Maide suresi 64. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Maide suresi 64 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Maide suresi - Al-Maidah aya 64 (The Table).
  
   

﴿وَقَالَتِ الْيَهُودُ يَدُ اللّٰهِ مَغْلُولَةٌۜ غُلَّتْ اَيْد۪يهِمْ وَلُعِنُوا بِمَا قَالُواۢ بَلْ يَدَاهُ مَبْسُوطَتَانِۙ يُنْفِقُ كَيْفَ يَشَٓاءُۜ وَلَيَز۪يدَنَّ كَث۪يرًا مِنْهُمْ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَ طُغْيَانًا وَكُفْرًاۜ وَاَلْقَيْنَا بَيْنَهُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَٓاءَ اِلٰى يَوْمِ الْقِيٰمَةِۜ كُلَّمَٓا اَوْقَدُوا نَارًا لِلْحَرْبِ اَطْفَاَهَا اللّٰهُۙ وَيَسْعَوْنَ فِي الْاَرْضِ فَسَادًاۜ وَاللّٰهُ لَا يُحِبُّ الْمُفْسِد۪ينَ ﴾ [المائدة: 64]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Vekâleti-lyehûdu yedu(A)llâhi maġlûle(tun)(c) ġullet eydîhim velu’inû bimâ kâlû(m) bel yedâhu mebsûtatâni yunfiku keyfe yeşâ(u)(c) veleyezîdenne keśîran minhum mâ unzile ileyke min rabbike tuġyânen vekufrâ(n)(c) veelkaynâ beynehumu-l’adâvete velbaġdâe ilâ yevmi-lkiyâme(ti)(c) kullemâ evkadû nâran lilharbi atfeeha(A)llâhu veyes’avne fî-l-ardi fesâdâ(en)(c) va(A)llâhu lâ yuhibbu-lmufsidîn(e) [Maide: 64]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Yahudiler, "Allah'ın eli sıkıdır" dediler; dediklerinden ötürü elleri bağlandı, lanetlendiler. Hayır, O'nun iki eli de açıktır, nasıl dilerse sarfeder. And olsun ki, sana Rabbinden indirilen sözler onların çoğunun azgınlığını ve inkarını artıracaktır. Onların arasına kıyamete kadar sürecek düşmanlık ve kin saldık. Savaş ateşini ne zaman körükleseler Allah onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar. Allah bozguncuları sevmez. [Maide: 64]


Maide Suresi 64. ayet tefsiri

Yahudiler önceleri varlık, bolluk ve refah içinde idiler. Yaşadıkları yerlerde halkın en zengini onlardı. Hz. Muhammed ( s.a.s. ) peygamber olup onu yalanladıktan sonra malları azaldı, darlığa ve sıkıntıya düştüler. Bu sebeple Allah’ın kendilerine ihsan ve ikramda bulunmaktan vazgeçmesine bir isyan, bir sızlanma ve şikâyet olarak Allah’ın elinin bağlı, kendilerine karşı cimri olduğunu söylemişlerdir. Bu tavır sadece yahudilere mahsus değildir. Başka toplumlardaki câhil ve beyinsiz kimseler de, sıkıntı, meşakkat ve belâlara düçar oldukları zaman, Allah’a dönecekleri yerde sabredemez ve bu şekilde asılsız sözler sarfederler. İkinci olarak yahudiler, Peygamber Efendimiz’in ve etrafındaki pek çok kimsenin fakir olduğunu görüp, buna rağmen Cenâb-ı Hakk’ın, “ Kim Allah’a güzel bir borç verecek olursa ” ( Bakara 2/245 ) gibi ayetlerde beyân edildiği gibi bu fakir kimselerden borç istediğini işitince Allah’ın fakir ve cimri olduğu düşüncesine kapılmış ve bunu ifade etmişlerdir. ( Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XII, 35 ) Görüldüğü üzere bu ifade, “ Harcamalarında ve başkalarına yardımda eli sıkı olma! ” ( İsrâ 17/29 ) buyruğunda olduğu gibi cimrilikten bahseden temsili bir ifadedir. Bu sözleri sebebiyle yahudiler hem ahlâkî bir vasıf hem de iktisâdî bir tutum olarak son derece cimri bir toplum haline gelmişler ve Allah’ın lânetine uğramışlardır.

Aziz ve Celil olan Allah’ın durumu, onların söylediği gibi değildir. “ Hiç de öyle değil, aksine Allah’ın iki eli de açıktır, nasıl dilerse o şekilde ihsan ve ikram eder ” ( Mâide 5/64 ) Hâşâ o cimri değil, mutlak cömerttir; sonsuz lutuf ve ihsan sahibidir. Âciz değil, mutlak kâdirdir. Nasıl dilerse öyle verir, isterse verir isterse vermez; isterse az isterse çok verir. İsterse hesap ile isterse hesapsız, isterse sebep ile isterse sebepsiz ihsan eder. O hem zengin ve kerîm, hem mutlak güç ve kuvvet sahibi, hem her istediğini yapan, hem de mutlak rızık vericidir. O vermeye mecbur olmadığı gibi vermemeye de mecbur değildir. Vermekle zenginliği tükenmeyeceği gibi, vermemekle de cimri olması gerekmez. Onun ne kudretini kayıtlayacak bir güç, ne de iradesini yasaklayacak bir kanun vardır. Kudretleri sınırlayan kayıtlar, iradeleri zorlayan kanunlar Allah üzerinde değil, ancak ve ancak yaratıklar üzerinde hâkimdir. Nitekim Cenâb-ı Hakk’ın zenginliği ve cömertliği ile alakalı olarak hadis-i şerifte şöyle buyrulur:

“ Allah’ın sağ eli nimetlerle dopdoludur. Hiçbir şey onu eksiltmez. O, gece gündüz bol bol ihsan eder. Gökleri ve yeri yarattığı günden beri verdiğini bir düşün. Bütün bunlar O’nun sağ elinde bulunanları hiç eksiltmemiştir. ” ( Buhârî, Tevhid 22; Müslim, Zekât 37 )

Gerçek böyle olmakla beraber yahudiler bunu kavrayamadılar, üstelik doğru olanı yanlış olandan ayırarak insanlığı hidâyete eriştirmek için gelen Kur’an’ın diriltici mesajlarına da kulaklarını kapattılar. Bu yüzden inen âyetler onlara şifa olacak yerde bir çoğunun azgınlığını ve küfrünü artırmıştır; bu tînette olanların da kıyamete kadar azgınlıklarını artıracaktır. Çünkü Kur’an her ne kadar bütün insanlar için hidâyet rehberi olsa da, onun fiilî hidâyeti ancak mü’minler ve müttakîler içindir. ( bk. Bakara 2/2 ) Zâlimler ve kâfirler onun hidâyetinden bir nasip alamayacaklardır. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “ Biz Kur’an’ı mü’minlere şifa ve rahmet olarak indiriyoruz. O, zâlimlerin ise ancak ziyânını artırır. ” ( İsrâ 17/82 )

 Cenab-ı Hak o yahudilerin arasına kıyamete kadar devam edecek bir düşmanlık ve kin bırakmıştır. Bu, hiçbir zaman yok olmayacaktır. “ Sen onları dışarıdan birlik içinde sanırsın; halbuki kalpleri darmadağınıktır ” ( Haşr 59/14 ) âyeti bu hakikati dile getirir. Ne zaman Allah Resûlü ile savaşmak ve ona bir kötülük etmek isteseler Allah onu söndürmüştür. Aralarında ihtilaf ve tefrika çıkarmak suretiyle onları geri çekmiş ve peygamberini onların kötülüklerinden korumuştur. Yine de onlar yeryüzünde fesat çıkarmak için koşup dururlar. müslümanlara tuzak kurmaya, İslâm ümmeti arasında kötülük ve fitne çıkarmaya çalışırlar. Bu davalarından hiçbir zaman vazgeçmezler. Allah ise fesatçıları sevmez, bozgunculuğa koşanların cezasını verir.

Ancak, merhametine sınır olmayan Yüce Allah, kim olursa olsun kullarına kurtuluş için kapıyı devamlı açık tutmaktadır:


Ömer Çelik Tefsiri
Maide suresi Diyanet

Maide'den 64 Ayeti'ni dinle


Maide suresi 64 ayeti anlamı - okunuşu

Yahudiler: “Allah’ın eli bağlı ve sıkıdır” dediler. Elleri bağlansın onu söyleyenlerin, lânet olsun onlara! Hiç de öyle değil, aksine Allah’ın iki eli de açıktır, nasıl dilerse o şekilde ihsân ve ikram eder. Rabbinden sana indirilen âyetler, elbette onların pek çoğunun azgınlığını ve küfrünü daha da artıracaktır. Biz de onların arasına kıyâmet gününe kadar sürüp gidecek düşmanlık, kin ve nefret saldık. Ne zaman savaş için bir fitne ateşi körükledilerse, Allah onu söndürdü. Yine de onlar dünyanın her tarafında sırf bozgunculuk çıkarmak için koşuşturup dururlar. Allah, bozgunculuk yapanları sevmez.


Mokhtasar tefsiri

Zorluk, kuraklık ve kıtlık anında Yahudiler şöyle dediler: Allah`ın eli, çokça vermekten sıkıdır ve kendi katında bulunanları bize vermez oldu. Bu sözlerinden dolayı, Yahudilerin elleri hayır işlerinden ve bol vermekten bağlandı ve Allah`ın rahmetinden kovuldular. Bilakis Allah -Subhânehu ve Teâlâ-`nın her iki eli hayırda ve vermede açıktır. İstediği gibi infak eder. Bol verir ve kısar. O`na engel olan bir kimse de yoktur ve zorlayan da yoktur. -Ey Resul!- Sana indirilen (Kur`an) Yahudilerin hasetten dolayı haddi aşmalarını ve küfürlerini arttırır. Bu da onların hasetlerinden dolayıdır. Onlar harp için her toplandıklarında ve savaş için hazırlık yaptıklarında Yahudi topluluklarının arasına düşmanlık ve nefret koyarız. Yahudiler her ne zaman harp ateşini yakmaya kalkıştıklarında yüce Allah, onların birliğini dağıtmış ve güçlerini zayıflatmıştır. Yahudiler durmadan yeryüzünde fesat içeren olaylar çıkarmaya ve İslam`ı yok etmeye gayret ederler ve hileler kurmaktan hiç de geri durmazlar. Muhakkak ki Allah fesat ehlini sevmez.


Ali Fikri Yavuz

Bir de Yahudi’ler: “- Allah’ın eli bağlıdır. (cömert değildir.)” dediler. Bu dedikleri söz sebebiyle elleri hayır yapmak hususunda bağlandı ve lânetlendiler. Doğrusu Allah’ın kudret elleri açıktır, dilediği gibi ihsan eder. Andolsun ki, sana Rabbinden indirilen âyetler, onlardan bir çoğunun azgınlığını ve küfrünü artıracaktır. Bununla beraber biz onların arasına kıyamete kadar sürecek kin ve düşmanlık bıraktık. Onlar, her ne zaman harb için bir yangın tutuşturdularsa, Allah onu söndürdü. Dâima yeryüzünde fesad için koşarlar. Allah ise, fesad çıkaranları sevmez


İngilizce - Sahih International


And the Jews say, "The hand of Allah is chained." Chained are their hands, and cursed are they for what they say. Rather, both His hands are extended; He spends however He wills. And that which has been revealed to you from your Lord will surely increase many of them in transgression and disbelief. And We have cast among them animosity and hatred until the Day of Resurrection. Every time they kindled the fire of war [against you], Allah extinguished it. And they strive throughout the land [causing] corruption, and Allah does not like corrupters.

Maide suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Yahudiler, Allah'ın eli bağlıdır dediler, elleri bağlanasılar, söyledikleri söz yüzünden lanete uğrayasılar. Hayır, Allah'ın iki eli de açıktır, dilediği gibi ihsanda bulunur. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun azgınlığını, kafirliğini arttıracak ve biz, onların arasına kıyamete dek düşmanlık ve kin saldık. Ne vakit savaş için bir ateş yaktılarsa Allah söndürdü o ateşi ve onlar, yeryüzünde bozgunculuğa koşup dururlar ve Allah, bozguncuları sevmez.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Yəhudilər dedilər: “Allahın əli bağlıdır!” Bu dedikləri sözə görə onların öz əlləri bağlandı və lə’nətə gəldilər. (Və ya dedikləri sözə görə onların öz əlləri bağlansın və lə’nətə gəlsinlər!) Xeyr, Allahın əlləri açıqdır. (O, kərimdir, səxavətlidir), istədiyi kimi lütf (və ehsan) edər. Rəbbindən sənə nazil edilən (Qur’an) onlardan bir çoxunun yalnız küfrünü və azğınlığını artırar. Biz onların arasında qiyamət gününə qədər davam edəcək düşmənçılik və kin saldıq. Onlar müharibə alovu yandırdıqca Allah onu söndürər. Onlar yer üzündə fitnə-fəsad törətməyə çalışarlar. Allah isə fitnə-fəsad törədənləri sevməz!


Kuran Araştırmaları Vakfı


Yahudiler, Allah'ın eli bağlıdır (sıkdır), dediler. Hay dedikleri yüzünden elleri bağlanası ve lanet olasılar! Bilakis, Allah'ın elleri açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun ki sana Rabbinden indirilen, onlardan çoğunun azgınlığını ve küfrünü arttırır. Aralarına, kıyamete kadar (sürecek) düşmanlık ve kin soktuk. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa (fitneyi uyandırmışlarsa) Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar; Allah ise bozguncuları sevmez.

Maide suresi (Al-Maidah) 64 ayeti arapça okunuşu

﴿وَقَالَتِ الْيَهُودُ يَدُ اللَّهِ مَغْلُولَةٌ ۚ غُلَّتْ أَيْدِيهِمْ وَلُعِنُوا بِمَا قَالُوا ۘ بَلْ يَدَاهُ مَبْسُوطَتَانِ يُنفِقُ كَيْفَ يَشَاءُ ۚ وَلَيَزِيدَنَّ كَثِيرًا مِّنْهُم مَّا أُنزِلَ إِلَيْكَ مِن رَّبِّكَ طُغْيَانًا وَكُفْرًا ۚ وَأَلْقَيْنَا بَيْنَهُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاءَ إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ ۚ كُلَّمَا أَوْقَدُوا نَارًا لِّلْحَرْبِ أَطْفَأَهَا اللَّهُ ۚ وَيَسْعَوْنَ فِي الْأَرْضِ فَسَادًا ۚ وَاللَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُفْسِدِينَ
[ المائدة: 64]

ve kaletil yehudü yedül lahi magluleh gullet eydihim velüinu bima kalu bel yedahü mebsutatani yünfiku keyfe yeşa' veleyezidenne kesiram minhüm ma ünzile ileyke mir rabbike tugyanev veküfra ve elkayna beynehümül adavete velbagdae ila yevmil kiyameh küllema evkadu naral lilharbi atfeehel lahü veyesavne fil 'ardi fesada Vallahü la yühibbül müfsidin

وقالت اليهود يد الله مغلولة غلت أيديهم ولعنوا بما قالوا بل يداه مبسوطتان ينفق كيف يشاء وليزيدن كثيرا منهم ما أنـزل إليك من ربك طغيانا وكفرا وألقينا بينهم العداوة والبغضاء إلى يوم القيامة كلما أوقدوا نارا للحرب أطفأها الله ويسعون في الأرض فسادا والله لا يحب المفسدين

سورة: المائدة - آية: ( 64 )  - جزء: ( 6 )  -  صفحة: ( 118 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Onları doğru yola çağırırsanız, size uymazlar; çağırmanız da, susmanız da onlar için birdir.
  2. Ey Kitap verilenler! Yüzleri silip arkaya çevirerek enseler gibi dümdüz yapmadan, yahut cumartesi güncüleri lanetlediğimiz
  3. sakınanları o gün Rahman'ın huzurunda O'na gelmiş konuklar olarak toplarız, suçluları suya götürür gibi cehenneme
  4. Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. O'ndan başka tanrı yoktur. O, yüce arşın Rabbidir.
  5. O zaman: "Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin, oysa ben gören bir kimseydim" der.
  6. Sana Zülkarneyn'i sorarlar, "Onu size anlatacağım" de.
  7. Bir gün bütün insanları önderleriyle beraber çağırırız. O gün kitabı sağından verilenler, işte onlar kitablarını
  8. Tarık'ın ne olduğunu sen bilir misin?
  9. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
  10. Ayetlerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlara gelince, işte onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardır.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Maide indirin:

Maide Suresi mp3 : Maide suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Maide Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Maide Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Maide Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Maide Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Maide Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Maide Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Maide Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Maide Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Maide Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Maide Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Maide Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Maide Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Maide Suresi Al Hosary
Al Hosary
Maide Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Maide Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, July 16, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler