Kaf suresi 32. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿هٰذَا مَا تُوعَدُونَ لِكُلِّ اَوَّابٍ حَف۪يظٍۚ ﴾ [ق: 32]
ayet arapça & türkçe okunuşuHâżâ mâ tû’adûne likulli evvâbin hafîz(in) [Kaf: 32]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onlara: "İşte bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun buyruklarına riayet eden; görmediği Rahman'dan korkan, Allah'a yönelmiş bir kalble gelen sizlere, hepinize söz verilen yerdir. Oraya esenlikle girin; işte sonsuzluk günü budur" denir. [Kaf: 32]
Kaf Suresi 32. ayet tefsiri
Cennete girmeye hak kazananların mümtaz vasıfları da şöyledir:
› Allah’a karşı saygı ve korkuyla dopdolu bir gönle sahip olup, O’na itaatsizlikten sakınarak kalbini Rabbin râzı olmayacağı her türlü kötü düşünce ve niyetlerden koruması.
› Tevbe ve istiğfar ile daima Allah’a yönelmesi; günahlarını hatırlayıp Allah’tan bağışlanma dilemesi. Bollukta, darlıkta, sıkıntıda ve rahatlıkta her daim Allah’a güvenip dayanması. Kalbini Allah’tan başkalarından çevirip, sadece Allah ile meşgul etmesi.
Bu açıdan bakıldığında Abdülkadir Geylânî ( k.s. )’un şu hâli pek ibretlidir:
Biri ona şöyle sordu:
“ - Niçin acaba üzerinize sinek konduğunu hiç görmüyoruz? ”
Şöyle cevap verdi:
“ - Niçin konsun ki… Üzerimde ne dünyanın pekmezi var, ne de âhiretin balı… ” ( Velîler Ansiklopedisi, II, 453 )
› Allah’ın emir ve yasaklarını dikkate alarak yaşaması, Allah’ın koyduğu sınırları muhafaza etmesi.
› Yüce Allah’ı zahiren göremediği halde O’ndan korkması, O’na beslediği derin saygıyla yüreğinin titremesi. Kimsenin kendini görmediği yerlerde bile hep Allah korkusu ile hareket etmesi. Çünkü biz Rabbimizi zahir gözümüzle göremesek bile, Allah’ın bizi hakkiyle gördüğünde hiçbir şüphe yoktur. Peygamber Efendimiz ( s.a.s. ), başka bir gölgenin bulunmadığı kıyâmet gününde Allah Teâlâ’nın, yedi sınıf insanı, arşının gölgesinde gölgelendireceğini bildirmiş, bunların birinin de “ Tenhalarda Allah’ı zikredip göz yaşı döken kişi ” olduğunu haber vermiştir. ( Buhârî, Ezân 36; Müslim, Zekât 91 )
› Daima Allah’a yönelen bir kalbe sahip olması. Allah’a yönelen kalbin alameti; Allah Teâlâ’nın saygı gösterilmesi gereken haklarını bilmek, O’nu dost edinmek, O’nun azamet ve celali karşısında mütevazı olmak, nefsin arzularını terk etmek, başkalarını incitmemek ve bundan daha önemlisi hiç kimseden incinmemesidir. İnsan ancak hususi bir tasavvufî eğitimle, nefis tezkiyesi ve kalp tasfiyesi ile bu mertebeye ulaşabilir.
Nitekim Sâmi Efendi Hazretleri, Dâru’l-Fünûn’un Hukuk Fakültesi’ni yeni bitirmişti. Onun güzel hâlini ve tertemiz sîretini pek beğenen bir Allah dostu:
“ –Evlâdım, bu tahsil de güzeldir ama, sen asıl tahsîli ikmâl etmeye bak! Seni irfan mektebine kaydedelim, orada da gönül ilimlerini ve âhiret sırlarını öğren!.. ” dedi. Ardından da ilâve etti:
“ –Evlâdım, o mektepte nasıl eğitim yaparlar, ne öğretirler bilemem. Ama bildiğim bir şey var ki, bu tahsîlin ilk dersi incitmemek, son dersi de incinmemektir... ”
Sahip oldukları güzel ahlâk ve ulvî hasletlerle diğer insanlardan hemen fark edilen Allah dostları, “ kimseyi incitmemek ” ve “ kimseden incinmemek ” faziletinin de zirvesine çıkmışlardır.
Ebû Abdullah Sâleme’ye:
“ – Gönüllerini devamlı Rablerine yönelten Allah dostlarını diğer insanlardan ayırt eden vasıflar nelerdir? ” diye sordular. O da cevâben, ehlullâhın şu güzel vasıflarını saydı:
“ –Allah dostları diğer insanlardan:
Konuşmalarındaki tatlılıkla,
Ahlâklarındaki güzellikle,
Sîmâlarındaki tebessüm ve müjdeleyicilikle,
Hâl ve edâlarındaki zarâfetle,
Nefislerindeki cömertlikle,
Mâzeretleri kabul edişlerindeki diğergâmlıkla,
İyi ve fenâ herkese karşı şefkatlerindeki genişlikle ayırt edilir. ”
Bu vasıflara sahip olanlar cennete girecek, orada istedikleri her nimete nâil olacaklardır. Allah katında onlar için daha fazla nimetler de vardır. Bu nimetler hakkında Yüce Rabbimiz hadis-i kudsîde şöyle buyurur:
“ Ben sâlih kullarım için cennette öyle nimetler hazırladım ki, onları ne göz görmüş, ne kulak duymuş, ne de onlar herhangi bir insanın aklına gelmiştir. ” ( Buhârî, Tevhid 35; Müslim, Cennet 4-5 )
Bu nimetlerin en büyüğü ise “ Allah Teâlâ’nın cemâlini görme ” nimetidir.
Gerçek böyleyken, hâlâ inkârcılıkta direnen gâfillere ne demeli, onları nasıl ikaz etmeli? Onlar, şu gerçekler üzerinde akıl yorsalar belki uyanır, kendilerine gelirler:Ömer Çelik Tefsiri
Kaf suresi 32 ayeti anlamı - okunuşu
Onlara şöyle denilecek: “İşte size dünyada va‘dolunan cennet budur! Bütün gönlüyle Allah’a yönelen, O’na karşı kulluk vazîfelerini dikkatle yerine getiren her kul için hazırlanmış bir cennet!”
Mokhtasar tefsiri
Onlara şöyle denir: "Bu; tövbe ederek Rabbine dönen ve Rabbinin kendilerini sorumlu kıldığı şeyleri yerine getiren her kişi için Allah tarafından vadolunandır."
Ali Fikri Yavuz
İşte bu, sizin (dünyada) vaad olunduğunuz şey! Her tevbe eden, Allah’ın emrini gözeten için
İngilizce - Sahih International
[It will be said], "This is what you were promised - for every returner [to Allah] and keeper [of His covenant]
Kaf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
İşte denecek, size, mabuduna tövbe eden, emri, iyideniyiye koruyan herkese vaadedilen bu.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Onlara deyiləcəkdir:) “Bu, və’d olunduğunuz (Cənnətdir). O, hər bir (tövbə edib Allaha tərəf) qayıdan, (nəfsini haramdan, özünü günahdan) qoruyan;
Kuran Araştırmaları Vakfı
İşte size vadedilen cennet! Ki o, daima Allah'a yönelen, (O'nun buyruklarını)koruyan,
Kaf suresi (Qaf) 32 ayeti arapça okunuşu
﴿هَٰذَا مَا تُوعَدُونَ لِكُلِّ أَوَّابٍ حَفِيظٍ﴾
[ ق: 32]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- De ki: "Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadarını da katsak,
- Ey inananlar! Bir toplulukla karşılaşırsanız dayanın; başarıya erişebilmeniz için Allah'ı çok anın.
- "Ey Musa! Verdiklerimle ve seninle konuşmamla seni insanlar arasından seçtim; sana verdiğimi al ve şükret"
- "Ey Eyyub! Eline bir demet sap alıp onunla vur, yeminini bozma" demiştik. Doğrusu Biz onu
- Allah'ın, yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiğini bilin; size, akledesiniz diye açık açık deliller anlattık.
- Katımızdan bir buyrukla, her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Doğrusu Biz öteden beri peygamberler göndermekteyiz.
- Bunun üzerine, kardeşini öldürmekte nefsine uydu ve onu öldürerek, zarara uğrayanlardan oldu.
- Ama biz Firavun ve adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece oralara
- "Rabbimin bana verdikleri sizinkinden daha iyidir. Bana gücünüzle yardım edin de sizinle onların arasına sağlam
- Allah'ın, onların tevbelerini kabul veya onlara azab etmesi işiyle senin bir ilişiğin yoktur; çünkü onlar
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kaf indirin:
Kaf Suresi mp3 : Kaf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler