Kur'an'ın 497. cüzü

Duhan suresi 497. sayfa okunuşu ve Meali

  1. 497. sayfa mp3
  2. 497. sayfa png
  3. Okuma sayfa

Kur'an-ı Kerim | Kuran Kerim sayfaları | 497. sayfa türkçe okunuşu ve Meali, ( ) (tamami) arapça Oku ve Diyanet, Dinle ve İndir: Kutsal Kur'an'a dal. Kur'an'ın 497. Sayfa Sayfa Kurani Kerimi Okumak için hazırlanmış bu sayfada.

497. sayfa türkçe okunuşu - arapça oku


Duhan Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

اِنَّ يَوْمَ الْفَصْلِ م۪يقَاتُهُمْ اَجْمَع۪ينَۙ (40)
İnne yevme-lfasli mîkâtuhum ecme’în(e)
يَوْمَ لَا يُغْن۪ي مَوْلًى عَنْ مَوْلًى شَيْـًٔا وَلَا هُمْ يُنْصَرُونَۙ (41)
Yevme lâ yuġnî mevlen ‘an mevlen şey-en velâ hum yunsarûn(e)
اِلَّا مَنْ رَحِمَ اللّٰهُۜ اِنَّهُ هُوَ الْعَز۪يزُ الرَّح۪يمُ۟ (42)
İllâ men rahima(A)llâh(u)(c) innehu huve-l’azîzu-rrahîm(u)
اِنَّ شَجَرَتَ الزَّقُّومِۙ (43)
İnne şecerate-zzakkûm(i)
طَعَامُ الْاَث۪يمِۚۛ (44)
Ta’âmu-l-eśîm(i)
كَالْمُهْلِۚۛ يَغْل۪ي فِي الْبُطُونِۙ (45)
Kelmuhli yaġlî fî-lbutûn(i)
كَغَلْيِ الْحَم۪يمِ (46)
Keġalyi-lhamîm(i)
خُذُوهُ فَاعْتِلُوهُ اِلٰى سَوَٓاءِ الْجَح۪يمِۚ (47)
Ḣużûhu fa’tilûhu ilâ sevâ-i-lcahîm(i)
ثُمَّ صُبُّوا فَوْقَ رَأْسِه۪ مِنْ عَذَابِ الْحَم۪يمِۜ (48)
Śumme subbû fevka ra/sihi min ‘ażâbi-lhamîm(i)
ذُقْۚۙ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَز۪يزُ الْكَر۪يمُ (49)
Żuk inneke ente-l’azîzu-lkerîm(u)
اِنَّ هٰذَا مَا كُنْتُمْ بِه۪ تَمْتَرُونَ (50)
İnne hâżâ mâ kuntum bihi temterûn(e)
اِنَّ الْمُتَّق۪ينَ ف۪ي مَقَامٍ اَم۪ينٍۙ (51)
İnne-lmuttekîne fî makâmin emîn(in)
ف۪ي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍۚ (52)
Fî cennâtin ve ’uyûn(in)
يَلْبَسُونَ مِنْ سُنْدُسٍ وَاِسْتَبْرَقٍ مُتَقَابِل۪ينَۚ (53)
Yelbesûne min sundusin ve-istebrakin mutekâbilîn(e)
كَذٰلِكَ۠ وَزَوَّجْنَاهُمْ بِحُورٍ ع۪ينٍۜ (54)
Keżâlike ve zevvecnâhum bihûrin ‘în(in)
يَدْعُونَ ف۪يهَا بِكُلِّ فَاكِهَةٍ اٰمِن۪ينَۙ (55)
Yed’ûne fîhâ bikulli fâkihetin âminîn(e)
لَا يَذُوقُونَ ف۪يهَا الْمَوْتَ اِلَّا الْمَوْتَةَ الْاُو۫لٰىۚ وَوَقٰيهُمْ عَذَابَ الْجَح۪يمِۙ (56)
Lâ yeżûkûne fîhâ-lmevte illâ-lmevtete-l-ûlâ(s) ve vekâhum ‘ażâbe-lcahîm(i)
فَضْلًا مِنْ رَبِّكَۜ ذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ (57)
Fadlen min rabbik(e)(c) żâlike huve-lfevzu-l’azîm(u)
فَاِنَّمَا يَسَّرْنَاهُ بِلِسَانِكَ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ (58)
Fe-innemâ yessernâhu bilisânike le’allehum yeteżekkerûn(e)
فَارْتَقِبْ اِنَّهُمْ مُرْتَقِبُونَ (59)
Fertakib innehum murtakibûn(e)

sayfa 498 arapça Kuran Kerim sayfaları

Sayfa 497 MP3 İndir



Duhan suresi 497. sayfa Meali - Diyanet


Duhan Suresi

Bismillahir rahmanir rahim

(40)- Doğrusu hüküm günü hepsinin bir arada bulunacağı gündür.
(41)- O gün, dostun dosta hiçbir faydası olmaz, yardım da görmezler.
(42)- Yalnız, Allah'ın merhamet ettiği kimseler bunların dışındadır. O, şüphesiz güçlüdür, merhametlidir.
(43)- Doğrusu günahkarların yiyeceği zakkum ağacıdır; karınlarda suyun kaynaması gibi kaynayan, erimiş maden gibidir.
(44)- Doğrusu günahkarların yiyeceği zakkum ağacıdır; karınlarda suyun kaynaması gibi kaynayan, erimiş maden gibidir.
(45)- Doğrusu günahkarların yiyeceği zakkum ağacıdır; karınlarda suyun kaynaması gibi kaynayan, erimiş maden gibidir.
(46)- Doğrusu günahkarların yiyeceği zakkum ağacıdır; karınlarda suyun kaynaması gibi kaynayan, erimiş maden gibidir.
(47)- "Suçluyu yakalayın, cehennemin ortasına sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün" denir, sonra ona: "Tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir" denir.
(48)- "Suçluyu yakalayın, cehennemin ortasına sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün" denir, sonra ona: "Tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir" denir.
(49)- "Suçluyu yakalayın, cehennemin ortasına sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün" denir, sonra ona: "Tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir" denir.
(50)- "Suçluyu yakalayın, cehennemin ortasına sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün" denir, sonra ona: "Tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir" denir.
(51)- Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanlar ise, güvenli bir yerde, bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.
(52)- Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanlar ise, güvenli bir yerde, bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.
(53)- İnce ipekten ve parlak atlastan giyinerek karşılıklı otururlar.
(54)- Bu böyledir; onları iri siyah gözlü hurilerle eşlendiririz.
(55)- Orada, güven içinde olarak her yemişi isteyebilirler.
(56)- Orada, ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Rabbin lütfuyla onları cehennem azabından korumuştur. İşte büyük kurtuluş budur.
(57)- Orada, ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Rabbin lütfuyla onları cehennem azabından korumuştur. İşte büyük kurtuluş budur.
(58)- Biz, öğüt alırlar diye, Kuran'ı senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık. Sen bekle, onlar da beklemektedirler.
(59)- Biz, öğüt alırlar diye, Kuran'ı senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık. Sen bekle, onlar da beklemektedirler.

Kur'an 497. sayfa türkçe Tefsiri:

Es-Sa'di İbn Kesir El-Kurtubi
İngilizce Endonezce Fransızca
Almanca Hausa İspanyolca

Kur'an Surelerini İndirin ve Dinleyin:

Al-Bakara Aal-i İmran An-Nisa
Al-Ma'ida Yusuf İbrahim
Al-Hicr Al-Kehf Meryem
Al-Hac Al-Kasas Al-Ankabut
As-Secde Ya-Sin Ad-Duhan
Al-Fetih Al-Hucurat Kaf
An-Necm Ar-Rahman Al-Vakıa
Al-Haşr Al-Mülk Al-Hakka
Al-İnşikak Al-A'la Al-Gaşiye

Thursday, October 31, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler