Yasin suresi 56. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿هُمْ وَاَزْوَاجُهُمْ ف۪ي ظِلَالٍ عَلَى الْاَرَٓائِكِ مُتَّكِؤُ۫نَ ﴾ [يس: 56]
ayet arapça & türkçe okunuşuHum ve ezvâcuhum fî zilâlin ‘alâ-l-erâ-iki mutteki-ûn(e) [Yasin: 56]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Onlar ve eşleri gölgeliklerde, tahtlar üzerine yaslanmışlardır. [Yasin: 56]
Yasin Suresi 56. ayet tefsiri
Cenneti kazanan bahtiyar kullar, mahşer yerinde fazla bekletilmeyecek, ya hesaba çekilmeden veya kolay bir yargılamadan sonra cennete sevk edileceklerdir. Sicilleri temiz olduğu için mahkeme anında bekletilerek eziyete uğratılmayacaklardır. Böylece onları dünyada ahmak yerine koyup kendilerine gülen inkârcı suçlulara, gerçek akıl sahiplerinin kimler olduğu gösterilmiş olacaktır. Cennetlikler orada, cehennemliklerin karşılaştıkları kötü durumlardan uzak, asla sıkıcı olmayan, fevkalade zevk ve haz veren tatlı bir meşguliyet ve nimetler içinde olacaklardır. Eşleriyle birlikte gölgelikler altında, gelin odası için süslenmiş koltuklar gibi döşeli koltuklar üzerine kurulup yaslanacaklar. Orada onlar için her tür meyveden[ 1 ]; yenecek, içilecek, haz verecek her nimetten bol miktarda ikram edilecektir. İstedikleri ve canlarının çektiği her nimet orada bulunacaktır. Bu nimetlerin en güzeli ise sınırsız merhamet sahibi olan Yüce Rabbimizin, cennet ehline hitap ederek onları bizzat selamlamasıdır. Nitekim bu hususta Resûlullah ( s.a.s. ) şöyle buyurur:
“ Cennet ehli nimetler içerisinde bulundukları bir sırada onlara bir nur görünecektir. Başlarını kaldıracaklar bir de ne görsünler, şanı yüce Allah üst taraflarından onlara görünmekte ve:
«- Ey cennet ehli, es-selamu aleykum» diye buyurmaktadır. İşte yüce Allah’ın:
«Bir de, merhameti pek bol olan bir Rab’den onlara hitâben “Selâm! ” sözü vardır» buyruğu bunu anlatmaktadır. Rab onlara, onlar da ona bakarlar. Ona baktıkları sürece içinde bulundukları hiçbir nimete dönüp bakmazlar bile. Nihayet hicabı arkasında onlardan gizlenince onların bulundukları yerlerde nuru ve bereketleri üzerlerinde kalmaya devam eder.” ( İbn Mâce, Mukaddime 13/184 )
İnkârcı suçluların içler acısı durumuna gelince:[ 1 ] 55. âyette geçen “ cennetin nimetlerinden yiyip içme ” ifadesinin aslı, فَاكِهُونَ ( fâkihûn )dur. Kelime mânası itibariyle “ meyve yiyenler ” demektir. Benzer mâna 57. âyetteki sözcük anlamı itibariyle “ meyve ” demek olan فَاكِهَةٌ ( fâkihetün ) kelimesinde de vardır. Burada Kur’ân-ı Kerîm’in mûcizevî üslubunun bir özelliğine daha şâhit olmaktayız. 54. âyet, âhirette herkesin dünyada yaptıklarının karşılığını göreceğini haber vermişti. Bilindiği gibi “ meyve ”, ağacın hayatının neticesidir. Dolayısıyla 55. ve 57. âyetler, mü’minlerin cennette dünyadaki güzel davranışlarının karşılığını cennet nimetleri olarak bulacaklarına işaret etmektedir. Allah katında kabul görmüş her bir güzel iş, âhiret tarlasına bir tohum olarak düşer ve işlenmesindeki samimiyet ve mükemmeliyete göre herkes için farklı derecelerde cennet nimeti olarak çıkar. Şu kadar ki Allah Teâlâ, cehennemi hak edenlere sadece yaptıklarının karşılığını çektirirken, cennet ehline kendi lütf u kereminden çok büyük ikramlar hazırlar; dolayısıyla onlar için cennette “ daha ne isterlerse ” bulunur. ( Ünal, s. 968 )
Ömer Çelik Tefsiri
Yasin suresi 56 ayeti anlamı - okunuşu
Kendileri ve eşleri, gölgeler altında, koltuklara kurulup yaslanırlar.
Mokhtasar tefsiri
Cennet ehli ve eşleri cennetin geniş gölgesinde bol nimetler içerisinde yaşarlar.
Ali Fikri Yavuz
Kendileri ve zevceleri, ağaçların gölgeleri altında süslü koltuklar üzerine kurulub yaslanmışlardır
İngilizce - Sahih International
They and their spouses - in shade, reclining on adorned couches.
Yasin suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Onlar da, eşleri de, gölgeliklerde, tahtlara oturup dayanmışlardır.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onlar (mö’min kişilər) və zövcələri kölgəliklərdə (yumşaq) taxtlara söykənmişlər.
Kuran Araştırmaları Vakfı
Onlar ve eşleri gölgeler altında tahtlara kurulurlar.
Yasin suresi (Ya-Sin) 56 ayeti arapça okunuşu
﴿هُمْ وَأَزْوَاجُهُمْ فِي ظِلَالٍ عَلَى الْأَرَائِكِ مُتَّكِئُونَ﴾
[ يس: 56]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- And olsun ki, Kuran'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
- Orada temelli kalırlar, başka bir yere gitmek istemezler.
- Salih: " İşte belge bu devedir. Kuyudan su içmek hakkı belirli bir gün onun ve
- Ey İnananlar! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı: Hür ile hür insan, köle ile köle
- Bilmediğin şeyin ardına düşme; doğrusu kulak, göz ve kalp, bunların hepsi o şeyden sorumlu olur.
- "Ve Müslümanların ilki olmakla emrolundum."
- Yüce arşın sahibi, çok seven, bağışlayan O'dur.
- Uykunuzu dinlenme vakti kıldık;
- Bahçeyi gördüklerinde: "Herhalde yolumuzu şaşırmış olacağız; belki de biz yoksun bırakıldık" dediler.
- Sana içki ve kumarı sorarlar, de ki: "İkisinde hem büyük günah ve hem insanlara bazı
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Yasin indirin:
Yasin Suresi mp3 : Yasin suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler