Kur'an'ın 568. cüzü

Mearic suresi 568. sayfa okunuşu ve Meali

  1. 568. sayfa mp3
  2. 568. sayfa png
  3. Okuma sayfa

Kur'an-ı Kerim | Kuran Kerim sayfaları | 568. sayfa türkçe okunuşu ve Meali, ( ) (tamami) arapça Oku ve Diyanet, Dinle ve İndir: Kutsal Kur'an'a dal. Kur'an'ın 568. Sayfa Sayfa Kurani Kerimi Okumak için hazırlanmış bu sayfada.

568. sayfa türkçe okunuşu - arapça oku


Mearic Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

يُبَصَّرُونَهُمْۜ يَوَدُّ الْمُجْرِمُ لَوْ يَفْتَد۪ي مِنْ عَذَابِ يَوْمِئِذٍ بِبَن۪يهِۙ (11)
Yubassarûnehum(c) yeveddu-lmucrimu lev yeftedî min ‘ażâbi yevmi-iżin bibenîh(i)
وَصَاحِبَتِه۪ وَاَخ۪يهِۙ (12)
Ve sâhibetihi ve eḣîh(i)
وَفَص۪يلَتِهِ الَّت۪ي تُـْٔو۪يهِۙ (13)
Ve fasîletihi-lletî tu/vîh(i)
وَمَنْ فِي الْاَرْضِ جَم۪يعًاۙ ثُمَّ يُنْج۪يهِۙ (14)
Vemen fî-l-ardi cemî’an śümme yuncîh(i)
كَلَّاۜ اِنَّهَا لَظٰىۙ (15)
Kellâ(s) innehâ lezâ
نَزَّاعَةً لِلشَّوٰىۚ (16)
Nezzâ’aten lişşevâ
تَدْعُوا مَنْ اَدْبَرَ وَتَوَلّٰىۙ (17)
Ted’û men edbera ve tevellâ
وَجَمَعَ فَاَوْعٰى (18)
Ve ceme’a fe-ev’â
اِنَّ الْاِنْسَانَ خُلِقَ هَلُوعًاۙ (19)
İnne-l-insâne ḣulika helû’â(n)
اِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ جَزُوعًاۙ (20)
İżâ messehu-şşerru cezû’â(n)
وَاِذَا مَسَّهُ الْخَيْرُ مَنُوعًاۙ (21)
Ve-iżâ messehu-lḣayru menû’â(n)
اِلَّا الْمُصَلّ۪ينَۙ (22)
İllâ-lmusallîn(e)
اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَلٰى صَلَاتِهِمْ دَٓائِمُونَۖ (23)
Elleżîne hum ‘alâ salâtihim dâ-imûn(e)
وَالَّذ۪ينَ ف۪ٓي اَمْوَالِهِمْ حَقٌّ مَعْلُومٌۙ (24)
Velleżîne fî emvâlihim hakkun ma’lûm(un)
لِلسَّٓائِلِ وَالْمَحْرُومِۖ (25)
Lissâ-ili velmahrûm(i)
وَالَّذ۪ينَ يُصَدِّقُونَ بِيَوْمِ الدّ۪ينِۖ (26)
Velleżîne yusaddikûne biyevmi-ddîn(i)
وَالَّذ۪ينَ هُمْ مِنْ عَذَابِ رَبِّهِمْ مُشْفِقُونَۚ (27)
Velleżîne hum min ‘ażâbi rabbihim muşfikûn(e)
اِنَّ عَذَابَ رَبِّهِمْ غَيْرُ مَأْمُونٍۚ (28)
İnne ‘ażâbe rabbihim ġayru me/mûn(in)
وَالَّذ۪ينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَۙ (29)
Velleżîne hum lifurûcihim hâfizûn(e)
اِلَّا عَلٰٓى اَزْوَاجِهِمْ اَوْ مَا مَلَكَتْ اَيْمَانُهُمْ فَاِنَّهُمْ غَيْرُ مَلُوم۪ينَۚ (30)
İllâ ‘alâ ezvâcihim ev mâ meleket eymânuhum fe-innehum ġayru melûmîn(e)
فَمَنِ ابْتَغٰى وَرَٓاءَ ذٰلِكَ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْعَادُونَۚ (31)
Femeni-bteġâ verâe żâlike feulâ-ike humu-l’âdûn(e)
وَالَّذ۪ينَ هُمْ لِاَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَۖ (32)
Velleżîne hum li-emânâtihim ve ’ahdihim râ’ûn(e)
وَالَّذ۪ينَ هُمْ بِشَهَادَاتِهِمْ قَٓائِمُونَۖ (33)
Velleżîne hum bişehâdâtihim kâ-imûn(e)
وَالَّذ۪ينَ هُمْ عَلٰى صَلَاتِهِمْ يُحَافِظُونَۜ (34)
Velleżîne hum ‘alâ salâtihim yuhâfizûn(e)
اُو۬لٰٓئِكَ ف۪ي جَنَّاتٍ مُكْرَمُونَۜ۟ (35)
Ulâ-ike fî cennâtin mukramûn(e)
فَمَالِ ‌الَّذ۪ينَ كَفَرُوا قِبَلَكَ مُهْطِع۪ينَۙ (36)
Femâli-lleżîne keferû kibeleke muhti’în(e)
عَنِ الْيَم۪ينِۙ وَعَنِ الشِّمَالِ عِز۪ينَ (37)
‘Ani-lyemîni ve ’ani-şşimâli ‘izîn(e)
اَيَطْمَعُ كُلُّ امْرِئٍ مِنْهُمْ اَنْ يُدْخَلَ جَنَّةَ نَع۪يمٍۙ (38)
Eyatme’u kullu-mri-in minhum en yudḣale cennete na’îm(in)
كَلَّاۜ اِنَّا خَلَقْنَاهُمْ مِمَّا يَعْلَمُونَ (39)
Kellâ innâ ḣalaknâhum mimmâ ya’lemûn(e)

sayfa 569 arapça Kuran Kerim sayfaları

Sayfa 568 MP3 İndir



Mearic suresi 568. sayfa Meali - Diyanet


Mearic Suresi

Bismillahir rahmanir rahim

(11)- Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister.
(12)- Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister.
(13)- Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister.
(14)- Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister.
(15)- Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran, alevli ateş vardır.
(16)- Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran, alevli ateş vardır.
(17)- Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran, alevli ateş vardır.
(18)- Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran, alevli ateş vardır.
(19)- İnsan gerçekten pek huysuz yaratılmıştır:
(20)- Başına bir fenalık gelince feryat eder,
(21)- Bir iyiliğe uğrarsa onu herkesten meneder;
(22)- Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.
(23)- Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.
(24)- Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.
(25)- Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.
(26)- Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.
(27)- Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.
(28)- Doğrusu Rablerinin azabından kimse güvende değildir.
(29)- Eşleri ve cariyeleri dışında, mahrem yerlerini herkesten koruyanlar, doğrusu bunlar yerilmezler.
(30)- Eşleri ve cariyeleri dışında, mahrem yerlerini herkesten koruyanlar, doğrusu bunlar yerilmezler.
(31)- Bu sınırları aşmak isteyenler, işte onlar, aşırı gidenlerdir.
(32)- Emanetlerini ve sözlerini yerine getirenler,
(33)- Şahidliklerini gereği gibi yapanlar,
(34)- Namazlarına riayet edenler,
(35)- İşte onlar, cennetlerde ikram olunacak kimselerdir.
(36)- İnkar edenlere ne oluyor, sana doğru sağdan soldan topluluklar halinde koşuşuyorlar?
(37)- İnkar edenlere ne oluyor, sana doğru sağdan soldan topluluklar halinde koşuşuyorlar?
(38)- Onlardan herbiri nimet bahçesine konulacağını mı umuyor?
(39)- Hayır; doğrusu onları kendilerinin de bildikleri şeyden yaratmışızdır.

Kur'an 568. sayfa türkçe Tefsiri:

Es-Sa'di İbn Kesir El-Kurtubi
İngilizce Endonezce Fransızca
Almanca Hausa İspanyolca

Kur'an Surelerini İndirin ve Dinleyin:

Al-Bakara Aal-i İmran An-Nisa
Al-Ma'ida Yusuf İbrahim
Al-Hicr Al-Kehf Meryem
Al-Hac Al-Kasas Al-Ankabut
As-Secde Ya-Sin Ad-Duhan
Al-Fetih Al-Hucurat Kaf
An-Necm Ar-Rahman Al-Vakıa
Al-Haşr Al-Mülk Al-Hakka
Al-İnşikak Al-A'la Al-Gaşiye

Sunday, December 22, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler