Beyyine suresi 4. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Beyyine suresi 4 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Beyyine suresi - Al-Bayyinah aya 4 (The Clear Evidence).
  
   

﴿وَمَا تَفَرَّقَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ اِلَّا مِنْ بَعْدِ مَا جَٓاءَتْهُمُ الْبَيِّنَةُۜ ﴾ [البينة: 4]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Vemâ teferraka-lleżîne ûtû-lkitâbe illâ min ba’di mâ câet-humu-lbeyyine(tu) [Beyyine: 4]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Ama, kendilerine kitap verilenler, onlara apaçık belge geldikten sonra ayrılığa düştüler. [Beyyine: 4]


Beyyine Suresi 4. ayet tefsiri

Aslında Ehl-i kitap, yani yahudi ve Hristiyanlar, kitaplarının verdiği bilgilere dayanarak âhir zamanda bir peygamber geleceğini bekliyorlardı. Onun sahip olduğu vasıfları ve hususiyetleri biliyorlardı. Onu, kendi öz oğullarını tanıdıkları gibi tanıyorlardı. ( bk. Bakara 2/146 ) Fakat o peygamberin de yine kendilerinden geleceğini umuyorlardı. Hatta müşrik kabilelerle yaptıkları savaşlarda “ Ey Rabbimiz! Âhirzamanda göndermeyi va‘dettiğin o peygamber hakkı için senden bizi muzaffer kılmanı diliyoruz ” diye dua ediyorlardı. Lâkin, Allah Teâlâ, onların dualarında zikrettikleri Hz. Muhammed ( s.a.s. ) Efendimiz’i peygamber olarak gönderince, O’nun peygamberliğini ve getirdiği kitâbı inkâr ettiler. Bunun üzerine Hak Teâlâ: “ Allah tarafından onlara ellerindeki Tevrat’ı doğrulayan bir kitap gelince, onu inkâr ettiler. Halbuki daha önce bu kitabı getirecek Peygamber’i bekliyor ve onun hürmetine inkârcılara karşı gâlibiyet ve fetih dileyip duruyorlardı. İşte Tevrat’tan öğrendikleri o bilgileri muşahhas halde karşılarında görünce, onu inkâr ettiler. Allah’ın lâneti bu kâfirlerin üzerinedir ” ( Bakara 2/89 ) âyetini indirdi. ( Kurtubî, el-Câmi‘, II, 27; Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 31 )

Son olarak zikrettiğimiz âyet-i kerîme de açıkça bildirdiği gibi, getirdiği dinin doğru din olduğuna bizzat kendisi apaçık delil teşkil eden o Peygamber gelince Ehl-i kitap onun hakkında ayrılığa düştüler. Pek çoğu ona inanmadı. Bir kısmı ise ona inandı. Daha önce hepsi böyle bir peygamberin geleceği hususunda ittifak halinde iken, gelince bu ittifakları bozuldu. İnanıp inanmama hususunda aralarında tefrikaya düştüler. Nitekim şu âyet-i kerîmeler onların bu halini daha açık izah eder:

“ Şüphesiz Allah katında tek makbul din İslâm’dır. Ehl-i kitap, ancak kendilerine Peygamber’in hak olduğuna dair bilgi geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Artık kim Allah’ın âyetlerini inkâr ederse, şunu bilsin ki Allah, elbette hesâbı çok çabuk görendir. ” ( Âli İmran 3/19 )

“ Geçmiş ümmetler ancak kendilerine ilim geldikten sonra sırf aralarındaki kıskançlık ve ihtiras yüzünden ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinden belirli bir vakte kadar azabın ertelenmesine dair önceden verilmiş bir karar olmasaydı, mutlaka aralarında hüküm çoktan verilmiş ve işleri bitirilmiş olurdu. Onlardan sonra kitaba mirasçı olanlar ise hâlâ kitap hakkında derin bir şüphe içindedirler. ” ( Şûrâ 42/14 )

Yüce Rabbimiz, Resûl-i Ekremi’ni اَلْبَيِّنَةُ ( beyyine ) olarak tavsif buyurur. “ Beyyine ”, ışık gibi kendisi gayet açık olup başkasını da açıklayan, ortaya çıkaran demektir. Bu sebeple dâvacının dâvasını açık bir şekilde beyân ve ispat eden şâhide, açık ve sağlam delîle ve mûcizeye “ beyyine ” denilir. Burada gerçeği beyân ve ispat edecek apaçık, kesin delil veya mûcize demektir ki, maksadın Peygamberimiz ( s.a.s. ) olduğu açıktır. Onun tertemiz hayatı, son derece dürüst ve güvenilir olup güzel ahlâkın bütün dallarında en mükemmel olması dinin en bariz delilidir. Öyle ki, sahip olduğu şahsiyet ve vazifesini mükemmel bir şekilde temsil etmesi itibariyle Resûl-i Ekrem Efendimiz’e bakan bir insan, başka hiçbir delile ihtiyaç duymadan onun doğruluğuna kanaat getirebilirdi. Zira çok defa onu sadece görmek, peygamberliğini kabul etmeğe yetmişti. Abdullah b. Revaha ( r.a. )’ın:

لَوْ لَمْ تَكُنْ فِيهِ آياَتٌ مُبَيِّنَةٌ     لَكَانَ مَنْظَرُهُ يُنْبِئُكَ بِالْخَبَرِ

“ O apaçık mûcizelerle gelmemiş olsaydı bile, Sadece mübârek cemâline bakmak, ahlâk ve şemâilini seyretmek, onun doğruluğu hakkında sana tatmin edici bir bilgi verir ” sözü, bu gerçeğin ifadesidir. Nitekim yahudi­le­rin seç­kin âlimlerinden Ab­dul­lâh b. Se­lâm ( r.a. ), onun gül yü­zü­nü gör­dü­ğün­de; “ Bu yüz, ya­lan­cı yü­zü ola­maz! ” di­ye­rek sa­de­ce bu se­bep­le iman et­miş­ti. ( Tir­mi­zî, Kı­yâ­met 42 )

Peygamberimiz ( s.a.s. ), ümmî olduğu ve hiçbir hocadan ders almadığı halde Kur’ân-ı Kerîm gibi kıyamete kadar devam edecek dil ve ilim mûcizesi bir kitap getirmiştir. Bedevî bir toplumda tarihin en büyük inkılabını gerçekleştirmiştir. Getirdiği inanç esasları, ibâdetler, hükümler ve ahlâkî prensipler öyle doğru ve yücedir ki, ona tâbi olarak manevîyat, ahlâk ve ilimlerde muazzam ilerlemeler kaydedilmiştir. Onun feyzi ve sohbetiyle ashâb-ı kirâm gibi güzide bir nesil teşekkül etmiştir. Yine onun izinde asırlar boyu dünyaya ışık saçan yüz binlerce mükemmel insan yetişmiştir. Bütün bunlar düşünülecek olursa, Resulullah ( s.a.s. )’in dinin âşikâr delili, en büyük mûcizesi olduğu ve onu tanıma vesîlelerinin ne kadar fazla olduğu anlaşılır.

Şunu belirtmek gerekir ki, Resûlullah ( s.a.s. )’in getirdiği din de, önceki peygamberlerin getirdiği dinin aynı esasları üzerine kuruluydu:


Ömer Çelik Tefsiri
Beyyine suresi Diyanet

Beyyine'den 4 Ayeti'ni dinle


Beyyine suresi 4 ayeti anlamı - okunuşu

Ehl-i kitap, kendilerine o apaçık delil geldikten sonra onun hakkında anlaşmazlığa düştüler.


Mokhtasar tefsiri

Tevrat verilmiş olan Yahudiler ve İncil verilmiş olan Hristiyanlar, ancak Allah’ın kendilerine bir peygamber göndermesinin ardından ayrılığa düştüler. Onlardan bazıları Müslüman oldu. Bazıları ise peygamberinin doğru olduğunu bildikleri halde küfürde direterek devam etti.


Ali Fikri Yavuz

Böyle iken, kendilerine kitab verilenler, ancak kendilerine o hüccet (Peygamber, yahud Kur’an) geldikten sonra tefrikaya düştüler. (Kimi peygambere iman etti, kimi inkâr etti, kimi de şübhe içinde bocaladı durdu)


İngilizce - Sahih International


Nor did those who were given the Scripture become divided until after there had come to them clear evidence.

Beyyine suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Ve ancak kendilerine apaçık kesin bir delil geldikten sonradır ki aykırılığa düştüler, kendilerine kitap verilmiş olanlar.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Kitab əhli yalnız özlərinə açıq-aydın dəlil (Peyğəmbər və Qur’an) gəldikdən sonra (dində) ayrılığa düşdülər (onlardan kimisi Peyğəmbərə iman gətirdi, kimisi onu inkar etdi, kimisi də şəkk-şübhə içində qaldı).


Kuran Araştırmaları Vakfı


Kendilerine kitap verilenler ancak o açık delil (Peygamber) kendilerine geldikten sonra ayrılığa düştüler.

Beyyine suresi (Al-Bayyinah) 4 ayeti arapça okunuşu

﴿وَمَا تَفَرَّقَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ إِلَّا مِن بَعْدِ مَا جَاءَتْهُمُ الْبَيِّنَةُ﴾
[ البينة: 4]

vema teferrakal lezine utül kitabe illa mim badi ma caethümül beyyineh

وما تفرق الذين أوتوا الكتاب إلا من بعد ما جاءتهم البينة

سورة: البينة - آية: ( 4 )  - جزء: ( 30 )  -  صفحة: ( 598 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Bunun için, işledikleri kötülükler başlarına geldi. Bunlar içinde zulmedenlerin de kazandıkları kötülükler başlarına gelecektir. Bu
  2. Babası: "Ey İbrahim! Sen benim tanrılarımdan yüz çevirmek mi istiyorsun? Bundan vazgeçmezsen mutlaka seni taşlarım;
  3. İş olup bitince, şeytan: "Doğrusu Allah size gerçeği söz vermişti. Ben de size söz verdim
  4. "Yeri sürüp, ekini sulayarak boyunduruk altında ezilmemiş, kusursuz, alacasız bir sığır olduğunu söylüyor" dedi. "Şimdi
  5. Şaşacaksan, onların: "Biz toprak olunca mı yeniden yaratılacağız?" demelerine şaşmak gerekir. İşte onlar Rablerini inkar
  6. En büyük korku bile onları üzmez; kendilerini melekler: "Size söz verilen gün işte bugündür" diye
  7. "O'nu bırakıp da tanrılar edinir miyim? Eğer Rahman olan Allah bana bir zarar vermek isterse,
  8. Allah'ın yolundan sapıtmak için O'na eşler koşmuşlardı. De ki: "Yaşayın bakalım, hiç şüphesiz varacağınız yer
  9. Allah'ı bırakıp da, kıyamet gününe kadar cevap veremeyecek şeylere yalvarandan daha sapık kimdir? Çünkü, yalvardıkları
  10. Onlara, söz verdiğimiz azabın bir kısmını ya dünyada sana gösteririz, veya senin ruhunu alırız da

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Beyyine indirin:

Beyyine Suresi mp3 : Beyyine suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Beyyine Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Beyyine Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Beyyine Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Beyyine Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Beyyine Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Beyyine Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Beyyine Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Beyyine Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Beyyine Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Beyyine Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Beyyine Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Beyyine Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Beyyine Suresi Al Hosary
Al Hosary
Beyyine Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Beyyine Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, September 17, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler