Tevbe suresi 102. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿وَاٰخَرُونَ اعْتَرَفُوا بِذُنُوبِهِمْ خَلَطُوا عَمَلًا صَالِحًا وَاٰخَرَ سَيِّئًاۜ عَسَى اللّٰهُ اَنْ يَتُوبَ عَلَيْهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴾ [التوبة: 102]
ayet arapça & türkçe okunuşuVeâḣarûne-’terafû biżunûbihim ḣaletû ‘amelen sâlihan veâḣara seyyi-en ‘asa(A)llâhu en yetûbe ‘aleyhim(c) inna(A)llâhe ġafûrun rahîm(un) [Tevbe: 102]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Savaştan geri kalanların bir kısmı da, suçlarını itiraf ettiler. Onlar iyi işi kötüyle karıştırmışlardı. Allah'ın onların tevbesini kabul etmesi umulur; çünkü O bağışlayandır, merhamet edendir. [Tevbe: 102]
Tevbe Suresi 102. ayet tefsiri
Allah Resûlü ( s.a.s. ) Tebük seferine çıktığında Ebu Lübâbe ve beş arkadaşı sefere katılmayıp Peygamberimiz’den geride kaldılar. Sonra Ebu Lübâbe ve iki arkadaşı yaptıklarına pişman oldular. Geride kalmaları sebebiyle helâk olacaklarına kanaat getirip, “ Biz burada kadınlarla beraber gölgede huzur ve rahat içindeyiz. Allah’ın Resûlü ise mü’minlerle birlikte cihadda bulunuyor. Allah’a yemin olsun ki biz, kendimizi mescidin direklerine bağlıyacağız ve Allah’ın Rasûlü bizi mazur görüp çözmedikçe de kendimizi bu direklerden çözmeyeceğiz ” dediler. Ebu Lübâbe ve iki arkadaşı gidip kendilerini mescidin direklerine bağladıkları halde üçü kendilerini direklere bağlamadılar.
Allah Resûlü ( s.a.s. ) seferden döndü, Mescid-i Nebevî’ye girdi. Mescidde yolu üzerinde direklere bağlı olanları görünce: “ Kim bu kendilerini direklere bağlamış olanlar? ” diye sordu. Ashâbı: “ Ebu Lübâbe ve arkadaşlarıdır. Allah Resûlü ( s.a.s. ) ile sefere katılmayıp geride kaldılar, günahlarını itiraf ettiler. Sen kendilerinden razı olup onları çözünceye kadar bağlarını çözmemeğe ve kendilerini serbest bırakmamaya dair Allah’a söz verdiler ” dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz ( s.a.s. ): “ Benden geride kaldılar, benimle cihada katılmadılar, müslümanların seferinden ve cihaddan yüz çevirdiler. Allah’a yemin olsun ki, Allah onları mazur görünceye kadar onları mazur görmeyecek, onları serbest bırakmakla emrolunmadıkça onları serbest bırakmayacak ve bağlarını çözmeyeceğim ” buyurdu. Bunun üzerine Allah Tealâ bu âyet-i kerîmeyi indirdi. ( Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XI, 19-22 )
Bu gibilere yapılacak muamele şöyle belirlendi:
Ömer Çelik Tefsiri
Tevbe suresi 102 ayeti anlamı - okunuşu
Bir başka grup var ki, günahlarını itiraf ettiler. Bunlar yaptıkları iyi işlerle kötü işleri birbirine karıştırdılar. Umulur ki Allah onların tevbesini kabul buyurur. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.
Mokhtasar tefsiri
Medine ehlinden başka bir topluluk mazeretleri olmadan savaştan geri kaldılar. Savaşa katılmamak hususunda özürleri olmadığını kendileri aleyhine ikrar etmişler ve yalan mazeret uydurmamışlardır. Allah’a taat, O’nun şeriatine tutunmak ve yolunda cihat etmek ile önceden yaptıkları salih amellerini, diğer kötü olan amelleriyle karıştırmışlardır. Onlar, Allah’ın kendilerinin tövbesini kabul etmesini ve bağışlamasını ummuşlardır. Şüphesiz Allah, tövbe eden kullarının günahlarını çokça örtüp bağışlayandır. Onlara karşı çok merhametlidir.
Ali Fikri Yavuz
Münafıklardan diğer bir kısmı da, günahlarını itiraf ettiler ve (evvelce yapmış oldukları) iyi bir ameli, sonradan yaptıkları başka bir kötü (Nifak) ile karıştırdılar. Olur ki Allah, onların tevbelerini kabul eder. Çünkü Allah Gafûr’dur, Rahîm’dir
İngilizce - Sahih International
And [there are] others who have acknowledged their sins. They had mixed a righteous deed with another that was bad. Perhaps Allah will turn to them in forgiveness. Indeed, Allah is Forgiving and Merciful.
Tevbe suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Bedevilerle Medinelilerden başka bir bölüğü de günahlarını itiraf etmiştir, onlar, iyi bir işi bir başka kötü işe katmışlardır. Allah'ın, onlara tövbe nasib etmesi ve tövbelerini kabul eylemesi umulur. Şüphe yok ki Allah, suçları örter, rahimdir.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
(Münafiqlərin) bir qismi də günahlarını e’tiraf etdi. Onlar (əvvəl etdikləri) yaxşı bir əməllə (sonradan etdikləri) pis bir əməli bir-birinə qarışdırmışlar. Ola bilsin ki, Allah onların tövbələrini qəbul etsin. Həqiqətən, Allah bağışlayandır, rəhm edəndir!
Kuran Araştırmaları Vakfı
Diğerleri ise günahlarını itiraf ettiler, iyi bir ameli diğer kötü bir amelle karıştırdılar. (Tevbe ederlerse) umulur ki Allah onların tevbesini kabul eder. Çünkü Allah çok bağışlayan, pek esirgeyendir.
Tevbe suresi (At-Tawbah) 102 ayeti arapça okunuşu
﴿وَآخَرُونَ اعْتَرَفُوا بِذُنُوبِهِمْ خَلَطُوا عَمَلًا صَالِحًا وَآخَرَ سَيِّئًا عَسَى اللَّهُ أَن يَتُوبَ عَلَيْهِمْ ۚ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ﴾
[ التوبة: 102]
وآخرون اعترفوا بذنوبهم خلطوا عملا صالحا وآخر سيئا عسى الله أن يتوب عليهم إن الله غفور رحيم
سورة: التوبة - آية: ( 102 ) - جزء: ( 11 ) - صفحة: ( 203 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Onların söylediklerine sabret; güçlü kulumuz Davud'u an; o, daima Allah'a yönelirdi.
- Elinizde bulunan esirlere, "Allah kalblerinizde bir iyilik bulursa, size sizden alınanın daha hayırlısını verir, sizi
- Kulumuz Eyyub'u da an; Rabbine: "Doğrusu şeytan bana yorgunluk ve azap verdi" diye seslenmişti.
- Şüphesiz gökte ve yerde hiçbir şey Allah'tan gizli kalmaz.
- Ey İnananlar! Kendiniz, ana babanız ve yakınlarınız aleyhlerine de olsa, Allah için şahit olarak adaleti
- Eğer dileseydik, size bedel yeryüzünde sizin yerinizi tutacak melekler var ederdik.
- De ki: "Rabbim! Beni dahil edeceğin yere hoşnutluk ve esenlikle dahil et; çıkaracağın yerden de
- Ey kişi! Rabbinin hangi nimetinden şüpheye düşersin?
- Allah gökleri ve yeri gerektiği gibi yaratmıştır. Doğrusu bunda inananlara bir ders vardır.
- İki topluluğun karşılaştığı günde başınıza gelen, Allah'ın izniyledir. Bu, inananları da, münafıklık edenleri de belirtmesi
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Tevbe indirin:
Tevbe Suresi mp3 : Tevbe suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler