Kur'an'ın 520. cüzü

Zariyat suresi 520. sayfa okunuşu ve Meali

  1. 520. sayfa mp3
  2. 520. sayfa png
  3. Okuma sayfa

Kur'an-ı Kerim | Kuran Kerim sayfaları | 520. sayfa türkçe okunuşu ve Meali, ( ) (tamami) arapça Oku ve Diyanet, Dinle ve İndir: Kutsal Kur'an'a dal. Kur'an'ın 520. Sayfa Sayfa Kurani Kerimi Okumak için hazırlanmış bu sayfada.

520. sayfa türkçe okunuşu - arapça oku


Zariyat Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

وَالسَّمَٓاءِ ذَاتِ الْحُبُكِۙ (7)
Ve-ssemâ-i żâti-lhubuk(i)
اِنَّكُمْ لَف۪ي قَوْلٍ مُخْتَلِفٍۙ (8)
İnnekum lefî kavlin muḣtelif(in)
يُؤْفَكُ عَنْهُ مَنْ اُفِكَۜ (9)
Yu/feku ‘anhu men ufik(e)
قُتِلَ الْخَرَّاصُونَۙ (10)
Kutile-lḣarrâsûn(e)
اَلَّذ۪ينَ هُمْ ف۪ي غَمْرَةٍ سَاهُونَۙ (11)
Elleżîne hum fî ġamratin sâhûn(e)
يَسْـَٔلُونَ اَيَّانَ يَوْمُ الدّ۪ينِۜ (12)
Yes-elûne eyyâne yevmu-ddîn(i)
يَوْمَ هُمْ عَلَى النَّارِ يُفْتَنُونَ (13)
Yevme hum ‘alâ-nnâri yuftenûn(e)
ذُوقُوا فِتْنَتَكُمْۜ هٰذَا الَّذ۪ي كُنْتُمْ بِه۪ تَسْتَعْجِلُونَ (14)
Żûkû fitnetekum hâżâ-lleżî kuntum bihi testa’cilûn(e)
اِنَّ الْمُتَّق۪ينَ ف۪ي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍۙ (15)
İnne-lmuttekîne fî cennâtin ve ’uyûn(in)
اٰخِذ۪ينَ مَٓا اٰتٰيهُمْ رَبُّهُمْۜ اِنَّهُمْ كَانُوا قَبْلَ ذٰلِكَ مُحْسِن۪ينَۜ (16)
Âḣiżîne mâ âtâhum rabbuhum(c) innehum kânû kable żâlike muhsinîn(e)
كَانُوا قَل۪يلًا مِنَ الَّيْلِ مَا يَهْجَعُونَ (17)
Kânû kalîlen mine-lleyli mâ yehce’ûn(e)
وَبِالْاَسْحَارِ هُمْ يَسْتَغْفِرُونَ (18)
Vebil-eshâri hum yestaġfirûn(e)
وَف۪ٓي اَمْوَالِهِمْ حَقٌّ لِلسَّٓائِلِ وَالْمَحْرُومِ (19)
Vefî emvâlihim hakkun lissâ-ili velmahrûm(i)
وَفِي الْاَرْضِ اٰيَاتٌ لِلْمُوقِن۪ينَۙ (20)
Vefî-l-ardi âyâtun lilmûkinîn(e)
وَف۪ٓي اَنْفُسِكُمْۜ اَفَلَا تُبْصِرُونَ (21)
Vefî enfusikum(c) efelâ tubsirûn(e)
وَفِي السَّمَٓاءِ رِزْقُكُمْ وَمَا تُوعَدُونَ (22)
Vefî-ssemâ-i rizkukum vemâ tû’adûn(e)
فَوَرَبِّ السَّمَٓاءِ وَالْاَرْضِ اِنَّهُ لَحَقٌّ مِثْلَ مَٓا اَنَّكُمْ تَنْطِقُونَ۟ (23)
Feverabbi-ssemâ-i vel-ardi innehu lehakkun miśle mâ ennekum tentikûn(e)
هَلْ اَتٰيكَ حَد۪يثُ ضَيْفِ اِبْرٰه۪يمَ الْمُكْرَم۪ينَۢ (24)
Hel etâke hadîśu dayfi ibrâhîme-lmukramîn(e)
اِذْ دَخَلُوا عَلَيْهِ فَقَالُوا سَلَامًاۜ قَالَ سَلَامٌۚ قَوْمٌ مُنْكَرُونَ (25)
İż deḣalû ‘aleyhi fekâlû selâmâ(en)(s) kâle selâmun kavmun munkerûn(e)
فَرَاغَ اِلٰٓى اَهْلِه۪ فَجَٓاءَ بِعِجْلٍ سَم۪ينٍۙ (26)
Ferâġa ilâ ehlihi fecâe bi’iclin semîn(in)
فَقَرَّبَهُٓ اِلَيْهِمْ قَالَ اَلَا تَأْكُلُونَۘ (27)
Fekarrabehu ileyhim kâle elâ te/kulûn(e)
فَاَوْجَسَ مِنْهُمْ خ۪يفَةًۜ قَالُوا لَا تَخَفْۜ وَبَشَّرُوهُ بِغُلَامٍ عَل۪يمٍ (28)
Fe-evcese minhum ḣîfetâ(en)(s) kâlû lâ teḣaf(s) ve beşşerûhu biġulâmin ‘alîm(in)
فَاَقْبَلَتِ امْرَاَتُهُ ف۪ي صَرَّةٍ فَصَكَّتْ وَجْهَهَا وَقَالَتْ عَجُوزٌ عَق۪يمٌ (29)
Feakbeleti-mraetuhu fî sarratin fesakket vechehâ ve kâlet ‘acûzun ‘akîm(un)
قَالُوا كَذٰلِكِۙ قَالَ رَبُّكِۜ اِنَّهُ هُوَ الْحَك۪يمُ الْعَل۪يمُ (30)
Kâlû keżâliki kâle rabbuk(i)(s) innehu huve-lhakîmu-l’alîm(u)

sayfa 521 arapça Kuran Kerim sayfaları

Sayfa 520 MP3 İndir



Zariyat suresi 520. sayfa Meali - Diyanet


Zariyat Suresi

Bismillahir rahmanir rahim

(7)- İçinde yörüngeler bulunan göğe and olsun ki, ey inkarcılar, siz, şüphesiz aykırı görüştesiniz.
(8)- İçinde yörüngeler bulunan göğe and olsun ki, ey inkarcılar, siz, şüphesiz aykırı görüştesiniz.
(9)- Bundan, dönebilecek kimseler döndürülür.
(10)- Yalancılığı itiyat edinenlerin, bilgisizliğe saplanıp kalanların canları çıksın!
(11)- Yalancılığı itiyat edinenlerin, bilgisizliğe saplanıp kalanların canları çıksın!
(12)- İşlerin karşılık göreceği günün zamanını sorarlar.
(13)- O, kendilerinin ateşte azap görecekleri gündür.
(14)- Onlara: "Azabınızı tadın; işte acele beklediğiniz bu idi" denir.
(15)- Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiğini almış olarak bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. Çünkü onlar, bundan önce iyi davrananlardı.
(16)- Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiğini almış olarak bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. Çünkü onlar, bundan önce iyi davrananlardı.
(17)- Onlar, geceleri az uyuyanlardı.
(18)- Seher vakitlerinde bağışlanma dilerlerdi.
(19)- Onların mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı, onu verirlerdi.
(20)- Kesin olarak inananlara, yeryüzünde ve kendi içinizde Allah'ın varlığına nice deliller vardır; görmez misiniz?
(21)- Kesin olarak inananlara, yeryüzünde ve kendi içinizde Allah'ın varlığına nice deliller vardır; görmez misiniz?
(22)- Rızkınız da, size söz verilen azap da yukarıdan gelir.
(23)- Göğün ve yerin Rabbine and olsun ki bu, sizin konuşmanız kadar kesin ve gerçektir.
(24)- İbrahim'in ikram edilmiş konuklarının haberi sana geldi mi?
(25)- Onlar, İbrahim'in yanına girip: "Selam sana" demişlerdi, İbrahim de: "Selam size" demişti; içinden de, onların "tanınmamış bir topluluk" olduğunu geçirmişti.
(26)- Hemen ailesine giderek semiz bir buzağı getirmiş, onların önüne sürüp: "Yemez misiniz?" demişti.
(27)- Hemen ailesine giderek semiz bir buzağı getirmiş, onların önüne sürüp: "Yemez misiniz?" demişti.
(28)- (Yemediklerini görünce) onlardan endişeye düştü; "Korkma" dediler ve ona bilgin bir oğul sahibi olacağını müjdelediler.
(29)- Bunun üzerine karısı hayretle seslenerek geldi, elleriyle yüzünü kapayarak: "kısır bir kocakarı!" dedi.
(30)- Melekler: "Bu böyledir, Rabbin söylemiştir; doğrusu O, Hakim olandır, bilendir" dediler.

Kur'an 520. sayfa türkçe Tefsiri:

Es-Sa'di İbn Kesir El-Kurtubi
İngilizce Endonezce Fransızca
Almanca Hausa İspanyolca

Kur'an Surelerini İndirin ve Dinleyin:

Al-Bakara Aal-i İmran An-Nisa
Al-Ma'ida Yusuf İbrahim
Al-Hicr Al-Kehf Meryem
Al-Hac Al-Kasas Al-Ankabut
As-Secde Ya-Sin Ad-Duhan
Al-Fetih Al-Hucurat Kaf
An-Necm Ar-Rahman Al-Vakıa
Al-Haşr Al-Mülk Al-Hakka
Al-İnşikak Al-A'la Al-Gaşiye

Monday, November 18, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler