Vakıa suresi 86. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿فَلَوْلَٓا اِنْ كُنْتُمْ غَيْرَ مَد۪ين۪ينَۙ ﴾ [الواقعة: 86]
ayet arapça & türkçe okunuşuFelevlâ in kuntum ġayra medînîn(e) [Vakıa: 86]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
Siz dirilip yaptıklarınıza karşılık görmeyecekseniz ve eğer bu sözünüzde samimi iseniz, o çıkmak üzere olan canı geri çevirsenize! [Vakıa: 86]
Vakıa Suresi 86. ayet tefsiri
Esasen herkes istediği gibi davranmakta serbesttir. Fakat ölüm vakti geldiği zaman bu serbestlik ortadan kalkacak, iradeler soyulup alınacak ve mecburi bir istikamete doğru, sadece Allah’ın irade ve emrinin geçerli olduğu zaruri, uhrevî bir yürüyüş başlayacaktır. Hiç kimsenin artık çıkmak üzere boğaza dayanmış canı geri çevirmeye, o zaruri gidişi durdurmaya gücü yetmeyecektir. Böylece Allah Teâlâ, öldükten sonra dirilmeyi inkâr edenleri, kimsenin kaçamadığı ölüm gerçeği üzerinde düşünmeye, kendisinin kullar üzerindeki mutlak güç ve hâkimiyetini kabullenmeye çağırmakta, başaramayacakları bir işe sevk ederek onlara hem acziyetlerini tattırtmak, hem de hakikati idrak etmelerini sağlayıp ebedi kurtuluşlarına imkân tanımaktadır.
Ölümün bir yaşı yoktur. Hayata gözlerini yeni açmış masum bir yavrudan yüz yaşına değnek dayamış ihtiyara kadar her yaşta insan ölmeye adaydır. Eğer vaktimiz olur da İstanbul’daki çocuk mezarlarından herhangi birinde günün herhangi bir saatinde bir müddet bulunup oraya gelen çocuk cenazelerini izleme fırsatı bulabilirsek, gördüğümüz manzara hiçbir şey konuşmaya gerek duymaksızın gerçeği tüm netliğiyle anlamamıza yardımcı olacaktır. Henüz yeni doğmuş bebekler; üç aylık, altı aylık, bir yaşında yavrular; üç yaşında beş yaşında çocuklar hayatlarının baharında kabre uzanıyor, âhiret yolculuklarına başlıyorlar. Taptaze kabir başlarında kalpleri kırık, yüzleri buruk, gözleri yaşlı anneler, babalar…
Şu hâtıra ölümün acısını kalplere sindiren, göz ve gönüllerimizi fânî dünyadan çevirip ebedî âhiret âlemine yönlendiren ne hazîn bir manzarayı dile getirmektedir:
Mesnevî şârihi Tâhirü’l-Mevlevî ( r.h. ), doğum esnâsında ikizleri ile beraber vefât eden bir annenin dramından çok duygulanır. Akrabâlarını araştırıp buldurur.
“ –Ben bu üç mevtâya tâziye olarak bir kabir taşı kitâbesi yazdırmak istiyorum! ” der ve anne yüreğinin şefkat ve merhametini şu dörtlüğü ile çok içli bir şekilde ifade eder:
Bir Kitâbe-i Seng-i Mezâr:
“ Dünyada der-âğûşa ecel vermedi imkân,
Etti beni hem-makber iki yavrucuğumla.
Artık tutarak dest-i yetimanelerinden,
Geldim sana Rabbim, iki öksüz çocuğumla... ”
“ Ecel, beni iki yavrucuğumla kabir yolcusu eyleyerek şu dünya hayâtında onları doya doya kucaklamaya imkân vermedi. Ey Rabbim! Ben de yetim ellerinden tutup o iki öksüz çocuğumla sana geldim... ”
Sözün özü şudur ki, henüz ömür denen sihirli fırsat elde iken bu engellenemez son, kaçınılmaz gerçek dikkate alınarak Kur’ân-ı Kerîm’in belirlediği hayat tarzı çerçevesinde hareket edilse herhalde daha doğru ve daha faydalı olacaktır.
Çünkü, sûrenin başında da genişçe beyân edildiği gibi, insanlar dünyadaki iman ve amellerine göre mahşer yerinde üç zümreye taksim olunacaklar:Ömer Çelik Tefsiri
Vakıa suresi 86 ayeti anlamı - okunuşu
Eğer siz yeniden diriltilip hesâba çekilmeyecek, ceza görmeyecekseniz;
Mokhtasar tefsiri
Madem iddia ettiğiniz gibi işlemiş olduğunuz amellerinizin karşılığını görmek için yeniden diriltilmeyeceksiniz.
Ali Fikri Yavuz
Haydi (bakalım), eğer hesaba çekilmiyecekseniz
İngilizce - Sahih International
Then why do you not, if you are not to be recompensed,
Vakıa suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
İnanmıyorsanız, ceza görmeyeceğinizi sanıyorsanız.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Əgər sizdən (dediyiniz kimi, qiyamət günü əməllərinizə görə) haqq-hesab çəkilməyəcəksə,
Kuran Araştırmaları Vakfı
Madem ki ceza görmeyecekmişsiniz,
Vakıa suresi (Al-Waqiah) 86 ayeti arapça okunuşu
﴿فَلَوْلَا إِن كُنتُمْ غَيْرَ مَدِينِينَ﴾
[ الواقعة: 86]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Kadınlarınızdan zina edenlere, bunu isbat edecek aranızdan dört şahid getirin, şehadet ederlerse, ölünceye veya Allah
- "Üstün delil Allah'ın delilidir. O dileseydi hepinizi doğru yola eriştirirdi" de.
- Bu hayvanların ne etleri ve ne de kanları Allah'a ulaşacaktır. Allah'a ulaşacak olan ancak sizin
- Milletinin inkarcı ileri gelenleri: "Bu, sizin gibi bir insandan başka birşey değildir. Sizden üstün olmak
- Ey inananlar! Sizi, mallarınız ve çocuklarınız Allah'ı anmaktan alıkoymasın; böyle olanlar hüsrana uğrayanlardır.
- Kötü işler düzenleyenler Allah'ın kendilerini yere batırmasından yahut farketmedikleri bir yerden onlara azabın gelmesinden güvende
- Bunlar Allah'ı ve inananları aldatmaya çalışırlar, oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değildirler.
- Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların hükümranlığı kendisinin olan Allah ne yücedir! Kıyamet saatini bilmek
- Bunun üzerine Biz de, istediği yere onun buyruğu ile kolayca giden rüzgarı, bina kuran ve
- En büyük korku bile onları üzmez; kendilerini melekler: "Size söz verilen gün işte bugündür" diye
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Vakıa indirin:
Vakıa Suresi mp3 : Vakıa suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler