Ankebut suresi 10. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Ankebut suresi 10 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Ankebut suresi - Al-Ankabut aya 10 (The Spider).
  
   

﴿وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَقُولُ اٰمَنَّا بِاللّٰهِ فَاِذَٓا اُو۫ذِيَ فِي اللّٰهِ جَعَلَ فِتْنَةَ النَّاسِ كَعَذَابِ اللّٰهِۜ وَلَئِنْ جَٓاءَ نَصْرٌ مِنْ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ اِنَّا كُنَّا مَعَكُمْۜ اَوَلَيْسَ اللّٰهُ بِاَعْلَمَ بِمَا ف۪ي صُدُورِ الْعَالَم۪ينَ ﴾ [العنكبوت: 10]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Vemine-nnâsi men yekûlu âmennâ bi(A)llâhi fe-iżâ ûżiye fi(A)llâhi ce’ale fitnete-nnâsi ke’ażâbi(A)llâhi vele-in câe nasrun min rabbike leyekûlunne innâ kunnâ me’akum(c) eve leysa(A)llâhu bi-a’leme bimâ fî sudûri-l’âlemîn(e) [Ankebut: 10]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

İnsanlardan: "Allah'a inandık" diyenler vardır; ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca, insanların ezasını Allah'ın azabı gibi tutarlar. Rabbinizden bir yardım gelecek olursa, and olsun ki, "Doğrusu biz sizinle beraberdik" derler. Allah, herkesin kalbinde olanları en iyi bilen değil midir? [Ankebut: 10]


Ankebut Suresi 10. ayet tefsiri

İstenilen şekilde kalpte kökleşmeyen iman, fırtına önünde sönmeye mahkum mum ışığı gibi, bir kısım eziyetler karşısında sallanmaya başlar. İşte bu âyetlerde böyle zayıf imana sahip kişilerin, rahat ve sıkıntılı ortamlarda sergiledikleri ruh halleri gözler önüne serilir. Bu yapıdaki insanlar tehlikesiz ortamlarda yükünün hafif olacağını, kolay taşınacağını, dille söylemekten başka bir mesuliyet gerektirmediğini zannederek iman sözünü açıkça söylerler. Fakat Allah yolunda işkenceye uğratılıp, ikrar ettikleri iman sözünden dolayı baskı görünce insanların işkencesini Allah’ın azabı ile bir tutarlar. Paniğe kapılır, kalplerindeki değerler sıralaması altüst olur ve gönüllerindeki akîde sarsılır. Allah’ın azabı da dâhil, bu gördüklerinden daha ağır bir azabın, daha tesirli bir eziyetin olamayacağını düşünür ve ondan kurtulmak için küfrü tercih ederler. Fakat tehlike geçip kendilerini güvende hissedince rahat konuşmaya; savaştan ödleri patlayan bu korkaklar bu durumda böbürlenerek kahramanlık taslamaya; baskılar karşısında bozguna uğramış zayıf karakterli bu kimseler birden aslan kesilip: “ Biz sizinle beraberiz ” demeye başlarlar. Halbuki Allah bu karakterdeki insanların göğüslerinde bulunan iman veya imansızlığı, sabır ya da paniği çok iyi bilmektedir. Bunların kimseyi aldatma imkânları ve kimsenin gözünü boyama ihtimalleri yoktur. Zira Allah, kimlerin iman ettiklerini iyi bildiği gibi, kimlerin münafık olduklarını da iyi bilmektedir.

Gerçek imana sahip müslümanlar ise, yapılan eziyet ve işkencelerin insanın dayanma gücünü aştığı anlarda bile geçici dünya ile sonsuz âlemi birbirine karıştırmazlar. Hiçbir baskı onları Allah’a imandan geri çeviremez. Bunun en güzel misalini, Hz. Mûsâ karşısında müsabakaya çıkan sihirbazların, iman nuru gönüllerini aydınlatınca, Firavun’un tehditlerine meydan okumalarında görmekteyiz. Kendilerini öldürmek, kol ve bacaklarını çapraz keserek hurma dallarına asmak ile tehdit eden Firavun’a şöyle demişlerdi:

 “ İmkânı yok, bize gelen apaçık mûcizeleri ve bizi yaratanı bırakıp da seni kesinlikle tercih edecek değiliz. Hakkımızda istediğin kararı ver, yapmak istediğini yap. Şunu unutma ki, senin hükmün ancak dünya hayatında geçer. Şüphesiz biz, Rabbimize iman ettik. O’nun hatalarımızı ve bu arada bize zorla yaptırdığın sihir günahını bağışlayacağını umuyoruz. Allah’ın vereceği mükâfat seninkinden daha hayırlı, cezası da seninkinden daha devamlıdır. ” ( Tâhâ 20/72-73 )

Ancak Firavun gibi âhireti inkar edip dünyayı putlaştıran:


Ömer Çelik Tefsiri
Ankebut suresi Diyanet

Ankebut'den 10 Ayeti'ni dinle


Ankebut suresi 10 ayeti anlamı - okunuşu

İnsanlardan bir kısmı, “Allah’a inandık” derler. Fakat Allah yolunda bir eziyete maruz kaldıklarında insanlardan gördükleri baskı ve işkenceyi Allah’ın azabıyla bir tutarlar. Rabbinden sana bir zafer geldiğinde ise: “Doğrusu biz de sizinle beraberdik” derler. Yoksa Allah, insanların göğüslerinin derinliklerinde nelerin yattığını çok daha iyi bilmekte değil midir?


Mokhtasar tefsiri

İnsanlardan bazıları da; "Allah`a iman ettik." derler. Fakat kâfirler ona imanı sebebiyle eziyet edecek olsa, kendisine yaptıkları bu eziyeti Allah’ın azabı gibi görür ve kâfirlere uyarak imanlarından dönerler. -Ey Peygamber!- Eğer Rabbinden sana bir zafer hasıl olsa şöyle derler: "Ey Müminler! Şüphesiz biz iman üzerine sizinle beraberdik." Allah insanların kalplerinde bulunanı en iyi bilen değil midir? Kalplerindeki iman ve küfür olan şeyler ona gizli kalmaz. Nasıl oluyor da Allah kalplerinde olan şeyleri daha iyi bildiği halde kalplerinde olanı Allah`a haber veriyorlar.


Ali Fikri Yavuz

İnsanlar içinde öyle kimse vardır ki: “- Allah’a iman ettik” der: - Sonra da Allah uğrunda bir eziyete uğratıldı mı, tutar insanların eziyetini Allah’ın (cehennemdeki) azabı gibi kabul eder (de dininden döner ve kâfir olur). Muhakkak ki Rabbinden (müminlere) bir zafer gelirse, onlar (o münafıklar müminlere) şöyle diyecekler: “- Doğrusu biz de sizinle beraberdik.” Allah, bütün alemlerin kalblerinde olanı (imanı ve nifakı) en iyi bilen değil midir


İngilizce - Sahih International


And of the people are some who say, "We believe in Allah," but when one [of them] is harmed for [the cause of] Allah, they consider the trial of the people as [if it were] the punishment of Allah. But if victory comes from your Lord, they say, "Indeed, We were with you." Is not Allah most knowing of what is within the breasts of all creatures?

Ankebut suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Ve insanlardan Allah'a inandık diyen var ki Allah uğrunda bir eziyete uğratılınca insanların, kendisini sınamasını Allah'ın azabıymış gibi sayar ve Rabbinden bir yardım ve zafer de gelirse bu çeşit kişiler, biz sizinleyiz derler mutlaka; Allah, alemlerin gönüllerinde ne var, daha iyi bilmez mi?


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Adamlar arasında elələri də vardır ki, “Biz Allaha iman gətirdik!” – deyər, Allah yolunda bir əziyyət gördükdə isə insanların (kafirlərin) fitnəsini Allahın əzabı kimi qəbul edərlər. Əgər Rəbbindən (mö’minlərə) bir zəfər gəlsə, mütləq: “Biz də sizinləyik!” – deyərlər. Məgər Allah məxluqatın (mələklərin, insanların və cinlərin) ürəklərində olanları (imanı, küfrü və nifaqı) bilmirmi?!


Kuran Araştırmaları Vakfı


İnsanlardan kimi vardır ki: "Allah'a inandık" der; fakat Allah uğrunda eziyete uğratıldığı zaman, insanların işkencesini Allah'ın azabı gibi tutar. Halbuki Rabbinden bir nusret gelecek olsa, mutlaka, "Doğrusu biz de sizinle beraberdik" derler. İyi de, Allah, herkesin kalbindekileri en iyi bilen değil midir?

Ankebut suresi (Al-Ankabut) 10 ayeti arapça okunuşu

﴿وَمِنَ النَّاسِ مَن يَقُولُ آمَنَّا بِاللَّهِ فَإِذَا أُوذِيَ فِي اللَّهِ جَعَلَ فِتْنَةَ النَّاسِ كَعَذَابِ اللَّهِ وَلَئِن جَاءَ نَصْرٌ مِّن رَّبِّكَ لَيَقُولُنَّ إِنَّا كُنَّا مَعَكُمْ ۚ أَوَلَيْسَ اللَّهُ بِأَعْلَمَ بِمَا فِي صُدُورِ الْعَالَمِينَ
[ العنكبوت: 10]

veminen nasi mey yekulü amenna billahi feiza uziye fil lahi ceale fitneten nasi keazabil lah velein cae nasrum mir rabbike leyekulünne inna künna meaküm eveleysel lahü bialeme bima fi suduril alemin

ومن الناس من يقول آمنا بالله فإذا أوذي في الله جعل فتنة الناس كعذاب الله ولئن جاء نصر من ربك ليقولن إنا كنا معكم أو ليس الله بأعلم بما في صدور العالمين

سورة: العنكبوت - آية: ( 10 )  - جزء: ( 20 )  -  صفحة: ( 397 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Yeri yaydık, oraya sabit dağlar yerleştirdik, orada her şeyi bir ölçüye göre bitirdik.
  2. And olsun ki, size gerçeği getirdik; fakat çoğunuz gerçeği sevmiyorsunuz.
  3. Ama sen, kendisini öğütten müstağni gören kimseyi karşına alıp ilgileniyorsun.
  4. Eğer seni yalancı sayıyorlarsa bil ki, onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Peygamberleri onlara belgeler, sayfalar ve
  5. İbrahim gelince, ona: "Ey İbrahim, bunu tanrılarımıza sen mi yaptın?" dediler.
  6. Musa'ya: "Ben sana yaptığım işlere dayanamazsın demedim mi?" dedi.
  7. Onlar, uzun sütunlar arasında, her yönden o ateşle kapatılmışlardır.
  8. Yerlerini, yurtlarını, mallarını ve henüz ayağınızı dahi basmadığınız yerleri Allah size miras olarak verdi. Allah
  9. Eğer ölen o kişi, gözdelerden ise, rahatlık, hoşluk ve nimet cenneti onundur.
  10. Orada meyveler, salkımlı hurma ağaçları, kabuklu taneler, güzel kokulu otlar vardır.

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Ankebut indirin:

Ankebut Suresi mp3 : Ankebut suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ankebut Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Ankebut Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Ankebut Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Ankebut Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Ankebut Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Ankebut Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Ankebut Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Ankebut Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Ankebut Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Ankebut Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Ankebut Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Ankebut Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Ankebut Suresi Al Hosary
Al Hosary
Ankebut Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Ankebut Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, September 17, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler