Ali İmran suresi 41. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿قَالَ رَبِّ اجْعَلْ ل۪ٓي اٰيَةًۜ قَالَ اٰيَتُكَ اَلَّا تُكَلِّمَ النَّاسَ ثَلٰثَةَ اَيَّامٍ اِلَّا رَمْزًاۜ وَاذْكُرْ رَبَّكَ كَث۪يرًا وَسَبِّحْ بِالْعَشِيِّ وَالْاِبْكَارِ۟ ﴾ [آل عمران: 41]
ayet arapça & türkçe okunuşuKâle rabbi-c’al lî âye(ten)(s) kâle âyetuke ellâ tukellime-nnâse śelâśete eyyâmin illâ ramzâ(en)(k) veżkur rabbeke keśîran vesebbih bil’aşiyyi vel-ibkâr(i) [Ali İmran: 41]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
"Ya Rabbi! Bana bir alamet ver" dedi, "Alametin, üç gün, işaretle anlaşma dışında insanlarla konuşmamandır; Rabbini çok an, akşam sabah hamd et" dedi. [Ali İmran: 41]
Ali İmran Suresi 41. ayet tefsiri
Hz. Zekeriya, Meryem’in yanında gördüğü hârikulâde hallerden etkilenerek, kendisi ihtiyar ve hanımı da kısır olmasına rağmen Cenâb-ı Hak’tan temiz bir zürriyet, sâlih bir evlat istedi. Allah Teâlâ da, onun duasını kabul buyurdu ve kendisine Yahyâ’yı ihsan etti. 39. âyet-i kerîmede Hz. Yahyâ’nın dört mühim hususiyetine dikkat çekilmektedir:
› Allah’tan bir kelime olan Hz. İsa’yı tasdik edici olması. Hz. İsa, babasız bir şekilde sırf Allah Teâlâ’nın “ Ol! ” emriyle dünyaya geldiği için “ kelime ” olarak isimlendirilmiştir. Bu tasdik, Yahyâ’nın ana karnına düşmesiyle başlamıştır. Çünkü hayız ve nifastan kesilmiş, kısır, çok ihtiyar bir kadının hamile kalması âdetullâha aykırı bir durumdur. Dolayısıyla Yahyâ, Cenab-ı Hakk’ın âdete aykırı şeyler yaratabileceğine ve dilediğini yapabileceğine fiilen bir şâhittir. Şu halde burada Meryem’in de, normal şartların dışında hamile olabileceğini bir tasdik sözkonusudur.
› Seyyid olması. Hz. Yahyâ mü’minlerin efendisi; ilim, hilim, kerem, ibâdet ve takvâ hususlarında toplumun önderi; bâtıla tenezzül etmeden en güzel şekilde insanların rızâsını kazanabilen; yaşıtlarına üstün ve liderliğe layık bir insandı. Çünkü o, hiçbir hatâya bulaşmamış, hiçbir günahla kınanmamış ve hiçbir mâsiyeti de arzu etmemiştir.
› Hasûr olması. اَلْحَصُورُ ( hasûr ); nefsine hâkim; kudreti olduğu halde nefsini bütün şehvetlerden, arzulardan hapseden, muhâfaza eden, bunu fazlasıyla ve lâyıkıyla yapan demektir.
› Sâlihlerden bir peygamber olması. اَلصَّلَاحُ ( salâh ), hayrın her türlüsünü içine alan bir sıfattır. Hz. Yahyâ, peygamberlerin sulbünden gelmiş, sâlihler içinde yetişmiş ve vakti geldiğinde de ilâhî vahye mazhariyetle peygamberlik rütbesine erişmiştir.
Zekeriya ( a.s. ), melekler tarafından kendisine verilen müjdeye çok sevinmiş, imkânsız gibi gözüken bir şeyin gerçekleşecek olmasına hayretini gizleyememiş, hamileliğin gerçekleştiğine dair kendisine bir alametin gösterilmesini istemiştir. Bu, sadece aciz bir kul olarak merakını gidermek için dile getirdiği bir talepti. Çünkü hamilelik gizli bir durumdu ve o zamanın tıbbî imkânlarıyla bugünkü gibi hamileliği hemen tesbit mümkün değildi. Bu talep üzerine Allah Teâlâ da ona, işaretle anlaşmanın dışında insanlarla üç gün konuşamama gibi bir alâmet vermiştir. Âyetin devamında ise, “ Bu esnâda Rabbini çok zikret ve O’nu sabah akşam tesbih et ” ( Âl-i İmrân 3/41 ) buyrulmuş, özellikle bu üç günlük süre içerisinde Allah’ın fazıl ve kereminin hâsıl olması için Rabbini çokça zikretmesi istenmiştir. Ancak bir taraftan “ konuşmama ”, diğer taraftan ise “ zikirle ” emredilmesiyle alakalı olarak iki farklı tefsir yapılabilir:
Birincisi; bu konuşmama sadece dünya işleriyle alakalı idi. Fakat Allah’ı zikir ve tesbih konusunda ise dili normal olarak çalışıyordu. Görüldüğü üzere bu da ayrı bir mûcizedir.
İkincisi; buradaki çok çok zikirden maksat kalple zikirdir. Zekeriya ( a.s. ), diliyle sükût etmekle birlikte, kalbiyle daima zikir hâlinde bulunmak ve Allah’ı asla unutmamakla emrolunmuştur. ( Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, VIII, 37 )
Burada söz tekrar Hz. Meryem’e gelmektedir:
Ömer Çelik Tefsiri
Ali İmran suresi 41 ayeti anlamı - okunuşu
Zekeriya: “Rabbim! O halde oğlum olacağına dâir bana açık bir delil göster” dedi. Rabbi de: “Senin istediğin delil, işaretle anlaşman dışında üç gün insanlarla konuşamamandır. Bu esnâda Rabbini çok zikret ve O’nu sabah akşam tesbih et” buyurdu.
Mokhtasar tefsiri
Zekeriyya: “Ey Rabbim! Hanımımın benden hamile kalacağına dair bana bir işaret göster” diye niyaz etti. Allah da: "Senin talep ettiğin delil şudur ki: Herhangi bir rahatsızlığın olmadığı halde insanlar ile üç gün üç gece boyunca işaret ve benzeri şeylerle anlaşmak dışında hiç konuşmamaktır." dedi. "O halde sen, gecenin sonunda ve başında Allah`ı çokça zikret ve tespih et."
Ali Fikri Yavuz
Zekeriyya (Aleyhisselâm): “- Ey Rabbim, zevcemin hamlinden haberdar olabileceğim bir nişan ve alâmeti bana ver.” dedi. Allah şöyle buyurdu: “- Senin (anlıyabileceğin) alâmet ve nişan, insanlara üç gün (el, baş ve göz işaretinde bulunup) söz söyleyememendir. Bununla beraber Rabbini çok an ve akşam sabah tesbih et.”
İngilizce - Sahih International
He said, "My Lord, make for me a sign." He Said, "Your sign is that you will not [be able to] speak to the people for three days except by gesture. And remember your Lord much and exalt [Him with praise] in the evening and the morning."
Ali İmran suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Zekeriyya demişti ki: Rabbim, bana bir delil ver. Allah da, insanlarla işaretleşmen ayrı, tam üç gün, konuşmaman onlarla, delildir sana. Çok an Rabbini, akşam ve sabah çağlarında, onun noksan sıfatlardan arı olduğunu söyle demişti.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Zəkəriyya:) “Ey Rəbbim! Mənə (zövcəmin hamilə olduğu vaxtı bilmək üçün) bir nişanə göstər”, - dedikdə, (Allah:) “Sənin nişanən üç günün ərzində adamlarla yalnız işarə ilə (əl, baş və gözlə) danışmaq olacaqdır. O vəziyyətdə belə Rəbbini çox yada sal (zikr et) və səhər-axşam şə’ninə tə’riflər deyib şükür et!” buyurdu.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Zekeriyya: Rabbim! (Oğlum olacağına dair) bana bir alamet göster, dedi. Allah buyurdu ki: Senin için alamet, insanlara, üç gün, işaretten başka söz söylememendir. Ayrıca Rabbini çok an, sabah akşam tesbih et.
Ali İmran suresi (Al Imran) 41 ayeti arapça okunuşu
﴿قَالَ رَبِّ اجْعَل لِّي آيَةً ۖ قَالَ آيَتُكَ أَلَّا تُكَلِّمَ النَّاسَ ثَلَاثَةَ أَيَّامٍ إِلَّا رَمْزًا ۗ وَاذْكُر رَّبَّكَ كَثِيرًا وَسَبِّحْ بِالْعَشِيِّ وَالْإِبْكَارِ﴾
[ آل عمران: 41]
قال رب اجعل لي آية قال آيتك ألا تكلم الناس ثلاثة أيام إلا رمزا واذكر ربك كثيرا وسبح بالعشي والإبكار
سورة: آل عمران - آية: ( 41 ) - جزء: ( 3 ) - صفحة: ( 55 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Cumartesi ibadeti, ancak o gün üzerinde çekişenlere farz kılındı. Rabbin, ayrılığa düştükleri şeylerde, kıyamet günü
- Kişinin: "Allah'a karşı aşırı gitmemden ötürü bana yazıklar olsun. Gerçekten ben alaya alanlardandım" diyeceği günden
- Doğrusu inkar edenler mallarını Allah'ın yolundan insanları alıkoymak için sarfederler ve daha da sarfedeceklerdir; ama
- De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Doğrusu O, kullarını görür, haberdardır."
- İşte onlar, cennetlerde ikram olunacak kimselerdir.
- "Haksızlık yapana azap edeceğiz, sonra Rabbine döndürülür, onu görülmemiş bir azaba uğratır; ama inanıp yararlı
- Doğrusu suçlular, temelli kalacakları cehennemin azabı içindedirler.
- "Yürüyüşünde tabii ol; sesini kıs. Seslerin en çirkini şüphesiz merkeblerin sesidir."
- Bir de verdiğim nimetten artırmamı umar;
- O, yüreklere çökecek olan, Allah'ın tutuşturulmuş ateşidir.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ali İmran indirin:
Ali İmran Suresi mp3 : Ali İmran suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler