Enbiya suresi 14. ayeti okunuşu , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.
﴿قَالُوا يَا وَيْلَنَٓا اِنَّا كُنَّا ظَالِم۪ينَ ﴾ [الأنبياء: 14]
ayet arapça & türkçe okunuşuKâlû yâ veylenâ innâ kunnâ zâlimîn(e) [Enbiya: 14]
Meal Kur'an-ı Kerim - Diyanet
"Vay başımıza gelenlere! Doğrusu biz haksızlık yapmış kimseleriz" dediler. [Enbiya: 14]
Enbiya Suresi 14. ayet tefsiri
Cenâb-ı Hak, sahip oldukları fâni dünya malına, mülk ve saltanatına aldanarak şımaran, azgınlaşan, zulmeden ve günahlara batan nice toplumları, bu zulümleri sebebiyle helak etmiş, kırıp geçirmiştir. Bunları hatırlatarak Allah Resûlü ( s.a.s. )’i yalancılık ve sihirbazlıkla suçlayan müşrikleri ve kıyâmete kadar onun getirdiği İslâm davasına karşı cephe alacak olanları son derece tesirli bir üslupla tehdit etmektedir. İşte o geçmiş toplumlar zulüm ve haksızlıkları sebebiyle helak edilip tarih sahnesinden silindiler. Başlarına belâ gelince ne kadar imkânları varsa bunları kullanarak kaçmaya çalıştılar, fakat kurtulamadılar. Haksızlıklarını itiraf etmekten, kendilerini kınamaktan başka çare bulamadılar. Ekinin biçilip kuruması gibi kuruyup, ateşin sönmesi gibi söndüler. Onlarda ne bir his ne de bir hareket kaldı. İşte küfür, zulüm ve azgınlıkta ileri giden fert ve toplumlar, onların bu hallerinden ders alarak, gittikleri bu yanlış yoldan derhal dönmelidirler. Yoksa onların da, öncekilerin uğradıkları helâke uğramaları kaçınılmaz olacaktır.
“ Hayır, kaçmayın! İçine gömülüp şımardığınız refah ve konfora, hiç ölmeyecekmiş gibi dayayıp döşediğiniz o lüks evlerinize, saraylarınıza dönün! Dönün ki, bakarsınız ihtiyaç sahipleri bir şey istemek için başınıza üşüşür, size bir şey danışmak, bir şey sormak için gelenler olur( ! ) ” ( Enbiyâ 21/13 ) sözünde, helak edilecek o azgınlarla alay üzere alay, hakaret üzere hakaret vardır. Şöyle ki:
› Başınıza inen bu azabı iyice düşünün ki, biri size onun hakkında soru sorduğunda, ayrıntılı ve kesin bir hesap verebilesiniz.
› Her zamanki gibi büyük toplantılarınızı yapın. Belki köleleriniz el pençe divan durup emirlerinizi almak, isteğinizi sormak için gelebilirler.
› Eskisi gibi toplantılarınıza devam edin, belki insanlar yine gelip size bir şeyler danışabilirler.
› Malınızın mülkünüzün başında kibrinizden deve kuşu gibi kabarıp bekleyin, belki fakirler, ihtiyaç sahipleri korka korka yanınıza gelip, sizden rica minnet bir şey isteyebilirler.
Zulüm pâyidâr olmaz. Allah Teâlâ, belki zâlime belli bir süre mühlet verebilir, fakat fazla geçmeden onu kahır ve intikam pençesiyle şiddetle yakalar. Çünkü O, zâlimlerin yurtlarını, meskenlerini yıkıp târumâr edeceğine karar vermiştir. Bu hakikate binâen şu söz meşhur olmuştur: “ Eğer zulüm cennette bir ev olsaydı, orada bile mutlaka harap olurdu. ” Kul nefsine zulmederse, Allah ona başarının yollarını kapatır ve onu bir kaybedişler mekânı kılar. Gaflete düşerek kalbine zulmederse oraya şeytanın vesvesesi olan ve günaha teşvik eden alçak düşünceleri Musallat eder. Ruh harap olduğu zaman ise, ilâhî hakikatler ve gerçek sevgililer onu terk eder; orayı bayağı alakalar ve ruhu öldüren âdilikler istilâ eder.
İnsanın öncelikle en büyük zulüm olan şirkten, sonra da küçük büyük her türlü zulüm ve haksızlıktan sıyrılabilmesi, ancak varlık âlemi üzerinde ciddî bir tefekkürle bu kâinatın oyun ve eğlence olsun diye yaratılmadığını idrak etmesine bağlıdır. Bu sebeple buyruluyor ki:
Ömer Çelik Tefsiri
Enbiya suresi 14 ayeti anlamı - okunuşu
Onlar ise: “Eyvahlar olsun bize! Gerçekten biz kendimize yazık etmişiz” diye feryat ediyorlardı.
Mokhtasar tefsiri
Günahlarını itiraf eden bu zalimler şöyle dediler: Vay başımıza gelenler bizim helakımız ve hüsranımız yakındır. Şüphesiz biz Allah`ı küfredip inkâr etmekle zalimlerden olduk.
Ali Fikri Yavuz
(Onlar kurtuluştan ümid keserek): “- Vay bizlere! Biz gerçekten zalimler idik.” dediler
İngilizce - Sahih International
They said, "O woe to us! Indeed, we were wrongdoers."
Enbiya suresi okuAbdulbaki Gölpınarlı meali
Yazıklar olsun bize derler, gerçekten de zulmetmiştik biz.
Azerice Bunyadov Memmedeliyev
Onlar (nicat tapmaqdan ümidlərini üzüncə): “Vay halımıza! Biz, həqiqətən, zalım olmuşuq (Rəbbimizə küfr etməklə özümüz özümüzə zülm etmişik)”, - dedilər.
Kuran Araştırmaları Vakfı
"Vay başımıza gelenlere! dediler; gerçekten biz zalim insanlarmışız."
Enbiya suresi (Al-Anbiya) 14 ayeti arapça okunuşu
﴿قَالُوا يَا وَيْلَنَا إِنَّا كُنَّا ظَالِمِينَ﴾
[ الأنبياء: 14]
English | Türkçe | Indonesia |
Русский | Français | فارسی |
تفسير | انجليزي | اعراب |
Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler
- Allah'ın doğru yola eriştirdiğini de saptıracak yoktur. Allah, güçlü olan, öç alabilen değil midir?
- De ki: "İnsanlardan ve cinlerden ve insanların gönüllerine vesvese veren o sinsi vesvesecinin şerrinden, insanların
- Milletinin inkar eden ileri gelenleri, "Şuayb'a uyarsanız, and olsun ki siz kaybedersiniz" dediler.
- Cebrail: "Biz ancak Rabbinin buyruğu ile ineriz, geçmişimizi geleceğimizi ve ikisinin arasındakileri bilmek O'na mahsustur.
- Göğün ve yerin Rabbine and olsun ki bu, sizin konuşmanız kadar kesin ve gerçektir.
- O, insanı pıhtılaşmış kandan (alak'tan) yarattı.
- Namazlarına riayet ederler.
- Gerçek vaad yaklaştığında, inkar edenlerin gözleri beleriverir: "Vah bize! Bundan önce gaflet içindeydik, hem de
- O gün onlar meydana çıkarlar; onların hiçbir şeyi Allah'a gizli kalmaz. "Bugün hükümranlık kimindir?" denir;
- "Keşke size yetecek bir kuvvetim olsa veya sağlam bir yere sığınsam" dedi.
türkçe Kuran sureleri :
En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Enbiya indirin:
Enbiya Suresi mp3 : Enbiya suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Ahmed Al Ajmy
Bandar Balila
Khalid Al Jalil
Saad Al Ghamdi
Saud Al Shuraim
Abdul Basit
Abdul Rashid Sufi
Abdullah Basfar
Abdullah Al Juhani
Fares Abbad
Maher Al Muaiqly
Al Minshawi
Al Hosary
Mishari Al-afasi
Yasser Al Dosari
Bizim için dua et, teşekkürler