Hud suresi 37. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاصْنَعِ الْفُلْكَ بِاَعْيُنِنَا وَوَحْيِنَا وَلَا تُخَاطِبْن۪ي فِي الَّذ۪ينَ ظَلَمُواۚ اِنَّهُمْ مُغْرَقُونَ ﴾ [هود: 37]
ayet arapça & türkçe okunuşuVasna’i-lfulke bi-a’yuninâ vevahyinâ velâ tuḣâtibnî fî-lleżîne zalemû(c) innehum muġrakûn(e) [Hud: 37]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Nuh'a, "Senin milletinden, inanmış olanlardan başkası inanmayacaktır; onların yapageldiklerine üzülme; nezaretimiz altında, sana bildirdiğimiz gibi gemiyi yap. Haksızlık yapanlar için Bana baş vurma, çünkü onlar suda boğulacaklardır" diye Allah tarafından vahyolundu. [Hud: 37]
Hud Suresi 37. ayet tefsiri
Hz. Nûh, uzun seneler sabırla ve metânetle tebliğe devam ettiyse de kavminden fazla iman eden olmadı. Hatta kavmi onu delilikle suçladılar ( Mü’minûn 23/25 ), onu taşlayarak öldürmekle tehdit ettiler. ( Şuarâ 26/116 ) Nihayetinde Hz. Nûh çaresizlik içinde: “ Ben mağlup düştüm. Artık dinine yardım et, intikâmımı sen al! ” ( Kamer 54/10 ) diye yalvarmaya başladı ve: “ Rabbim! Yeryüzünde dolaşan bir tek kâfir bile bırakma! ” ( Nûh 71/26 ) diyerek beddua etmek mecburiyetinde kaldı.
Şeyh-i Ekber Muhyiddin İbn Arabî ( k.s. ) şöyle der: “ Ahlâk sahibinin elde edeceği güzel ahlâkın başlangıcı, yaratılanlardan gelecek eziyetlere sabırla katlanarak bundan herhangi bir eziyet duymamasıdır. Bu güzel ahlâkın orta derecesi, o eziyet eden kişileri eziyet edici olarak görmemesidir. Çünkü o gerçek tevhid ehli bir kimse olup, onun yanında kendisine kötülük yapan da iyilik yapan da müsâvîdir. Bu güzel ahlâkın zirvesi ise, kötülük yapanı bile kendisine iyilik ediyormuş gibi görmesidir. Çünkü o artık her şeyin gerçek mâhiyetini bilebilmekte ve ilâhî tecellilerin ne mânaya geldiğini idrak edebilmektedir. İşte bu makam, hakikat ehli olmanın başlangıcıdır. ” ( Bursevî, Rûhu’l-Beyân, IV, 162 )
Rivayete göre Nûh ( a.s. )’ın kavminden biri çocuğunu omzunda taşıyıp giderken, çocuk Hz. Nûh’u görünce babasına: “ Bana bir taş ver ” der. Babasının eline tutuşturduğu taşı Hz. Nûh’a atar ve onun bir tarafını kanatır. Bunun üzerine Yüce Allah, kavminden şu ana kadar iman edenler haricinde kimsenin inanmayacağını, artık helak edilme vakitlerinin geldiğini, dolayısıyla helak edildikleri takdirde kederlenmesine gerek olmadığını haber verir. ( Kurtubî, el-Câmi‘, IX, 29-30 ) Tufanın başlangıç işaretlerinden biri olarak da Hz. Nûh’a, ilâhî tâlimatlara uygun tarzda bir gemi yapmasını emreder. Tufan olacağını, kâfirlerin bu tufanda boğulacağını bildirir. Hz. Nûh’a da, helak esnasında merhamete gelip zalimlerin kurtuluşu için kendisine müracaatta bulunmamasını sıkı sıkıya tembih eder. Bunun üzerine geminin yapılması başlar:
Ömer Çelik Tefsiri
Hud suresi 37 ayeti anlamı - okunuşu
“Bizim gözetimimiz altında ve vahyettiğimiz şekilde gemiyi yap. Sakın zulmedenler hakkında, onları kurtarmam için bana bir ricâda bulunma. Çünkü onlar mutlaka boğulacaklardır!”
Mokhtasar tefsiri
Gemiyi, bizim gözetimimiz ve korumamızda onu nasıl yapacağını sana öğrettiğimize dair bizden bir vahiy ile yap. İnkâr ederek kendi nefislerine zulmeden kimselere mühlet istemek için beni muhatap alma! Muhakkak ki onlar, küfür üzerinde ısrar etmelerine karşılık bir ceza olarak -kaçınılmaz olan- tufan ile boğulacaklardır.
Ali Fikri Yavuz
Nezaretimiz altında ve vahyimiz gereğince gemi yap. Hem o zulmedenler hakkında, azabın kendilerinden kaldırılması için, bana dua etme; çünkü onlar, suda boğulacaklardır
İngilizce - Sahih International
And construct the ship under Our observation and Our inspiration and do not address Me concerning those who have wronged; indeed, they are [to be] drowned."
Hud suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Nezaretimiz altında ve vahyimize uyarak bir gemi yap, zulmedenler için af dileme benden, şüphe yok ki sularda boğulacak onlar.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Nəzarətimiz altında və vəhyimiz üzrə (sənə öyrədəcəyimiz kimi) gəmini düzəlt, zülm edənlər barəsində mənə müraciət etmə (onların bağışlanmalarını Məndən xahiş etmə). Çünki onlar suda boğulacaqlar!”
Kuran Araştırmaları Vakfı
Gözlerimizin önünde ve vahyimiz (emrimiz) uyarınca gemiyi yap ve zulmedenler hakkında bana (bir şey) söyleme! Onlar mutlaka boğulacaklardır!
Hud suresi (Hud) 37 ayeti arapça okunuşu
﴿وَاصْنَعِ الْفُلْكَ بِأَعْيُنِنَا وَوَحْيِنَا وَلَا تُخَاطِبْنِي فِي الَّذِينَ ظَلَمُوا ۚ إِنَّهُم مُّغْرَقُونَ﴾
[ هود: 37]
واصنع الفلك بأعيننا ووحينا ولا تخاطبني في الذين ظلموا إنهم مغرقون
سورة: هود - آية: ( 37 ) - جزء: ( 12 ) - صفحة: ( 225 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Dedim ki: "Rabbinizden bağışlanma dileyin; doğrusu O, çok bağışlayandır. Size gökten bol bol yağmur indirsin."
- Haksızlık yapanlara yönelmeyin, yoksa ateş size de dokunur. Sizin Allah'tan başka dostunuz yoktur; sonra, yardım
- Sonunda oraya varınca, kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları hakkında onların aleyhinde şahidlik ederler.
- Mesih de, gözde melekler de Allah'a kul olmaktan asla çekinmezler. Kim O'na kulluktan çekinir ve
- Kalblerinde hastalık olanların ise pisliklerine pislik katmıştır; onlar kafir olarak ölmüşlerdir.
- Allah onların kökünü kesmek üzere, üzerlerine o rüzgarı yedi gece sekiz gün, estirdi. Halkın, kökünden
- Yalan uyduranlar ancak Allah'ın ayetlerine inanmayanlardır. Yalancılar işte onlardır.
- Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri
- Aranızdan yalnız zalimlere erişmekle kalmayacak fitneden sakının, Allah'ın azabının şiddetli olduğunu bilin.
- De ki: "İnsanlardan ve cinlerden ve insanların gönüllerine vesvese veren o sinsi vesvesecinin şerrinden, insanların
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Hud indirin:
Hud Suresi mp3 : Hud suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler