Kur'an'ın 312. cüzü

Taha suresi 312. sayfa okunuşu ve Meali

  1. 312. sayfa mp3
  2. 312. sayfa png
  3. Okuma sayfa

Kur'an-ı Kerim | Kuran Kerim sayfaları | 312. sayfa türkçe okunuşu ve Meali, ( ) (tamami) arapça Oku ve Diyanet, Dinle ve İndir: Kutsal Kur'an'a dal. Kur'an'ın 312. Sayfa Sayfa Kurani Kerimi Okumak için hazırlanmış bu sayfada.

312. sayfa türkçe okunuşu - arapça oku


Taha Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

وَاَنَا اخْتَرْتُكَ فَاسْتَمِعْ لِمَا يُوحٰى (13)
Ve enâ-ḣtertuke festemi’ limâ yûhâ
اِنَّن۪ٓي اَنَا اللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنَا۬ فَاعْبُدْن۪يۙ وَاَقِمِ الصَّلٰوةَ لِذِكْر۪ي (14)
İnnenî ena(A)llâhu lâ ilâhe illâ enâ fa’budnî veekimi-ssalâte liżikrî
اِنَّ السَّاعَةَ اٰتِيَةٌ اَكَادُ اُخْف۪يهَا لِتُجْزٰى كُلُّ نَفْسٍ بِمَا تَسْعٰى (15)
İnne-ssâ’ate âtiyetun ekâdu uḣfîhâ lituczâ kullu nefsin bimâ tes’â
فَلَا يَصُدَّنَّكَ عَنْهَا مَنْ لَا يُؤْمِنُ بِهَا وَاتَّبَعَ هَوٰيهُ فَتَرْدٰى (16)
Felâ yesuddenneke ‘anhâ men lâ yu/minu bihâ vettebe’a hevâhu feterdâ
وَمَا تِلْكَ بِيَم۪ينِكَ يَا مُوسٰى (17)
Vemâ tilke biyemînike yâ mûsâ
قَالَ هِيَ عَصَايَۚ اَتَوَكَّؤُ۬ا عَلَيْهَا وَاَهُشُّ بِهَا عَلٰى غَنَم۪ي وَلِيَ ف۪يهَا مَاٰرِبُ اُخْرٰى (18)
Kâle hiye ‘asâye etevekkeu ‘aleyhâ ve ehuşşu bihâ ‘alâ ġanemî veliye fîhâ meâribu uḣrâ
قَالَ اَلْقِهَا يَا مُوسٰى (19)
Kâle elkihâ yâ mûsâ
فَاَلْقٰيهَا فَاِذَا هِيَ حَيَّةٌ تَسْعٰى (20)
Feelkâhâ fe-iżâ hiye hayyetun tes’â
قَالَ خُذْهَا وَلَا تَخَفْ۠ سَنُع۪يدُهَا س۪يرَتَهَا الْاُولٰى (21)
Kâle ḣużhâ velâ teḣaf(s) senu’îduhâ sîratehâ-l-ûlâ
وَاضْمُمْ يَدَكَ اِلٰى جَنَاحِكَ تَخْرُجْ بَيْضَٓاءَ مِنْ غَيْرِ سُٓوءٍ اٰيَةً اُخْرٰىۙ (22)
Vadmum yedeke ilâ cenâhike taḣruc beydâe min ġayri sû-in âyeten uḣrâ
لِنُرِيَكَ مِنْ اٰيَاتِنَا الْكُبْرٰىۚ (23)
Linuriyeke min âyâtinâ-lkubrâ
اِذْهَبْ اِلٰى فِرْعَوْنَ اِنَّهُ طَغٰى۟ (24)
İżheb ilâ fir’avne innehu taġâ
قَالَ رَبِّ اشْرَحْ ل۪ي صَدْر۪يۙ (25)
Kâle rabbi-şrah lî sadrî
وَيَسِّرْ ل۪ٓي اَمْر۪يۙ (26)
Veyessir lî emrî
وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَان۪يۙ (27)
Vahlul ‘ukdeten min lisânî
يَفْقَهُوا قَوْل۪يۖ (28)
Yefkahû kavlî
وَاجْعَلْ ل۪ي وَز۪يرًا مِنْ اَهْل۪يۙ (29)
Vec’al lî vezîran min ehlî
هٰرُونَ اَخ۪يۚ (30)
Hârûne eḣî
اُشْدُدْ بِه۪ٓ اَزْر۪يۙ (31)
Uşdud bihi ezrî
وَاَشْرِكْهُ ف۪ٓي اَمْر۪يۙ (32)
Ve eşrik-hu fî emrî
كَيْ نُسَبِّحَكَ كَث۪يرًاۙ (33)
Key nusebbihake keśîrâ(n)
وَنَذْكُرَكَ كَث۪يرًاۜ (34)
Veneżkurake keśîrâ(n)
اِنَّكَ كُنْتَ بِنَا بَص۪يرًا (35)
İnneke kunte binâ basîrâ(n)
قَالَ قَدْ اُو۫ت۪يتَ سُؤْلَكَ يَا مُوسٰى (36)
Kâle kad ûtîte su/leke yâ mûsâ
وَلَقَدْ مَنَنَّا عَلَيْكَ مَرَّةً اُخْرٰىۙ (37)
Velekad menennâ ‘aleyke merraten uḣrâ

sayfa 313 arapça Kuran Kerim sayfaları

Sayfa 312 MP3 İndir



Taha suresi 312. sayfa Meali - Diyanet


Taha Suresi

Bismillahir rahmanir rahim

(13)- "Ben seni seçtim; artık vahyolunanları dinle."
(14)- "Şüphesiz Ben Allah'ım, Benden başka tanrı yoktur; Bana kulluk et; Beni anmak için namaz kıl."
(15)- Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, zamanını gizli tuttuğum kıyamet mutlaka gelecektir.
(16)- "Buna inanmayan ve hevesine uyan kimse seni ondan alıkoymasın, yoksa helak olursun."
(17)- "Ey Musa! Sağ elindeki nedir?"
(18)- Musa: "O benim değneğimdir, ona dayanırım, onunla davarıma yaprak silkerim, ondan daha birçok işlerde faydalanırım" dedi.
(19)- Allah: "Ey Musa! Bırak onu" dedi.
(20)- Bırakınca, değnek hemen, koşan bir yılan oluverdi.
(21)- Allah: "Onu al, korkma; biz onu yine eski durumuna çevireceğiz. Daha büyük mucizelerimizi sana göstermemiz için elini koltuğunun altına koy da, diğer bir mucize olarak, kusursuz, bembeyaz çıksın" dedi.
(22)- Allah: "Onu al, korkma; biz onu yine eski durumuna çevireceğiz. Daha büyük mucizelerimizi sana göstermemiz için elini koltuğunun altına koy da, diğer bir mucize olarak, kusursuz, bembeyaz çıksın" dedi.
(23)- Allah: "Onu al, korkma; biz onu yine eski durumuna çevireceğiz. Daha büyük mucizelerimizi sana göstermemiz için elini koltuğunun altına koy da, diğer bir mucize olarak, kusursuz, bembeyaz çıksın" dedi.
(24)- "Firavun'a git, doğrusu o azmıştır."
(25)- Musa: "Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin" dedi.
(26)- Musa: "Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin" dedi.
(27)- Musa: "Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin" dedi.
(28)- Musa: "Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin" dedi.
(29)- Musa: "Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin" dedi.
(30)- Musa: "Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin" dedi.
(31)- Musa: "Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin" dedi.
(32)- Musa: "Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin" dedi.
(33)- Musa: "Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin" dedi.
(34)- Musa: "Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin" dedi.
(35)- Musa: "Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin" dedi.
(36)- Allah: "Ey Musa! İstediğin sana verildi" dedi, "Zaten sana başka bir defa da iyilikte bulunmuş ve annene vahyedilmesi gerekeni vahyetmiştik: Musa'yı bir sandığa koy da suya bırak; su onu kıyıya atar, Bana da, ona da düşman olan biri onu alır. Ey Musa! Gözümün önünde yetişesin diye seni sevimli kıldım."
(37)- Allah: "Ey Musa! İstediğin sana verildi" dedi, "Zaten sana başka bir defa da iyilikte bulunmuş ve annene vahyedilmesi gerekeni vahyetmiştik: Musa'yı bir sandığa koy da suya bırak; su onu kıyıya atar, Bana da, ona da düşman olan biri onu alır. Ey Musa! Gözümün önünde yetişesin diye seni sevimli kıldım."

Kur'an 312. sayfa türkçe Tefsiri:

Es-Sa'di İbn Kesir El-Kurtubi
İngilizce Endonezce Fransızca
Almanca Hausa İspanyolca

Kur'an Surelerini İndirin ve Dinleyin:

Al-Bakara Aal-i İmran An-Nisa
Al-Ma'ida Yusuf İbrahim
Al-Hicr Al-Kehf Meryem
Al-Hac Al-Kasas Al-Ankabut
As-Secde Ya-Sin Ad-Duhan
Al-Fetih Al-Hucurat Kaf
An-Necm Ar-Rahman Al-Vakıa
Al-Haşr Al-Mülk Al-Hakka
Al-İnşikak Al-A'la Al-Gaşiye

Friday, November 22, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler