünkü yapılan bütün ameller en sağlam usullerle kayda geçirilip, kıyamet günü kulun karşısına çıkarılacaktır. Hayır veya şer her ne yaptıysa orada onları hazır halde bulacaktır. Günahlarından uzaklaşmayı ve onlarla kendi arasında çok uzun mesafeler konmasını isteyecektir. Fakat bu talebin ona bir faydası olmayacaktır. Nitekim şu âyet-i kerîme bu hususa daha da açıklık getirmektedir:
“ Herkesin amel defteri önüne konulacak; sen günahkârların o defterde yazılı olanlardan dolayı ödleri patlayacak şekilde korktuklarını göreceksin. Hayretler içinde: «Yazıklar olsun bize! Bu nasıl defter ki, küçük büyük demeden, hiçbir şeyi dışarıda bırakmadan ne yapmış, ne söylemişsek hepsini saymış dökmüş!» diyecekler. Böylece yaptıkları her şeyi amel defterlerinde bulacaklar. Rabbin hiç kimseye zulmetmez. ” ( Kehf 18/49 )
Yüce Rabbimiz, gönderdiği ilâhî tâlimatlarla bizleri kendi azabından ve gazabına uğramaktan sakındırmaktadır. Çünkü O, kullarına karşı sonsuz şefkat ve merhamet sahibidir. Ancak O’nun şefkat, merhamet ve muhabbetine erişmek için de insanlığa Üsve-i Hasene[ 1 ] olarak lütfettiği Resûl-i Ekremi’ne ittiba şarttır:
[ 1 ] Üsve-i Hasene: Kendisine uyulması gereken ve son derece faydalı olan en güzel örnek. Resûlullah ( s.a.s. )’in vasfı. Ahzâb sûresi 21. âyette Efendimiz ( a.s. ) böyle vasfedilmektedir.
Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi 29 ayeti anlamı - okunuşu
De ki: “İçinizdekini gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. O, göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Allah’ın her şeye gücü yeter.
Mokhtasar tefsiri
Ey Peygamber! De ki: Allah`ın yasakladığı şeylerden olan kâfirleri dost edinmek gibi hususları içinizde gizleseniz de açıklasanız da Allah, onu bilir. Hiçbir şey O`na gizli kalmaz. O, göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Allah’ın her şeye gücü yeter. Hiçbir şey O`nu aciz bırakamaz.
Ali Fikri Yavuz
İçinizdeki kâfir dostluğunu gizleseniz de, açıklasanız da Allah onu bilir, diye söyle. Göklerde ve yerde ne varsa hepsini O bilir; ve Allah her şeye hakkıyle kâdirdir
İngilizce - Sahih International
Say, "Whether you conceal what is in your breasts or reveal it, Allah knows it. And He knows that which is in the heavens and that which is on the earth. And Allah is over all things competent.
Ali İmran suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
De ki: Gönlünüzdekini gizleseniz de Allah bilir, açığa vursanız da. Göklerde ve yeryüzünde ne varsa bilir ve Allah'ın her şeye gücü yeter.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Ya Rəsulum!) De: “Ürəklərinizdəkini gizli də saxlasanız, aşkara da çıxartsanız (fərqi yoxdur), Allah onu bilir. Çünki O, göylərdə və yerdə nə varsa (hamısını) bilir. Allah hər şeyə qadirdir!
Kuran Araştırmaları Vakfı
De ki: İçinizdekileri gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah her şeye kadirdir.
Ali İmran suresi (Al Imran) 29 ayeti arapça okunuşu
﴿قُلْ إِن تُخْفُوا مَا فِي صُدُورِكُمْ أَوْ تُبْدُوهُ يَعْلَمْهُ اللَّهُ ۗ وَيَعْلَمُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ ۗ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ﴾
[ آل عمران: 29]
قل إن تخفوا ما في صدوركم أو تبدوه يعلمه الله ويعلم ما في السموات وما في الأرض والله على كل شيء قدير
سورة: آل عمران - آية: ( 29 ) - جزء: ( 3 ) - صفحة: ( 53 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Senden azabı acele bekliyorlar. Doğrusu azap tepelerinden, ayaklarının altından kendilerini içine aldığı gün, cehennem inkarcıları
- De ki: "İnsanlardan ve cinlerden ve insanların gönüllerine vesvese veren o sinsi vesvesecinin şerrinden, insanların
- Dünya hayatına dair konuşması senin hoşuna giden, pek azılı düşman iken, kalbinde olana Allah'ı şahid
- Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak
- Rabbinin hükmü yerine gelinceye kadar sabret; doğrusu sen, Bizim nezaretimiz altındasın; kalkarken Rabbini överek tesbih
- Eğer inkar ederseniz bilin ki Allah sizden müstağnidir. Kullarının inkarından hoşnut olmaz. Eğer şükrederseniz sizden
- Şöyle derler: "Kendilerini dünyada iken kötü saydığımız kimseleri burada niçin görmüyoruz?"
- İyiliğin karşılığı ancak iyilik değil midir?
- Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
- Allah, dilediğine ve hoşnut olduğuna izin vermedikçe, göklerde bulunan nice meleklerin şefaati bir şeye yaramaz.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:
Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler