Münafikun suresi 7. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Münafikun suresi 7 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Münafikun suresi - Al-Munafiqun aya 7 (The Hypocrites).
  
   

﴿هُمُ الَّذ۪ينَ يَقُولُونَ لَا تُنْفِقُوا عَلٰى مَنْ عِنْدَ رَسُولِ اللّٰهِ حَتّٰى يَنْفَضُّواۜ وَلِلّٰهِ خَزَٓائِنُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَلٰكِنَّ الْمُنَافِق۪ينَ لَا يَفْقَهُونَ ﴾ [المنافقون: 7]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Humu-lleżîne yekûlûne lâ tunfikû ‘alâ men ‘inde rasûli(A)llâhi hattâ yenfaddû(k) veli(A)llâhi ḣazâ-inu-ssemâvâti vel-ardi ve lâkinne-lmunâfikîne lâ yefkahûn(e) [Münafikun: 7]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Bunlar: "Allah'ın Peygamberinin yanında bulunanlara bir şey vermeyin de dağılıp gitsinler" diyen kimselerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır, ama ikiyüzlüler bu gerçeği anlamazlar. [Münafikun: 7]


Münafikun Suresi 7. ayet tefsiri

Münafıkların gerçek kimliklerini ortaya koyan şu hâdise bu âyet-i kerîmelerde bahsedilen hususları anlamakya yardımcı olacaktır:

 Rivayete göre Benî Mustalik se­ferinden dönüleceği sı­ralarda biri muhâcirlerin diğeri Ensâr taraftarı iki adam arasında su yüzünden kav­ga çıktı. Bunlardan biri “ Ey Ensâr, yetişin! ” diye, diğeri de “ Ey Muhâcirler, yetişin! ” diye kendi taraflarını yardıma çağırdılar. Resûlullah ( s.a.s. ) bunu işitince, onları yatıştırdı. Yaptığı tesirli konuşmada bu nevi tefrika çıkarıcı söz ve faaliyetlerden hoşnut olmadığını ve bunun câhiliye âdeti olduğunu belirtti. Hâdise münafıkların reisi Abdullah b. Übey’in kulağına gidince hemen bunu fırsat bilip müslümanlar arasında fitne çıkarmaya yeltendi. Kendi kavminden olanlara şöy­le dedi:

“ - Muhâcirler bizim beldemizde bize kafa tutuyor, üstünlük taslı­yorlar. Onlarla bizim durumumuz, «Besle kargayı, oysun gözünü!» sözündekine dön­dü. Hele Medine’ye varalım, göreceksiniz ki güçlü olan zayıf olanı oradan çıkara­cak! Aslında bunu kendiniz yaptınız; onlara beldenizde yer verip imkânlarınızı paylaştınız. Muhammed’in yanındakilere yardım etmeyin ki dağılıp gitsinler! ”

 Bu sözleri işiten ve o sırada henüz çok genç olan Zeyd b. Erkam ( r.a. ), yapılan konuşma­dan dolayı rahatsızlığını dile getirip tepki gösterince Abdullah onu azarladı. Zeyd durumu amcasına, o da Peygamberimiz ( s.a.s. )’e aktardı. Hz. Ömer derhal o münâfığın boynu­nun vurulmasını teklif etti. Resûlullah ( s.a.s. ) bunu kabul etmedi. Hatta henüz normal hareket vakti gelmediği halde hemen yola koyulma talimatı verdi. Uzun bir süre mola ver­medi; mola verdiğinde herkes yorgunluktan uyuyakaldı. Böylece söylentilerin ar­tıp işin alevlenmesini önledi. Efendimiz ( s.a.s. ) o arada münafıkların reisi Abdullah’ı çağırtıp:

“ - Bana şöyle şöyle bir söz ulaştı; bu sözün sahibi sen misin? ” diye sordu. O:

“ - Sana kitabı indiren Allah’a yemin ederim ki böyle şeyler söylemedim ” dedi. Bunun üzerine Resûlullah ( s.a.s. ) onun hakkında bir işlem yapmadı. Zeyd ise yalancı konumuna düştüğü için çok üzül­müştü. Medine’ye dönünce Allah Teâlâ Münafıkûn sûresini indirdi. Peygam­berimiz ( s.a.s. ) Zeyd’in kulağını tutup:

“ - Allah seni doğruladı ve bu kulağın hakkını verdi ” di­ye ona iltifat etti.

Bir kısım insanlar münafıkların reisine, kendisi hakkında sert ifadeler içeren âyetler indiğini söyleyerek Resûlullah ( s.a.s. )’e gidip kendisi hakkında Allah’tan bağışlama di­lemesi için ricada bulunmasını tavsiye ettiler. O ise başını çevirip:

“ - İman et, dediniz ettim. Zekât ver, dediniz verdim. Geriye bir tek Muhammed’e secde etmediğim kal­dı! ” diyerek itiraz etti. ( bk. Buhârî, Tefsir 63; Tirmizî, Tefsir 63; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 370, 373 )

Hikmet-i ilâhî, Abdullah b. Übey’in Abdullah isminde bir oğlu vardı. Samîmî bir mü’mindi. Resûlullah ( s.a.s. )’e son de­rece bağlıydı. O, babasının yaptıklarına çok üzülüyor, sabredemiyordu. Son hâdiseler de gönlündeki bu kederi iyice artırdığından Allah Resûlü ( s.a.s. )’e geldi:

“ –Ey Allah’ın Rasûlü! Eğer arzu edersen, babamı öldüreyim! ” dedi.  Peygamberimiz ( s.a.s. ) buna müsaade etmedi ve:

“ –Hayır! Bilâkis ona yumuşak davranırız. Aramızda kaldığı müddetçe, kendisiyle iyi geçiniriz! ” buyurdu. Bunun üzerine Abdullah, İslâm ordusunun içindeki babasının yanına koştu ve devesinin yularını tutarak haykırdı:

“ –İzzet ve kuvvetin Allah’a ve Rasûlü’ne âit olduğunu söyleyinceye kadar seni ye­rinden kıpırdatmayacağım!.. ”

Münafıkların başı şaşkınlaştı. Bunca insanın ortasında oğlunun kendisine yaptığı bu hareketi gurûruna yediremedi:

“ –Şimdi sen beni bu kadar insan içinde Medine’ye bırakmayacak mısın? ” dedi. Oğlu, büyük bir îman celâdeti içinde:

“ –Evet, bugün insanlar arasında en rezîl ile en azîzin kim olduğunu sana öğretin­ceye kadar seni bırakmayacağım. Hakîkati îtirâf etmezsen kelleni uçuracağım... ” dedi.

Hâin münâfığın âdeta eli kolu bağlanmıştı. Oğlunun, dediğini yapacak kadar ciddî olduğunu anlayınca ürperdi. Daha evvel söylediklerini geri alarak istemeye istemeye de olsa hakîkati dile getirip:

“ –Şehâdet ederim ki, izzet ve kuvvet Allah’a, Rasûlü’ne ve mü’minlere âittir ” de­mek zorunda kaldı. Peygamberimiz ( s.a.s. ) Abdullah’a:

“ - Allah seni Rasûlü’nden ve mü’minlerden dolayı hayırla mükâfatlandırsın! ” diyerek dua etti ve babasının yolunu açmasını emir buyurdu. ( İbn Hişâm, es-Sîre, III, 334-337; İbn Sa‘d, et-Tabakât, II, 65; Heysemî, Mecma‘u’z-zevâid, IX, 317-318 )

Öyleyse:
Ömer Çelik Tefsiri
Münafikun suresi Diyanet

Münafikun'den 7 Ayeti'ni dinle


Münafikun suresi 7 ayeti anlamı - okunuşu

Onlar: “Rasûlullah’ın yanında bulunan fakir müslümanlara bir şey vermeyin ki, dağılıp gitsinler!” diye propaganda yapıyorlar. Oysa göklerin ve yerin hazîneleri Allah’ındır, fakat münafıklar bunu anlayamıyor.


Mokhtasar tefsiri

Onlar şöyle derler: "Bedevilerden ve fakirlerden Allah’ın resulünün yanında bulunan kimselere infakta bulunmayın ki dağılıp gitsinler." Oysa göklerin ve yerin hazineleri sadece Allah’ındır. O; kullarından dilediğine bunu rızık olarak verir. Fakat münafıklar, rızkın hazinelerinin Allah -Subhanehu ve Teâlâ-`nın elinde olduğunu bilmezler.


Ali Fikri Yavuz

Onlar öyle kimselerdir ki: “- Rasûlüllah’ın yanındakilere harcayıb yedirmeyin; tâ ki dağılsınlar.” diyorlar. Halbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır; fakat münafıklar anlamazlar


İngilizce - Sahih International


They are the ones who say, "Do not spend on those who are with the Messenger of Allah until they disband." And to Allah belongs the depositories of the heavens and the earth, but the hypocrites do not understand.

Münafikun suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Onlar, öyle kişilerdir ki Allah'ın Peygamberinin yanında olanlara bir şey vermeyin de derler, sonunda dağılıp gitsinler ve Allah'ındır hazineleri göklerin ve yeryüzünün ve fakat münafıklar, anlamazlar.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Onlar: “Allahın Peyğəmbəri yanında olanlara bir şey verməyin ki, dağılıb getsinlər!” – deyən kimsələrdir. Halbuki göylərin və yerin xəzinələri Allaha məxsusdur, lakin münafiqlər (bunu) anlamazlar.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Onlar: Allah'ın elçisinin yanında bulunanlar için hiçbir şey harcamayın ki dağılıp gitsinler, diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Fakat münafıklar bunu anlamazlar.

Münafikun suresi (Al-Munafiqun) 7 ayeti arapça okunuşu

﴿هُمُ الَّذِينَ يَقُولُونَ لَا تُنفِقُوا عَلَىٰ مَنْ عِندَ رَسُولِ اللَّهِ حَتَّىٰ يَنفَضُّوا ۗ وَلِلَّهِ خَزَائِنُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلَٰكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا يَفْقَهُونَ
[ المنافقون: 7]

hümül lezine yekulune la tünfiku ala men inde rasulil lahi hatta yenfeddu velillahi hazainüs semavati vel'ardi velakinnel münafikine la yefkahun

هم الذين يقولون لا تنفقوا على من عند رسول الله حتى ينفضوا ولله خزائن السموات والأرض ولكن المنافقين لا يفقهون

سورة: المنافقون - آية: ( 7 )  - جزء: ( 28 )  -  صفحة: ( 555 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Kitap ehlinden Allah'a huşu duyarak inanıp, Allah'ın ayetlerini az bir değere değişmeyenler vardır. İşte onların
  2. Kişinin canı boğaza dayanınca ve siz o zaman bakıp kalırken, Biz o kişiye sizden daha
  3. Hamd Allah'a mahsustur ki, kendi katından şiddetli bir baskını haber vermek ve yararlı iş yapan
  4. Rabbin şüphesiz güçlüdür, merhametlidir.
  5. Onlara ayetlerimizi verdiğimiz halde, yüz çevirmişlerdi.
  6. Allah, sakınanları başarılarından ötürü kurtarır. Onlara hiçbir kötülük gelmez; onlar üzülmezler.
  7. Yarattığı her şeyi güzel yaratan, insanı başlangıçta çamurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayağı bir suyun
  8. Allah, cennete çağırır ve dilediğini doğru yola eriştirir.
  9. "Öyleyse defol oradan, sen artık kovulmuş birisin. Doğrusu hesap gününe kadar lanet sanadır" dedi.
  10. Sizin için atları, katırları ve merkebleri binek ve süs hayvanı olarak yaratmıştır. Bilmediğiniz daha nice

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Münafikun indirin:

Münafikun Suresi mp3 : Münafikun suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Münafikun Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Münafikun Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Münafikun Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Münafikun Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Münafikun Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Münafikun Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Münafikun Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Münafikun Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Münafikun Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Münafikun Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Münafikun Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Münafikun Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Münafikun Suresi Al Hosary
Al Hosary
Münafikun Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Münafikun Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, December 17, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler