Enfal suresi 5. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿كَمَٓا اَخْرَجَكَ رَبُّكَ مِنْ بَيْتِكَ بِالْحَقِّۖ وَاِنَّ فَر۪يقًا مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ لَكَارِهُونَۙ ﴾ [الأنفال: 5]
ayet arapça & türkçe okunuşuKemâ aḣraceke rabbuke min beytike bilhakki ve-inne ferîkan mine-lmu/minîne lekârihûn(e) [Enfal: 5]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Nitekim, Rabbin seni hak uğrunda evinden savaş için çıkarmıştı, oysa müslümanların bir takımı bundan hoşlanmamıştı. [Enfal: 5]
Enfal Suresi 5. ayet tefsiri
Mü’minlerin savaştan sonra ganimet paylaşımındaki hoşnutsuzlukları, savaş öncesinde de söz konusu olmuştu. Şöyle ki:
Hicretin ikinci senesinde Kureyş’in büyük bir ticâret kervanı, Şam’ın Gazze pazarına gönderilmişti. Müşrikler, müslümanların hac yapmalarına mânî oldukları için, müslümanların da buna bir nevî misilleme olarak Mekkeli müşriklerin Şam ticâret yolunu kesmek isteyeceklerini biliyorlardı. Nitekim, bu sebeple Şam’dan korku içinde yola çıktılar. Ebû Süfyân, kervanda bulunan Damdam b. Amr’ı Tebük’ten çok acele olarak Mekke’ye gönderdi. ( İbn Hişâm, es-Sîre, II, 244 ) Kureyşliler alelacele hazırlandılar. Hazırlıklarını iki veya üç günde bitirdiler. Sefere bütün erkekler katıldı, katılamayanlar da yerlerine adam tutup gönderdi.
Müşriklerin sayısı dokuz yüz elli veya bin idi. Yüz veya iki yüzü atlı, yedi yüzü develiydi. Çoğu zırhlıydı. Kureyş’in bütün önde gelenleri orduya katılıp gelmişlerdi. ( Vâkıdî, I, el-Meğâzî, 31-39; Buhârî, Menâkıb 25 )
Hicretin ikinci yılı, Ramazan ayının on ikisinde Allah Resûlü ( s.a.s. ), Abdullah b. Ümmi Mektûm’u namazları kıldırmak üzere Medine’de vekil bırakarak 313 kişilik ordusuyla şehirden çıktı. ( Vâkıdî, el-Meğâzî, I, 23-24; İbn Hişâm, es-Sîre, II, 250-251 )
Ebû Süfyân, müslümanların Bedr’e yöneldiklerini anlayınca kervanın yönünü çevirdi. Bedr’i solunda bırakarak sahile doğru hızla ilerledi. Ticâret kervanını kurtardığında da Kureyş ordusuna adam gönderdi ve geri dönmelerini istedi. Fakat Ebu Cehil, Kureyş ordusunun geri dönmesine mani oldu ve savaşı tercih etti.
Allah Resûlü ( s.a.s. ), gelişen siyâsî seyri adım adım tâkip ettiğinden, artık kaçınılmaz bir ölüm-kalım savaşıyla karşı karşıya olduklarını anladı ve ashâb-ı güzîni toplayıp sordu:
“ –Sizce kervanı tâkip etmek mi, yoksa Kureyş ordusunu karşılamak mı daha uygundur? ”
İşte bu soru karşısında, âyetlerde de ifade buyrulduğu üzere bir kısım müslümanlar, savaşı hoş karşılamayarak: “ Bizce düşmanı karşılamaktansa kervanı takip etmek daha iyi ” dediler. Allah Resûlü’nün mübârek yüzlerinde bir burukluk hâsıl oldu ve: “ Kervan geçip gitti, Ebu Cehil ise bize doğru geliyor ” buyurdu. Bunun üzerine sahâbe-i kirâm, Efendimiz’in tercihinin düşmanla vuruşmak olduğunu hemen anladılar. Muhâcirler adına Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer ayağa kalkıp Kureyş ordusunu karşılamaya hazır olduklarını söylediler.
Efendimiz ( s.a.s. ), Ensâr’ın da fikrini öğrenmek istedi. O zaman Ensâr’dan Mikdâd b. Esved ( r.a. ) ayağa kalkarak şu konuşmayı yaptı:
“ –Ey Allah’ın Resûlü! Bizler, yahudilerin Hz. Mûsâ’ya dediği gibi «Haydi, sen ve Rabbin birlikte gidip savaşın!» ( Mâide 5/24 ) demeyiz. Bizler, sana Akabe’de verdiğimiz söze sâdık kalarak senin sağında, solunda, önünde ve ardında düşman ile sonuna kadar çarpışmaya her an hazırız!.. ” ( Buhârî, Meğâzî 4; Tefsir 5/4 )
Hz. Mikdâd’ın ardından Sa‘d bin Muâz ( r.a. ) ayağa kalktı:
“ –Ey Allah’ın Rasûlü! Bizler sana inandık. Getirdiğin Kur’ân’ın hak olduğuna şehâdet ettik. Nasıl dilersen öyle yap! Şâyet denize dalsan, bizler de seninle beraber dalarız. Ensâr’dan bir tek kişi bile geri dönmez! ”
Bu sadâkat ve teslîmiyet dolu sözler üzerine Nebiyy-i Ekrem ( s.a.s. )’in mübârek sîmâları tebessümle doldu, hayır dua ederek şöyle buyurdu:
“ –Öyleyse, haydi Allah’ın bereketiyle yürüyün! Size müjdeler olsun ki Allah iki gruptan birinin sizin olacağını va‘detti. Vallahi ben, sanki Kureyşlilerin savaş meydanında yıkılacakları yerleri görüyor gibiyim... ” ( Müslim, Cihâd 83; Vâkıdî, el-Meğâzî, I, 48-49; İbn Hişâm, es-Sîre, II, 253-254 )
7. âyette de işaret edildiği üzere va‘dedilen bu iki gruptan biri Kureyş’in bizzat kendisi, yâni onların mağlûb edilip esir alınması, diğeri de Kureyş’in Şam’dan gelen büyük kervanıdır. Fakat Cenâb-ı Hak, müslümanların kâfirlerle savaşmasını, böylece kâfirlerin kökünün kesilmesini, hakkın gâlip gelip bâtılın yok olup gitmesini istiyordu. Zaten Allah’ın yardımıyla netice de öyle tahakkuk etti:
Ömer Çelik Tefsiri
Enfal suresi 5 ayeti anlamı - okunuşu
Hani Rabbin seni, gerçekleşmesini çoktan irade buyurmuş olduğu Hak dâva uğrunda savaşmak üzere evinden çıkarmıştı. Bununla birlikte mü’minlerden bir kısmı düşmanla karşılaşmaktan kesinlikle hoşlanmıyordu.
Mokhtasar tefsiri
Allah -Subhanehu ve Teâlâ- ganimetlerin dağıtılmasında anlaşmazlığa düştükten sonra ganimetlerin bölüştürülmesini sizden almıştır. Bu hususu kendisine ve resulü -sallallahu aleyhi ve sellem-`e ait kıldı. Ey Resul! Müminlerden bir grup hoşnut olmamasına rağmen Rabbin sana indirmiş olduğu vahiy ile Medine`den müşriklerle karşılaşmak için çıkmanı emretmişti.
Ali Fikri Yavuz
Ganimetlerin taksiminden bazı kimselerin hoşlanmayışı, Rabbin seni hak uğrunda (savaş için) evinden çıkardığı hale benzer. Çünkü müminlerden bir topluluk muhakkak ki (Savaşa çıkmak) istemiyorlardı
İngilizce - Sahih International
[It is] just as when your Lord brought you out of your home [for the battle of Badr] in truth, while indeed, a party among the believers were unwilling,
Enfal suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Nasıl ki Rabbin, seni hak uğruna evinden çıkarmıştı ve şüphe yok ki inananların bir kısmı bundan hoşlanmamıştı.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Qənimətlərin bölüşdürülməsi üsulundan bə’zilərinin narazı qalması) mö’minlərdən bir dəstənin (Bədr vuruşuna getmək) xoşuna gəlmədiyi halda, Rəbbinin səni haqq (cihad) uğrunda öz evindən çıxartmasına bənzər! (Bə’zi mö’minlər müsəlmanların sayca az, qüvvətcə zəif olduqları üçün Bədr müharibəsinə getməyi Peyğəmbər əleyhissəlama məsləhət görməmiş, özləri də orada iştirak etmək istəməmişdilər. Lakin Peyğəmbər onların sözünə baxmayıb yaxın əshabələri ilə vuruşa yollanmış və düşməni məğlub edərək xeyli qənimət əldə etmişdi. Qənimətin bölünməsi haqqında cürbəcür təkliflər irəli sürülmüş, nəhayət Peyğəmbər bu barədə öz fikrini demişdi. Bu fikir əvvəlcə bə’zilərinin xoşuna gəlməmiş, sonra onun düzgünlüyü başa düşülüb hamılıqla qəbul edilmişdi. Beləliklə, hər iki halda – həm müharibəyə getməkdə, həm də qənimətlərin bölünməsi üsulunda Peyğəmbər əleyhissəlamın haqlı olduğu sübuta yetmişdi).
Kuran Araştırmaları Vakfı
(Onların bu hali,) müminlerden bir gurup kesinlikle istemediği halde, Rabbinin seni evinden hak uğruna çıkardığı (zamanki halleri) gibidir.
Enfal suresi (Al-Anfal) 5 ayeti arapça okunuşu
﴿كَمَا أَخْرَجَكَ رَبُّكَ مِن بَيْتِكَ بِالْحَقِّ وَإِنَّ فَرِيقًا مِّنَ الْمُؤْمِنِينَ لَكَارِهُونَ﴾
[ الأنفال: 5]
كما أخرجك ربك من بيتك بالحق وإن فريقا من المؤمنين لكارهون
سورة: الأنفال - آية: ( 5 ) - جزء: ( 9 ) - صفحة: ( 177 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Sakınan kimselere, onların hesaplarından bir sorumluluk yoktur. Fakat bir hatırlatmadır; belki sakınırlar.
- Gömlekleri katrandan olacak, yüzlerini ateş bürüyecektir.
- Peygamber: "Ey Rabbim! Doğrusu milletim bu Kuran'ı terketmişti" der.
- Biz, and olsun ki öğüt almaları için bu Kuran'da bunları türlü türlü açıkladık. Fakat bu
- Doğrusu Kuran, inkarcılar için bir üzüntüdür.
- Bu, Allah'ın dilediğine verdiği lütfüdür. Allah, büyük lütuf sahibidir.
- İşte azap böyledir; ama ahiret azabı daha büyüktür; keşke bilseler!
- Artık ayrılık vaktinin geldiğini sanır.
- Doğrusu o, bizim inanmış kullarımızdandı.
- Yusuf'un yanına girdiklerinde, kardeşini bağrına bastı ve: "Ben senin kardeşinim, onların yaptıklarına artık üzülme" dedi.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Enfal indirin:
Enfal Suresi mp3 : Enfal suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler