Kur'an'ın 318. cüzü

Taha suresi 318. sayfa okunuşu ve Meali

  1. 318. sayfa mp3
  2. 318. sayfa png
  3. Okuma sayfa

Kur'an-ı Kerim | Kuran Kerim sayfaları | 318. sayfa türkçe okunuşu ve Meali, ( ) (tamami) arapça Oku ve Diyanet, Dinle ve İndir: Kutsal Kur'an'a dal. Kur'an'ın 318. Sayfa Sayfa Kurani Kerimi Okumak için hazırlanmış bu sayfada.

318. sayfa türkçe okunuşu - arapça oku


Taha Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

كَذٰلِكَ نَقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ اَنْبَٓاءِ مَا قَدْ سَبَقَۚ وَقَدْ اٰتَيْنَاكَ مِنْ لَدُنَّا ذِكْرًاۚ (99)
Keżâlike nakussu ‘aleyke min enbâ-i mâkad sebak(a)(c) vekad âteynâke min ledunnâ żikra(n)
مَنْ اَعْرَضَ عَنْهُ فَاِنَّهُ يَحْمِلُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ وِزْرًاۙ (100)
Men a’rada ‘anhu fe-innehu yahmilu yevme-lkiyâmeti vizrâ(n)
خَالِد۪ينَ ف۪يهِۜ وَسَٓاءَ لَهُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ حِمْلًاۙ (101)
Ḣâlidîne fîh(i)(s) vesâe lehum yevme-lkiyâmeti himlâ(n)
يَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ وَنَحْشُرُ الْمُجْرِم۪ينَ يَوْمَئِذٍ زُرْقًاۚ (102)
Yevme yunfeḣu fî-ssûri venahşuru-lmucrimîne yevme-iżin zurkâ(n)
يَتَخَافَتُونَ بَيْنَهُمْ اِنْ لَبِثْتُمْ اِلَّا عَشْرًا (103)
Yeteḣâfetûne beynehum in lebiśtum illâ ‘aşrâ(n)
نَحْنُ اَعْلَمُ بِمَا يَقُولُونَ اِذْ يَقُولُ اَمْثَلُهُمْ طَر۪يقَةً اِنْ لَبِثْتُمْ اِلَّا يَوْمًا۟ (104)
Nahnu a’lemu bimâ yekûlûne iż yekûlu emśeluhum tarîkaten in lebiśtum illâ yevmâ(n)
وَيَسْـَٔلُونَكَ عَنِ الْجِبَالِ فَقُلْ يَنْسِفُهَا رَبّ۪ي نَسْفًاۙ (105)
Veyes-elûneke ‘ani-lcibâli fekul yensifuhâ rabbî nesfâ(n)
فَيَذَرُهَا قَاعًا صَفْصَفًاۙ (106)
Feyeżeruhâ kâ’an safsafâ(n)
لَا تَرٰى ف۪يهَا عِوَجًا وَلَٓا اَمْتًا (107)
Lâ terâ fîhâ ‘ivecen velâ emtâ(n)
يَوْمَئِذٍ يَتَّبِعُونَ الدَّاعِيَ لَا عِوَجَ لَهُۚ وَخَشَعَتِ الْاَصْوَاتُ لِلرَّحْمٰنِ فَلَا تَسْمَعُ اِلَّا هَمْسًا (108)
Yevme-iżin yettebi’ûne-ddâ’iye lâ ‘ivece leh(u)(s) veḣaşe’ati-l-asvâtu lirrahmâni felâ tesme’u illâ hemsâ(n)
يَوْمَئِذٍ لَا تَنْفَعُ الشَّفَاعَةُ اِلَّا مَنْ اَذِنَ لَهُ الرَّحْمٰنُ وَرَضِيَ لَهُ قَوْلًا (109)
Yevme-iżin lâ tenfe’u-şşefâ’atu illâ men eżine lehu-rrahmânu veradiye lehu kavlâ(n)
يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلَا يُح۪يطُونَ بِه۪ عِلْمًا (110)
Ya’lemu mâ beyne eydîhim vemâ ḣalfehum velâ yuhîtûne bihi ‘ilmâ(n)
وَعَنَتِ الْوُجُوهُ لِلْحَيِّ الْقَيُّومِۜ وَقَدْ خَابَ مَنْ حَمَلَ ظُلْمًا (111)
Ve’aneti-lvucûhu lilhayyi-lkayyûm(i)(s) vekad ḣâbe men hamele zulmâ(n)
وَمَنْ يَعْمَلْ مِنَ الصَّالِحَاتِ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَا يَخَافُ ظُلْمًا وَلَا هَضْمًا (112)
Vemen ya’mel mine-ssâlihâti vehuve mu/minun felâ yeḣâfu zulmen velâ hedmâ(n)
وَكَذٰلِكَ اَنْزَلْنَاهُ قُرْاٰنًا عَرَبِيًّا وَصَرَّفْنَا ف۪يهِ مِنَ الْوَع۪يدِ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ اَوْ يُحْدِثُ لَهُمْ ذِكْرًا (113)
Vekeżâlike enzelnâhu kur-ânen ‘arabiyyen vesarrafnâ fîhi mine-lva’îdi le’allehum yettekûne ev yuhdiśu lehum żikrâ(n)

sayfa 319 arapça Kuran Kerim sayfaları

Sayfa 318 MP3 İndir



Taha suresi 318. sayfa Meali - Diyanet


Taha Suresi

Bismillahir rahmanir rahim

(99)- Geçmiş olayları sana böyle anlatırız. Katımızdan sana da bir Kitap verdik; kim ondan yüz çevirirse bilsin ki kıyamet günü bir günah yükü yüklenecektir.
(100)- Geçmiş olayları sana böyle anlatırız. Katımızdan sana da bir Kitap verdik; kim ondan yüz çevirirse bilsin ki kıyamet günü bir günah yükü yüklenecektir.
(101)- Devamlı bu günahın azabında kalacaklar. Kıyamet günü onlar için ne kötüdür bu yük!
(102)- Sura üflendiği gün, işte o gün, suçluları gözleri korkudan göğermiş olarak toplarız.
(103)- "Siz dünyada sadece on gün eğleştiniz" diye, aralarında saklı saklı konuşurlar.
(104)- Aralarında konuştuklarını Biz daha iyi biliriz. En akıllıları: "Sadece bir gün eğleştiniz" der.
(105)- Sana dağları sorarlar; de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ın heybetinden kısılmıştır; ancak bir fısıltı işitirsin."
(106)- Sana dağları sorarlar; de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ın heybetinden kısılmıştır; ancak bir fısıltı işitirsin."
(107)- Sana dağları sorarlar; de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ın heybetinden kısılmıştır; ancak bir fısıltı işitirsin."
(108)- Sana dağları sorarlar; de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ın heybetinden kısılmıştır; ancak bir fısıltı işitirsin."
(109)- O gün Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.
(110)- Allah onların geçmişlerini de, geleceklerini de bilir. Onların hiçbirinin ilmi ise O'nu kuşatamaz.
(111)- İnsanlar, diri ve her an yaratıklarını gözetip duran Allah'a boyun eğmiştir. Yükü zulüm olan kimse ise hüsrana uğramıştır.
(112)- İnanmış olarak, yararlı işler işleyen kimse, haksızlıktan ve hakkının yeneceğinden korkmaz.
(113)- İşte Kuran'ı, Arapça okunmak üzere indirdik, onda tehditleri türlü türlü açıkladık ki belki sakınırlar yahut onlara ibret verir.

Kur'an 318. sayfa türkçe Tefsiri:

Es-Sa'di İbn Kesir El-Kurtubi
İngilizce Endonezce Fransızca
Almanca Hausa İspanyolca

Kur'an Surelerini İndirin ve Dinleyin:

Al-Bakara Aal-i İmran An-Nisa
Al-Ma'ida Yusuf İbrahim
Al-Hicr Al-Kehf Meryem
Al-Hac Al-Kasas Al-Ankabut
As-Secde Ya-Sin Ad-Duhan
Al-Fetih Al-Hucurat Kaf
An-Necm Ar-Rahman Al-Vakıa
Al-Haşr Al-Mülk Al-Hakka
Al-İnşikak Al-A'la Al-Gaşiye

Friday, November 22, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler