Kur'an'ın 370. cüzü

Şuara suresi 370. sayfa okunuşu ve Meali

  1. 370. sayfa mp3
  2. 370. sayfa png
  3. Okuma sayfa

Kur'an-ı Kerim | Kuran Kerim sayfaları | 370. sayfa türkçe okunuşu ve Meali, ( ) (tamami) arapça Oku ve Diyanet, Dinle ve İndir: Kutsal Kur'an'a dal. Kur'an'ın 370. Sayfa Sayfa Kurani Kerimi Okumak için hazırlanmış bu sayfada.

370. sayfa türkçe okunuşu - arapça oku


Şuara Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

وَاجْعَلْ ل۪ي لِسَانَ صِدْقٍ فِي الْاٰخِر۪ينَۙ (84)
Vec’al lî lisâne sidkin fî-l-âḣirîn(e)
وَاجْعَلْن۪ي مِنْ وَرَثَةِ جَنَّةِ النَّع۪يمِۙ (85)
Vec’alnî min veraśeti cenneti-nne’îm(i)
وَاغْفِرْ لِاَب۪ٓي اِنَّهُ كَانَ مِنَ الضَّٓالّ۪ينَۙ (86)
Vaġfir li-ebî innehu kâne mine-ddâllîn(e)
وَلَا تُخْزِن۪ي يَوْمَ يُبْعَثُونَۙ (87)
Velâ tuḣzinî yevme yub’aśûn(e)
يَوْمَ لَا يَنْفَعُ مَالٌ وَلَا بَنُونَۙ (88)
Yevme lâ yenfe’u mâlun velâ benûn(e)
اِلَّا مَنْ اَتَى اللّٰهَ بِقَلْبٍ سَل۪يمٍۜ (89)
İllâ men eta(A)llâhe bikalbin selîm(in)
وَاُزْلِفَتِ الْجَنَّةُ لِلْمُتَّق۪ينَۙ (90)
Veuzlifeti-lcennetu lilmuttekîn(e)
وَبُرِّزَتِ الْجَح۪يمُ لِلْغَاو۪ينَۙ (91)
Veburrizeti-lcehîmu lilġâvîn(e)
وَق۪يلَ لَهُمْ اَيْنَ مَا كُنْتُمْ تَعْبُدُونَۙ (92)
Vekîle lehum eyne mâ kuntum ta’budûn(e)
مِنْ دُونِ اللّٰهِۜ هَلْ يَنْصُرُونَكُمْ اَوْ يَنْتَصِرُونَۜ (93)
Min dûni(A)llâhi hel yensurûnekum ev yentesirûn(e)
فَكُبْكِبُوا ف۪يهَا هُمْ وَالْغَاوُ۫نَۙ (94)
Fekubkibû fîhâ hum velġâvûn(e)
وَجُنُودُ اِبْل۪يسَ اَجْمَعُونَۜ (95)
Vecunûdu iblîse ecme’ûn(e)
قَالُوا وَهُمْ ف۪يهَا يَخْتَصِمُونَۙ (96)
Kâlû vehum fîhâ yaḣtasimûn(e)
تَاللّٰهِ اِنْ كُنَّا لَف۪ي ضَلَالٍ مُب۪ينٍۙ (97)
Ta(A)llâhi in kunnâ lefî dalâlin mubîn(in)
اِذْ نُسَوّ۪يكُمْ بِرَبِّ الْعَالَم۪ينَ (98)
İż nusevvîkum birabbi-l’âlemîn(e)
وَمَٓا اَضَلَّنَٓا اِلَّا الْمُجْرِمُونَ (99)
Vemâ edallenâ illâ-lmucrimûn(e)
فَمَا لَنَا مِنْ شَافِع۪ينَۙ (100)
Femâ lenâ min şâfi’în(e)
وَلَا صَد۪يقٍ حَم۪يمٍ (101)
Velâ sadîkin hamîm(in)
فَلَوْ اَنَّ لَنَا كَرَّةً فَنَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ (102)
Felev enne lenâ kerraten fenekûne mine-lmu/minîn(e)
اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَةًۜ وَمَا كَانَ اَكْثَرُهُمْ مُؤْمِن۪ينَ (103)
İnne fî żâlike leâye(ten)(s) vemâ kâne ekśeruhum mu/minîn(e)
وَاِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَز۪يزُ الرَّح۪يمُ۟ (104)
Ve-inne rabbeke lehuve-l’azîzu-rrahîm(u)
كَذَّبَتْ قَوْمُ نُوحٍۨ الْمُرْسَل۪ينَۚ (105)
Keżżebet kavmu nûhin(i)lmurselîn(e)
اِذْ قَالَ لَهُمْ اَخُوهُمْ نُوحٌ اَلَا تَتَّقُونَۚ (106)
İż kâle lehum eḣûhum nûhun elâ tettekûn(e)
اِنّ۪ي لَكُمْ رَسُولٌ اَم۪ينٌۙ (107)
İnnî lekum rasûlun emîn(un)
فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُونِۚ (108)
Fettekû(A)llâhe veatî’ûn(i)
وَمَٓا اَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍۚ اِنْ اَجْرِيَ اِلَّا عَلٰى رَبِّ الْعَالَم۪ينَۚ (109)
Vemâ es-elukum ‘aleyhi min ecr(in)(s) in ecriye illâ ‘alâ rabbi-l’âlemîn(e)
فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُونِۜ (110)
Fettekû(A)llâhe veatî’ûn(i)
قَالُٓوا اَنُؤْمِنُ لَكَ وَاتَّبَعَكَ الْاَرْذَلُونَۜ (111)
Kâlû enu/minu leke vettebe’ake-l-erżelûn(e)

sayfa 371 arapça Kuran Kerim sayfaları

Sayfa 370 MP3 İndir



Şuara suresi 370. sayfa Meali - Diyanet


Şuara Suresi

Bismillahir rahmanir rahim

(84)- Sonrakilerin beni güzel şekilde anmalarını sağla. Beni nimet cennetine varis olanlardan kıl. Babamı da bağışla, o şüphesiz sapıklardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah'a temiz bir kalble gelenden başka kimseye malın ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni rezil etme" demişti.
(85)- Sonrakilerin beni güzel şekilde anmalarını sağla. Beni nimet cennetine varis olanlardan kıl. Babamı da bağışla, o şüphesiz sapıklardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah'a temiz bir kalble gelenden başka kimseye malın ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni rezil etme" demişti.
(86)- Sonrakilerin beni güzel şekilde anmalarını sağla. Beni nimet cennetine varis olanlardan kıl. Babamı da bağışla, o şüphesiz sapıklardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah'a temiz bir kalble gelenden başka kimseye malın ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni rezil etme" demişti.
(87)- Sonrakilerin beni güzel şekilde anmalarını sağla. Beni nimet cennetine varis olanlardan kıl. Babamı da bağışla, o şüphesiz sapıklardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah'a temiz bir kalble gelenden başka kimseye malın ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni rezil etme" demişti.
(88)- Sonrakilerin beni güzel şekilde anmalarını sağla. Beni nimet cennetine varis olanlardan kıl. Babamı da bağışla, o şüphesiz sapıklardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah'a temiz bir kalble gelenden başka kimseye malın ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni rezil etme" demişti.
(89)- Sonrakilerin beni güzel şekilde anmalarını sağla. Beni nimet cennetine varis olanlardan kıl. Babamı da bağışla, o şüphesiz sapıklardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah'a temiz bir kalble gelenden başka kimseye malın ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni rezil etme" demişti.
(90)- O gün cennet Allah'a karşı gelmekten sakınanlara yaklaştırılır. Cehennem de azgınlara gösterilir.
(91)- O gün cennet Allah'a karşı gelmekten sakınanlara yaklaştırılır. Cehennem de azgınlara gösterilir.
(92)- Onlara: "Allah'ı bırakıp taptıklarınız nerededir. Size yardım ediyorlar mı veya kendilerine yardımları dokunuyor mu?" denilir.
(93)- Onlara: "Allah'ı bırakıp taptıklarınız nerededir. Size yardım ediyorlar mı veya kendilerine yardımları dokunuyor mu?" denilir.
(94)- Onlar, azgınlar ve İblis'in adamları, hepsi, tepetakla oraya atılırlar.
(95)- Onlar, azgınlar ve İblis'in adamları, hepsi, tepetakla oraya atılırlar.
(96)- Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.
(97)- Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.
(98)- Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.
(99)- Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.
(100)- Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.
(101)- Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.
(102)- Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.
(103)- Bunda şüphesiz bir ders vardır ama çoğu inanmamıştır.
(104)- Rabbin şüphesiz güçlüdür, merhametlidir.
(105)- Nuh'un milleti peygamberlerini yalanladı.
(106)- Kardeşleri Nuh, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin" dedi.
(107)- Kardeşleri Nuh, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin" dedi.
(108)- Kardeşleri Nuh, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin" dedi.
(109)- Kardeşleri Nuh, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin" dedi.
(110)- Kardeşleri Nuh, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin" dedi.
(111)- "Sana mı inanacağız? Sana en rezil kimseler uymaktadır" dediler.

Kur'an 370. sayfa türkçe Tefsiri:

Es-Sa'di İbn Kesir El-Kurtubi
İngilizce Endonezce Fransızca
Almanca Hausa İspanyolca

Kur'an Surelerini İndirin ve Dinleyin:

Al-Bakara Aal-i İmran An-Nisa
Al-Ma'ida Yusuf İbrahim
Al-Hicr Al-Kehf Meryem
Al-Hac Al-Kasas Al-Ankabut
As-Secde Ya-Sin Ad-Duhan
Al-Fetih Al-Hucurat Kaf
An-Necm Ar-Rahman Al-Vakıa
Al-Haşr Al-Mülk Al-Hakka
Al-İnşikak Al-A'la Al-Gaşiye

Wednesday, December 25, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler