Kur'an'ın 529. cüzü

Kamer suresi 529. sayfa okunuşu ve Meali

  1. 529. sayfa mp3
  2. 529. sayfa png
  3. Okuma sayfa

Kur'an-ı Kerim | Kuran Kerim sayfaları | 529. sayfa türkçe okunuşu ve Meali, ( ) (tamami) arapça Oku ve Diyanet, Dinle ve İndir: Kutsal Kur'an'a dal. Kur'an'ın 529. Sayfa Sayfa Kurani Kerimi Okumak için hazırlanmış bu sayfada.

529. sayfa türkçe okunuşu - arapça oku


Kamer Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

وَنَبِّئْهُمْ اَنَّ الْمَٓاءَ قِسْمَةٌ بَيْنَهُمْۚ كُلُّ شِرْبٍ مُحْتَضَرٌ (28)
Ve nebbi/hum enne-lmâe kismetun beynehum(s) kullu şirbin muhtedar(un)
فَنَادَوْا صَاحِبَهُمْ فَتَعَاطٰى فَعَقَرَ (29)
Fenâdev sâhibehum fete’âtâ fe’akar(a)
فَكَيْفَ كَانَ عَذَاب۪ي وَنُذُرِ (30)
Fekeyfe kâne ‘ażâbî ve nużur(i)
اِنَّٓا اَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ صَيْحَةً وَاحِدَةً فَكَانُوا كَهَش۪يمِ الْمُحْتَظِرِ (31)
İnnâ erselnâ ‘aleyhim sayhaten vâhideten fekânû keheşîmi-lmuhtazir(i)
وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْاٰنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ (32)
Ve lekad yessernâ-lkur-âne liżżikri fehel min muddekir(in)
كَذَّبَتْ قَوْمُ لُوطٍ بِالنُّذُرِ (33)
Keżżebet kavmu lûtin bi-nnużur(i)
اِنَّٓا اَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ حَاصِبًا اِلَّٓا اٰلَ لُوطٍۜ نَجَّيْنَاهُمْ بِسَحَرٍۙ (34)
İnnâ erselnâ ‘aleyhim hâsiben illâ âle lût(in)(s) necceynâhum bisehar(in)
نِعْمَةً مِنْ عِنْدِنَاۜ كَذٰلِكَ نَجْز۪ي مَنْ شَكَرَ (35)
Ni’meten min ‘indinâ keżâlike neczî men şeker(a)
وَلَقَدْ اَنْذَرَهُمْ بَطْشَتَنَا فَتَمَارَوْا بِالنُّذُرِ (36)
Ve lekad enżerahum batşetenâ fetemârav bi-nnużur(i)
وَلَقَدْ رَاوَدُوهُ عَنْ ضَيْفِه۪ فَطَمَسْنَٓا اَعْيُنَهُمْ فَذُوقُوا عَذَاب۪ي وَنُذُرِ (37)
Ve lekad râvedûhu ‘an dayfihi fetamesnâ a’yunehum feżûkû ‘ażâbî ve nużur(i)
وَلَقَدْ صَبَّحَهُمْ بُكْرَةً عَذَابٌ مُسْتَقِرٌّۚ (38)
Ve lekad sabbehahum bukraten ‘ażâbun mustekir(run)
فَذُوقُوا عَذَاب۪ي وَنُذُرِ (39)
Feżûkû ‘ażâbî ve nużur(i)
وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْاٰنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ۟ (40)
Ve lekad yessernâ-lkur-âne liżżikri fehel min muddekir(in)
وَلَقَدْ جَٓاءَ اٰلَ فِرْعَوْنَ النُّذُرُۚ (41)
Ve lekad câe âle fir’avne-nnużur(u)
كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا كُلِّهَا فَاَخَذْنَاهُمْ اَخْذَ عَز۪يزٍ مُقْتَدِرٍ (42)
Keżżebû bi-âyâtinâ kullihâ fe-eḣażnâhum aḣże ‘azîzin muktedir(in)
اَكُفَّارُكُمْ خَيْرٌ مِنْ اُو۬لٰٓئِكُمْ اَمْ لَكُمْ بَرَٓاءَةٌ فِي الزُّبُرِۚ (43)
Ekuffârukum ḣayrun min ulâ-ikum em lekum berâetun fî-zzubur(i)
اَمْ يَقُولُونَ نَحْنُ جَم۪يعٌ مُنْتَصِرٌ (44)
Em yekûlûne nahnu cemî’un muntasir(un)
سَيُهْزَمُ الْجَمْعُ وَيُوَلُّونَ الدُّبُرَ (45)
Seyuhzemu-lcem’u ve yuvellûne-ddubur(a)
بَلِ السَّاعَةُ مَوْعِدُهُمْ وَالسَّاعَةُ اَدْهٰى وَاَمَرُّ (46)
Beli-ssâ’atu mev’iduhum ve-ssâ’atu edhâ ve emer(ru)
اِنَّ الْمُجْرِم۪ينَ ف۪ي ضَلَالٍ وَسُعُرٍۢ (47)
İnne-lmucrimîne fî dalâlin ve su’ur(in)
يَوْمَ يُسْحَبُونَ فِي النَّارِ عَلٰى وُجُوهِهِمْۜ ذُوقُوا مَسَّ سَقَرَ (48)
Yevme yushabûne fî-nnâri ‘alâ vucûhihim żûkû messe sekar(a)
اِنَّا كُلَّ شَيْءٍ خَلَقْنَاهُ بِقَدَرٍ (49)
İnnâ kulle şey-in ḣaleknâhu bikader(in)

