Kur'an'ın 495. cüzü

Duhan suresi 495. sayfa okunuşu ve Meali

  1. 495. sayfa mp3
  2. 495. sayfa png
  3. Okuma sayfa

Kur'an-ı Kerim | Kuran Kerim sayfaları | 495. sayfa türkçe okunuşu ve Meali, ( ) (tamami) arapça Oku ve Diyanet, Dinle ve İndir: Kutsal Kur'an'a dal. Kur'an'ın 495. Sayfa Sayfa Kurani Kerimi Okumak için hazırlanmış bu sayfada.

495. sayfa türkçe okunuşu - arapça oku


Duhan Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

حٰمٓۜ (1)
Hâ-Mîm
وَالْكِتَابِ الْمُب۪ينِۙ (2)
Velkitâbi-lmubîn(i)
اِنَّٓا اَنْزَلْنَاهُ ف۪ي لَيْلَةٍ مُبَارَكَةٍ اِنَّا كُنَّا مُنْذِر۪ينَ (3)
İnnâ enzelnâhu fî leyletin mubârake(tin)(c) innâ kunnâ munżirîn(e)
ف۪يهَا يُفْرَقُ كُلُّ اَمْرٍ حَك۪يمٍۜ (4)
Fîhâ yufraku kullu emrin hakîm(in)
اَمْرًا مِنْ عِنْدِنَاۜ اِنَّا كُنَّا مُرْسِل۪ينَۚ (5)
Emran min ‘indinâ(c) innâ kunnâ mursilîn(e)
رَحْمَةً مِنْ رَبِّكَۜ اِنَّهُ هُوَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُۙ (6)
Rahmeten min rabbik(e)(c) innehu huve-ssemî’u-l’alîm(u)
رَبِّ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَاۢ اِنْ كُنْتُمْ مُوقِن۪ينَ (7)
Rabbi-ssemâvâti vel-ardi vemâ beynehumâ(s) in kuntum mûkinîn(e)
لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ يُحْي۪ وَيُم۪يتُۜ رَبُّكُمْ وَرَبُّ اٰبَٓائِكُمُ الْاَوَّل۪ينَ (8)
Lâ ilâhe illâ huve yuhyî ve yumît(u)(s) rabbukum ve rabbu âbâ-ikumu-l-evvelîn(e)
بَلْ هُمْ ف۪ي شَكٍّ يَلْعَبُونَ (9)
Bel hum fî şekkin yel’abûn(e)
فَارْتَقِبْ يَوْمَ تَأْتِي السَّمَٓاءُ بِدُخَانٍ مُب۪ينٍۙ (10)
Fertakib yevme te/tî-ssemâu biduḣânin mubîn(in)
يَغْشَى النَّاسَۜ هٰذَا عَذَابٌ اَل۪يمٌ (11)
Yaġşâ-nnâs(e)(s) hâżâ ‘ażâbun elîm(un)
رَبَّنَا اكْشِفْ عَنَّا الْعَذَابَ اِنَّا مُؤْمِنُونَ (12)
Rabbenâ-kşif ‘annâ-l’ażâbe innâ mu/minûn(e)
اَنّٰى لَهُمُ الذِّكْرٰى وَقَدْ جَٓاءَهُمْ رَسُولٌ مُب۪ينٌۙ (13)
Ennâ lehumu-żżikrâ ve kad câehum rasûlun mubîn(un)
ثُمَّ تَوَلَّوْا عَنْهُ وَقَالُوا مُعَلَّمٌ مَجْنُونٌۢ (14)
Śumme tevellev ‘anhu ve kâlû mu’allemun mecnûn(un)
اِنَّا كَاشِفُوا الْعَذَابِ قَل۪يلًا اِنَّكُمْ عَٓائِدُونَۢ (15)
İnnâ kâşifû-l’ażâbi kalîlâ(en)(s) innekum ‘â-idûn(e)
يَوْمَ نَبْطِشُ الْبَطْشَةَ الْكُبْرٰىۚ اِنَّا مُنْتَقِمُونَ (16)
Yevme nebtişu-lbatşete-lkubrâ innâ muntekimûn(e)
وَلَقَدْ فَتَنَّا قَبْلَهُمْ قَوْمَ فِرْعَوْنَ وَجَٓاءَهُمْ رَسُولٌ كَر۪يمٌۙ (17)
Ve lekad fetennâ kablehum kavme fir’avne ve câehum rasûlun kerîm(un)
اَنْ اَدُّٓوا اِلَيَّ عِبَادَ اللّٰهِۜ اِنّ۪ي لَكُمْ رَسُولٌ اَم۪ينٌۙ (18)
En eddû ileyye ‘ibâda(A)llâh(i)(s) innî lekum rasûlun emîn(un)

sayfa 496 arapça Kuran Kerim sayfaları

Sayfa 495 MP3 İndir



Duhan suresi 495. sayfa Meali - Diyanet


Duhan Suresi

Bismillahir rahmanir rahim

(1)- Ha, Mim.
(2)- Apaçık olan Kitap'a and olsun ki, Biz onu, kutlu bir gecede indirdik. Doğrusu Biz, insanları uyarmaktayız.
(3)- Apaçık olan Kitap'a and olsun ki, Biz onu, kutlu bir gecede indirdik. Doğrusu Biz, insanları uyarmaktayız.
(4)- Katımızdan bir buyrukla, her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Doğrusu Biz öteden beri peygamberler göndermekteyiz. Eğer kesin olarak inanırsanız bilin ki, bu senin Rabbinden, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbinden bir rahmettir. O, işitendir, bilendir.
(5)- Katımızdan bir buyrukla, her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Doğrusu Biz öteden beri peygamberler göndermekteyiz. Eğer kesin olarak inanırsanız bilin ki, bu senin Rabbinden, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbinden bir rahmettir. O, işitendir, bilendir.
(6)- Katımızdan bir buyrukla, her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Doğrusu Biz öteden beri peygamberler göndermekteyiz. Eğer kesin olarak inanırsanız bilin ki, bu senin Rabbinden, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbinden bir rahmettir. O, işitendir, bilendir.
(7)- Katımızdan bir buyrukla, her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Doğrusu Biz öteden beri peygamberler göndermekteyiz. Eğer kesin olarak inanırsanız bilin ki, bu senin Rabbinden, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbinden bir rahmettir. O, işitendir, bilendir.
(8)- O'ndan başka tanrı yoktur; diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbiniz önceki atalarınızın da Rabbidir.
(9)- Ama inkarcılar, dirilmekten şüphededirler, bunu eğlenceye alırlar.
(10)- Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle; bu, can yakan bir azabdır.
(11)- Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle; bu, can yakan bir azabdır.
(12)- İnsanlar: "Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır; doğrusu artık biz inananlarız" derler.
(13)- Nerde onlarda öğüt almak? Kendilerine gerçeği açıklayan bir peygamber gelmişti ve ondan yüz çevirmişler, "Belletilmiş bir deli" demişlerdi.
(14)- Nerde onlarda öğüt almak? Kendilerine gerçeği açıklayan bir peygamber gelmişti ve ondan yüz çevirmişler, "Belletilmiş bir deli" demişlerdi.
(15)- Biz sizden azabı az bir süre için kaldıracağız, siz yine de eski inkarcılığınıza döneceksiniz.
(16)- Onları çarptıkça çarpacağımız gün öcümüzü şüphesiz alırız.
(17)- And olsun ki, onlardan önce, Firavun milletini denemiştik. Onlara gelen değerli bir peygamber demişti ki:
(18)- "Ey Allah'ın kulları! Bana gelin, doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim."

Kur'an 495. sayfa türkçe Tefsiri:

Es-Sa'di İbn Kesir El-Kurtubi
İngilizce Endonezce Fransızca
Almanca Hausa İspanyolca

Kur'an Surelerini İndirin ve Dinleyin:

Al-Bakara Aal-i İmran An-Nisa
Al-Ma'ida Yusuf İbrahim
Al-Hicr Al-Kehf Meryem
Al-Hac Al-Kasas Al-Ankabut
As-Secde Ya-Sin Ad-Duhan
Al-Fetih Al-Hucurat Kaf
An-Necm Ar-Rahman Al-Vakıa
Al-Haşr Al-Mülk Al-Hakka
Al-İnşikak Al-A'la Al-Gaşiye

Thursday, November 21, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler