Kur'an'ın 534. cüzü

Vakıa suresi 534. sayfa okunuşu ve Meali

  1. 534. sayfa mp3
  2. 534. sayfa png
  3. Okuma sayfa

Kur'an-ı Kerim | Kuran Kerim sayfaları | 534. sayfa türkçe okunuşu ve Meali, ( ) (tamami) arapça Oku ve Diyanet, Dinle ve İndir: Kutsal Kur'an'a dal. Kur'an'ın 534. Sayfa Sayfa Kurani Kerimi Okumak için hazırlanmış bu sayfada.

534. sayfa türkçe okunuşu - arapça oku


Vakıa Suresi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

يَطُوفُ عَلَيْهِمْ وِلْدَانٌ مُخَلَّدُونَۙ (17)
Yatûfu ‘aleyhim vildânun muḣalledûn(e)
بِاَكْوَابٍ وَاَبَار۪يقَ وَكَأْسٍ مِنْ مَع۪ينٍۙ (18)
Bi-ekvâbin ve ebârîka veke/sin min ma’în(in)
لَا يُصَدَّعُونَ عَنْهَا وَلَا يُنْزِفُونَۙ (19)
Lâ yusadde’ûne ‘anhâ velâ yunzifûn(e)
وَفَاكِهَةٍ مِمَّا يَتَخَيَّرُونَۙ (20)
Ve fâkihetin mimmâ yeteḣayyerûn(e)
وَلَحْمِ طَيْرٍ مِمَّا يَشْتَهُونَۜ (21)
Ve lahmi tayrin mimmâ yeştehûn(e)
وَحُورٌ ع۪ينٌۙ (22)
Ve hûrun ‘în(un)
كَاَمْثَالِ اللُّؤْلُؤِ۬ الْمَكْنُونِۚ (23)
Ke-emśâli-llu/lui-lmeknûn(i)
جَزَٓاءً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ (24)
Cezâen bimâ kânû ya’melûn(e)
لَا يَسْمَعُونَ ف۪يهَا لَغْوًا وَلَا تَأْث۪يمًاۙ (25)
Lâ yesme’ûne fîhâ laġven velâ te/śîmâ(n)
اِلَّا ق۪يلًا سَلَامًا سَلَامًا (26)
İllâ kîlen selâmen selâmâ(n)
وَاَصْحَابُ الْيَم۪ينِ مَٓا اَصْحَابُ الْيَم۪ينِۜ (27)
Ve ashâbu-lyemîni mâ ashâbu-lyemîn(i)
ف۪ي سِدْرٍ مَخْضُودٍۙ (28)
Fî sidrin maḣdûd(in)
وَطَلْحٍ مَنْضُودٍۙ (29)
Ve talhin mendûd(in)
وَظِلٍّ مَمْدُودٍۙ (30)
Ve zillin memdûd(in)
وَمَٓاءٍ مَسْكُوبٍۙ (31)
Ve mâ-in meskûb(in)
وَفَاكِهَةٍ كَث۪يرَةٍۙ (32)
Ve fâkihetin keśîra(tin)
لَا مَقْطُوعَةٍ وَلَا مَمْنُوعَةٍۙ (33)
Lâ maktû’atin velâ memnû’a(tin)
وَفُرُشٍ مَرْفُوعَةٍۜ (34)
Ve furuşin merfû’a(tin)
اِنَّٓا اَنْشَأْنَاهُنَّ اِنْشَٓاءًۙ (35)
İnnâ enşe/nâhunne inşâ-â(n)
فَجَعَلْنَاهُنَّ اَبْكَارًاۙ (36)
Fece’alnâhunne ebkârâ(n)
عُرُبًا اَتْرَابًاۙ (37)
‘Uruben etrâbâ(n)
لِاَصْحَابِ الْيَم۪ينِۜ۟ (38)
Li-ashâbi-lyemîn(i)
ثُلَّةٌ مِنَ الْاَوَّل۪ينَۙ (39)
Śulletun mine-l-evvelîn(e)
وَثُلَّةٌ مِنَ الْاٰخِر۪ينَۜ (40)
Ve śulletun mine-l-âḣirîn(e)
وَاَصْحَابُ الشِّمَالِۙ مَٓا اَصْحَابُ الشِّمَالِۜ (41)
Ve ashâbu-şşimâli mâ ashâbu-şşimâl(i)
ف۪ي سَمُومٍ وَحَم۪يمٍۙ (42)
Fî semûmin ve hamîm(in)
وَظِلٍّ مِنْ يَحْمُومٍۙ (43)
Ve zillin min yahmûm(in)
لَا بَارِدٍ وَلَا كَر۪يمٍ (44)
Lâ bâridin velâ kerîm(in)
اِنَّهُمْ كَانُوا قَبْلَ ذٰلِكَ مُتْرَف۪ينَۚ (45)
İnnehum kânû kable żâlike mutrafîn(e)
وَكَانُوا يُصِرُّونَ عَلَى الْحِنْثِ الْعَظ۪يمِۚ (46)
Ve kânû yusirrûne ‘alâ-lhinśi-l’azîm(i)
وَكَانُوا يَقُولُونَ اَئِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَابًا وَعِظَامًا ءَاِنَّا لَمَبْعُوثُونَۙ (47)
Ve kânû yekûlûne e-iżâ mitnâ ve kunnâ turâben ve ’izâmen e-innâ lemeb’ûśûn(e)
اَوَاٰبَٓاؤُ۬نَا الْاَوَّلُونَ (48)
Eve âbâunâ-l-evvelûn(e)
قُلْ اِنَّ الْاَوَّل۪ينَ وَالْاٰخِر۪ينَۙ (49)
Kul inne-l-evvelîne vel-âḣirîn(e)
لَمَجْمُوعُونَ اِلٰى م۪يقَاتِ يَوْمٍ مَعْلُومٍ (50)
Lemecmû’ûne ilâ mîkâti yevmin ma’lûm(in)

sayfa 535 arapça Kuran Kerim sayfaları

Sayfa 534 MP3 İndir



Vakıa suresi 534. sayfa Meali - Diyanet


Vakıa Suresi

Bismillahir rahmanir rahim

(17)- Ölümsüz gençler yanlarında, baş ağrısı ve dönmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kaseler, ibrikler, kadehler; seçecekleri meyveler, arzulayacakları kuş eti ile dolaşırlar.
(18)- Ölümsüz gençler yanlarında, baş ağrısı ve dönmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kaseler, ibrikler, kadehler; seçecekleri meyveler, arzulayacakları kuş eti ile dolaşırlar.
(19)- Ölümsüz gençler yanlarında, baş ağrısı ve dönmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kaseler, ibrikler, kadehler; seçecekleri meyveler, arzulayacakları kuş eti ile dolaşırlar.
(20)- Ölümsüz gençler yanlarında, baş ağrısı ve dönmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kaseler, ibrikler, kadehler; seçecekleri meyveler, arzulayacakları kuş eti ile dolaşırlar.
(21)- Ölümsüz gençler yanlarında, baş ağrısı ve dönmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kaseler, ibrikler, kadehler; seçecekleri meyveler, arzulayacakları kuş eti ile dolaşırlar.
(22)- İşlediklerine karşılık olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gözlüler vardır. Orada boş ve günaha sokacak bir söz duymazlar.
(23)- İşlediklerine karşılık olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gözlüler vardır. Orada boş ve günaha sokacak bir söz duymazlar.
(24)- İşlediklerine karşılık olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gözlüler vardır. Orada boş ve günaha sokacak bir söz duymazlar.
(25)- Sadece selama karşılık selam sözü işitirler.
(26)- Defterleri sağdan verilenler; ne mutlu o sağcılara!
(27)- Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.
(28)- Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.
(29)- Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.
(30)- Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.
(31)- Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.
(32)- Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.
(33)- Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.
(34)- Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.
(35)- Biz ceylan gözlüleri, defterleri sağdan verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır.
(36)- Biz ceylan gözlüleri, defterleri sağdan verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır.
(37)- Biz ceylan gözlüleri, defterleri sağdan verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır.
(38)- Biz ceylan gözlüleri, defterleri sağdan verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır.
(39)- Bunların bir kısmı eski ümmetlerden, bir kısmı da sonrakilerdendir.
(40)- Bunların bir kısmı eski ümmetlerden, bir kısmı da sonrakilerdendir.
(41)- Defterleri soldan verilenler; ne yazık o solculara!
(42)- İnsanın içine işleyen bir sıcaklık ve kaynar su içinde, serinliği ve hoşluğu olmayan kara bir dumanın gölgesinde bulunurlar.
(43)- İnsanın içine işleyen bir sıcaklık ve kaynar su içinde, serinliği ve hoşluğu olmayan kara bir dumanın gölgesinde bulunurlar.
(44)- İnsanın içine işleyen bir sıcaklık ve kaynar su içinde, serinliği ve hoşluğu olmayan kara bir dumanın gölgesinde bulunurlar.
(45)- Çünkü onlar, bundan önce, dünyada, nimet içinde bulunurlar iken, büyük günah işlemekte direnir dururlardı.
(46)- Çünkü onlar, bundan önce, dünyada, nimet içinde bulunurlar iken, büyük günah işlemekte direnir dururlardı.
(47)- Şöyle söylerlerdi: "Öldüğümüzde, toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı, biz mi tekrar dirileceğiz?"
(48)- "Önce gelip geçmiş babalarımız da mı?"
(49)- De ki: "Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün belirli bir vaktinde toplanacaklardır."
(50)- De ki: "Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün belirli bir vaktinde toplanacaklardır."

Kur'an 534. sayfa türkçe Tefsiri:

Es-Sa'di İbn Kesir El-Kurtubi
İngilizce Endonezce Fransızca
Almanca Hausa İspanyolca

Kur'an Surelerini İndirin ve Dinleyin:

Al-Bakara Aal-i İmran An-Nisa
Al-Ma'ida Yusuf İbrahim
Al-Hicr Al-Kehf Meryem
Al-Hac Al-Kasas Al-Ankabut
As-Secde Ya-Sin Ad-Duhan
Al-Fetih Al-Hucurat Kaf
An-Necm Ar-Rahman Al-Vakıa
Al-Haşr Al-Mülk Al-Hakka
Al-İnşikak Al-A'la Al-Gaşiye

Friday, January 17, 2025

Bizim için dua et, teşekkürler