sayfa 530 arapça Kuran Kerim sayfaları

Sayfa 529 MP3 İndir



Kamer suresi 529. sayfa Meali - Diyanet


Kamer Suresi

Bismillahir rahmanir rahim

(28)- Onlara, sıralarına göre suyun kendileriyle o deve aralarında pay edilmiş olunduğunu söyle."
(29)- Ama bir arkadaşlarını çağırdılar, o da kılıcını alarak deveyi kesti.
(30)- Benim azabım ve uyarmam nasılmış?
(31)- Nitekim üzerlerine bir çığlık gönderdik de, ağılcıların kullandığı kurumuş ot gibi oldular.
(32)- And olsun ki, Kuran'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
(33)- Lut milleti uyaran peygamberleri yalanladı.
(34)- Biz de üzerlerine taş yağdıran bir rüzgar gönderdik. Ancak, Lut'un taraftarlarını, katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Şükredene işte böyle mükafat veririz.
(35)- Biz de üzerlerine taş yağdıran bir rüzgar gönderdik. Ancak, Lut'un taraftarlarını, katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Şükredene işte böyle mükafat veririz.
(36)- Lut, and olsun ki, onları Bizim yakalamamızla uyarmıştı, ama onlar uyarmaları şüphe ile karşılayarak dinlemediler.
(37)- And olsun ki, onlar Lut'un konukları olan melekleri elde etmeye kalkıştılar, bunun üzerine gözlerini kör ettik. "Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın" dedik.
(38)- And olsun ki, sabah erken, önü alınmaz bir azap başlarına geldi.
(39)- "Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın" dedik.
(40)- And olsun ki, Kuran'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
(41)- And olsun ki, Firavun erkanına uyaranlar geldi.
(42)- Mucizelerimizin hepsini yalanladılar. Bunun üzerine onları güç ve kuvvet sahibi olana yakışır bir şekilde yakaladık.
(43)- Sizin inkarcılarınız bunlardan daha mı üstündür? Yoksa Kitablarda size bir kurtuluş belgesi mi var?
(44)- Yoksa: "Biz öç alabilecek bir topluluğuz" mu diyorlar?
(45)- Toplulukları dağıtılacak, yüzgeri edileceklerdir.
(46)- Kıyamet onların azap ile vadedildikleri gündür. O ne korkunç, ne acı bir gündür!
(47)- Doğrusu suçlular sapıklık ve çılgınlık içindedirler.
(48)- Ateşe yüzüstü sürüldükleri gün, onlara: "Cehennemin dokunan azabını tadın" denir.
(49)- Şüphesiz Biz her şeyi bir ölçüye göre yaratmışızdır.

Kur'an 529. sayfa türkçe Tefsiri:

Es-Sa'di İbn Kesir El-Kurtubi
İngilizce Endonezce Fransızca
Almanca Hausa İspanyolca

Kur'an Surelerini İndirin ve Dinleyin:

Al-Bakara Aal-i İmran An-Nisa
Al-Ma'ida Yusuf İbrahim
Al-Hicr Al-Kehf Meryem
Al-Hac Al-Kasas Al-Ankabut
As-Secde Ya-Sin Ad-Duhan
Al-Fetih Al-Hucurat Kaf
An-Necm Ar-Rahman Al-Vakıa
Al-Haşr Al-Mülk Al-Hakka
Al-İnşikak Al-A'la Al-Gaşiye

Saturday, October 5, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler