Kur'an'ın 449. cüzü

Saffat suresi 449. sayfa okunuşu ve Meali

  1. 449. sayfa mp3
  2. 449. sayfa png
  3. Okuma sayfa

Kur'an-ı Kerim | Kuran Kerim sayfaları | 449. sayfa türkçe okunuşu ve Meali, ( ) (tamami) arapça Oku ve Diyanet, Dinle ve İndir: Kutsal Kur'an'a dal. Kur'an'ın 449. Sayfa Sayfa Kurani Kerimi Okumak için hazırlanmış bu sayfada.

449. sayfa türkçe okunuşu - arapça oku


Saffat Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

فَلَمَّٓا اَسْلَمَا وَتَلَّهُ لِلْجَب۪ينِۚ (103)
Felemmâ eslemâ vetellehu lilcebîn(i)
وَنَادَيْنَاهُ اَنْ يَٓا اِبْرٰه۪يمُۙ (104)
Venâdeynâhu en yâ ibrâhîm(u)
قَدْ صَدَّقْتَ الرُّءْيَاۚ اِنَّا كَذٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِن۪ينَ (105)
Kad saddekte-rru/yâ(c) innâ keżâlike neczî-lmuhsinîn(e)
اِنَّ هٰذَا لَهُوَ الْبَلٰٓؤُ۬ا الْمُب۪ينُ (106)
İnne hâżâ lehuve-lbelâu-lmubîn(u)
وَفَدَيْنَاهُ بِذِبْحٍ عَظ۪يمٍ (107)
Ve fedeynâhu biżibhin ‘azîm(in)
وَتَرَكْنَا عَلَيْهِ فِي الْاٰخِر۪ينَ (108)
Ve teraknâ ‘aleyhi fî-l-âḣirîn(e)
سَلَامٌ عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَ (109)
Selâmun ‘alâ ibrâhîm(e)
كَذٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِن۪ينَ (110)
Keżâlike neczî-lmuhsinîn(e)
اِنَّهُ مِنْ عِبَادِنَا الْمُؤْمِن۪ينَ (111)
İnnehu min ‘ibâdinâ-lmu/minîn(e)
وَبَشَّرْنَاهُ بِاِسْحٰقَ نَبِيًّا مِنَ الصَّالِح۪ينَ (112)
Ve beşşernâhu bi-ishâka nebiyyen mine-ssâlihîn(e)
وَبَارَكْنَا عَلَيْهِ وَعَلٰٓى اِسْحٰقَۜ وَمِنْ ذُرِّيَّتِهِمَا مُحْسِنٌ وَظَالِمٌ لِنَفْسِه۪ مُب۪ينٌ۟ (113)
Ve bâraknâ ‘aleyhi ve ’alâ ishâk(a)(c) vemin żurriyyetihimâ muhsinun vezâlimun linefsihi mubîn(un)
وَلَقَدْ مَنَنَّا عَلٰى مُوسٰى وَهٰرُونَۚ (114)
Velekad menennâ ‘alâ mûsâ ve hârûn(e)
وَنَجَّيْنَاهُمَا وَقَوْمَهُمَا مِنَ الْكَرْبِ الْعَظ۪يمِۚ (115)
Ve necceynâhumâ ve kavmehumâ mine-lkerbi-l’azîm(i)
وَنَصَرْنَاهُمْ فَكَانُوا هُمُ الْغَالِب۪ينَۚ (116)
Ve nasarnâhum fekânû humu-lġâlibîn(e)
وَاٰتَيْنَاهُمَا الْكِتَابَ الْمُسْتَب۪ينَۚ (117)
Ve âteynâhumâ-lkitâbe-lmustebîn(e)
وَهَدَيْنَاهُمَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَق۪يمَۚ (118)
Ve hedeynâhumâ-ssirâta-lmustakîm(e)
وَتَرَكْنَا عَلَيْهِمَا فِي الْاٰخِر۪ينَ (119)
Ve teraknâ ‘aleyhimâ fî-l-âḣirîn(e)
سَلَامٌ عَلٰى مُوسٰى وَهٰرُونَ (120)
Selâmun ‘alâ mûsâ ve hârûn(e)
اِنَّا كَذٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِن۪ينَ (121)
İnnâ keżâlike neczî-lmuhsinîn(e)
اِنَّهُمَا مِنْ عِبَادِنَا الْمُؤْمِن۪ينَ (122)
İnnehumâ min ‘ibâdinâ-lmu/minîn(e)
وَاِنَّ اِلْيَاسَ لَمِنَ الْمُرْسَل۪ينَۜ (123)
Ve-inne ilyâse lemine-lmurselîn(e)
اِذْ قَالَ لِقَوْمِه۪ٓ اَلَا تَتَّقُونَ (124)
İż kâle likavmihi elâ tettekûn(e)
اَتَدْعُونَ بَعْلًا وَتَذَرُونَ اَحْسَنَ الْخَالِق۪ينَۙ (125)
Eted’ûne ba’len ve teżerûne ahsene-lḣâlikîn(e)
اَللّٰهَ رَبَّكُمْ وَرَبَّ اٰبَٓائِكُمُ الْاَوَّل۪ينَ (126)
(A)llâhe rabbekum ve rabbe âbâ-ikumu-l-evvelîn(e)

sayfa 450 arapça Kuran Kerim sayfaları

Sayfa 449 MP3 İndir



Saffat suresi 449. sayfa Meali - Diyanet


Saffat Suresi

Bismillahir rahmanir rahim

(103)- Böylece ikisi de Allah' a teslimiyet gösterip, babası oğlunu alnı üzerine yatırınca Biz: "Ey İbrahim! Rüyayı gerçek yaptın; işte biz iyi davrananları böylece mükafatlandırırız" diye seslendik.
(104)- Böylece ikisi de Allah' a teslimiyet gösterip, babası oğlunu alnı üzerine yatırınca Biz: "Ey İbrahim! Rüyayı gerçek yaptın; işte biz iyi davrananları böylece mükafatlandırırız" diye seslendik.
(105)- Böylece ikisi de Allah' a teslimiyet gösterip, babası oğlunu alnı üzerine yatırınca Biz: "Ey İbrahim! Rüyayı gerçek yaptın; işte biz iyi davrananları böylece mükafatlandırırız" diye seslendik.
(106)- Doğrusu bu apaçık bir deneme idi.
(107)- Ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik.
(108)- Sonra gelenler içinde "İbrahim'e selam olsun" diye ona iyi bir ün bıraktık.
(109)- Sonra gelenler içinde "İbrahim'e selam olsun" diye ona iyi bir ün bıraktık.
(110)- İşte iyileri böylece mükafatlandırırız.
(111)- Doğrusu o, inanmış kullarımızdandı.
(112)- Ona, iyilerden olan İshak'ı peygamber olarak müjdeledik.
(113)- Kendisini ve İshak'ı mübarek kıldık; ikisinin soyundan iyi olan da vardır, açıktan açığa kendisine yazık eden de vardır.
(114)- And olsun ki Musa ve Harun'a da iyilikte bulunmuştuk.
(115)- İkisini ve milletlerini büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.
(116)- Onlara yardım etmiştik de üstün gelmişlerdi.
(117)- Her ikisine de, apaçık anlaşılan bir Kitap vermiştik.
(118)- Her ikisini de doğru yola eriştirmiştik.
(119)- Sonra gelenler içinde "Musa ve Harun'a selam olsun" diye iyi birer ün bıraktık.
(120)- Sonra gelenler içinde "Musa ve Harun'a selam olsun" diye iyi birer ün bıraktık.
(121)- Doğrusu Biz, iyileri böylece mükafatlandırırız.
(122)- İkisi de şüphesiz inanmış kullarımızdandı.
(123)- Doğrusu İlyas da peygamberlerdendir.
(124)- Milletine: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Biçim verenlerin en iyisi olan, sizin de Rabbiniz, önceki babalarınızın da Rabbi bulunan Allah'ı bırakıp da Baal putuna mı taparsınız?" demişti.
(125)- Milletine: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Biçim verenlerin en iyisi olan, sizin de Rabbiniz, önceki babalarınızın da Rabbi bulunan Allah'ı bırakıp da Baal putuna mı taparsınız?" demişti.
(126)- Milletine: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Biçim verenlerin en iyisi olan, sizin de Rabbiniz, önceki babalarınızın da Rabbi bulunan Allah'ı bırakıp da Baal putuna mı taparsınız?" demişti.

Kur'an 449. sayfa türkçe Tefsiri:

Es-Sa'di İbn Kesir El-Kurtubi
İngilizce Endonezce Fransızca
Almanca Hausa İspanyolca

Kur'an Surelerini İndirin ve Dinleyin:

Al-Bakara Aal-i İmran An-Nisa
Al-Ma'ida Yusuf İbrahim
Al-Hicr Al-Kehf Meryem
Al-Hac Al-Kasas Al-Ankabut
As-Secde Ya-Sin Ad-Duhan
Al-Fetih Al-Hucurat Kaf
An-Necm Ar-Rahman Al-Vakıa
Al-Haşr Al-Mülk Al-Hakka
Al-İnşikak Al-A'la Al-Gaşiye

Wednesday, December 25, 2024

Bizim için dua et, teşekkürler