Sebe suresi 4. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿لِيَجْزِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِۜ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَر۪يمٌ ﴾ [سبأ: 4]
ayet arapça & türkçe okunuşuLiyecziye-lleżîne âmenû ve’amilû-ssâlihât(i)(c) ulâ-ike lehum maġfiratun verizkun kerîm(un) [Sebe: 4]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Allah'ın, inanıp yararlı iş işleyenlere ki onlar için mağfiret ve cömertçe verilmiş rızık vardır ve ayetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanlara ki onlara iğrenç ve can yakıcı azap vardır işlerinin karşılıklarını vermesi için kıyamet saati gelecektir. [Sebe: 4]
Sebe Suresi 4. ayet tefsiri
O zaman henüz müşrik olan Ebu Süfyan’ın, Mekkeli kâfirlere: “ Lât ve Uzzâ adına yemin ederim ki, kıyâmet bize ebediyen gelmeyecek ve biz asla diriltilmeyeceğiz ” demesi üzerine bu âyetler nâzil oldu. ( Kurtubî, el-Câmi‘, XIV, 260 ) Halbuki bizim göremediğimiz, bilemediğimiz, duyularımızın tamamen ötesinde olan gayb âlemini bilen, zerre[ 1 ] miktarı bir şeyin bile kendisinden gizli kalamadığı, zerreden daha küçük ve daha büyük her şeyi Levh-i Mahfuz’da yazmış olan Allah, “ Kıyâmet kopacak! ” diyorsa elbette kopacaktır. Bunun aksini iddia etmenin bir mânası yoktur. İlâhî hikmet ve adâletin yerini bulması, iyilerle kötülerin farkı ortaya çıkıp herkesin lâyık olduğu neticeye ulaşması için, aklen de, âhiretin varlığı zarûridir.
Kur’an’ın haber verdiği hakîkatler karşısında gerçek ilim sahiplerinin hâline gelince:[ 1 ] Üçüncü âyette küçüklüğü ifade etmek üzere ذَرَّة ( zerre ) kelimesi kullanılmaktadır. Zerre, bütünün özelliklerini taşıyan en küçük parça olarak alındığında, bundan molekül anlaşılır. Ondan daha küçüğü de atom demek olur. Şâyet zerreyi bugünkü anlayışa uygun şekilde atom olarak anlarsak, ondan küçük olan şey de atom-altı parçacıklar olur. Her iki şıkta da, Kur’an’ın “ zerreden daha küçük ” olarak haber verdiği şeyin altında keşfi geleceğe ait ilmî bir gerçeğin varlığı belli olmaktadır. Ayrıca “ atom ağırlığı ” olsun, “ molekül ağırlığı ” olsun, bunlar birer birim olarak bilimde yer almıştır. Âyetteki “ zerre ağırlığı ” deyimi, bu açıdan da dikkat çekmektedir. Açıkçası Kur’an, indirilişinden yüzyıllarca sonra gelecek insanlarla konuşurken onların dilini kullanıyor. Biz de bunu dinliyor ve onun Allah kel3amı olduğunu tasdik ediyoruz. ( Kandemir ve diğerleri, II, 1471 )
Ömer Çelik Tefsiri
Sebe suresi 4 ayeti anlamı - okunuşu
Bu böyledir; çünkü Allah, iman edip sâlih ameller işleyenleri mükâfatlandıracaktır. Onlar için büyük bir bağışlanma ve çok güzel, bol, değerli ve arkası kesilmeyecek bir rızık vardır.
Mokhtasar tefsiri
Allah; kendisine iman eden ve salih amel işleyen kullarını mükâfatlandırmak için Levh-i Mahfûz`da belirlediklerini kaydetmiştir. İşte bu özelliklere sahip olan kimselere Allah`tan günahları için bir bağışlanma vardır. Yüce Allah onları günahlarından dolayı cezalandırmaz. Yine onlar için güzel bir rızık vardır. Bu rızık, Yüce Allah`ın kıyamet günündeki cennetidir.
Ali Fikri Yavuz
(Kıyametin gelmesi şundan), çünkü Allah, iman edib salih ameller işliyenleri mükâfatlandıracaktır. İşte bunlar için bir mağfiret ve bir güzel rızık (cennet) var
İngilizce - Sahih International
That He may reward those who believe and do righteous deeds. Those will have forgiveness and noble provision.
Sebe suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
İnananları ve iyi işlerde bulunanları mükafatlandırmak için; onlar, öyle kişilerdir ki onlarındır yarlıganma ve güzelim bir rızık.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Bütün bunlar ona görədir ki, Allah) iman gətirib yaxşı işlər görənləri mükafatlandırsın. Məhz onları bağışlanma və tükənməz (gözəl, minnətsiz) ruzi gözləyir!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Allah, inanıp iyi işler yapanları mükafatlandırmak için (her şeyi açık bir kitapta tesbit etmiştir). Onlar için büyük bir mağfiret ve güzel bir rızık vardır.
Sebe suresi (Saba) 4 ayeti arapça okunuşu
﴿لِّيَجْزِيَ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ ۚ أُولَٰئِكَ لَهُم مَّغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ﴾
[ سبأ: 4]
ليجزي الذين آمنوا وعملوا الصالحات أولئك لهم مغفرة ورزق كريم
سورة: سبأ - آية: ( 4 ) - جزء: ( 22 ) - صفحة: ( 428 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- De ki: "Allah'ı bırakıp de göklerde ve yerde zerre kadar bir şeye sahip olmadığı, her
- Allah'la karşılaşmayı uman bilsin ki, Allah'ın bunun için belirttiği vakit gelecektir. O, işitir ve bilir.
- Gelip geçen geceye and olsun ki, bunların her biri akıl sahibi için birer yemine değmez
- Allah, "İki tanrı edinmeyin, O ancak bir tek Tanrı'dır. Yalnız Ben'den korkun" dedi.
- Onlara: "İşte bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun buyruklarına riayet eden; görmediği Rahman'dan korkan, Allah'a yönelmiş
- Doğurması yaklaşmış develer başıboş bırakıldığı zaman;
- Bazıları: "İbrahim denen bir gencin onları diline doladığını duymuştuk" deyince, "O halde bunların şahidlik edebilmeleri
- Sonra kötülüğün yerine iyiliği koyduk, öyle ki, çoğalıp, "babalarımız da darlığa uğramış, bolluğa kavuşmuşlardı" dediler.
- Hele bir tek söz kapan olsun; delici bir alev onun peşine düşüverir.
- Göklerde ve yerde azamet O'nundur, O, güçlüdür, Hakim'dir.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Sebe indirin:
Sebe Suresi mp3 : Sebe suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler