Kamer suresi 24. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَقَالُٓوا اَبَشَرًا مِنَّا وَاحِدًا نَتَّبِعُهُٓۙ اِنَّٓا اِذًا لَف۪ي ضَلَالٍ وَسُعُرٍ ﴾ [القمر: 24]
ayet arapça & türkçe okunuşuFekâlû ebeşeran minnâ vâhiden nettebi’uhu innâ iżen lefî dalâlin ve su’ur(in) [Kamer: 24]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
"İçimizden bir insana mı uyacağız? O zaman biz sapıklık ve delilik etmiş oluruz. Kitap, aramızda, ona mı verilmiş? Hayır, o pek yalancı ve şımarığın biridir" dediler. [Kamer: 24]
Kamer Suresi 24. ayet tefsiri
Semûd, Sâlih ( a.s. )’ın kavmidir. Bu kavmin özellikleri, niçin ve nasıl helak edildikleri önceki sûrelerde anlatılmıştı. ( bk. A‘râf 7/73-79; Hud 11/61-68; Şuarâ 26/141-159 )
Bunlar, peygamberlerini yalanlamışlar, ona iman ve itaati gururlarına yedirememişlerdir. Ona inanmamak için şu sebepleri ileri sürmüşlerdir:
› Hz. Sâlih bir insandır, dolayısıyla diğer insanlardan farklı bir yönü yoktur.
› Kavminin içinden çıkmış bir şahıstır ve kendilerinden üstün değildir.
› O, sıradan bir şahıstır. Ne bir kabilenin reisi, ne bir grubun lideri ne de bir gücün sahibidir. Arkası ve taraftarı olmayan tek başına bir şahıstır.
› Hatta o, peygamberliği bahane edip başlarına geçmek isteyen yalancı şımarık biridir. O halde Hz. Sâlih’in üstünlüğünü kabul etmek için haklı bir gerekçe görülmemektedir.
Nitekim Mekkeli müşrikler de aynı cehalet içindeydiler. Zira onlar da Hz. Muhammed ( s.a.s. )’in peygamberliğini reddedebilmek için aynı gerekçeleri öne sürüyorlardı. Yani “ Hz. Muhammed ( s.a.s. ) de sıradan insanlar gibi alış veriş yaptığı halde ve içimizde doğmuş büyümüşken, şimdi kalkmış Allah’ın kendisine peygamberlik verdiğini iddia etmektedir ” diyorlardı.
Semûd kavmi, Hz. Sâlih’ten mûcize talebinde bulunup, kayadan dişi bir deve çıkarmasını istediler. İstedikleri oldu. Yalnız su sıkıntısı çekilen bir dönemde ilâhî emirle deve onların sularına ortak kılındı. Kuyudan çıkan su, bir gün devenin, bir gün diğer insan ve hayvanların olacaktı. Böyle bir müddet devam edildi. Deve nöbeti olduğu günde kuyunun tüm suyunu içiyor, geriye hiçbir şey kalmıyordu. Buna dayanamayan azgınlar, Hz. Sâlih’in deveye bir kötülük yapmamaları yönünde ısrarlı uyarılarına rağmen, çareyi deveyi öldürmekte buldular. Bu işi yapmak üzere de azgınlığıyla meşhur bir arkadaşlarını çağırdılar. O da bıçağını kapıp deveyi ayaklarından biçerek öldürdü. Allah Teâlâ onların üzerine korkunç bir çığlık gönderdi. Neticede helak edildiler. Ağılcının topladığı çalı çırpı kırıntıları gibi kırılıp dökülüverdiler. Çoban ağılının etrafına hususi bir mekân olmak üzere çekilen çalı çırpının dökülüp çiğnenerek çürümüş olan kırıntıları gibi, yahut çobanın ağılında yaktığı çalı çırpının yanık kırıntıları gibi kırılakaldılar. Onların bu hali de, şüphesiz düşünüp ders ve öğüt alacaklar için büyük bir ibrettir.
Lût kavmine gelince:Ömer Çelik Tefsiri
Kamer suresi 24 ayeti anlamı - okunuşu
Dediler ki: “İçimizden bir beşere mi uyacağız? O takdirde biz büyük bir sapıklık ve çılgınlığa düşmüş oluruz!”
Mokhtasar tefsiri
Kınayarak şöyle dediler: "Bizim gibi bir beşere mi tabi olalım? Eğer biz bu durumda ona tabi olursak; doğrudan uzak, sapmış ve sıkıntıda oluruz."
Ali Fikri Yavuz
Şöyle dediler: “- İçimizden (peygamber iddiasında olan) bir insana mı tâbi olacağız? O takdirde biz, muhakkak sapıklık içinde kalır ve ateşlere düşeriz
İngilizce - Sahih International
And said, "Is it one human being among us that we should follow? Indeed, we would then be in error and madness.
Kamer suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Derken bizden bir adama mı uyacağız dediler, gerçekten de o zaman elbette sapıklığa düşeriz, ateşlere yanarkavruluruz.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onlar demişdilər: “Məgər biz özümüzdən olan (adi) bir adamamı tabe olacağıq?! Biz onda haqq yoldan azmış və dəlilik etmiş olarıq!
Kuran Araştırmaları Vakfı
"Aramızdan bir beşere mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz" dediler.
Kamer suresi (Al-Qamar) 24 ayeti arapça okunuşu
﴿فَقَالُوا أَبَشَرًا مِّنَّا وَاحِدًا نَّتَّبِعُهُ إِنَّا إِذًا لَّفِي ضَلَالٍ وَسُعُرٍ﴾
[ القمر: 24]
فقالوا أبشرا منا واحدا نتبعه إنا إذا لفي ضلال وسعر
سورة: القمر - آية: ( 24 ) - جزء: ( 27 ) - صفحة: ( 529 )English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Onlar bizim baskınımızı hissettiklerinde, oradan kaçmağa koyuluyorlardı.
- Onlar için cehennemden bir yatak ve üstlerine de örtüler vardır. Zalimleri böyle cezalandırırız.
- And olsun ki, ilk yaratmayı bilirsiniz, yine de düşünmez misiniz?
- Dolu bir gemiye kaçmıştı.
- O, görüleni de görülmeyeni de bilen, kendisinden başka tanrı olmayan Allah'tır. O, acıyıcı olandır, acıyandır.
- Oysa onların bu hususta bir bilgileri yoktur, sadece sanıya uyarlar. Sanı ise şüphesiz gerçeği ifade
- Elif, Lam, Mim.
- Önlerinde ve ardlarında olan göğü ve yeri görmezler mi? Dilesek onları yere geçirir veya göğün
- Firavun: "Ben size izin vermeden mi O'na inandınız? Doğrusu bu, halkı şehirden çıkarmak için düzdüğünüz
- Onlara sırt çevirdi, "Vah, Yusuf'a yazık oldu!" dedi ve üzüntüden gözlerine ak düştü. Artık acısını
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Kamer indirin:
Kamer Suresi mp3 : Kamer suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler