Sebe suresi 16. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَاَعْرَضُوا فَاَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ سَيْلَ الْعَرِمِ وَبَدَّلْنَاهُمْ بِجَنَّتَيْهِمْ جَنَّتَيْنِ ذَوَاتَيْ اُكُلٍ خَمْطٍ وَاَثْلٍ وَشَيْءٍ مِنْ سِدْرٍ قَل۪يلٍ ﴾ [سبأ: 16]
ayet arapça & türkçe okunuşuFea’radû feerselnâ ‘aleyhim seyle-l’arimi vebeddelnâhum bicenneteyhim cenneteyni żevâtey ukulin ḣamtin veeślin veşey-in min sidrin kalîl(in) [Sebe: 16]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Fakat onlar yüz çevirdiler; bunun için Biz de üzerlerine Arim selini gönderdik, onların bahçelerini, buruk yemişli, ılgınlık ve içinde biraz da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik. [Sebe: 16]
Sebe Suresi 16. ayet tefsiri
Önceki kıssada Allah’ın verdiği nimetlere şükreden iki güzel kul misal verilmişti. Şimdi ise ilâhî nimetlere nankörlük eden bir kavim misal verilmektedir. Bu, Sebe’ kavmidir. Sebe’, Yemen’de yerleşmiş bir kabilenin ismi idi. Başkentleri bu günkü San‘a civarında yer alan Ma‘rib şehri idi. Kurdukları üstün medeniyet dillere destan olmuştu. Ülkenin zenginlik ve refah seviyesi çok yüksekti. Oturdukları vadinin sağ ve solundan uzayıp giden bağları bahçeleri meşhurdu. Yemen’le Suriye-Filistin arasında güvenli bir yol güzergâhı tesis edilmiş, güzergâh boyunca yerleşim yerleri oluşmuş, böylece emniyet içinde kârlı bir ticâret yapma imkânı doğmuştu. Ancak onlar, güneşe tapan müşrik bir toplumdu. Hz. Süleyman vesilesiyle müslüman olan kraliçe Belkıs zamanında mânen de yükselen bir millet haline geldiler. ( bk. Neml 27/22-44 ) Daha sonra tekrar şirke ve tefrikaya düştüler. Allah’ın nimetlerine nankörlük ettiler. Sahip oldukları nimetlerin ve emniyetin kıymetini bilemediler. Şükretmedikleri halde daha fazlasını isteme küstahlığında bulundular. Kazanç hırsıyla, fakirleri daha çok soymak için yol konaklarının aralarının uzaklaştırılmasını bilfiil temenni ettiler. Söz ve fiilleriyle Allah’ın azabını celbetmeye başladılar. Nihâyet meşhur Ma’rib barajının çöküşü sebebiyle meydana gelen ve Kur’anî ifadesiyle “ Arim Seli ” denen büyük bir sel felaketi ile bağları, bahçeleri virâne haline geldi. Kendileri de oradan mecbûren göç etmek durumunda kaldılar. Böylece eski saltanatları yok oldu; büsbütün parçalanıp darmadağın oldular. Hatta onların bu halleri darbımesel haline gelmiştir. Bugün bile Araplar, bir topluluğun darmadağın olmasından bahsederken: “ Sebe’liler gibi darmadağın oldu ” demektedirler.
Sebe’ halkının bu ibretli hâli, apaçık düşman olan şeytana uymanın ağır bir bedelinden başka bir şey değildir:Ömer Çelik Tefsiri
Sebe suresi 16 ayeti anlamı - okunuşu
Fakat onlar bu dâvetten hoşlanmayıp, şükürden yüz çevirdiler. Biz de üzerlerine, barajlarını yıkan meşhur Arim selini gönderdik de onların o güzelim bahçelerini buruk meyveli, acı ılgınlı ve içinde biraz da sedir ağacı bulunan virâne bahçelere çevirdik.
Mokhtasar tefsiri
Onlar; Allah`a şükretmekten ve Allah`ın peygamberlerine iman etmekten yüz çevirdiler. Biz de onların nimetlerini afet ile değiştirerek onları cezalandırdık. Onların üzerlerine; her şeyi silip süpüren, barajlarını mahveden ve bahçelerini sular altında bırakan bir sel gönderdik. Böylece onların verimli olan iki bahçesini içerisinde sadece buruk meyveleri olan ve meyvesi olmayan ılgın ağacı ile bir de biraz sedir ağacı bulunan iki harap bahçeye çevirdik.
Ali Fikri Yavuz
Fakat onlar, (peygamberlerin davetini kabulden) yüz çevirdiler. Biz de üzerlerine Arim vadisinin selini salıverdik ve o güzelim iki taraflı bahçelerini, buruk yemişli, acı meyvalı, dikeni çok ve meyvası az ağaçlardan ibaret iki harab bahçeye çevirdik
İngilizce - Sahih International
But they turned away [refusing], so We sent upon them the flood of the dam, and We replaced their two [fields of] gardens with gardens of bitter fruit, tamarisks and something of sparse lote trees.
Sebe suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Derken yüz çevirdiler de onlara setin suyunu gönderdik ve bahçelerini, ancak böğürtlen, ılgın ve birazcık da köknar yetiştiren iki çorak tarlaya çevirdik.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Lakin onlar (itaətimizdən) üz döndərdilər, Biz də üstlərinə Ərim (bəndinin) selini göndərdik. (Bunun nəticəsində yurdlarını su basdı). Onların iki (gözəl) bağçasını (tikanlı) acı meyvəli, (içərisində) yulğun ağacları və bir az da sidr ağacı olan iki bağçaya çevirdik.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Ama onlar yüz çevirdiler. Bu yüzden üzerlerine Arim selini gönderdik. Onların iki bahçesini, buruk yemişli, acı ılgınlı ve içinde biraz da sedir ağacı bulunan iki (harap) bahçeye çevirdik.
Sebe suresi (Saba) 16 ayeti arapça okunuşu
﴿فَأَعْرَضُوا فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ سَيْلَ الْعَرِمِ وَبَدَّلْنَاهُم بِجَنَّتَيْهِمْ جَنَّتَيْنِ ذَوَاتَيْ أُكُلٍ خَمْطٍ وَأَثْلٍ وَشَيْءٍ مِّن سِدْرٍ قَلِيلٍ﴾
[ سبأ: 16]
فأعرضوا فأرسلنا عليهم سيل العرم وبدلناهم بجنتيهم جنتين ذواتي أكل خمط وأثل وشيء من سدر قليل
سورة: سبأ - آية: ( 16 ) - جزء: ( 22 ) - صفحة: ( 430 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Doğurması yaklaşmış develer başıboş bırakıldığı zaman;
- Cebrail: "Biz ancak Rabbinin buyruğu ile ineriz, geçmişimizi geleceğimizi ve ikisinin arasındakileri bilmek O'na mahsustur.
- And olsun ki Biz Musa'ya doğruluk rehberi verdik. İsrailoğullarını da, akıl sahipleri için bir öğüt
- Buyruğumuz gelince, Salih'i ve beraberindeki inananları katımızdan bir rahmet olarak o günün rezilliğinden kurtardık. Doğrusu
- And olsun ki Allah, Peygamberinin rüyasının gerçek olduğunu tasdik eder. Ey inananlar! Siz, Allah dilerse,
- Ey İnananlar! Savaş için ilerlerken, inkar edenlerle toplu halde karşılaştığınızda onlara arkanızı dönmeyin.
- Kendilerine hainlik edenlerden yana uğraşmaya kalkma. Allah, hainlikte direnen suçluyu sevmez.
- Sonunda güneşin doğduğu yere ulaşınca, güneşi, kendilerini elbise, bina gibi şeylerle örtmediğimiz bir millet üzerine
- Araları iki yay aralığı kadar veya daha da yakın oldu.
- Namazlarına riayet edenler,
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Sebe indirin:
Sebe Suresi mp3 : Sebe suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler