İnsan suresi 3. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿اِنَّا هَدَيْنَاهُ السَّب۪يلَ اِمَّا شَاكِرًا وَاِمَّا كَفُورًا ﴾ [الإنسان: 3]
ayet arapça & türkçe okunuşuİnnâ hedeynâhu-ssebîle immâ şâkiran ve-immâ kefûrâ(n) [İnsan: 3]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Şüphesiz ona yol gösterdik; buna kimi şükreder, kimi de nankörlük. [İnsan: 3]
İnsan Suresi 3. ayet tefsiri
İnsan, kâinat sarayının en değerli misafiridir. Allah Teâlâ gökleri, yeri ve bunların içinde bulunan tüm varlıkları yarattı. Son olarak insanı var edip, bütün varlığı onun hizmetine verdi. İşte bu yaratılış sürecinde o kadar uzun zamanlar geçti ki, belki bunu rakamla ifade etmek mümkün olmayabilir. Bu başı sonu belli olmayan uzun zamana اَلدَّهْرُ ( dehr ) denilir. ح۪ينٌ ( hîn ) ise sınırlı herhangi bir zaman, bir süre anlamındadır. Dehr dediğimiz bu uzun zaman içinde öyle bir vakit oldu ki, insan henüz o vakitte zikre değer bir varlık değildi. Kâinat onun için yaratılıyor, her şey onun için hazırlanıyordu, fakat o henüz ortada yoktu. İlm-i ilâhîde insan denen varlığın yaratılacağına karar verilmişti, fakat onun henüz ilimden fiile geçip gün yüzüne çıkma zamanı gelmemişti. Yani insan yokluk içinde bulunuyordu, yoktu.
İnsanın henüz zikre değer bir varlık olmadığı süre, toprak ve çamur safhasından başlayıp, ana rahmindeki safhaları geçerek mükemmel insan halinde dünyaya gelmesine kadar geçen süre de olabilir. Nitekim devam eden âyetler insanın bu yaratılış sürecini anlatır:
Nutfe, menî içindeki milyonlarca spermden biridir. İnsanın tohumudur. Burada “ emşâc ” olarak sıfatlanmıştır. اَمْشَاجٌ ( emşâc ), karışmak, karıştırmak mânasındaki اَلْمَشْجُ ( meşc )in, yahut karışım anlamındaki اَلْمَش۪يجُ ( meşîc )in çoğuludur. Burada erkeğin suyu ile kadının suyunun karışımına, yani spermin kadının suyuyla birleşmesi durumuna نُطْفَةٌ اَمْشَاجٌ ( nutfetun emşâc ) denilir. Böylece âyette insanın, menî hayvancığının yumurta ile birleşmesiyle yaratıldığına işaret edilmiş olur. Allah Teâlâ, nutfe safhasından başlayarak kademe kademe insanı yaratmış, gerçekleri idrak edebilmesi için onu işitme ve görme melekesiyle donatmıştır. Bundan maksat, onun önünü sonunu düşünecek, duyup gördüklerinden ders ve ibret alacak akıllı bir varlık olmasıdır. Çünkü Allah Teâlâ’nın muradı, onu imtihan etmektir. Bu sebeple imtihanın bütün şartlarını düzenlemiştir. Bunlarla birlikte peygamber göndermek ve kitaplar indirmek suretiyle insana cennete ve cemâlullaha varan doğru yolu da göstermiştir; onu cehenneme sürükleyecek eğri yolu da. Bu durumda insan için iki yoldan birini tercih etmek düşer:
› Ya bütün bu nimetlerin sahibine inanır, O’nu tanır ve kendine lütfettiği nimetlerin şükrünü yerine getirmeye çalışır;
› Ya da kalbinin kapılarını hidâyete kapatarak küfür ve nankörlük yolunu tutar.
Ancak bu kadar lütf u inâyetten sonra küfür ve nankörlük yolunu tutanları, cehennemde ayakların bağlanacağı zincirler, ellerin boyunlara takılacağı demir halkalar ve alev alev yanan çılgın bir ateş beklemektedir. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“ Cehennemlikler, boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde sürüklenecekler, kaynar suyun içine! Sonra da ateşte cayır cayır yakılacaklar. ” ( Mü’min 40/71-72 )
Şükreden mü’min kullara gelince:Ömer Çelik Tefsiri
İnsan suresi 3 ayeti anlamı - okunuşu
Biz ona doğru yolu da eğri yolu da gösterdik. Artık isterse şükreder, doğru yolda gider; isterse nankörlük edip eğri yollara sapar.
Mokhtasar tefsiri
Biz ona, peygamberlerimizin dilleriyle hidayet yolunu açıkladık. Bundan sonra o, ya dosdoğru yolu bularak Allah’a şükreden Mümin bir kul olur ya da yoldan saparak Allah’ın ayetlerini inkâr eden kâfir bir kul olur.
Ali Fikri Yavuz
Doğrusu biz ona, gerçek yolu gösterdik; ister şükreden (mümin) olsun, ister nankörlük eden (kâfir)
İngilizce - Sahih International
Indeed, We guided him to the way, be he grateful or be he ungrateful.
İnsan suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
İster şükretsin, ister nankör olsun, gerçekten de biz ona doğru yolu gösterdik.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Biz ona haqq yolu göstərdik. İstər (ne’mətlərimizə) minnətdar olsun, istər nankor (bu onun öz işidir).
Kuran Araştırmaları Vakfı
Şüphesiz biz ona (doğru) yolu gösterdik. İster şükredici olsun ister nankör.
İnsan suresi (Al-Insan) 3 ayeti arapça okunuşu
﴿إِنَّا هَدَيْنَاهُ السَّبِيلَ إِمَّا شَاكِرًا وَإِمَّا كَفُورًا﴾
[ الإنسان: 3]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Dağlarda, güven içinde olarak evler yontuyorlardı.
- Ha, Mim.
- Ey inkarcılar! Onun gördüğü şey hakkında kendisi ile tartışır mısınız?
- Musa: "Rabbim! Doğrusu kendime yazık ettim, beni bağışla" dedi. Allah da onu bağışladı. O, şüphesiz
- Elinde bulunandan verenin, Allah'a karşı gelmekten sakınanın, en güzel söz olan Allah'ın birliğini doğrulayanın işlerini
- Sura üflendiği vakit, işte o gün, inkarcılara kolay olmayan zorlu bir gündür.
- İnananların gönüllerinin Allah'ı anması ve O'ndan inen gerçeğe içten bağlanması zamanı daha gelmedi mi? Onlar,
- Yer dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı, yeryüzü ağırlıklarını dışarıya çıkardığı ve insanın: "Buna ne oluyor?" dediği zaman;
- Onlardan seni dinleyenler vardır, Kuran'ı anlarlar diye kalblerine örtüler kulaklarına da ağırlık koyduk. Onlar her
- Vazgeçerlerse onları bağışlayın; şüphesiz Allah bağışlar ve merhamet eder.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah İnsan indirin:
İnsan Suresi mp3 : İnsan suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler