Fussilet suresi 44. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Fussilet suresi 44 ayeti okunuşu - Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Fussilet suresi - Fussilat aya 44 (Expounded).
  
   

﴿وَلَوْ جَعَلْنَاهُ قُرْاٰنًا اَعْجَمِيًّا لَقَالُوا لَوْلَا فُصِّلَتْ اٰيَاتُهُۜ ءَاَۭۘعْجَمِيٌّ وَعَرَبِيٌّۜ قُلْ هُوَ لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا هُدًى وَشِفَٓاءٌۜ وَالَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ ف۪ٓي اٰذَانِهِمْ وَقْرٌ وَهُوَ عَلَيْهِمْ عَمًىۜ اُو۬لٰٓئِكَ يُنَادَوْنَ مِنْ مَكَانٍ بَع۪يدٍ۟ ﴾ [فصلت: 44]

ayet arapça & türkçe okunuşu

Velev ce’alnâhu kur-ânen a’cemiyyen lekâlû levlâ fussilet âyâtuh(u)(s) e-a’cemiyyun ve ’arabiy(yun)(k) kul huve lilleżîne âmenû huden ve şifâ/(un)(s) velleżîne lâ yu/minûne fî âżânihim vakrun ve huve ‘aleyhim ‘amâ(en)(c) ulâ-ike yunâdevne min mekânin ba’îd(in) [Fussilet: 44]


Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet

Biz bu Kuran'ı yabancı bir dil ile ortaya koysaydık: "Ayetleri uzun açıklanmalı değil miydi? Araba yabancı bir dille söylenir mi?" derlerdi. De ki: "Bu, inananlara doğruluk rehberi ve gönüllerine şifadır." İnanmayanların kulaklarında ağırlık vardır ve onlara kapalıdır; sanki bunlara uzak bir mesafeden sesleniliyor da anlamıyorlar. [Fussilet: 44]


Fussilet Suresi 44. ayet tefsiri

Resûlullah ( s.a.s. ) Arap asıllı ve hitap ettiği toplum da Arap olduğu için Kur’ân-ı Kerîm de Arapça olarak ihsan edilmiştir. Hikmete uygun olan da budur. Çünkü peygamber göndermenin ve kitap indirmenin hedefi, insanları Allah’ın yoluna çağırmak ve onları manevî karanlıklardan aydınlığa çıkarmaktır. Bu da ancak insanlara gerçekleri anlayacakları bir dille izah etmekle mümkün olabilir. ( bk. İbrâhim, 14/1-4 ) Bu tıpkı bir doktorun hastaya ne yapacağını anlayacağı bir dille açıklamasına benzer. Çünkü mühim olan hastalığı tedavi ederek kişinin en kısa zamanda sağlığına kavuşmasını sağlamaktır. Bu gerçekler dikkate alındığında, eğer Kur’an yabancı bir dilde indirilseydi, müşriklerin eline sağlam bir gerekçe geçmiş olacak ve “ Araplara yabancı dilde bir kitap, öyle mi? Bunu nasıl anlayacağız? ” diyeceklerdi. Kur’ân-ı Kerîm’in mesajı açıktır. Bunu anlamak için sadece iman şartı vardır. İman olduktan sonra Arapça biliyorsak Arapça aslından, başka bir dili konuşuyor ve anlıyorsak onun tercüme ve tefsirlerinden Kur’an’ın bizden ne istediğini anlar, doğru yolu bulur, tüm manevî hastalıklarımızı Kur’an eczânesinden alacağımız ilaçlarla tedavî edebiliriz. Çünkü o, iman edenlere doğru yolu gösteren bir rehber ve sınırsız bir şifa kaynağıdır. Eğer iman yoksa, kişinin Arapça bilip bilmemesinin bir faydası yoktur. Çünkü iman nurundan mahrum olan kişinin kulakları Kur’an hakikatlerini dinlemeye karşı sağırdır, basîret gözü de Kur’an’ın hakikatlerine karşı kördür. Kur’an o tür insanlara kapalı ve karanlık gelir; onlar için bir mâna ifade etmez.

Âyetin sonunda Kur’an’a inanmayan müşrikler, kendilerine uzaktan seslenilen kimselere benzetilir. Uzaktan bağırılan kimseler bir ses duysalar da, bağıranın sözlerini anlayamazlar, kelimeleri seçemezler. O sesle neyin söylendiğini bilemezler. Esasen burada uzaktan seslenilen kimselerle insanlardan çok hayvanların kastedildiği anlaşılmaktadır. Hayvanlara uzaktan bağırılır ve onlar bağırtıdan başka bir şey anlamazlar. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“ Allah’ın daveti karşısındaki tavırları itibariyle kâfirlerin hâli, tıpkı çobanın çağrısını duyduğu halde, bu sözleri mânasız bir ses ve gürültü olarak algılayan sürünün durumuna benzer. Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Çünkü akıllarını kullanmazlar. ” ( Bakara 2/171 )

Görüldüğü üzere bu âyetlerde kâfirlerin Kur’an’ı anlamak istemeyişleri tasvir edilmekte ve Kur’an çağrısına karşı söz anlamayan, sadece bir bağırtı duyan hayvanlar gibi davrandıkları haber verilmektedir. Ancak kâfirlerin sergilediği bu durum sadece Kur’an’a mahsus değildir:
Ömer Çelik Tefsiri
Fussilet suresi Diyanet

Fussilet'den 44 Ayeti'ni dinle


Fussilet suresi 44 ayeti anlamı - okunuşu

Biz o Kur’an’ı yabancı bir dilde indirseydik, onlar elbette: “Onun âyetleri anlayacağımız bir dille iyice açıklanmalı değil miydi? Arap olmayana yabancı dilde bir kitap olur mu?” diyeceklerdi. De ki: “O, iman edenlere doğru yolu gösteren bir rehber ve eşsiz bir şifa kaynağıdır.” İnanmayanlara gelince onların kulaklarında bir ağırlık vardır; Kur’an kendilerine kapalı ve karanlık gelir. Onlara sanki çok uzak bir yerden sesleniliyor da söyleneni duymuyorlar!


Mokhtasar tefsiri

Şayet biz bu Kur`an`ı Arap dilinden başka bir dilde indirmiş olsaydık, onlardan kâfir olanlar şöyle derlerdi: "Ayetleri tafsilatlı açıklanmalı değil miydi ki anlayabilelim? Onu getiren Arap iken, Kur`an başka bir dilde olabilir mi?" -Ey Resul!- Onlara de ki: "Kur`an - Allah`a iman eden ve resullerini doğrulayan kimseler için -sapıklıktan doğruluğa bir hidayet rehberi, göğüslerdeki cehalete ve bu cehalete tabi olan şeylere karşı bir şifadır. Allah`a iman etmeyenlerin kulaklarında bir ağırlık vardır. Kur`an, onlara karşı bir körlüktür, onu anlamazlar. Bu özelliklere sahip olan kimseler sanki uzak bir yerden kendilerine sesleniliyor da, onlara seslenenin sesini nasıl duysunlar?"


Ali Fikri Yavuz

Eğer biz, onu, yabancı bir dilden Kur’an yapaydık, muhakkak şöyle diyeceklerdi: “- Ayetleri açıklansaydı ya! Arab’a yabancı dil mi?” (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- O Kur’an, iman edenlere hidayet ve şifadır. İman etmiyenlerin ise, kulaklarında bir ağırlık var. Kur’an onlara karşı bir körlük ve şübhedir. Onlar, uzak bir yerden çağrılanlar gibidir; (hakkı duymazlar ve kabul etmezler)”


İngilizce - Sahih International


And if We had made it a non-Arabic Qur'an, they would have said, "Why are its verses not explained in detail [in our language]? Is it a foreign [recitation] and an Arab [messenger]?" Say, "It is, for those who believe, a guidance and cure." And those who do not believe - in their ears is deafness, and it is upon them blindness. Those are being called from a distant place.

Fussilet suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Eğer yabancı bir dille meydana getirseydik Kur'an'ı, elbette derlerdi ki ayetleri Arapça olarak açıklansaydı da anlasaydık olmaz mıydı? Bu, yabancı bir dille söylenmiş söz, söyleyen de Arap ha? De ki: O, inananlara doğru yolu gösterir ve şifadır; inanmayanlarınsa kulaklarında ağırlık var ve Kur'an, onları kör etmede; sanki onlara pek uzak bir yerden nida edilmede.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Əgər Biz onu özgə bir dildə olan Qur’an etsəydik (Məkkə müşrikləri): “Məgər onun ayələri (bizim üçün) müfəssəl izah olunmalı deyildimi?! Bu nədir? (Qur’an) özgə dildə, (Peyğəmbər isə) ərəbmidir?!” – deyərdilər. (Ya Rəsulum!) De: “O, iman gətirənlərə hidayətdir və (cəhalət xəstəliyinə tutulmuş ürəklərə) şəfadır. İman gətirməyənlərin isə qulaqlarında karlıq (ağırlıq) vardır. O, (Qur’an) onları kor etmişdir. Onlar (sanki) uzaq bir yerdən çağırılırlar. (Heç bir şey eşitməz, heç bir şey anlamazlar).


Kuran Araştırmaları Vakfı


Eğer biz onu, yabancı dilden bir Kur'an kılsaydık, diyeceklerdi ki: Ayetleri tafsilatlı şekilde açıklanmalı değil miydi? Arab'a yabancı dilden (kitap) olur mu? De ki: O, inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalıdır. (Sanki) onlara uzak bir yerden bağırılıyor (da Kur'an'da ne söylendiğini anlamıyorlar.)

Fussilet suresi (Fussilat) 44 ayeti arapça okunuşu

﴿وَلَوْ جَعَلْنَاهُ قُرْآنًا أَعْجَمِيًّا لَّقَالُوا لَوْلَا فُصِّلَتْ آيَاتُهُ ۖ أَأَعْجَمِيٌّ وَعَرَبِيٌّ ۗ قُلْ هُوَ لِلَّذِينَ آمَنُوا هُدًى وَشِفَاءٌ ۖ وَالَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ فِي آذَانِهِمْ وَقْرٌ وَهُوَ عَلَيْهِمْ عَمًى ۚ أُولَٰئِكَ يُنَادَوْنَ مِن مَّكَانٍ بَعِيدٍ
[ فصلت: 44]

velev cealnahü kur'anen acemiyyel lekalu levla füssilet ayatüh eacemiyyüv vearabiyy kul hüve lillezine amenu hüdev veşifaün vellezine la yü'minune fi azanihim vakruv vehüve aleyhim ama ülaike yünadevne mim mekanim beid

ولو جعلناه قرآنا أعجميا لقالوا لولا فصلت آياته أأعجمي وعربي قل هو للذين آمنوا هدى وشفاء والذين لا يؤمنون في آذانهم وقر وهو عليهم عمى أولئك ينادون من مكان بعيد

سورة: فصلت - آية: ( 44 )  - جزء: ( 24 )  -  صفحة: ( 481 )


English Türkçe Indonesia
Русский Français فارسی
تفسير انجليزي اعراب

Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. Sonra onun ardından milletlere peygamberler gönderdik, onlara belgeler getirdiler. Diğerlerinin daha önce yalan saymış olduklarına
  2. De ki, "Eğer ahiret yurdu Allah katında başkalarına değil de yalnız size mahsus ise ve
  3. De ki: "Bu Kuran büyük bir haberdir, ama siz ondan yüz çeviriyorsunuz."
  4. İnandıktan sonra inkar edip, inkarda aşırı gidenler var ya, onların tevbeleri kabul edilmeyecektir. İşte sapıklar
  5. İnanmış olarak yararlı iş işleyenin ameli inkar edilmeyecektir. Biz onu yazmaktayız.
  6. Dilerse sizi yokeder, yeniden başkalarını yaratır.
  7. Lut, and olsun ki, onları Bizim yakalamamızla uyarmıştı, ama onlar uyarmaları şüphe ile karşılayarak dinlemediler.
  8. Haksızlık etmiş olan her kişi, yeryüzünde olan her şeye sahip olsa, onu azabın fidyesi olarak
  9. Bunun üzerine Biz de, istediği yere onun buyruğu ile kolayca giden rüzgarı, bina kuran ve
  10. Meryem: "Rabbim! Bana bir insan dokunmamışken nasıl çocuğum olabilir?" demişti. Melekler şöyle dediler: "Allah dilediğini

türkçe Kuran sureleri :

Bakara suresi Âl-i İmrân Nisâ suresi
Mâide suresi Yûsuf suresi İbrâhîm suresi
Hicr suresi Kehf suresi Meryem suresi
Hac suresi Kasas suresi Ankebût suresi
As-Sajdah Yâsîn suresi Duhân suresi
fetih suresi Hucurât suresi Kâf suresi
Necm suresi Rahmân suresi vakıa suresi
Haşr suresi Mülk suresi Hâkka suresi
İnşikâk suresi Alâ suresi Gâşiye suresi

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Fussilet indirin:

Fussilet Suresi mp3 : Fussilet suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Fussilet Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al Ajmy
Fussilet Suresi Bandar Balila
Bandar Balila
Fussilet Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al Jalil
Fussilet Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al Ghamdi
Fussilet Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al Shuraim
Fussilet Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit
Fussilet Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid Sufi
Fussilet Suresi Abdullah Basfar
Abdullah Basfar
Fussilet Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al Juhani
Fussilet Suresi Fares Abbad
Fares Abbad
Fussilet Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al Muaiqly
Fussilet Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al Minshawi
Fussilet Suresi Al Hosary
Al Hosary
Fussilet Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasi
Fussilet Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Tuesday, July 16, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler