Sebe suresi 17. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿ذٰلِكَ جَزَيْنَاهُمْ بِمَا كَفَرُواۜ وَهَلْ نُجَاز۪ٓي اِلَّا الْكَفُورَ ﴾ [سبأ: 17]
ayet arapça & türkçe okunuşuŻâlike cezeynâhum bimâ keferû(s) vehel nucâzî illâ-lkefûr(a) [Sebe: 17]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
İşte böylece, inkarlarından ötürü onları cezalandırdık. Biz nankörden başkasına ceza mı veririz? [Sebe: 17]
Sebe Suresi 17. ayet tefsiri
Önceki kıssada Allah’ın verdiği nimetlere şükreden iki güzel kul misal verilmişti. Şimdi ise ilâhî nimetlere nankörlük eden bir kavim misal verilmektedir. Bu, Sebe’ kavmidir. Sebe’, Yemen’de yerleşmiş bir kabilenin ismi idi. Başkentleri bu günkü San‘a civarında yer alan Ma‘rib şehri idi. Kurdukları üstün medeniyet dillere destan olmuştu. Ülkenin zenginlik ve refah seviyesi çok yüksekti. Oturdukları vadinin sağ ve solundan uzayıp giden bağları bahçeleri meşhurdu. Yemen’le Suriye-Filistin arasında güvenli bir yol güzergâhı tesis edilmiş, güzergâh boyunca yerleşim yerleri oluşmuş, böylece emniyet içinde kârlı bir ticâret yapma imkânı doğmuştu. Ancak onlar, güneşe tapan müşrik bir toplumdu. Hz. Süleyman vesilesiyle müslüman olan kraliçe Belkıs zamanında mânen de yükselen bir millet haline geldiler. ( bk. Neml 27/22-44 ) Daha sonra tekrar şirke ve tefrikaya düştüler. Allah’ın nimetlerine nankörlük ettiler. Sahip oldukları nimetlerin ve emniyetin kıymetini bilemediler. Şükretmedikleri halde daha fazlasını isteme küstahlığında bulundular. Kazanç hırsıyla, fakirleri daha çok soymak için yol konaklarının aralarının uzaklaştırılmasını bilfiil temenni ettiler. Söz ve fiilleriyle Allah’ın azabını celbetmeye başladılar. Nihâyet meşhur Ma’rib barajının çöküşü sebebiyle meydana gelen ve Kur’anî ifadesiyle “ Arim Seli ” denen büyük bir sel felaketi ile bağları, bahçeleri virâne haline geldi. Kendileri de oradan mecbûren göç etmek durumunda kaldılar. Böylece eski saltanatları yok oldu; büsbütün parçalanıp darmadağın oldular. Hatta onların bu halleri darbımesel haline gelmiştir. Bugün bile Araplar, bir topluluğun darmadağın olmasından bahsederken: “ Sebe’liler gibi darmadağın oldu ” demektedirler.
Sebe’ halkının bu ibretli hâli, apaçık düşman olan şeytana uymanın ağır bir bedelinden başka bir şey değildir:Ömer Çelik Tefsiri
Sebe suresi 17 ayeti anlamı - okunuşu
Nankörlükleri ve peygamberleri yalanlamaları yüzünden onları işte böyle cezalandırdık. Biz zâten çokça nankörlük eden inkârcılardan başkasını cezalandırmayız.
Mokhtasar tefsiri
(Nimetlerin yerini afetin aldığı) Bu değişme; onların (daha önce) nimetler içerisinde iken küfürleri ve nimetlere karşı şükretmekten yüz çevirerek nankörlük etmeleri sebebi ile gerçekleşmiştir. İşte bu şiddetli ceza ile ancak Allah`ın nimetlerini inkâr eden, Allah -Subhanehu ve Teâlâ-`yı küfredenleri cezalandırırız.
Ali Fikri Yavuz
Bunu, onlara, nankörlüklerinin cezası yaptık. Biz nankörlük edenleri ancak böyle cezalandırırız
İngilizce - Sahih International
[By] that We repaid them because they disbelieved. And do We [thus] repay except the ungrateful?
Sebe suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
İşte nankörlükleri yüzünden böyle cezalandırdık onları ve biz, nankör olandan başkasına ceza verir miyiz?
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onları nankorluqlarına görə belə cəzalandırdıq. Biz heç nankordan başqasına cəzamı verərik?
Kuran Araştırmaları Vakfı
Nankörlük ettikleri için onları böyle cezalandırdık. Biz nankörden başkasını cezalandırır mıyız!
Sebe suresi (Saba) 17 ayeti arapça okunuşu
﴿ذَٰلِكَ جَزَيْنَاهُم بِمَا كَفَرُوا ۖ وَهَلْ نُجَازِي إِلَّا الْكَفُورَ﴾
[ سبأ: 17]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Ey İnsanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eşini var eden ve ikisinden pek çok
- Öyleyse insan neden yaratıldığına bir baksın.
- De ki: "Size vekil kılınan ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz."
- Memleketlerini alt üst ettik, üzerlerine sert taş yağdırdık.
- İlgililere şöyle emredilir: "Zulmedenleri, onlarla işbirliği edenleri ve Allah'ı bırakıp da taptıklarını derleyin. Onları cehennem
- Yusuf kardeşinin yükünden önce onlarınkini aramaya başladı; sonra kardeşinin yükünden su kabını çıkardı. İşte biz
- Yusuf'un yanına geldiklerinde, o, anasını babasını bağrına bastı, "Allah'ın dileğince, güven içinde Mısır'da yerleşin" dedi.
- Doğrusu Kitap'ı Biz indirdik, onun koruyucusu elbette Biziz.
- Sizden önce neler gelip geçmiştir. Yeryüzünde gezin de, yalancıların sonunun ne olduğuna bir bakın.
- Biz o gün onları bırakırız, dalgalar halinde birbirlerine girerler. Sura üflenince hepsini bir araya toplarız.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Sebe indirin:
Sebe Suresi mp3 : Sebe suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Ammar Al-Mulla
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler