Nahl suresi 47. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Nahl suresi 47 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Nahl suresi - An-Nahl aya 47 (The Bee).
  
   

﴿اَوْ يَأْخُذَهُمْ عَلٰى تَخَوُّفٍۜ فَاِنَّ رَبَّكُمْ لَرَؤُ۫فٌ رَح۪يمٌ ﴾ [النحل: 47]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Ev ye/ḣużehum ‘alâ teḣavvufin fe-inne rabbekum leraûfun rahîm(un) [Nahl: 47]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Veya hareket halindelerken -ki Allah'ı aciz bırakamazlar- ya da yok olmak endişesindeyken onlara azabın gelmesinden güvende midirler? Doğrusu Rabbin şefkatlidir, merhametlidir. [Nahl: 47]


Nahl Suresi 47. ayet tefsiri

Allah’ın dinine, peygamberine ve ona inananlara düşmanlık yapanlar, insanları Allah yolundan saptırmak için şer planları hazırlayanlar başlarına gelecek şu tehlikelerle tehdit edilmektedirler:

  Allah’ın, Karun ve avânelerine yaptığı gibi, onları yerin dibine geçirmesi. Nitekim Karun hakkında: “ Biz Kârun’u da, evini barkını da yerin dibine geçiriverdik. ” ( Kasas 28/81 ) buyrulur. İnsan hiç olmasa şu turnanın halinden ibret almalıdır: Turna, iki ayağı ile değil tek ayağıyla yere basar. Diğer ayağı üzerine de basacak olsa yerin kendisini batırmasından korktuğu için onun üzerine dayanmaz. Kuş bile yere batmaktan emin olmayınca gaflet içinde yeryüzünde yürüyen akıl sahibi insanın daha dikkatli olması gerekir.

  Tam bir gaflet içinde bulunurlarken, beklemedikleri ve ummadıkları bir yerden azabın başlarına gelmesi. Uyku ve istirahat hali buna misaldir. Nitekim âyet-i kerîmede buyrulur: “ Geceleyin uyurlarken veya gündüz vakti dinlenirlerken azabımız ansızın başlarına çöküverdi. ” ( A‘râf  7/4 )

  Onlar yeryüzünde gezip dolaşırlarken, ticâret yaparlarken ve dünya işleriyle uğraşırlarken azabın onları yakalayıvermesi. Şu âyetler ne kadar uyarı ve tehdit yüklüdür: “ Anlaşılan onlar, dünyevî meseleler veya şahsî menfaatleri üzerinde birbirleriyle çekişip dururlarken kendilerini apansız ve kıskıvrak yakalayacak olan korkunç bir çığlıktan başka bir şey beklemiyorlar. O çığlık geldiği zaman ise, artık ne bir vasiyet yapmaya fırsat bulabilirler, ne de ailelerinin yanına dönebilirler. ” ( Yâsîn 36/49-50 )

  Allah’ın onları korkuta korkuta, eksilte eksilte, zamana yayarak, içten içe çürüterek helâke sürüklemesi.

Bu ilâhî ikaz ve tehditlerden maksat, din düşmanlığı yapanları iyilik yapmaya yönlendirmek; Allah’ın fırsat tanımasının hiç azap etmeyeceği mânasına gelmediğini bildirmektir. Yoksa O’nun azabı geldiği zaman kimse ona mâni olamaz.  Resûlullah ( s.a.s. ) şöyle buyurur: “ Allah zâlime mühlet verir. Onu bir de yakaladı mı bırakmaz. ” ( Buhârî, Tefsir 11/5; Müslim, Bir 62 ) Yâni ona zaman tanır, ömrünü uzatır; böylece onun zulmü çoğalır, sonra onu şiddetli bir şekilde yakalayıverir. Yakaladığında da artık onu bırakmaz. Kimse de onu Allah’ın elinden kurtaramaz. Bu hususa temas eden âyet-i kerîmelerde de şöyle buyrulur:

“ Rabbin gerçekten çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir. Eğer kazandıkları günahlar yüzünden insanları hemen cezalandıracak olsaydı, hiç beklemez onlara azabı derhal gönderiverirdi. Fakat onlar için azabın geleceği belirli bir vakit vardır ki o vakit geldiğinde, ondan kaçıp sığınacak hiçbir yer bulamazlar. ” ( Kehf 18/58 )

“ Eğer Allah insanları yaptıkları günahlar yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yeryüzünde tek bir canlı bile bırakmazdı. Fakat Allah belirlenmiş bir vakte kadar onlara süre tanıyor. Vâdeleri dolunca gerekeni yapacaktır. Allah, kullarını hakkiyle görmektedir. ” ( Fâtır 35/45 )

Halbuki inkâr dehlizlerinde dolaşan bu gâfiller, kendilerini kuşatan varlık âlemine bir bakacak olsalar, tüm varlığın Allah’ın kudretine boyun eğdiğini, O’nun sonsuz ilim, hikmet ve kudretini haykırdığını göreceklerdir:


Ömer Çelik Tefsiri
Nahl suresi Diyanet

Nahl'den 47 Ayeti'ni dinle


Nahl suresi 47 ayeti anlamı - okunuşu

Yahut da Allah’ın kendilerini korkuta korkuta, eksilte eksilte, içten içe çürütüp yok edivermesinden emin midirler? Şunu bilin ki Rabbiniz, çok şefkatli ve çok merhametlidir.


Mokhtasar tefsiri

Ya da O`ndan korktukları halde, Allah’ın azabının başlarına gelmesinden emin mi oldular? Allah Teâlâ her hâlükârda onlara azap etmeye kadirdir. Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatli ve merhametlidir. Umulur da kulları O`na tövbe eder diye onları cezalandırmak için acele etmez.


Ali Fikri Yavuz

Yahut da kendilerini azar azar yakalayıp helâk etmesinden emin mi oldular? Şu halde azabı tacil etmemekle, Rabbin gerçekten çok şefkatlidir, çok merhametlidir


İngilizce - Sahih International


Or that He would not seize them gradually [in a state of dread]? But indeed, your Lord is Kind and Merciful.

Nahl suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Yahut da yavaşyavaş azaltarak onları mahvetmeyeceğinden? Şüphe yok ki Rabbiniz, esirgeyicidir, rahimdir.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Yoxsa onlar tədriclə əzaba giriftar olmayacaqlarına (əmindirlər)?! Həqiqətən, Rəbbin şəfqətlidir, mərhəmətlidir! (Allah bəndələrinə əzab verməkdə tələsməz!)


Kuran Araştırmaları Vakfı


Yoksa Allah'ın kendilerini yavaş yavaş tüketerek cezalandırmayacağından (emin mi oldular)? Kuşkusuz Rabbin çok şefkatli, pek merhametlidir.

Nahl suresi (An-Nahl) 47 ayeti arapça okunuşu

﴿أَوْ يَأْخُذَهُمْ عَلَىٰ تَخَوُّفٍ فَإِنَّ رَبَّكُمْ لَرَءُوفٌ رَّحِيمٌ﴾
[ النحل: 47]

ev ye'huzehüm ala tehavvuf feinne rabbeküm leraufür rahim

أو يأخذهم على تخوف فإن ربكم لرءوف رحيم

سورة: النحل - آية: ( 47 )  - جزء: ( 14 )  -  صفحة: ( 272 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Kitap ehlinden ve ortak koşanlardan inkarcılar, kendilerine apaçık bir belge, içinde kesin ve en doğru
  2. Görmüyorlar mıydı ki, o heykel onlara ne söz söyleyebilir, ne zarar ve ne de fayda
  3. Onlar yakut ve mercan gibidirler.
  4. Ancak, sizinle kendileri arasında anlaşma olan bir millete sığınanlar yahut sizinle savaştan veya kendi milletleriyle
  5. Onlara: "Allah'ı bırakıp taptıklarınız nerededir. Size yardım ediyorlar mı veya kendilerine yardımları dokunuyor mu?" denilir.
  6. Allah katından, geri çevrilemeyecek günün gelmesinden önce Rabbinizin çağrısına cevap verin. O gün hiçbirinize sığınacak
  7. Onlar, her ne zaman bir ahidde bulunmuşlarsa içlerinden bir takımı onu bozmamış mıdır? Zaten onların
  8. Her sınıf varlığı yaratan O'dur. Gemiler ve hayvanlardan binesiniz diye size binekler var etmiştir. Bütün
  9. And olsun ki, Kuran'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
  10. "Hayat ancak bu dünyadakinden ibarettir, biz dirilecek değiliz" dediler.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Nahl indirin:

Nahl Suresi mp3 : Nahl suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Nahl Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Nahl Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Nahl Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Nahl Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Nahl Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Nahl Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Nahl Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Nahl Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Nahl Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Nahl Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Nahl Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Nahl Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Nahl Suresi Al Hosary
Al Hosary
Nahl Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Nahl Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, September 17, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler