Sad suresi 77. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَاِنَّكَ رَج۪يمٌۚ ﴾ [ص: 77]
ayet arapça & türkçe okunuşuKâle faḣruc minhâ fe-inneke racîm(un) [Sad: 77]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Allah: "Defol oradan, sen artık kovulmuş birisin. Din (kıyamet/ceza) gününe kadar lanetim senin üzerinedir" dedi. [Sad: 77]
Sad Suresi 77. ayet tefsiri
Hz. Âdem’in yaratılması, meleklerin secde etmesi ve İblîs’in secdeye yanaşmayıp peşinden teselsül eden hâdiseler daha önce Bakara 34, A‘râf 11-18 ve Hicr 28-40. âyetlerde anlatılmıştı. Burada kıssa ehemmiyetine binâen, hem Mekke müşriklerini hem de daha sonra gelecek münkirleri Hz. Muhammed ( s.a.s. )’in peygamberliğini kabule teşvik için sevk edilir. Onlara âdeta: “ Sizlerin Allah Resûlü ( s.a.s. )’e karşı sergilediğiniz kibir ve haset, aynen İblîs’in Âdem’e gösterdiği kibir ve haset gibidir. İblîs de Allah’ın emirlerine karşı gelmiş ve Allah, Âdem ( a.s. )’ı halife tayin ettiği için secde etmekten kaçınmıştı. Şimdi sizler de Allah’ın emrine karşı geliyor ve Allah onu peygamber olarak tayin ettiği halde, Hz. Muhammed ( s.a.s. )’e tabi olmuyor ve ona karşı çıkıyorsunuz ” denmektedir. Verilmek istenen mesajın neticesi şudur: “ Eğer tevbe etmez bu yaptıklarınızda devam ederseniz, sizler de aynen İblîs gibi dünyada lanetlenir, âhirette cehenneme girersiniz. ”
Ayrıca bu kıssada üç hususa daha dikkat çekilir:
› Allah Teâlâ insandan “ bizzat iki elimle yarattığım ” ( Sād 38/75 ) diye bahseder. Bu ifade, insanın faziletli ve şerefli bir varlık oluşuna delâlet eder. Çünkü bir kral bile sıradan işlerini hizmetkârlarına yaptırır. Oysa burada Rabbimiz, insanı kendi elleriyle yarattığını haber verir. İkinci olarak iki elle yaratma ifadesi, bir yönden insanın ihtimamla yaratılmasından kinâye olabilir. Yahut biri bedeni biçimlendirmeye, öbürü ruh üflenmesine işaret olmak üzere, insanın ruh ve bedenini cemeden varlığını da hatıra getirebilir.
› Dünya hayatında Allah’a isyan eden kimse, aslında İblîs’in tuzağına düşmüştür. Çünkü o: “ İnsanoğlunu mutlaka azdıracağım, tuzağıma düşüreceğim ” diye bu niyetini açıkça ilan etmişti. O halde insan, yaratıcısının kim olduğunu, aslının ne olduğunu idrak edip şeytânî tahriklere karşı dikkatli olmalı; Allah’a inanıp ihlasa ererek şeytanın şerrinden kendisini korumaya gayret etmelidir.
Muhammed Masum ( k.s. )’a sordular:
“ - Hak yolunun yolcularına da şeytan sataşır mı; yoksa sataşamaz mı? ”
Şöyle anlattı:
“ - Bu hususta Abdülhalık Gucdüvânî ( k.s. )’un görüşünü almak gerekir. O şöyle demiştir:
«- Bir Hak yolcusu sâlik, nefsinin bütününü tüketip yok etme sınırına gelmedikçe, öfkelenme sırasında şeytan ona yol bulur. Ancak bir sâlik nefsini eritip bitirme durumuna gelirse, o zaman onun için öfke olmaz; gayret olur. Gayret ise şeytanı kaçırır. ” ( el-Hadâiku’l-Verdiyye, s. 778 )
› Allah Teâlâ’ya karşı büyüklenen kimse O’nun intikamına, gazap ve kahrına müstahak olur. Bu mezmum ahlâkını değiştirmeyen kul asla ilâhî affa nâil olamaz. Ancak İblîs’le birlikte cehennemi dolduran ateş kütüğü hâline gelir.
Mevlânâ Hazretleri, insanın şeytan gibi kibirlenmekten vazgeçip haddini bilmesi ve nefsânî marazlardan temizlenmeye çalışması gerektiği hususunda şöyle der:
“ Ey kendini olgun gören kişi, senin rûhunda kendini olgun sanmaktan daha kötü bir illet olamaz. Senden bu kendini beğenme, kendini olgun görme hastalığı gidinceye kadar gönlünden, gözünden çok kanlar akar. Bu hastalık, İblîs hastalığıdır. Aslında bu hastalık, her mahlukun, her insanın nefsinde vardır. İblîs hastalığına tutulmuş kişi, her ne kadar bazan kendini hor ve mütevazi görür, öyle gösterirse de sen dibinde pislik bulunan bir derenin suyunun saf görünüşüne aldanma... Ey alçak gönüllülük, tevazu perdesi altında benlik hastalığını gizleyen kişi, birisi denemek kastı ile seni kızdıracak, coşturacak, karıştıracak olursa, içinde pislik bulunan su bulanır da pisliğin rengi meydana çıkar. Ey genç, ey toy kişi, her ne kadar, senin varlığının ırmağı, kendini sana, saf duru ve lekesiz gibi gösterirse de aldanma. Onun dibinde pislik vardır; bulanmak için fırsat beklemektedir. Yol bilen, anlayışlı pîr, nefis ve ten bağlarına ark açar, su akıtır da oradaki pislikleri temizler. Pis ve murdar bir su akıntısı necaseti, pisliği temizleyebilir mi? İnsanın kendi bilgisi, kendisinde bulunan aşağı duyguları içinden süpürüp atabilir mi? Bir kimse, kendi deresini nasıl temizleyebilir? İnsanın bilgisi, ancak Allah’ın ilminden feyz alınca yararlı olur. ” ( Mevlânâ, Mesnevî, 3214-3222. beyitler )
O hâlde Rasûlüm, insanlara şu gerçeği bir kez daha hatırlat ve:Ömer Çelik Tefsiri
Sad suresi 77 ayeti anlamı - okunuşu
Bunun üzerine Allah: “O halde çık oradan!” buyurdu, “Çünkü sen artık kovulmuş birisin.”
Mokhtasar tefsiri
Yüce Allah, İblis`e: "Cennetten çık!.Şüphesiz sen lanetlisin ve yerilmişsin." diye buyurdu.
Ali Fikri Yavuz
(Allah) buyurdu ki: “Hemen çık oradan (cennetten). Çünkü sen (benim rahmetimden) koğulmuşsun
İngilizce - Sahih International
[Allah] said, "Then get out of Paradise, for indeed, you are expelled.
Sad suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Çık git buradan hemen demişti, gerçekten de taşlanmışsın sen.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Allah) buyurdu: “Çıx ordan (Cənnətdən). Sən (Mənim rəhmətimdən, dərgahımdan) qovulmuşun birisən!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Allah: Çık oradan (cennetten)! Sen artık kovulmuş birisin.
Sad suresi (Saad) 77 ayeti arapça okunuşu
﴿قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٌ﴾
[ ص: 77]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- O, kendiliğinden konuşmamaktadır.
- And olsun ki, yaptıklarını kendilerine bir bir anlatacağız, zira onlardan uzak değildik.
- Yusuf babasına: "Babacığım! "Rüyamda onbir yıldız, güneş ve ayın bana secde ettiklerini gördüm" demişti.
- "Sizi, mallar ve oğullarla desteklesin; sizin için bahçeler var etsin, ırmaklar akıtsın."
- Hayır; yıldızların yerleri üzerine yemin ederim; ki bunun ne büyük yemin olduğunu bir bilseniz!
- Evlenme ümidi kalmayan, ihtiyarlayıp oturmuş kadınlara, süslerini açığa vurmamak şartiyle, dış esvaplarını çıkarmaktan ötürü sorumluluk
- Ona İshak'ı, Yakub'u bağışladık, her birini doğru yola eriştirdik. Daha önce Nuh'u ve soyundan Davud'u,
- Geldikleri zaman Allah: "Ayetlerimi anlamadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa yaptığınız neydi?" der.
- Fakat kitabı kendisine solundan verilen kimse: "Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim;
- Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek, Allah'a aittir; "İşte bu Allah, benim Rabbimdir. O'na
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Sad indirin:
Sad Suresi mp3 : Sad suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler