Kur'an'ın 569. cüzü

Nuh suresi 569. sayfa okunuşu ve Meali

  1. 569. sayfa mp3
  2. 569. sayfa png
  3. Okuma sayfa

Kur'an-ı Kerim | Kuran Kerim sayfaları | 569. sayfa türkçe okunuşu ve Meali, ( ) (tamami) arapça Oku ve Diyanet, Dinle ve İndir: Kutsal Kur'an'a dal. Kur'an'ın 569. Sayfa Sayfa Kurani Kerimi Okumak için hazırlanmış bu sayfada.

569. sayfa türkçe okunuşu - arapça oku


Mearic Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

فَلَٓا اُقْسِمُ بِرَبِّ الْمَشَارِقِ وَالْمَغَارِبِ اِنَّا لَقَادِرُونَۙ (40)
Felâ uksimu birabbi-lmeşâriki velmeġâribi innâ lekâdirûn(e)
عَلٰٓى اَنْ نُبَدِّلَ خَيْرًا مِنْهُمْۙ وَمَا نَحْنُ بِمَسْبُوق۪ينَ (41)
‘Alâ en nubeddile ḣayran minhum vemâ nahnu bimesbûkîn(e)
فَذَرْهُمْ يَخُوضُوا وَيَلْعَبُوا حَتّٰى يُلَاقُوا يَوْمَهُمُ الَّذ۪ي يُوعَدُونَۙ (42)
Feżerhum yeḣûdû ve yel’abû hattâ yulâkû yevmehumu-lleżî yû’adûn(e)
يَوْمَ يَخْرُجُونَ مِنَ الْاَجْدَاثِ سِرَاعًا كَاَنَّهُمْ اِلٰى نُصُبٍ يُوفِضُونَۙ (43)
Yevme yaḣrucûne mine-l-ecdâśi sirâ’an ke-ennehum ilâ nusubin yûfidûn(e)
خَاشِعَةً اَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌۜ ذٰلِكَ الْيَوْمُ الَّذ۪ي كَانُوا يُوعَدُونَ (44)
Ḣâşi’aten ebsâruhum terhekuhum żille(tun)(c) żâlike-lyevmu-lleżî kânû yû’adûn(e)

Nuh Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

اِنَّٓا اَرْسَلْنَا نُوحًا اِلٰى قَوْمِه۪ٓ اَنْ اَنْذِرْ قَوْمَكَ مِنْ قَبْلِ اَنْ يَأْتِيَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ (1)
İnnâ erselnâ nûhan ilâ kavmihi en enżir kavmeke min kabli en ye/tiyehum ‘ażâbun elîm(un)
قَالَ يَا قَوْمِ اِنّ۪ي لَكُمْ نَذ۪يرٌ مُب۪ينٌۙ (2)
Kâle yâ kavmi innî lekum neżîrun mubîn(un)
اَنِ اعْبُدُوا اللّٰهَ وَاتَّقُوهُ وَاَط۪يعُونِۙ (3)
Eni-’budû(A)llâhe vettekûhu ve etî’ûn(i)
يَغْفِرْ لَكُمْ مِنْ ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرْكُمْ اِلٰٓى اَجَلٍ مُسَمًّىۜ اِنَّ اَجَلَ اللّٰهِ اِذَا جَٓاءَ لَا يُؤَخَّرُۢ لَوْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ (4)
Yaġfir lekum min żunûbikum veyu-aḣḣirkum ilâ ecelin musemmâ(n)(c) inne ecela(A)llâhi iżâ câe lâ yu-aḣḣar(u)(s) lev kuntum ta’lemûn(e)
قَالَ رَبِّ اِنّ۪ي دَعَوْتُ قَوْم۪ي لَيْلًا وَنَهَارًاۙ (5)
Kâle rabbi innî de’avtu kavmî leylen ve nehârâ(n)
فَلَمْ يَزِدْهُمْ دُعَٓاء۪ٓي اِلَّا فِرَارًا (6)
Felem yezidhum du’â-î illâ firârâ(n)
وَاِنّ۪ي كُلَّمَا دَعَوْتُهُمْ لِتَغْفِرَ لَهُمْ جَعَلُٓوا اَصَابِعَهُمْ ف۪ٓي اٰذَانِهِمْ وَاسْتَغْشَوْا ثِيَابَهُمْ وَاَصَرُّوا وَاسْتَكْبَرُوا اسْتِكْبَارًاۚ (7)
Ve-innî kullemâ de’avtuhum litaġfira lehum ce’alû esâbi’ahum fî âżânihim vestaġşev śiyâbehum ve esarrû vestekberû-stikbârâ(n)
ثُمَّ اِنّ۪ي دَعَوْتُهُمْ جِهَارًاۙ (8)
Śumme innî de’avtuhum cihârâ(n)
ثُمَّ اِنّ۪ٓي اَعْلَنْتُ لَهُمْ وَاَسْرَرْتُ لَهُمْ اِسْرَارًاۙ (9)
Śumme innî a’lentu lehum ve esrartu lehum isrârâ(n)
فَقُلْتُ اسْتَغْفِرُوا رَبَّكُمْ اِنَّهُ كَانَ غَفَّارًاۙ (10)
Fekultu-staġfirû rabbekum innehu kâne ġaffârâ(n)

sayfa 570 arapça Kuran Kerim sayfaları

Sayfa 569 MP3 İndir



Nuh suresi 569. sayfa Meali - Diyanet


Mearic Suresi

Bismillahir rahmanir rahim

(40)- Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha iyilerini getirmeğe Bizim gücümüz yeter ve kimse de önümüze geçemez.
(41)- Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha iyilerini getirmeğe Bizim gücümüz yeter ve kimse de önümüze geçemez.
(42)- Onları bırak; kendilerine söz verilen güne kavuşmalarına kadar dalıp oynasınlar.
(43)- Kabirlerden çabuk çabuk çıkacakları gün, gözleri dönmüş, yüzlerini zillet bürümüş olarak sanki dikili taşlara doğru koşarlar. İşte bu, onlara söz verilmiş olan gündür.
(44)- Kabirlerden çabuk çabuk çıkacakları gün, gözleri dönmüş, yüzlerini zillet bürümüş olarak sanki dikili taşlara doğru koşarlar. İşte bu, onlara söz verilmiş olan gündür.

Nuh Suresi

Bismillahir rahmanir rahim

(1)- "Milletine can yakıcı bir azap gelmezden önce onları uyar" diye Nuh'u milletine gönderdik.
(2)- O da şöyle söyledi: "Ey Milletim! Şüphesiz ben, size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım."
(3)- "Allah'a kulluk edin; O'ndan sakının ve bana itaat edin ki Allah günahlarınızı size bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin; doğrusu Allah'ın belirttiği süre gelince geri bırakılamaz; keşke bilseniz!"
(4)- "Allah'a kulluk edin; O'ndan sakının ve bana itaat edin ki Allah günahlarınızı size bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin; doğrusu Allah'ın belirttiği süre gelince geri bırakılamaz; keşke bilseniz!"
(5)- Nuh dedi ki: "Rabbim! Doğrusu ben, milletimi gece gündüz çağırdım."
(6)- "Fakat benim çağırmam, sadece benden uzaklıklarını artırdı."
(7)- "Doğrusu ben Senin onları bağışlaman için kendilerini her çağırışımda, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler, direndiler, büyüklendikçe büyüklendiler."
(8)- "Sonra, doğrusu ben onları açıkça çağırdım."
(9)- "Sonra onlara açıktan açığa, gizliden gizliye de söyledim."
(10)- Dedim ki: "Rabbinizden bağışlanma dileyin; doğrusu O, çok bağışlayandır. Size gökten bol bol yağmur indirsin."

Kur'an 569. sayfa türkçe Tefsiri:

Es-Sa'di İbn Kesir El-Kurtubi
İngilizce Endonezce Fransızca
Almanca Hausa İspanyolca

Kur'an Surelerini İndirin ve Dinleyin:

Al-Bakara Aal-i İmran An-Nisa
Al-Ma'ida Yusuf İbrahim
Al-Hicr Al-Kehf Meryem
Al-Hac Al-Kasas Al-Ankabut
As-Secde Ya-Sin Ad-Duhan
Al-Fetih Al-Hucurat Kaf
An-Necm Ar-Rahman Al-Vakıa
Al-Haşr Al-Mülk Al-Hakka
Al-İnşikak Al-A'la Al-Gaşiye

Saturday, October 5, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler