Bakara suresi 31. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Bakara suresi 31 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Bakara suresi - Al-Baqarah aya 31 (The Cow).
  
   

﴿وَعَلَّمَ اٰدَمَ الْاَسْمَٓاءَ كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمْ عَلَى الْمَلٰٓئِكَةِ فَقَالَ اَنْبِؤُ۫ن۪ي بِاَسْمَٓاءِ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ ﴾ [البقرة: 31]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Ve’alleme âdeme-l-esmâe kullehâ śumme ‘aradahum ‘ale-lmelâ-iketi fekâle enbi-ûnî bi-asmâ-i hâulâ-i in kuntum sâdikîn(e) [Bakara: 31]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Ve Adem'e bütün isimleri öğretti, sonra eşyayı meleklere gösterdi. "Eğer sözünüzde samimi iseniz bunların isimlerini bana söyleyin" dedi. [Bakara: 31]


Bakara Suresi 31. ayet tefsiri

Âdem’in[ 1 ] yeryüzünde Allah’ın halîfesi olarak seçilmesinin en mühim şartı, sahip olduğu pek çok istidatla beraber onun ilmî yönüdür. Kendine lütfedilen duyu organları, kalp, akıl ve anlama kabiliyetiyle bilmediğini öğrenebilmekte ve varlığın hakikatini keşfedebilmektedir. Bu özellik, yaratıklar içinde sadece insana aittir. Burada Allah Teâlâ, Âdem’in meleklerden daha üstün kabiliyetlere sahip ve bu sebeple hilâfete layık olduğunu açıkça ortaya koymak üzere bir imtihan yapmaktadır. Fakat henüz imtihan başlamadan önce Cenab-ı Hak, bütün isimleri Âdem’e öğretti. Ya o isimleri bizzat kendi koyup Âdem’in ruhuna nakş ve ilham etti. Veya Âdem’e bunları gerektiğinde koyup kullanacak özelliğe sahip bir ruh üflemeyi takdir buyurdu. Birinci mâna açık, ikincisi de ihtimal dâhilindedir.

Âdem’e öğretilen “ bütün isimler ”den maksadın ne olduğu hakkındaki görüşleri şu şekilde hülasa etmek mümkündür:

    Bu isimler, insanların birbirleriyle tanışma ve anlaşmasına vesile olan bütün isimlerdir. Bunlar; insan, hayvan, bitki, yer, gök, deniz, dağ, nehir, kuş, güvercin, deve, inek, koyun, hatta kamçı ve kapkacağa varıncaya kadar bütün varlıkların isimleridir. Bundan kıyamete kadar olmuş ve olacak bütün şeylerin isimleri mânasını anlamak da mümkündür.

    Bu isimlerden maksat meleklerin veya Âdem’in zürriyetinin isimleridir.

    İsimlerden murat, eşyanın sûretleridir.

    Allah, Âdem’e sadece mahlûkatın isimlerini değil, kendi isimlerini de öğretmiştir. Âdem, mahlûkatın isimlerini bilmekle meleklerin secdesine lâyık olmuştur. Hak Teâlâ’nın isimlerini bilmesiyle ne gibi yüksek derecelere lâyık olacağı buna kıyâs edilerek düşünülmelidir. Mahlukatın ismini bilmede Âdem’le eşit seviyede olmayanların, Hakk’ın isimlerini ve gaybın sırlarını bilmede ona yaklaşmaları nasıl mümkün olabilir?

İşte Yüce Rabbimiz, bütün bu isimleri ve suretleri Âdem’e öğretti. Sonra da bu isimlerin delalet ettikleri zâtları meleklere göstererek, bunları isimleriyle kendisine haber vermelerini istedi. Halbuki Allah, onların bu işe güç yetiremeyeceklerini bilmekteydi. Allah’ın Âdem’e eşyânın isimlerini önceden öğretip, sonra meleklere arzetmesinin hikmeti, Âdem’i taltîf etmek, bilmediği sırları ve gizli ilimleri ona öğretmek; diğer taraftan da meleklerin, sahip oldukları özelliklerle Âdem’e karşı gelmelerini önlemekti.  Allah’ın meleklere, “ Haydi, doğru söylüyorsanız bunların isimlerini bana haber verin ” ( Bakara 2/31 ) şeklindeki hıtâbı, onları azarlamak, acizliklerini göstermek, onların gerçeği görerek işin aslını Hak Teâlâ’ya bırakmalarını sağlamak içindir. “ Meleklerin sözün ”den murâd ise, Âdemoğullarının yeryüzünde fesat çıkaracaklarını, bu sebeple halîfe olma husûsunda kendilerinin onlardan daha üstün olduklarını iddiâ etmeleridir.

Cenâb-ı Hakk’ın emrine uygun olarak isimleri haber vermekten aciz kalan melekler, Allah’ı her türlü noksanlıktan pak ve uzak tutarak, kendilerine öğrettiklerinden başka hiçbir şeyi bilemeyeceklerini ve cahillerin yaptığı gibi bilmedikleri şeyler hakkında da görüş ileri süremeyeceklerini söylediler. Âyet, aynı zamanda meleklerin önceki sualleriyle Allah’a itiraz maksadı taşımadıklarını, bilakis bilmediklerini öğrenmeye çalıştıklarını gösterir. Zira onlar, kendi âlemlerine ve kabiliyetlerine uygun olmayan ilimlere sahip olmadıklarını, kabiliyetlerine uygun olan ilmi ise zâten Allah’ın kendilerine öğreteceğini söylemektedirler.

Şüphesiz Allah Alîm’dir; herşeyi öylesine bilir ki, ona hiçbir sır gizli kalmaz. Meleklerin, verdikleri cevaplarından Allah’ın “ Ben sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim ” ( Bakara 2/30 ) sözünün mânasını kavradıklarını anlıyoruz. Hakîm’dir; herşeyi hikmetle yaratır, hikmeti olmayan hiçbir iş yapmaz. Yaptığını muhkem ve sağlam yapar. Hüküm verenlerin en yücesi de O’dur.

Meleklerin isimleri bilememesi ve Allah karşısında acziyet ve tezellüllerini ortaya koymaları üzerine Cenab-ı Hak Âdem’e hitap ederek, eşyanın isimlerini meleklere haber vermesini istemiştir. O da bu vazifeyi başarıyla yerine getirmiştir. İmtihan tamamlanmış, hikmet tecelli etmiş ve Âdem’in meleklerden üstünlüğü açık bir delille ispat edilmiştir. Meleklerin bilmediği, fakat Allah’ın kesinlikle bildiği gerçeklerden bir kısmı ortaya çıkmıştır. Bu sebeple Rabbimiz: “ Size, «Göklerin ve yerin gaybını ben bilirim; ayrıca sizin açıkladığınızı da gizlediğinizi de bilirim» dememiş miydim? ” ( Bakara 2/33 ) buyurmuştur.

Âyetin işaret ettiği mühim noktalar şunlardır:

  İnsan, şerefli bir varlıktır.

  İlim, ibâdetten üstündür. Zira meleklerin ibâdeti Âdem’inkinden fazla olmasına rağmen, halîfeliğe lâyık olamamışlardır.

  Halîfe olabilmek için aranan temel şartlardan biri, ilim sahibi olmaktır.

  Âdem ilmi sebebiyle meleklerden üstündür. Zira Allah “ Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? ” ( Zümer 39/9 ) buyurmaktadır. İlim, özü itibariyle daha şerefli olmakla birlikte, ilimle beraber ibâdet de gereklidir. Zira ilim ağaç, ibâdet meyve gibidir. Ağaç asıl olduğu için şerefli olmasına rağmen, faydalanılan kısım daldaki meyvedir.

Mevlânâ Hazretleri’nin anlattığına göre:

“ Allah Teâlâ, Âdem ( a.s. )’ın temiz olan cismini topraktan yaratıp rûh üfleyince, Cebrâil ( a.s. )’a:

«- Benim kudret denizimden üç tane büyük cevher al, nurdan yapılmış bir tabak içerisine koyup onu Âdem ( a.s. )’a arzet! O, bu üç cevherden birini seçsin!» diye emretti.

Bunlardan biri akıl, ikincisi iman, üçüncüsü de hayâ cevheri idi. Cebrâil ( a.s. ) tabağı Âdem ( a.s. )’a arzetti ve bu hâli ona anlattı. Âdem ( a.s. ); «Mü’min Allah’ın nuru ile bakar» ( Tir­mi­zî, Tefsir 15 ) hadîs-i şerifi mûcibince firaset nazarını kullandı ve aklı seçti. Cebrâil ( a.s. ), iman ve hayâ cevheri bulunan tabağı kaldırıp tekrar kudret denizine götürmek istedi. Fakat Cebrâil bu kadar kudretine rağmen tabağı yerinden kaldıramadı. İman ve hayâ cevherleri ona:

«- Biz Allah’ın sevgilisi olan aklın sohbetinden ayrılamayız, onsuz hiçbir yerde karar ve mânamız kalmaz. Çünkü biz üçümüz ezelden beri Allah’ın şeref mâdeni ve kudret denizinin cevherleriyiz, birbirimizden ayrılamayız» dediler. Bunun üzerine Allah Teâlâ, Cebrâil’e:

«- Ey Cebrâil! Onları bırak gel!» emri geldi. Bu üç temiz cevher Âdemoğullarına kalmış mirastır. ” ( Ahmet Eflâkî, Âriflerin Menkıbeleri, I, 263 )

Âyet-i kerîmede işaret edildiği üzere, burada Cenâb-ı Hakk’ın Âdem’e bir inâyet ve rahmet tecellisi vardır. Zira meleklere, özellikle hakkında bilgileri olmayan bir şeyi talep ederken “ Bana haber verin! ” buyruğuyla yürekleri sarsacak bir heybet hitabında bulunmuştur. Âdem’e ise, heybet ve korkuya kapılmasını gerektirmeyecek şekilde  “ Onları meleklere haber ver! ” buyurmuştur. ( Kuşeyrî, Letâifü’l-işârâtI, 36 )

Düzenlenen imtihanla Âdem’in meleklere üstünlüğü ve hilâfete liyakâti tespit edilince, bu kez ilâhî hikmetin ikinci adımı gerçekleştirilmek üzere meleklere Âdem için secde emri gelmektedir:

[ 1 ] “ Âdem ” kelimesi “ yeryüzü ” anlamındaki “ edeme ”den gelmektedir. Böylelikle Hz. Âdem’e yaratıldığı asıldan gelen bir isim verilmiştir. Bu kelimenin “ esmerlik veya beyazlık ” anlamını taşıyan “ udme ”den geldiği de söylenir ki bu da Âdem’in ve oğullarının rengini gösterir. ( Kurtubî, el-Câmi‘, I, 279-280 )


Ömer Çelik Tefsiri
Bakara suresi Diyanet

Bakara'den 31 Ayeti'ni dinle


Bakara suresi 31 ayeti anlamı - okunuşu

Allah Âdem’e isimlerin tamamını öğretti, sonra da onları meleklere gösterip: “Haydi, doğru söylüyorsanız bunların isimlerini bana haber verin” buyurdu.


Mokhtasar tefsiri

Allah Teâlâ Âdem -aleyhisselam-`ın makamını beyan etmek için ona hayvanların, cansız varlıkların ve diğer bütün varlıkların isimlerini lafız ve mana olarak öğretti. Sonra bu isimlerin hepsini meleklere sunarak şöyle dedi: "Eğer doğru söyleyenlerden iseniz, haydi bana bunların isimlerini bildirin. Şayet bildirirseniz, sizler bu yaratılmıştan daha değerli ve faziletlisiniz."


Ali Fikri Yavuz

Allah, Hz. Âdem Aleyhisselâma bütün isimleri öğretti. Sonra eşyayı meleklere gösterip: “- Eğer (her şeyin iç yüzünü bilen) sâdıklarsanız bunların isimlerini bana haber verin.” buyurdu


İngilizce - Sahih International


And He taught Adam the names - all of them. Then He showed them to the angels and said, "Inform Me of the names of these, if you are truthful."

Bakara suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Âdem'e bütün adları bildirmişti de meleklere o adlarla anılan şeyleri gösterip hadi demişti, doğrucuysanız bunların adlarını haber verin.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


(Allah Adəmi yaratdıqdan sonra) Adəmə bütün şeylərin adlarını (ismlərini) öyrətdi. Sonra onları (həmin şeyləri) mələklərə göstərərək: “(İddianızda) doğrusunuzsa, bunların adlarını Mənə bildirin!”- dedi.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Allah Adem'e bütün isimleri, öğretti. Sonra onları önce meleklere arzedip: Eğer siz sözünüzde sadık iseniz, şunların isimlerini bana bildirin, dedi.

Bakara suresi (Al-Baqarah) 31 ayeti arapça okunuşu

﴿وَعَلَّمَ آدَمَ الْأَسْمَاءَ كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمْ عَلَى الْمَلَائِكَةِ فَقَالَ أَنبِئُونِي بِأَسْمَاءِ هَٰؤُلَاءِ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ﴾
[ البقرة: 31]

vealleme ademel 'esmae külleha sümme aradahüm alel melaiketi fekale embiuni biesmai haülai in küntüm sadikin

وعلم آدم الأسماء كلها ثم عرضهم على الملائكة فقال أنبئوني بأسماء هؤلاء إن كنتم صادقين

سورة: البقرة - آية: ( 31 )  - جزء: ( 1 )  -  صفحة: ( 6 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. İsmail, İdris ve Zülkifl hakkında anlattığımızı da an; onların her biri sabredenlerdendi.
  2. "Orada yaşar, orada ölür ve oradan dirilip çıkarılırsınız" dedi.
  3. Rızkınıza şükredeceğiniz yere onu vereni mi yalanlıyorsunuz?
  4. "Babalarımızı onlara tapar bulduk" demişlerdi.
  5. Lut'a da hüküm ve ilim verdik; onu, çirkin işler işleyen kasabadan kurtardık. Doğrusu onlar yoldan
  6. Biz ceylan gözlüleri, defterleri sağdan verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini
  7. Meleklere: "Adem'e secde edin" demiştik. İblis'ten başka hepsi secde etmişti. O, cinlerden idi. Rabbinin buyruğu
  8. Kuran okuduğun zaman senin ile ahirete inanmayan kimseler arasına görünmeyen bir perde çekeriz.
  9. Aralarında sana kulak veren vardır. Sen, sağırlara, üstelik akılları da almazsa, işittirebilir misin?
  10. Sana dağları sorarlar; de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Bakara indirin:

Bakara Suresi mp3 : Bakara suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Bakara Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Bakara Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Bakara Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Bakara Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Bakara Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Bakara Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Bakara Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Bakara Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Bakara Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Bakara Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Bakara Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Bakara Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Bakara Suresi Al Hosary
Al Hosary
Bakara Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Bakara Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, July 16, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler