Kur'an'ın 575. cüzü

Müddessir suresi 575. sayfa okunuşu ve Meali

  1. 575. sayfa mp3
  2. 575. sayfa png
  3. Okuma sayfa

Kur'an-ı Kerim | Kuran Kerim sayfaları | 575. sayfa türkçe okunuşu ve Meali, ( ) (tamami) arapça Oku ve Diyanet, Dinle ve İndir: Kutsal Kur'an'a dal. Kur'an'ın 575. Sayfa Sayfa Kurani Kerimi Okumak için hazırlanmış bu sayfada.

575. sayfa türkçe okunuşu - arapça oku


Müddessir Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

اِنَّهُ فَكَّرَ وَقَدَّرَۙ (18)
İnnehu fekkera ve kadder(a)
فَقُتِلَ كَيْفَ قَدَّرَۙ (19)
Fekutile keyfe kadder(a)
ثُمَّ قُتِلَ كَيْفَ قَدَّرَۙ (20)
Śumme kutile keyfe kadder(a)
ثُمَّ نَظَرَۙ (21)
Śumme nezar(a)
ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَۙ (22)
Śumme ‘abese ve beser(a)
ثُمَّ اَدْبَرَ وَاسْتَكْبَرَۙ (23)
Śumme edbera vestekber(a)
فَقَالَ اِنْ هٰذَٓا اِلَّا سِحْرٌ يُؤْثَرُۙ (24)
Fekâle in hâżâ illâ sihrun yu/śer(u)
اِنْ هٰذَٓا اِلَّا قَوْلُ الْبَشَرِۜ (25)
İn hâżâ illâ kavlu-lbeşer(i)
سَاُصْل۪يهِ سَقَرَ (26)
Seuslîhi sekar(a)
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا سَقَرُۜ (27)
Vemâ edrâke mâ sekar(u)
لَا تُبْق۪ي وَلَا تَذَرُۚ (28)
Lâ tubkî velâ teżer(u)
لَوَّاحَةٌ لِلْبَشَرِۚ (29)
Levvâhatun lilbeşer(i)
عَلَيْهَا تِسْعَةَ عَشَرَۜ (30)
‘Aleyhâ tis’ate ‘aşer(a)
وَمَا جَعَلْنَٓا اَصْحَابَ النَّارِ اِلَّا مَلٰٓئِكَةًۖ وَمَا جَعَلْنَا عِدَّتَهُمْ اِلَّا فِتْنَةً لِلَّذ۪ينَ كَفَرُواۙ لِيَسْتَيْقِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ وَيَزْدَادَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا ا۪يمَانًا وَلَا يَرْتَابَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ وَالْمُؤْمِنُونَۙ وَلِيَقُولَ الَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ وَالْكَافِرُونَ مَاذَٓا اَرَادَ اللّٰهُ بِهٰذَا مَثَلًاۜ كَذٰلِكَ يُضِلُّ اللّٰهُ مَنْ يَشَٓاءُ وَيَهْد۪ي مَنْ يَشَٓاءُۜ وَمَا يَعْلَمُ جُنُودَ رَبِّكَ اِلَّا هُوَۜ وَمَا هِيَ اِلَّا ذِكْرٰى لِلْبَشَرِ۟ (31)
Vemâ ce’alnâ ashâbe-nnâri illâ melâ-iketen(ﻻ) vemâ ce’alnâ ‘iddetehum illâ fitneten lilleżîne keferû liyesteykine-lleżîne ûtû-lkitâbe ve yezdâde-lleżîne âmenû îmânen(ﻻ) velâ yertâbe-lleżîne ûtû-lkitâbe velmu/minûne(ﻻ) veliyekûle-lleżîne fî kulûbihim meradun velkâfirûne mâżâ erâda(A)llâhu bihâżâ meśelâ(n)(c) keżâlike yudillu(A)llâhu men yeşâu ve yehdî men yeşâ(u)(c) vemâ ya’lemu cunûde rabbike illâ hu(ve)(c) vemâ hiye illâ żikrâ lilbeşer(i)
كَلَّا وَالْقَمَرِۙ (32)
Kellâ velkamer(i)
وَالَّيْلِ اِذْ اَدْبَرَۙ (33)
Velleyli iż edber(a)
وَالصُّبْحِ اِذَٓا اَسْفَرَۙ (34)
Ve-ssubhi iżâ esfer(a)
اِنَّهَا لَاِحْدَى الْكُبَرِۙ (35)
İnnehâ le-ihdâ-lkuber(i)
نَذ۪يرًا لِلْبَشَرِۙ (36)
Neżîran lilbeşer(i)
لِمَنْ شَٓاءَ مِنْكُمْ اَنْ يَتَقَدَّمَ اَوْ يَتَاَخَّرَۜ (37)
Limen şâe minkum en yetekaddeme ev yeteaḣḣar(a)
كُلُّ نَفْسٍ بِمَا كَسَبَتْ رَه۪ينَةٌۙ (38)
Kullu nefsin bimâ kesebet rahîne(tun)
اِلَّٓا اَصْحَابَ الْيَم۪ينِۜۛ (39)
İllâ ashâbe-lyemîn(i)
ف۪ي جَنَّاتٍۜۛ يَتَسَٓاءَلُونَۙ (40)
Fî cennâtin yetesâelûn(e)
عَنِ الْمُجْرِم۪ينَۙ (41)
‘Ani-lmucrimîn(e)
مَا سَلَكَكُمْ ف۪ي سَقَرَ (42)
Mâ selekekum fî sekar(a)
قَالُوا لَمْ نَكُ مِنَ الْمُصَلّ۪ينَۙ (43)
Kâlû lem neku mine-lmusallîn(e)
وَلَمْ نَكُ نُطْعِمُ الْمِسْك۪ينَۙ (44)
Velem neku nut’imu-lmiskîn(e)
وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ الْخَٓائِض۪ينَۙ (45)
Ve kunnâ neḣûdu me’a-lḣâ-idîn(e)
وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوْمِ الدّ۪ينِۙ (46)
Ve kunnâ nukeżżibu biyevmi-ddîn(i)
حَتّٰٓى اَتٰينَا الْيَق۪ينُۜ (47)
Hattâ etânâ-lyakîn(u)

sayfa 576 arapça Kuran Kerim sayfaları

Sayfa 575 MP3 İndir



Müddessir suresi 575. sayfa Meali - Diyanet


Müddessir Suresi

Bismillahir rahmanir rahim

(18)- Çünkü o, düşündü, ölçtü biçti;
(19)- Canı çıkası, ne biçim ölçüp biçti!
(20)- Canı çıkası; sonra yine ne biçim ölçüp biçti!
(21)- Sonra baktı;
(22)- Sonra kaşlarını çattı, suratını aştı;
(23)- Sonra da sırt çevirip büyüklük tasladı.
(24)- "Bu sadece öğretilegelen bir sihirdir. Bu Kuran yalnızca bir insan sözüdür" dedi.
(25)- "Bu sadece öğretilegelen bir sihirdir. Bu Kuran yalnızca bir insan sözüdür" dedi.
(26)- İşte bu adamı yakıcı bir ateşe yaslayacağım.
(27)- Yakıcı ateşin ne olduğunu sen nerden bilirsin?
(28)- O, ne geri bırakır ne de azabdan vazgeçer.
(29)- İnsanın derisini kavurur;
(30)- Orada ondokuz bekçi vardır.
(31)- Cehennemin bekçilerini yalnız meleklerden kılmışızdır. Sayılarını bildirmekle de, ancak inkar edenlerin denenmesini ve kendilerine kitap verilenlerin kesin bilgi edinmesini ve inananların da imanlarının artmasını sağladık. Kendilerine kitap verilenler ve inananlar şüpheye düşmesinler. Kalblerinde hastalık bulunanlar ve inkarcılar: "Allah bu misalle neyi muradetti?" desinler. İşte Allah, böylece, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola eriştirir. Rabbinin ordularını kendisinden başkası bilmez. Bu, insanoğluna bir öğütten ibarettir.
(32)- Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anlatılan cehennem büyük olaylardan biridir.
(33)- Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anlatılan cehennem büyük olaylardan biridir.
(34)- Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anlatılan cehennem büyük olaylardan biridir.
(35)- Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anlatılan cehennem büyük olaylardan biridir.
(36)- Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anlatılan cehennem büyük olaylardan biridir.
(37)- Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anlatılan cehennem büyük olaylardan biridir.
(38)- Herkes kazancına bağlı bir rehindir;
(39)- Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.
(40)- Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.
(41)- Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.
(42)- Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.
(43)- Onlar derler ki: "Namaz kılanlardan değildik."
(44)- "Düşkün kimseyi doyurmuyorduk."
(45)- "Batıla dalanlarla biz de dalardık."
(46)- "Ceza gününü yalanlardık."
(47)- "Ölüm bize o haldeyken geldi."

Kur'an 575. sayfa türkçe Tefsiri:

Es-Sa'di İbn Kesir El-Kurtubi
İngilizce Endonezce Fransızca
Almanca Hausa İspanyolca

Kur'an Surelerini İndirin ve Dinleyin:

Al-Bakara Aal-i İmran An-Nisa
Al-Ma'ida Yusuf İbrahim
Al-Hicr Al-Kehf Meryem
Al-Hac Al-Kasas Al-Ankabut
As-Secde Ya-Sin Ad-Duhan
Al-Fetih Al-Hucurat Kaf
An-Necm Ar-Rahman Al-Vakıa
Al-Haşr Al-Mülk Al-Hakka
Al-İnşikak Al-A'la Al-Gaşiye

Wednesday, December 25, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler