Kehf suresi 93. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿حَتّٰٓى اِذَا بَلَغَ بَيْنَ السَّدَّيْنِ وَجَدَ مِنْ دُونِهِمَا قَوْمًاۙ لَا يَكَادُونَ يَفْقَهُونَ قَوْلًا ﴾ [الكهف: 93]
ayet arapça & türkçe okunuşuHattâ iżâ beleġa beyne-sseddeyni vecede min dûnihimâ kavmen lâ yekâdûne yefkahûne kavlâ(n) [Kehf: 93]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Sonunda, iki dağın arasına varınca, orada nerdeyse hiç laf anlamayan bir millete rastladı. [Kehf: 93]
Kehf Suresi 93. ayet tefsiri
Zülkarneyn ( a.s. ) daha sonra kuzeye doğru sefer yaptı. Yabancı dille konuşan, neredeyse hiçbir söz anlamayan ve anlatamayan bir kavme rast geldi. Tercüman vâsıtasıyla konuşuyorlardı. Bu insanlar, Zülkarneyn ( a.s. )’a Ye’cûc ve Me’cûc diye isimlendirdikleri hak hukuk tanımaz kabilelerin kendilerini rahatsız ettiklerinden şikâyette bulundular. Ondan kendilerini bu zararlı yaratıklardan koruyacak bir set yapmasını istediler. Bunun üzerine “ Sedd-i Zülkarneyn ” yapıldı. Bu kavim de, hidâyet yolunu seçip müslüman oldu.
Rivayete göre, Ye’cûc ve Me’cûc, kötü ve belâlı iki millettir. Yüzleri yassı, gözleri küçük, kulakları çok büyük, boyları kısa, sayıları çoktur. Kıyâmete yakın yeryüzüne yayılacaklardır. Ye’cûc ve Me’cûc kavminde ânî doğumlar olacak, böylece birden bire artacaklardır. Nasıl sinekler pislikler üzerinde birden çoğalıyorlarsa, onlar da öyle çoğalacaklardır. Şu an bulundukları yer Hak Teâlâ’nın ilminde gizlidir. Allah Resûlü ( s.a.s. ) bir hadîs-i şerîflerinde bu zâlim kavmin cehenneme atılacağını şöyle haber vermektedir:
“ Azîz ve Celîl olan Allah kıyâmet günü:
«–Ey Âdem!» diye seslenir. Âdem ( a.s. ):
«–Buyur Rabbim! Emrindeyim, bütün hayırlar senin elindedir» der. Âdem ( a.s. )’ a şöyle bir nidâ ulaşır:
«–Allah sana, cehennem ehlini çıkarmanı emrediyor!» Hz. Âdem sorar:
«–Ey Rabbim! Cehennem ehli ne kadardır?»
«–Her binden dokuzyüz doksandokuzu!»
İşte hamilelerin çocuğunu düşürdüğü, çocukların ihtiyarladığı, insanların sarhoş olmadıkları hâlde azâbın şiddetinden sarhoşa döndüklerini göreceğin zaman bu zamandır. ”
Bu haber ashâb-ı kirâma çok ağır geldi. Öyle ki yüzlerinin rengi değişti. Efendimiz şöyle devam etti: “ Ye’cûc ve Me’cûc’dan binde dokuzyüz doksandokuz, sizden ise binde bir cehenneme girecektir. Şunu da bilin ki; siz insanlar arasında, beyaz bir öküzde siyah bir kıl veya siyah bir öküzde beyaz bir kıl kadarsınız. ” ( Buhârî, Tefsir 22/1; Enbiyâ 7 )
Zülkarneyn’in burada karşılaştığı kavmin başında büyük bir bela vardı. Bu yüzden:
Ömer Çelik Tefsiri
Kehf suresi 93 ayeti anlamı - okunuşu
Nihâyet karşılıklı iki büyük set gibi yükselen dağların arasına ulaşınca, onların önünde neredeyse hiçbir söz anlamayacak kadar konuşma bilmeyen bir topluluğa rastladı.
Mokhtasar tefsiri
Yolculuğuna devam etti ve iki dağ arasında geçit gibi olan bir yere ulaştı. O iki dağın yanında hemen hemen başkalarının hiçbir sözünü anlamayan bir kavme rastladı.
Ali Fikri Yavuz
Nihayet (sed yaptırmış olduğu Ermenistan ve Azerbaycan’daki) iki dağ arasına vardığı zaman, bu dağların önünde bir kavim buldu ki, söz anlamıyacak durumda idiler (lisan bilmiyorlardı)
İngilizce - Sahih International
Until, when he reached [a pass] between two mountains, he found beside them a people who could hardly understand [his] speech.
Kehf suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Ta iki setin arasına vardı, onların yanında bir topluluk buldu ki hemen hiçbir söz anlamıyorlardı.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Nəhayət, (sədd salmış olduğu Azərbaycandakı, yaxud Türküstanda Yə’cud–Mə’cüc tayfaları yaşayan ərazidəki) iki dağ arasına gəlib çatdıqda onların ön tərəfindən az qala söz anlamayan (yaxud danışıqları çox çətin başa düşülən) bir tayfa gördü.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Nihayet iki dağ arasına ulaştığında onların önünde, hemen hiçbir sözü anlamayan bir kavim buldu.
Kehf suresi (Al-Kahf) 93 ayeti arapça okunuşu
﴿حَتَّىٰ إِذَا بَلَغَ بَيْنَ السَّدَّيْنِ وَجَدَ مِن دُونِهِمَا قَوْمًا لَّا يَكَادُونَ يَفْقَهُونَ قَوْلًا﴾
[ الكهف: 93]
حتى إذا بلغ بين السدين وجد من دونهما قوما لا يكادون يفقهون قولا
سورة: الكهف - آية: ( 93 ) - جزء: ( 16 ) - صفحة: ( 303 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Şöyle söylerlerdi: "Öldüğümüzde, toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı, biz mi tekrar dirileceğiz?"
- De ki: "Yeryüzünde yerleşip dolaşanlar melek olsalardı, biz de onlara gökten peygamber olarak bir melek
- Sıkıntılarınızı giderince de, içinizden bazıları kendilerine verdiğimize nankörlük ederek Rablerine eş koşarlar. Geçinin bakalım, yakında
- "Şüphesiz ben Rabbinize inandım, beni dinleyin."
- İnanıp yararlı işler işleyenleri karanlıklardan aydınlığa çıkarmak üzere, size Allah'ın apaçık ayetlerini okuyan bir Peygamber
- Ey insanlar! Sizin yaratılmanızda ve canlıların yeryüzünde yayılmasında, kesin olarak inanan kimseler için ibretler vardır.
- Seni, sana vahyettiğimizden ayırıp başka bir şeyi Bize karşı uydurman için uğraşırlar. O zaman seni
- Firavun'a bir peygamber gönderdiğimiz gibi, size de, hakkınızda şahidlik edecek bir peygamber gönderdik.
- Cebrail: "Biz ancak Rabbinin buyruğu ile ineriz, geçmişimizi geleceğimizi ve ikisinin arasındakileri bilmek O'na mahsustur.
- Allah'ın ayetleri sana indirildiğinde sakın seni onlardan alıkoymasınlar. Rabbine çağır, sakın müşriklerden olma.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kehf indirin:
Kehf Suresi mp3 : Kehf suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler